Duygular
Kabul etmemek: Uzgun olduğunu ve bir problemin olduğunu kabul etmezsen, onu hicbir zaman cozumleyemez ve rahata eremezsin, bilmelisin.
Dağınık olmak: Odanın surekli dağınık ya da aynı dekorda olmasının, kendini kotu, yorgun ve yenik hissetmene sebep olan unsurlardan biri olduğunu biliyor muydun? Dolayısıyla her zaman tertipli duzenli olmak ve arada bir en azından dolabının yerini değiştirmenin duygularının da duzene girmesine bir bakıma yardımcı olacağını bilmelisin.
Patlamak: Olaylar karşısında sinirlerine hakim olamamak, sonradan pişman olmana ve yanlışlar yapmana sebep olabilir. Orneğin, arkadaşın soz verdiği halde seninle sinemaya gelmiyor ve sana bahaneler sıralıyorsa, ona hemen "satıcı" olduğunu soylemek ve sayıp dokmek yerine once derin bir nefes al. Sonra sakince duşun ve haklı olup olmadığını kendine sor.
Sinirlere hakim: Bunun tam tersi de tehlikeli bir durum. Sinirlendiğini ve kızdığını karşı tarafın bilmesini engellemek ve surekli icine atmak, ozellikle yeme bozukluğu gibi pek cok fiziksel ve psikolojik sorunlar yaşamana sebep olur.
Internet delisi olmak: İnternette zaman gecirmek eğlenceli ve oğretici olsa da, bazen zaman kaybı olduğu da bir gercek. Cunku ailen, arkadaşların ya da sevgilinle gecirebileceğin zamanı bu şekilde harcamış oluyor, insanlardan kendini soyutluyorsun. Bu, zamanla kişisel sorunlar yaşamana ve ilişkilerinin bozulmasına sebep olabilir


Beden
Uyku: Uykusuzluk, kendini sinirli ve alıngan hissetmene, ufak sorunlarla bile başa cıkma gucluğu yaşamana sebep olur. Her gun aynı saatte yatıp kalkmak ve en az 7-8 saat uyumak bu problemi ortadan kaldıracaktır. Uyumakta gucluk cekiyorsan, yatmadan once kitap okuyabilir ya da ılık bir bardak sut icebilirsin.
Cikolata: İnsanın kendini iyi hissetmesini sağlayan seretonin gibi kimyasalların seviyesini artırır. Ozellikle kadınların seretonine bolca ihtiyacı olduğu duşunulurse, "diyet yapıyorum" gerekcesiyle cikolatayı kendine yasaklaman hic de doğru değil.
Spor: Stresi engelleyen en onemli faktorlerden. Eğer hala kendine bir spor dalını hobi edinemediysen, en azından haftada ucer gun, yarımşar saat egzersiz yapmak sana guc verebilir.
Derin nefes: Derin nefes almak, insanı rahatlatır ve uyanık olmasını sağlar. Aklına geldikce nefesini olabildiğince icine cek ve sonra da 3’e kadar sayıp dışarı ver. Bu sana iyi gelecek.
Kalori hesabı: Az yemek, ozellikle de gunde 1200 kaloriden az kalori almak, kendini yorgun ve bitkin hissetmene neden olur. Bu da verimini duşurur.
Kahvaltı: Duzenli olarak her gun kahvaltı etmezsen başarılı olman gucleşir, ona gore! Cunku karbonhidrat ve protein iceren iyi bir kahvaltı, hafızanı da kuvvetlendirir.
Sigara: Eğer "akciğerlerini mahveder" soylemleri bir işe yaramıyorsa, buna "libidonu duşurur"u de ekleyelim. Libido’nun duşuk olması da ilişkilerini etkiler; başarısız ilişkiler yaşamana sebep olur.


İlişkiler
Tavsiyelere kulak vermemek: Konu aşka gelince arkadaşlarının ve buyuklerinin tavsiyelerini hice sayıyor, yine bildiğini okuyorsun. Guya kalbinin sesini dinliyorsun! Unutma, dışarıdan tarafsız bir goz, ilerideki mutluluğun icin iyi bir başvuru kaynağıdır.
Duygularını acıklamak: Bencil olmamak iyidir, ama her zaman karşındakini duşunmek ve kendi fikirlerini ikinci planda tutmak bir zaman sonra seni yorabilir. Sevgilin, ailen ya da arkadaşlarına hissettiklerini anlatmazsan, hicbir zaman seni uzen ya da seni mutlu eden durumları bilemezler.
Surekli yalnız takılmak: Yalnız kalmayı seviyor olabilirsin. Ama evde daima odana cekiliyor, ailenden uzak duruyorsan, bir sevgilin olmasını ısrarla istemiyorsan ve arkadaşlarınla dertlerini paylaşmak yerine onlarla arana daima mesafe koyuyorsan, bu seni zamanla depresyona itebilir. Biraz daha sosyal olmaya calışmalı, insan icine karışmalısın.
Cok fazla eleştirmek: Birisini eleştirmeden once, kendinde de bir sorun olup olmadığını once bir duşun. Eleştirmek kolaydır, zor olan ise yapıcı olmaktır. Eğer sevgilinin kıskanc olmasından şikayet ediyorsan, once sen kıskanc olmayı bırakmalısın.
Ağlamamak: Ağlamak, kesinlikle zayıflık gostergesi sayılmaz. Hatta, "Ağla, rahatlarsın" sozu son derece doğrudur. Ağlarken icimizdeki sıkıntıyı da bir bakıma boşaltmış oluruz. Bu nedenle kendini ne zaman kotu hissetsen ve gozlerin dolsa, muslukları acmaktan cekinme!


Okul
Okuldan nefret etmek: Eğer okula giderken ayakların geri geri gidiyorsa okuldan, oğretmenlerinden, derslerden sana bıkkınlık geldiyse, kendine hemen bir ceki duzen vermelisin. Yoksa başarılı olmayı hic bekleme. İnsan sevmeli, istemeli ve calışmalı ki başarıya ulaşsın.
Gunu gunune calışmamak: Tamam, hepimiz yapıyoruz bu hatayı. Ama bir kere okulda anlatılanları akşam en azından yarım saat tekrarlamayı denesen, başarının ikiye katlandığını sen de goreceksin.
Dersi dinlememek: Cık, cık, cık, ne ayıp! Eğer arkadaşlarınla gulup eğlenmek, dalga gecmek ve mesajlaşmak, ders dinlemekten cok daha eğlenceli diyorsan, doğru diyorsun. Ama bunları dersten sonra da yapabilirsin, değil mi? Dersi derste dinlemedikten sonra nasıl oğrenmeyi bekliyorsun? Unutma, sonradan calışmak, bi’ yere kadar…
Sesli ortamlarda calışmak: Bazıları, muzik dinleyerek ya da televizyon karşısında oturarak da ders calışabilir (ya da oyle olduğunu iddia eder), ama bunun, verimini, sessiz ve konsantrasyonunu sağlayabileceğin bir ortamda calışmaya nazaran yarı yarıya duşurduğunu soyleyelim.
Gercek başarının, insanın kendini sevmesi ve kendisiyle barışık yaşaması olduğunu artık herkes kabul ediyor. Herkesin sevip beğeneceği ortalama biri olmak ya da kendini seven aykırı biri olmak kişinin kendi tercihi! MTV’de Eminem’i veya Pink’i gorduklerinde onların soytarı olduğunu duşunen insanlar da var, ama bu onların başarılı olduğu gerceğini değiştirmiyor