ilk adım ayakkabı modelleri ilk ayakkabı ayakkabılar ayakkabım ayakkabi
Sihirli bir giysi: Ayakkabı
İlk ayakkabıyı kimin ne zaman giydiği bilinmiyor; ama ilk ayakkabının, ilk insanlarla başladığı varsayılabilir. Mağara devri insanları, dunyanın taşına toprağına karşı ayaklarını korumak icin ağac kabuklarından, yapraklardan ve giderek hayvan derilerinden ilkel ayakkabılar yapmış olmalılar. İlk cağlardan bu yana vazgecilmez bir giysi olan ayakkabı, aynı zamanda bir statu gostergesi de olmuştur.
Araştırmalara gore bilinen ilk el yapımı ayakkabı turu, sandaletlerdir. Ayakkabıya ilişkin en eski bulgu ise M.O. 8000 yıllarında yaşayan Amerika yerlilerine aittir. Ayakkabı konusunda en yaratıcı toplum olarak Mısırlılar kabul edilmektedir. Mısırlılar, M.O. 3500’lerde ıslatılmış kumda ayaklarının kalıplarını cıkarıyor, bu kalıplarda şekillendirdikleri ham deriden tabana ipler bağlayarak sandaletler yapıyorlardı. Cok gecmeden bu sandaletler, bir statu gostergesi olmaya başladı. Kadınlar mucevherlerle susledikleri ayaklarını sergiliyor, erkekler ise deri kayışlara ender bulunan değerli taşlar taktırıyorlardı. Roma imparatorlarının giydiği sandaletler ise altından yapılıyordu. M.O. 3500 yıllarında da ayakkabı, gunumuzde olduğu gibi sihirli bir giysiydi. İspanyollar, Perulular, Japonlar, Hintliler, Yunanlılar, kısacası hemen hemen butun dunya insanları bu sihirli giysinin etkisindeydiler
Topuklu ayakkabının keşfi
Araştırmalara gore, yuksek topuklu ayakkabıların şıklık amacıyla kullanıldığı tarih 1533 ve bu topuklu ayakkabının yaratıcısı da Leonardo da Vinci’dir. Floransa’nın unlu ailelerinden olan Medicis’lerin kızı Cetherine de Medicis bir duk ile evlenecektir. Cetherine, ufak tefek bir kızdır fakat toren oldukca gorkemli olacaktır. Aile bir cozum bulmak icin bircok kişiye başvurur. Cetherine torenin gorkemi altında kalmamalıdır. Rivayete gore careyi Leonardo da Vinci bulur. Bu topuklu bir ayakkabıdır ve Cetherine’nin gorunuşunden etkilenen kadınlar hemen taklit etmeye başlarlar. Zaman icinde topuklu ayakkabı da bir statu gostergesi olur. Cunku işci sınıfı, kullanışsız ve pahalı olarak nitelediği bu ayakkabıyı alacak gucte değildir. Topuklu ayakkabıyla ilgili bircok belge olsa da, tarihi o kadar net değil. Orneğin, Mısırlı kasaplar yerdeki kandan ayaklarını korumak icin, Moğol atlıları da uzengilerini daha iyi kavrayabilmek gibi fonksiyonel nedenlerle eklemişler ayakkabılarına topukları.
18. yuzyılda ayakkabı modasını Paris belirliyordu. Kadınlar ayakkabılarını Paris’ten getirtiyorlardı ve zarif, topuklu ayakkabılar en cok tercih edilen ayakkabı ceşidiydi. 18. yuzyılın sonlarına doğru Amerika’da acılan ayakkabı fabrikası ayakkabı modasını belirleyen Paris’in onune gecti. (İsvicreli Shonewerd ilk ayakkabı fabrikasını kurdu.1859’da ilk kosele dikiş makinası Amerika’da kullanıma gecti.1870’te G. Mac Kay buna bir deveboynu ekleyerek gelişmeyi yuruttu.1878’de İngiliz Y. Keats, cift iplikli – masuralı dikiş makinasını yaptı.1900’lerden başlayarak makina ile seri uretime gecildi.) 20. yuzyıla gelindiğinde ise herkesin favorisi sağlam ve rahat ayakkabı modelleri revactaydı. Butun dunyada ozgurleşmeye başlayan kadınlar, topuklu ayakkabı yerine gunluk hayatın akışına uygun ayakkabı modelleri giyiyordu. Ta ki 1951 yılına kadar… Fransa ayakkabı modasında tekrar atağa gecerek topuklu ayakkabıyı yeniden kadınların gundemine getirmeyi başardı. Fransız ayakkabı tasarımcısı Charles Jourdan’ın, iğne topuklu “stiletto” ayakkabı tarzı hemen hemen butun dunyayı etkisi altına aldı. Fransa’da, İtalya’da uretimi yapılan stiletto’lar cinsel cazibeyi sembolize ediyordu.
Gencliğin tercih ettiği ayakkabı modelleri ise genellikle rahat ve spor gorunuşluydu. 1919 yılında genclik icin devrim niteliğinde bir gelişme oldu. Converse’in urettiği Allstar’lar genclik tarafından hemen benimsenmiş ve kısa bir surede butun dunyaya yayılmıştı. Ayak bileğini saran bu keten ayakkabı, daha sonraki yıllarda tum spor ayakkabıların da oncusu olacaktı. Converse Allstar gunumuz gencliğinin hala vazgecemediği bir ayakkabı modeli olarak yerini koruyor.
Cizme devreye giriyor
18. yuzyılda erkeklerin giydiği en populer ayakkabı cizmelerdi. Kadınlar ise kolay yıpranan kadife veya ipek ayakkabı giyerlerdi. Kadınların bot giyebildikleri tek alan binicikti.1830’larda, bilek seviyesinde ve bileği kavrayan dar boğazı ile oldukca zarif tasarımlarla cizme kadınların hayatına girdi.Cizmenin moda dunyasına adım atması ise 20. yuzyıl ile başlar. 1960’lı yıllara gelindiğinde dunyayı mini etek modası sarmıştı. Birkac modacı bu durumdan rahatsızdı ve tepki olarak bacak dekoltesini daha az gorunur hale sokmak icin mini etekle birlikte cizme kullanmayı tercih etti. Ama cizme bir sure sonra bu amacından cıkarak kadının dış gorunumunun belirleyicisi oldu. Cizme alışılagelmiş kadın goruntusunu değiştiren ve daha da ozgurleştiren bir ayakkabı olmuştu. 80’lerden itibaren, kovboy cizmeleri fonksiyonel amacından kurtularak kadın modası icinde guncel bir yer aldı.
kısa kısa…
• Eski Yunanistan’da da sandal, aba ayakkabı, mantar tabanlı kothornos, deri kayışlı krepis, gelin ayakkabısı nymphitikon ve benzerleri kullanılmıştır.Yunan kadınları, sokakta cıplak ayakla, ya da sandaletle gezerler ev iclerinde yumuşak, kapalı ayakkabılar giyerlerdi. En populer renk ise beyaz ve kırmızıydı.
• İ.O. 5. yuzyıl kadar Etruskler, ucları yukarıya kıvrık, yuksek okceli, bağcıklı ayakkabılar giydiler.
• Ayakkabı loncaları kuran Romalılar, sağ ve sol ayağa gore kalıplanmış ayakkabılar geliştirerek, ayakkabıcılık tarihinde onemli bir adım attılar.
• Ortacağ boyunca tabaklanmış deriden yapılmış mokosenler populer oldu. Bu ayakkabılara toka ve bağcık eklenerek gunumuz ayakkabılarında kullanılan bazı formuller uretildi.
• 14. ve 15. yuzyılda ayakkabıların burunları uzamaya başladı. Bu moda 15. yuzyılın sonlarına kadar surdu ve daha sonra yerini yuvarlak burunlara bıraktı.
• 17 yy da Avrupa’da cizme modası yaygındı.
• 19 yuzyılın ilk yarısında, aristokrat kadınlar kağıt inceliğinde brokerli ayakkabılar giyerlerdi.Bu ayakkabıların tabanları oyle kırılgandı ki ,dışarıda birkac adım bile atmak mumkun değildi.Hizmetciler ise sağlam botlar kullanırdı.Roma prenseslerinin altın tabanlı sandaletleri ve XIV.Louıs doneminde saraydaki kadınların kırmızı topuklu zarif ayakkabıları gucu ve sınıfı gosteren sembollerdir.
• Mahatma Gandhi’nin giydiği sandalet, bilgeliği, doğaya ve insana donuşu , sadeliği, eşitliği simgeliyordu.
İlk ayakkabı..
Sohbet Muhabbet0 Mesaj
●68 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sohbet Muhabbet
- İlk ayakkabı..