Seo Hakkında Yayılmış Efsaneler
Seo uyumunun gectiğimiz 10 yılından bugune, sorgulama yontemlerinde ve sonucların değerlendirme şekillerinde oldukca belirgin ve keskin değişiklikler meydana geldi. Değişim tabi ki sadece bununla da kalmadı. Arama motorlarının sayfaları endekslemelerinde, sıralamalarında, site yoneticilerinin sayfalarına trafik cekmek icin yaptıklarında ve sayfaların acılış hızlarında bu 10 yıl boyunca cok keskin ve akla gelmeyecek değişimler yaşandı.
Bu olağanustu değişim ruzgarlarının temelinde arama motoru optimizasyonu uygulamalarındaki insanı hayretlere duşuren yanlışlıklar hala daha surdurulmekte.
Butun bu olanlar ile birlikte artık gecerliliğini yitiren, cıkmaza gelmiş seo efsanelerini incelediğimiz bu yazımızda, hem eski seocular, hem de bu işe ilgisi olan icin yararlı olacaktır.

Efsane 1: Sitemi Mutlaka Arama Motorlarına Kayıt Etmeliyim. Arama motoru sonuclarında yer almak icin web sitenizi arama motorlarına kayıt yapmış olmanız gerektiği duşuncesi gunumuzde tamamen soylentiden ibarettir.
Modern icerik yonetimi sistemleri ile oluşturulan yeni web siteler kendilerini doğrudan Google ’a bildirebileceği gibi, Google gibi bir arama motorlarının bir giriş yapılmadan da web siteniz, fark edeceğine kuşkunuz olmasın.
Google yeni web sitelerini bulmak icin yeni satın alınan alan adlarını surekli olarak takip eder. Bunun yanında yeni siteleri keşfetmek icin tam anlamıyla bir ajan gibi calışan “Chrome” tarayıcısına da sahiptir. Sitenizi kayıt etmeseniz bile, Chrome kullanarak bir kere siteye girmiş olmanız Google botlarını yeni sitenize yoneltecektir. Bu sebeple “Google mutlaka sitemi bildirmeliyim” duşuncesinden kurtulun.
Google ’a sitenizi bildirmek zorunda olmamanızın yanı sıra, ilk odaklanmanız gereken robots.txt kullanarak sitenizin hangi bolumlerini arama motorlarının endekslemelerine engellemeniz gerektiğini tespit etmek olmalıdır.
Dahili arama sonucları, yonetim paneli girişleri gibi bazı ara sayfalar Google arama endekslerinden uzak tutulmalıdır ki, gercek iceriklerinizi one cıkabilsin.
Efsane 2: SEO Sıralamadan İbarettir. Arama motoru sonucları arasında yer almak ve linke tıklanması arasında guclu bir ilişki olsa da, sıralama artık daha once olduğu gibi en onemli amac değildir.
Linke tıklama oranları ve kullanıcı alışkanlıkları uzerine yapılan analizler, arama yapan kullanıcıların en ustten 3 sıradaki ozellikle de en ustteki sonucların tıkladığını gostermektedir.
Ayrıca ilk 3 sıranın altında bulunan, zengin snippet eklenmiş arama sonuclarının en fazla tıklama oranlarına sahip olduğu da gorulmektedir.
Bunun yanında, butun bunlar uygulanmış olsa bile, sıralama tek başına başarıyı getirmiyor. Teorik olarak bir sure iyi bir sıralama ya sahip olabilir veya yoğun trafik alabilirsiniz. Ancak belirtelim ki bundan tek kuruş bile kazanamayabilirsiniz.
Daha onceki “Google ’da en ust sıraya yerleştirme garantisi” reklamlarını her yerde gorebiliyorduk. Bu sıralama uzmanlarından hicbiri bu vaadin getirilerinden bahsetmiyor. Cunku bu getirisi olmayan veya az olan bir vaattir. Bizce, sıralama icin cabalamayı bir kenara bırakmalısınız. İceriğinizi okuyan ziyaretcileriniz, onlara aradıklarını anlayacakları guzel bir anlatımla sunduğunuz zaman size daha fazla muşteri getireceklerdir. Sebebi ise cok basit “beğenen insan, yakınları ile beğenisini paylaşır”
Efsane 3: Seo Bilişim Teknolojilerine Teslim Edilebilecek Birşeydir. SEO ’nun teknik uzmanlık gerektirdiğine dair bir inanc var. Bu şekilde duşunenler “SEO teknik bir konu olduğuna gore BT (bilişim teknolojisi) uzmanları bu gorevi tek başlarına halledebilir” ve benzeri duz bir duşunceye sahipler. Ancak teknik bileşenleri olsa bile, SEO ’nun teknik beceriden cok daha fazlasına ihtiyac duyduğunu bilmeniz gerekiyor. Bu sebeple butun projelerinizi bir BT uzmanına veya web tasarımcısına teslim etmeden once, uzun uzun, duşunmeniz gerekiyor.
Web sitenizi seo uyumlu hale getirirken, web tasarımcılarından ve BT uzmanlarından tabi ki yardım alabilirsiniz,hatta bazı durumlarda kesinlikle almalısınız ama SEO gorevlerinin tamamını BT uzmanına bırakmak ve bundan tam anlamıyla başarı beklemek pek mantıklı olmayacaktır.
BT uzmanlarının başarılı oldukları bircok teknik alan var elbette ki. Orneğin; web sitenizin calıştığı sunucunun daha hızlı calışmasını sağlamak, web sitenizdeki grafik, javascript ve css dosyalarınızın kapladığı alanı azaltmak gibi. Kesinlikle, bunlar cok onemli yetenekler, ancak etkili SEO stratejileri geliştirebilmeniz icin bundan daha fazlasına ihtiyac duyacağınız kesin. Bunun yanında ise; dikkat cekici icerik oluşturmak, web sitenizi ziyaret eden kullanıcıların yerine empati geliştirebilme yeteneğine sahip olabilmek ve oluşturdukları zengin hammaddeyi teknik olarak işlemeleri icin BT uzmanlarına teslim etmek şeklinde sıralanabilir.
Efsane 4: Daha Cok Link, Daha Cok İcerikten İyidir. “Neye yatırım yapmalıyım? Link inşasına mı, daha cok icerik oluşturmaya mı?” gibi sorular sıklıkla kafamıza takılan ve uzerine duşunduğumuz konulardır.
Linkler, web sitenizin otoritesinin onemli bir parcasıdır. İşletmeler genellikle link inşası icin birilerini işe aldıklarında linklerin niceliğine, niteliklerine verdiklerinden daha fazla onem veriyorlar. Ancak bu sistem artık işlemiyor ve başarı getirmiyor.
Panda, Penguin ve Hummingbird algoritma guncellemelerini yayınlanmasıyla Google ’ın SEO ’nun artık bir oyun sistemi olmadığını anlamamız icin yapmadığı kalmadı.
Link inşası tabi ki hala cok faydalı, ancak yayın yaptığınız icerikle ortuşen icerikli sayfalardan link almanız hepsinden daha fazla onemli. İceriğinizle ortuşen blog yazıları gibi ceşitli makalelerden link alabilmek icin, yatırımınızın coğunu “icerik oluşturmaya” ayırmanız gerekmektedir.
Efsane 5: Anahtar Kelime ve Meta Acıklamalarının Arama Sonuclarına Muazzam Bir Etkisi Vardır. Meta acıklamaları ve meta anahtar kelimeleri web sayfalarının iceriklerini ozetlemenizi sağlayan html icine yerleştirilebilen kodlardır. Ama o kadar cok su istimal edilmişler ki, şuan Google sıralamalarına bu sebeple hicbir etkileri kalmamıştır.
Google ’ın 2009 yılında yaptığı acıklamaya gore artık “Meta acıklamalarının ve meta anahtar kelimelerin arama sıralamalarına bir etkisi yoktur”
Bu durum, meta acıklamalar ve anahtar kelimelerin seo icin onem teşkil etmiyor anlamına gelmiyor. Aksine meta acıklamalar sizi diğerlerinden ayırıyor ve ayrıca arama yapanlara sitenizin ziyaret etmeye değeceğini gostermeniz icin fırsat tanıyor.
Eğer meta acıklama kısmına ilgili sayfanızda nasıl bir icerik yer aldığını sade ve anlaşılır bir bicimde yazarsanız, arama sonuclarına bir etkisi olmasa bile, Google arama sonucları sayfasında potansiyel ziyaretcinin ilgisini mutlaka cekecektir.
Meta anahtar kelimeleri artık hic kullanmamanız, meta acıklama bolumune ise sıralama kaygısı gozetmeksizin inandırıcı, sade bir icerik yazmanız etkili olacaktır.