

'F-16'LARIN TEK BAŞINA YETERLİ OLACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM'
Danimarka ve Hollanda'nın envanterinde bulunan F-16'ların ilk üretilen A modeli olduğunu belirten Cem Doğut, Ukrayna'ya teslim edilmesi planlanan uçakların güncellik durumunu,"Bu uçaklar zaman içinde modernize edildiler. MLU (Mid-Life Update / Orta ömür güncellemesi) programı kapsamında modernize edilen bu uçaklar şu an Türk Hava Kuvvetleri'nin de kullandığı F-16'lar ile hemen hemen aynı seviyeye geldi. Yani bu uçaklara modern ve güncel durumdalar diyebiliriz. Şu an mevcut olan VIPER programındaki uçaklar kadar gelişmiş sistemlere sahip değiller ancak bizim de elimizde bulunan uçaklarla hemen hemen benzer durumdalar"sözleriyleaçıkladı.
Herhangi bir uçağın tek başına savaşa etkisinin zor olduğunu düşündüğünü ifade eden Doğut,"Uçakların rahat şekilde uçabilmeleri için onların yerden yönlendirilmeleri lazım. Yani sadece uçakta bulunan değil, aynı zamanda yerdeki radarların da aktif olarak kullanılması gerekir. Uçakların konuşlanacağı üslerin olası Rus saldırılarına karşı korunabilmesi gerekiyor. Bunlar çok kolay işler değiller" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
Alıntı Metni

'EĞİTİMLER NORMAL ŞARTLARDA EN AZ 1 YIL SÜRER'
Normal şartlarda bir pilotun farklı bir uçakta harbe hazır duruma gelmesi eğitim alması gerektiğin ifade eden Cem Doğut,"Normal şartlarda minumum 1 yıl eğitim almanız gerekir. Çünkü sadece uçağı kullanmakla iş bitmez. Bu uçağın sistemlerini, yeni aldığınız mühimmatlarla nasıl savaşacağınızı öğrenmeniz gerekir. Dünyada pilot yetiştirme standartı şu şekilde işler: Eğitim uçaklarında eğitimlerini tamamlayıp pilot olmaya hak kazanan personel sonrasında kullanacağı uçak üzerine eğitim almaya başlar. Bu eğitimler tamamlandıktan sonra da aynı uçak üzerinde harbe hazırlık eğitimleri almaya başlar. Yani sadece F-16'yı uçurabilmek yeterli değil. F-16 ile harbe hazır şekilde uçabilmeniz gerekiyor ve bunun için de uzun bir süre eğitim almanız gerekiyor" diyerek Ukrayna'ya teslim edilecek F-16'ları uçuracak pilotların önünde uzun bir süreç olduğunu dile getirdi.
"Bakım ekiplerinin eğitimi pilotlara nazaran daha hızlı tamamlanabilir ancak tabii bu da 1 ila 2 ayda bitecek bir süreç değil. Çünkü Batı sistemi ile Rus sistemi arasında ciddi farklar var" diyen Doğut, "Hem bakım ekiplerinin hem de pilotların alışması gereken bir çok farklılık var. Mesela Rus uçaklarında metrik sistem kullanılır. Yani pilot önündeki altimetreye baktığında metre cinsinden veriler okur. Ancak Batılı uçaklarda feet kullanılır. Bu bile tek başına yeterli bir kafa karışıklığıdır. F-16'da uçarken altimetrede 10 bin ifadesini gördüğünüzde 10 bin metrede olduğunuzu düşünürseniz büyük bir hataya düşersiniz çünkü aslında kabaca 3 bin metredesinizdir. Bakım açısından bakacak olursak uçakların yakıtına kadar farklılıklar var. Örneğin bizim Türk Yıldızlarımız gösteri için Moskova'ya gittiklerinde yanlarında tankerle kendi yakıtlarını götürdüler. Çünkü Rusya'nın kullandığı yakıt her ne kadar benzer olsa da birebir değil ve sıkıntı yaşamanıza sebep olabilir. Bunun gibi birçok irili ufaklı farklılıklar var hatta uçaklarda kullanılan vidaların ebatları bile farklı, avadanlıklarınızın bile farklı olması lazım" açıklamasında bulundu.

Alıntı Metni'ROMANYA VE POLONYA'NIN AKTİF ROL ALACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM'
Ukrayna'nın teslim alacağı F-16'ları işletebilmesi için eğitim aşamasında adı geçen bazı ülkelere dikkat çeken Doğut, "Bu konuda şu an basında özellikle Yunanistan'ın adı geçiyor olsa da kağıt üzerinde aslında Rusya ile Yunanistan birbirine çok uzak ülkeler değiller. Dini anlamda birbirlerine çok yakınlar. Yani böyle bir durumda bu iki ülke arasındaki ilişki ne olacak? İşin içinde politik dengeler de var. Hollanda ve Danimarka bu anlamda 'tuzu kuru' olan ülkeler çünkü savaşın yaşandığı coğrafyadan uzaktalar. Bu açıdan bakacak olursak Ukrayna'nın özellikle Polonya ve Romanya'dan yardım alacağını düşünüyorum. Çünkü bu ülkeler de Rus uçaklarından Batı yapısı uçaklara geçtiler ve Ukrayna ile komşular. Ben destek ve yardım konusunda Yunanistan'dan ziyade özellikle bu iki ülkenin ön plana çıkacağını düşünüyorum." şeklinde konuşarak yaşanabilecek olası gelişmeleri anlattı.

Savaşın başından bu yana Ukrayna'nın Batı sınırlarında NATO'ya ait Havadan erken uyarı ve kontrol uçaklarının uçtuğunu hatırlatan Cem Doğut,"Ukrayna'ya teslim edilmesi planlanan uçaklar NATO ülkelerine ait uçaklar. Yani Link-11 ve Link-16 gibi veri ağları üzerinden NATO'ya ait olan Havadan erken uyarı ve kontrol uçaklarıyla iletişim halinde olabilecek yeteneğe sahipler. Bu da Ukrayna F-16'larının daha geniş bir hava resmi görmelerini sağlayabilir. Bu elbette bir güç çarpanı olacaktır ve bu yetenek ellerindeki Batı menşei silahları daha efektif kullanmalarını sağlar. Ancak bence F-16 savaşın gidişatını değiştirecek bir uçak değil. Çünkü karşısında ondan daha üstün olan uçaklar var. Ukrayna'ya F-15 veya RAFALE tarzı bir uçak verilmiş olsaydı elbette gidişatı değiştirebilirdi. Mesela RAFALE uçaklarını ele alalım. Bu uçakların sahip olduğu radar sistemleri ve meteor füzesi atabilme yeteneği hedeflerine daha uzun mesafeden müdahale edebilmelerini sağlıyor. Eğer ileride Ukrayna'ya bu tarz silah sistemleri verilirse o zaman gidişatı değiştirebilecek gelişmeler yaşanabilir" detayını verdi.
'TÜRKİYE İÇİN PAZAR OLABİLİR'
Türkiye'nin F-16 işletme tecrübesi bakımından dünyanın önde gelen ülkelerden biri olduğunu da sözlerine ekleyen Cem Doğut, şunları söyledi:
Alıntı MetniCem Doğut'a göre uçuş için olmasa bile bakımdan sorumlu personelin bir kısmı Türkiye'de eğitim alabilir veya Ukraynalılar F-16'lar teslim edildikten sonra Türkiye'den mühimmat satın alabilirler."Ukrayna'ya daha önce doğrulanmış ve açık kaynaklara yansımış birçok mühimmat gönderdik. Bunların yanına Makine ve Kimya Endüstrisi ve TÜBİTAK-SAGE'nin bu konuda mühimmat üretim tecrübesi var" diyen Doğut, sözlerini şöyle noktaladı:"Bu anlamda Ukrayna bizim için bir pazar haline gelebilir ancak bunu ne kadar açıktan yaparız ondan emin değilim. Ancak dediğim gibi gerek ABD gerekse Avrupa Rusya'ya karşı oluşturulan cephede artık Yunanistan ve Polonya üzerine ağırlık veriyor. Türkiye, geçmişte Rusya'yı NATO'nun Güney kanadında tutan başlıca ülkeydi ancak şu an siyasi nedenlerden dolayı bu görevi Yunanistan'a vermeye çalışıyorlar. Çok büyük ihtimalle Ukraynalı personelin eğitilmesi konusunda Yunanistan'ın adının geçmesinin de sebebi bu."
