Sedat Kapanoğlu, Turkiye’de OSS’yi kazanamadı ama ABD’de dunyanın en buyuk şirketlerinden Microsoft’ta yazılım muhendisi olarak calışmayı başardı. Kapanoğlu’nun sırf hobi olsun diye actığı Ekşi Sozluk, son yıllarda oyle populer hale geldi ki ona Microsoft’ta aldığı maaştan cok daha fazla kazandırıyordu. O da işinden istifa etti, Turkiye’ye dondu. Son bir ayda ziyaretci sayıları tam 6.1 milyon farklı kişi, 112 bin 848 kullanıcısı var, yazılan yazı sayısı ise 90 milyon 943 bin 172… Turkiye’nin en cok tıklanan internet sitelerinden biri olan Ekşi Sozluk işte boyle bir istatistiğe sahip. Onun yaratıcısı 32 yaşındaki Sedat Kapanoğlu, site bu kadar buyuyup, reklam kazancı da yukselince ABD Seattle’daki Microsoft’taki işinden istifa etti, İstanbul’da ofis actı. Aslında Ekşi Teknoloji adlı şirketini bundan dort yıl once kurmuştu ama şimdi yerleşik duzene gecti. Ofiste kendisinin dışında bir yazılım geliştirici, iki stajyer bir asli avukat ve bir de kendileriyle calışan bilişim avukatı gorev yapıyor. “Sozluğun patronu, kullanıcısıdır” diyen Kapanoğlu ile ofisinde buluştuk; Turkiye’deki yeni hayatını konuştuk…

• Siz son beş yıldır ABD’de Microsoft’ta calışıyordunuz. Ne zaman dondunuz?
Yaklaşık altı ay once dondum. 1993’ten beri calışıyorum ve hic tatil yapmamıştım, biraz gezdim ve dinlendim.
• Microsoft’taki işinizden istifa mı ettiniz? Tam olarak goreviniz neydi?
Evet, istifa ettim. Gorevim yazılım tasarım muhendisi olarak geciyordu ama aslında gorevin hizmet ettiği amac kod kalitesiydi. Geliştirilen yazılımın kalitesinden sorumluydum. Ayrıca iş goruşmeleri yapan ekipte de yer alıyordum.

BARDAK SATMAKLA ZENGİN OLUNMUYOR
• Peki bu kariyeri bırakıp neden Turkiye’ye dondunuz?
Microsoft, ozellikle yazılım sektorunde calışan bir kişinin cok rahat edeceği bir yer. İnanılmaz olanakları var ve yaptığınız işin karşılığı olarak iyi para veriyorlar. Ama sozluk, son birkac yıldır bana Microsoft’ta kazandığımdan daha fazlasını kazandırıyor. Aklıma surekli fikirler geliyordu, bunları gercekleştirmek istiyordum, 10 yıl sonra bunları yapamayabilirdim.
• Tek geliriniz reklam değil mi?
Evet, başka bir geliri yok. Ama daha once farklı para kazanma modelleri denemiştim. Mesela bu kupaları (elinde cay ictiği, uzerinde ekşisozluk yazan kupayı gosteriyor) satıp zengin olacaktım. 500 adet yaptık, 300’u elimizde (guluyor). Bardakla, ıvır zıvır satmakla olmuyormuş. Reklam maalesef cok kazandırıyormuş. Benim ilk tercihim hicbir zaman reklam olmadı. Cunku sırtınızı reklama bağladığınızda otomatikman bu kapitalist duzende başka şirketlere muhtac durumda kalıyorsunuz. Bu, sozluğe bictiğim bağımsız duruşu etkileyen bir şey.
• Peki reklam aldığınız firmayla ilgili sozlukte olumsuz bir şey yazıldığında ne oluyor?
Firmalar henuz Ekşi Sozluk’u tanımıyorken oluyordu. Biz zaten yasalara aykırı bir iceriğe izin vermiyoruz, siteden hemen kaldırıyoruz. Ama eleştiriye dahi tahammulu olmayan firmalar vardı. Sonradan fark ettiler ki eleştiriler onların kale alındıklarını gosteren bir olcut.
• Yeni projeleriniz var mı?
İlk olarak Ekşi Sozluk’u modernize edeceğim. Daha guzel olacak. Ote yandan yine eğlenceli projelerim var. Onumuzdeki sene bunları da hayata gecireceğim.

Hala Ferrari’m yok, Mercedes kullanıyorum
• Ekşi Sozluk, hobi olarak yaptığınız bir siteydi değil mi?
Evet. Şu an Turkiye’de adı fikir ozgurluğu konusunda en buyuk platform olarak geciyor. Benim kenar projem boyle olabiliyorsa, fikir ozgurluğu konusunda cok ciddi sıkıntılarımız var demektir.
• Peki bu kadar buyuyeceğinizi duşunuyor muydunuz?
Hicbir zaman tahmin etmedim, tek tahminim cok eğlenceli olacağıydı.
• Birkac yıl once sizinle mail uzerinden bir roportaj yaptığımızda “Sozlukten cok para kazandınız mı?” diye sordum. Siz “Hayır, henuz bir Ferrarim yok” demiştiniz. Şimdi Ferrari’niz oldu mu?
Hala bir Ferrari’m yok. Ben bunu bir olcut olarak goruyorum. Cunku Ferrari’yi almakla bitmiyor, onun deposunu iki gunde bir doldurmak da para, 15 bin km’de bir bakıma goturmek de… Dolayısıyla Ferrari’yi yaşatacak paraya da ihtiyac var. Ferrari almak işin esprisi…

• Şu an ki otomobilinizin markası nedir?
Mercedes.

Ofise telefon ederek ‘Gelir orayı basarız’ diyenler var
• Ekşisozluk’te kişiler hakkında yazılanlar konusunda hakkınızda cok dava acılıyor mu?
Adnan Oktar, her yıl bir dava acar. Genelde bize acılan davalar savcılık on soruşturmasına gelir ve değersiz bulunur, duşer. Bunun yanı sıra şikayet ve tehdit cok alıyoruz. ‘Geliriz, orayı basarız’ diye mail gonderip, telefon edenler var. Bizim de bunlardan bazıları hakkında dava actığımız oluyor.

• Peki eğlence olarak actığınız bir site yuzunden boyle tehditler almaktan korkuyor musunuz?
Oncelikle birincil hissim korku olsaydı ABD’den donmezdim. Tehdit edenler ne kadar ciddi bilmiyorum. Henuz kimse gelip ofisi basmadı. Herhalde hala plan aşamasındalardır.

Vaktini bilgisayarla gecirdi universite sınavını gecemedi

• Turkiye’de universite sınavını kazanamayan genclerden birisiniz. Aileniz sınavı kazanamamanıza ne demişti?
Bana bunları cok dramatik bir şekilde yansıtmadı, hayatımda kendi isteklerimle ilgili hep destekleyici oldular. Bilgisayara ilgi gosterdim, babam bana bilgisayar satın aldı. O zamanlar bilgisayarak televizyona bağlanırdı, babam bana bir ekran bile almıştı. Universiteyi kazanamama sebebim vaktimi bilgisayara harcıyor olmamdı. Cunku seviyordum bilgisayarla uğraşmayı ve calışmaya vakit ayırmıyordum. OSS konuları aklıma gelince bile fena oluyor, ilgimi de cekmiyordu acıkcası.

• Şimdi ne diyorlar?
Annem 1999’da, babam 2001’de vefat etti. Şimdi ne derlerdi bilmiyorum ama mutlaka hoşlarına giderdi.

Turkiye’de anonimlik bence buyuk bir ihtiyac
• Bazı kişilerin Ekşi Sozluk’te nickname’lerin arkasına saklanıp rahat rahat eleştirip, yargısız infaz da yaptığı soyleniyor. Ne diyorsunuz?
Nickname’inizle suc unsuru oluşturan bir şeyi nerede soylerseniz soyleyin sizi savcılık emri ve emniyet kanalıyla bulabiliyorlar. Bir kere nick’in arkasına saklanmak diye bir şey yok. Fikirlerin, soyleyenlerle eşleştirmesi cok yaygın bir fenomen. Ama bu fikrin değerini değiştirmiyor. Bir insanın ismini bildiğiniz zaman onun ayağını kaydırabiliyorsunuz. Anonimlik o yuzden ihtiyac. Cunku Turkiye’nin ic mekanikleri isimle adam harcamaya izin veriyor. Toplumda gorunuşunuz, tipiniz, maddi durumunuz ve statunuzden dolayı kale alınmayan bir insanken anonim olarak o takma ismin arkasında negatif unsurlardan sıyrılıp sadece goruşlerinizle değerlendirilebilen birine donuşebiliyorsunuz.
Turkiye İş Dunyası