Allahın (c.c.) işitmesi ve gormesi yaratılmış varlıkların işitmesi ve gormesi gibi değildir. İnsanlar ancak dikkatlerini yonelttikleri varlıkların seslerini işitebilirler, kendilerini gorebilirler. Ama boyle anlarda bile bazen algı yanılmaları ve yetersizlikleri yaşayabilirler. Allah (c.c.) yarattığı her şeyi her an sınırsız bir dikkatle gorur ve işitir. Bunda da bir zayıflık ve kusur olmaz. İnsanların işitmeleri ve gormeleri icin kulak ve goz duyu organlarına ihtiyacları vardır. Allahın (c.c.) işitmesi ve gormesi icin herhangi bir organa gereksinimi yoktur. İnsan belli bir frekans arasındaki sesleri işitir. Gormesi icin de nesnenin gozler onunde bulunması ve havada belli bir derecede ışığın olması gerekir. Allah (c.c.) her frekanstaki sesi işitir ve zifiri karanlıktaki goruntuyu bile gorur. Dolayısıyla insanda işitme ve gorme yetisi sınırlı ve belirli bir olcude iken Allahta (c.c.) bu ozellikler sınırsız olgunlukta ve tum yaratıkları her yonuyle kuşatacak boyuttadır.
Allahın (c.c.) el-Habîr (her şeyden haberi olan), el-Alîm (her şeyi bilen) gibi guzel isimleri de varlıkların her halinden bilgi sahibi olduğuna işaret etmektedir. Oyle ki bu guzel isimlerle Allah (c.c.) kullarının zihnindeki duşunceleri, kalbinde gecirdiği niyetleri, duyguları da en ince ayrıntısına kadar bilmekte ve haber almaktadır. Bu durum işitme ve gormeden daha kapsamlı bir ozellik gostermektedir. Cunku insanlar iclerindekini her zaman soylemezler ve eyleme dokmezler. Coğu kez gizlerler. Oyle ise Allah (c.c.), es-Semî (her şeyi işiten), el-Basîr (her şeyi goren) guzel isimlerini nicin belirtme gereği duymuş olabilir? Elbette bunun pek cok hikmeti olabilir. Biz bunlardan sadece uc tanesini belirteceğiz.
Birincisi, insanların konuştuklarına ve yaptıklarına dikkat etmelerini sağlamaktır. Zaten insanın da sorumluğu soyledikleri ve yaptıkları ile sınırlıdır. Kafasında, kalbinde gecirdiği şeylerle insan ne hukuk onunde ne de ahirette hesap gorulurken sorumlu tutulmamaktadır. Tabii şu altın kuralı unutmamak gerekir ki, testi icindekini sızdırır. Bu acıdan kafasında, gonlunde guzel şeyleri geciren birisi elbette guzel şeyler konuşacak ve yapacaktır. Allahın es-Semî, el-Basîr olduğunun bilincinde olan birisi her sozune, her hareketine dikkat eder, Allahın (c.c.) rızasını gozetir; Onun hoşlanmayacağı sozleri soylemez, hareketlerden kacınır. Aşağıdaki ayet-i kerimede bu anlam dolaylı bir bicimde cıkarılabilir: Kendilerine gelmiş kesin bir delil olmaksızın Allahın ayetleri hakkında munakaşa edenler var ya, hic şuphe yok ki, onların kalplerinde asla yetişemeyecekleri bir buyukluk hevesinden başka bir şey yoktur. Sen Allaha sığın. Kuşkusuz O Semî, Basîrdir (Mumin suresi, ayet 56).
Yuce Allahın (c.c.) es-Semî, el-Basîr olduğunu belirtmesinin ikinci hikmeti, zorluk ve sıkıntı icerisinde bulunan, haksızlığa ve zulme uğrayan insanları gorduğunu ve şikÂyetlerini işittiğini vurgulamaktır. Bu, boyle durumda bulunan muminlere buyuk bir manevi guc verir. Kadere rıza gostermelerini sağlar. Allaha (c.c.) dayanıp ona tevekkul etmelerine vesile olur. Şu ayet-i kerime bu hikmeti cok acık bir bicimde icermektedir: Kocası hakkında seninle tartışan ve Allaha şikÂyette bulunan kadının sozunu Allah işitmiştir. Allah sizin konuşmanızı işitir. Cunku Allah Semîdir, Alîmdir (Mucadele suresi, ayet 1).
Yuce Allahın (c.c.) es-Semî, el-Basîr olduğunu belirtmesinin ucuncu hikmeti, kullarının ibadetlerde en buyuk makama ulaşmalarını sağlamaktır. Dinin direği ve ibadetlerin en buyuğu, feyizlisi olan namaz, kulun kendisini huzurda, yani Allahın (c.c.) karşısında hissetmesidir. Ama bu oyle kolay kolay gercekleşmez. Cunku başka zaman değil de tam namaz sırasında nefis ve şeytan olmayacak vesveselerle insanın Allah (c.c.) karşısındaki bu huzurunu bozmaya, başka şeylerle gonlunu ve kafasını meşgul etmeye calışırlar. İşte Allahın (c.c.) es-Semî, el-Basîr olduğunun bilincinde olan bir mumin, Allah (c.c.) huzurunda bulunmanın edebini daha iyi sağlar ve korur. Meşhur Cibrîl hadisinde peygamberimiz ihsan makamını bu hikmete uygun bir bicimde acıklamıştır: İhsan, senin Allahı goruyormuş gibi Ona ibadet etmendir. Her ne kadar sen Onu gormuyorsan da O seni gormektedir.
Allahın (c.c.) es-Semî ve el-Basîr guzel isimleri kulda kendisinin her sozunu Allahın (c.c.) işittiği ve yaptığı her işi Allahın (c.c.) gorduğu biciminde bir bilinc ve otokontrol mekanizması oluşturmalıdır.
Muhsin İyi