EûzubillÂhimineşşeytÂnirracîym - BismillÂhirrahmÂnirrahîym
Rahman Rahim Allah'ın adı ile başlarım.Alemlerin Rabbı Allah'a hamd olsun.SalÂt ve selÂm, PEYGAMBER EFENDİMİZin ve onun pak Âlinin ve ashabının tumune.
Değerli arkadaşlar icinde yaşadığımız ulke,ve dunya geneli ceşit ceşit kaos ve calkantılarla calkanıp durmakta.bir taraftan sozde İSLAMİ teror orgutleri bir taraftan ceşit ceşit fitne...aslında bizler gecmişinden biraz ders alan insanlar olabilsek bu yaşadıklarımızı yaşamayacağız
Gecenlerde hepimizin okul yıllarından tarih dersinden hatırlayacağımız bir yazıya 31 Mart olayı ile ilgili bir yazıya rast geldim.yazı adeta bana bu gunu anlatıyordu.dini değerleri aşağılamalar yuzunden gerilen,pravoke olan dindar insanlar,sokağı kendi siyasi emelleri icin karıştıran siyasiler,dinden uzak insanların ozgurluk adına cıkardığı olaylar,oldurulen gazeteciler ve algı operasyonları ile karışan,karıştırılan ulkemiz...ama bu yazının cok ilginc ve onemli bir tarafı daha var.yazıyı yazan Prof. Dr. Ahmet Akgunduz 31 martla ilgili okuyacağımız bu yazıda şoyle bir ibare kullanıyor
Tarihciler bu olayin, kendi zulumlerini ortmek isteyen Ittihadcilarin, II. Abdulhamidin tahttan indirilmesini temin etmek icin, Ingiliz Gizli Servisinin yardimi ile ve Ingilizlerin aleti olarak tertipledikleri bir hadise oldugunda ittifak etmislerdir.
Evet yazıyı okuduğunuzda goreceksiniz ki gecmiştede şer odaklarının yontemleri tıpkı gunumuzdeki gibi imiş.bir zaman once fransada dergi baskını ile dunyaya yaşatılmak istenenler 31 mart vakası ile Osmanlıya coktan yaşatılmış
İngilizin,yahudinin v.snin oyunlarına gelmek bize ne yarar sağlar? zarardan başka hicbir şey getirmez tabiki.hani hep kullanılan ve doğru olan bir soz vardır ya bu gemi batarsa hepimiz batarız diye...ama burada gunumuzden farklı olan bir ayrıntı var o ayrıntı HAZRETİ İSLAMI cok iyi bilen bir İSLAM ALİMİNİN halkı bilinclendirme fitneleri onleme cabası...gunumuzde BEDİUZZAMAN RADIYALLAHU ANH gibi bilincli alim zatlara gecmişten daha cok ihtiyac var
İngiliz oyunlarına gelip oyuncak,maşa olmamak kendi ulkemizde ki huzuru kimseye bozdurma-mak,gecmişinden ibret almak niyeti ile bu yazıyı okuyalım.CENABI ALLAH CELLE CELALUH bize acılar yaşatmasın.
EûzubillÂhimineşşeytÂnirracîym - BismillÂhirrahmÂnirrahîym
Ve Allah TeÂlÂ'ya ve Resûlune itaat edin ve ihtilÂfta bulunmayın, sonra devletiniz gidiverir ve sabrediniz. Şuphe yok ki Allah TeÂl sabredenler ile beraberdir.
8.Sure ENFAL 46.ayet
(OMER NASUHİ BİLMNEN RADUYALLAHU ANH vakfı meali)
Muminler ancak kardeştirler. Oyleyse kardeşlerinizin arasını duzeltin ve Allah'tan korkun ki esirgenesiniz.
49.Sure HUCURAT 10.ayet
(Diyanet vakfı meali)
(kuranmeali.com)
Prof. Dr. Ahmet Akgunduz - Arastirama
31 Mart Vakasi diye tarihe gecen bu olay, 14 Nisan 1909 tarihine rastlamaktadir. Tarihciler bu olayin, kendi zulumlerini ortmek isteyen Ittihadcilarin, II. Abdulhamidin tahttan indirilmesini temin etmek icin, Ingiliz Gizli Servisinin yardimi ile ve Ingilizlerin aleti olarak tertipledikleri bir hadise oldugunda ittifak etmislerdir.
Ancak suc, samimi Muslumanlara yikilsin diye, bir kisim dini sloganlar kullanilmis ve seriat elden gidiyor diye dine ve dindarlara hucum planlari hazirlanmistir.
Ittihadcilar, kendilerinin tertipledikleri bu olayi dindarlari murteciler diye suclayarak dindara yikmislar ve maalesef kendileri gibi dusunen tarihcileri de kullanarak, bu olayi en buyuk irtica olayi diye takdim etmislerdir. Boyle bir tertibi fiiliyata dokmek icin hem yeterli sebepler vardir ve hem de memleketin bazi halleri boyle bir fitne icin alevlendirici ozellik arzediyordu. şoyle ki:
Evvela, 31 Mart Vakasinin sebepleri nelerdi?
A) Bu olayin asil sebebi, Ittihadcilarin yaptiklari zulum ve istibdaddi. Ittihadcilar, tam bir zorba kesilmislerdi ve muhaliflerini sokoklarda oldurecek kadar azitmislardi. Mesela, Ismail Mahir Pasa, muhalif gazetecilerden Ahmed Samimi ve Hasan Fehmi Bey Istanbul caddelerinde acikca olduruldu ve faili mechuller artmaya basladi.
Sultan Abdulhamid, Mesrutiyen geregi icraya karismiyor ve sadece temsil vazifesini goruyordu. Devlete daha cok hakim olmayi isteyen Ittahadcilar, yabanci devletler tarafindan Abddulhamide karsi bir şeyler yapmaya zorlaniyorlardi. Onlar icin tek hedef, golgesinden dahi korktuklari Sultan Abdulhamid idi.
B) Osmanli Devletini yikma planlarinin yapildigi Meclisteki vekillerin degismesi icin, millet tam manasiyla kayniyordu. Ermenistan ve Rum Pontus tartismalariyla ugrasan Meclisteki vekillerden halk rahatsizdi.
C) Icradan uzak tutularak kosesine cekilmeye mecbur edilen Sultan Abdulhamidin yeniden devlet ve millet lehine harekete gecmesini arzu edenler vardi. Cunku Itihadcilar, Ingilizlerin masasi gibi, onu tahttan indirmek icin mesgullerdi.
D) Asker siyasete karismisti. Aldigi askeri ve dini terbiyeye aykiri isler yapmaya baslamisti. Mesela Selanik ve Manastirdan Istanbula getirilen III. Orduya ait subaylari fiyakasindan halk ve diger ordu mensuplari yaka silkmeye baslamislardi. Bununla kalmayip Ittihadcilar, Istanbulu korumakla gorevli I. Orduyu tahkir ederek, III.Ordunun Selanikteki tumeninden nigahbÂn-i hurriyet ve muhÂfiz-i mesrutiyet adiyla avci taburlarini Istanbula sevk ettiler.
E) Hasan Fehmi Bey basta olmak uzere, faili mechul olaylarin artmasi milleti tedirgin ediyordu.
F) Ittihadcilar kendilerine muhalif gordukleri subaylari ve hatta askerleri kadro disi ediyorlardi; acikca bir tasfiye hareketi baslamisti. Bu durum da ciddi bir gerginlik sebebiydi.
G) Hurriyet(ozgurluk) adi altinda her turlu ahlaksizlik serbest hale gelmisti. Acikca şer-i serife aykiri isleri yapan Ittihadcilara karsi, halkta ve ozellikle de sagini solundan ayiramayan Dervis Vahdet gibi bazi dindarlarda, idareye karsi bir nefret olusmaya baslamisti.
Butun bu sebeplerin bulundugu bir ortamda, ozellikle 24 Temmuz 1908-14 Nisan 1909 tarihleri arasinda, her iki tarafa ait gazeteler, gerginligi artirici yayinlar yapiyorlardi. Partiler, sanki bir ic savas olacak gibi fedai yazmaya baslayan cemiyetler kurmaya basladilar.
Ittihadcilar, zafer sarhosluguyla baski ve zorbaliklarini daha da artirmaya basladilar. Sinirsiz hurriyet anlayisi, askerlere kadar asilandi ve erler subaylara itaat etmez hale geldiler. Dine ve ahlaka aykiri bazi seyler, askerlere telkin edilmeye baslandi. Orduda itaat ve ahlak bozulmaya baslayinca, dinde hassas ama muhakeme-i akliyede eksik olan bazi nÂdÂnlar, iyilik yapiyorum zanniyla bazi fitne tohumlarini ekmeye basladilar.
Hurriyetin yanlis anlasilmasi ve tatbik edilmesi sonucunda, devletin idaresi cahillerin elinde kaldi ve herkes kendi basina hareket eder hale geldi. Istanbul serseri mayinlarla dolu bir hale gelmisti.
Iste Ingiliz Gizli Servisinin tahrikleriyle hareket eden Ittihad ve Terakkiciler, 31 Mart 1325 gunu yani 14 Nisan 1909 tarihinde, gergin durumu firsat bilerek tertiplerini fiiliyata dokmeye karar verdiler ve III. Ordudan getirdikleri avci taburlarina mensup neferlerin fisegini patlattilar.
Baslarinda tek bir subayin dahi bulunmadigi ve sadece bascavus ve cavuslarin komuta ettigi bu erler, şeriat isteruz deyu isyan ettiler. Ayasofya ve Sultanahmed Camii onlerinden toplanan kalabalik, Sadrazam Huseyin Hilmi Pasa ile Meclis-i Mebusan Reisi Ahmet Riza Beyin azlini ve butun Ittihadcilarin surgun edilmelerini istiyorlardi. Yukarida zikredilen sebeplerden dolayi, isyan eden askerlere, basta hamallar olmak uzere her cesit insan karismisti.
Gorunurde Ittihadcilara karsi, şeriati ve onun teminati olan Abdulhamidi kurtarmak icin yapilmis bir isyandi. Ancak tamamen Ittihadcilarin ve Ingiliz Gizli Servisinin, Abdulhamidi tahttan indirmek ve bu arada dindar halki da ezerek gozdagi verilmek icin yapilmis bir tertipti.
Bu serseri mayin gibi isyan eden askerler, Ittihadcilarin ileri gelenlerinden Ahmet Riza Bey zannederek Adliye NÂziri NÂzim Pasayi ve Gazeteci Huseyin Cahid zanniyla da Milletvekili Emir şekib Arslan Beyi oldurduler.
Sultan Hamid, II. Tumen kumandanini cagirarak Âsileri dagitmasini istedi; ancak Padisahin talimatini dinlemeyen komutan Ordu Komutanindan emir almadigini soyleyecek kadar alcalmisti.
Maalesef Ittihadci olan ve sonradan bu haline cok pisman olan Mahmud Muhtar Pasa ise, emir vermemekte direndi. Daha sonra isyan eden bu cahil askerlere, kendileri gibi cahil olan hamallar ve de sagini solundan fark edemeyecek kadar ahmak olan bazi dindarlar da katildi. Zaten Ittihadcilarin muhalifleri de boyle bir firsat bekliyordu. Onlar da akilli hareket edemediler.
Is, cigirindan cikmisti. Bediuzzaman basta olmak uzere, bir kisim akilli Islam alimleri, askerlere ve hamallara, bunun bir oyun oldugunu ve oyuna gelmemeleri gerektigini ikaz ettiler. Hatta Bediuzzaman, bir nutuk ile sekiz taburu itaata getirmisti.
Ittihadcilar, Ingilizlerin aleti olmuslar ve butun Muslumanlarin umidi haline gelen Abdulhamidi indirmekten baska gaye gutmemislerdir. Bu olayi kendileri tertip etmelerine ragmen, israrla bir irtica olayi oldugunu ifade etmeleri, gunumuze kadar gelen devlet ile milletin arasini acmak adetinin kotu bir baslangici oldu.
Firsati ganimet bilen Ittihadcilar, olaylar buyuyunce, Selanikten Hareket Ordusu adini verdikleri kuvvetleri, Padisahi kurtarmak gibi yalanci bir sloganla Istanbula sevk etmeye basladilar. Bu hareket ordusunun sadece kumandani olan Mahmut şevket Pasa Musluman ve Turktu.
Askerlerin cogu, yagmaci ve Musluman katili olan Makedonyalilardi. Tam bir capulcu ordusuydu. Olayin vahametini anlayan Istanbuldaki generaller ve ozellikle I. Ordu Komutani Nazim Pasa, Sultan Abdulhamide mudahele etmeleri gerektigini anlattilarsa da, Muslumani Muslumana kirdirmayacagini soyleyen Padisah, onlara gerekli talimati vermedi.
I. Ordu Kumandani Nazim Pasaya, Hareket Ordusuna silah cekmemeleri icin yemin bile ettirdi. 25 Nisanda Hareket Ordusu, Yunan ordusu gibi davrandi ve Yildiz Sarayini yagmaladi. Kutuphane disinda Padisahin altin arabasini bile parcalayip goturduler. Daha sonra da 27 Nisan 1909da Meclis-i Umumiyi toplayarak Abdulhamidi hal kararini silah zoruyla cikardilar.
En onemli ithamlari, 31 Mart Vakasini tertip etmekle suclamak idi. Halbuki bu tamamen yalandi. I. Orduya talimat vermemekte direnen Padisah, Muslumani Muslumana kirdirmakla itham ediliyordu.
Kisaca 31 Mart Olayi, Ittihadcilarin tertipledikleri bir fitneydi; ancak muhalifleri olan KÂmil Pasa-zÂde Said Pasa, Ismail Kemal Bey, muhalif gazetecilerden Mizanci Murad ve Volkan Gazetesi bas yazari Dervis Vahdeti gibi bazi safdiller de durumdan pasta cikarmak ugruna atese korukle gittiler ve fitne atesini sondurmek yerine daha da alevlendirdiler.
Neticede dusmanlar kÂr etti; devlet, millet ve din zarar etti. Cunku kurulan Divan-i Harb-i Orfî cok masumlari idam sehpalarinda sallandirdi. Din dusmani kesimlerin eline de tam bir irtica sermayesi verilmis oldu. Bediuzzaman gibi allÂmeler bile, 31 Mart Olayi ile suclandilar; ama beraat ettiler.1
*****
Dipnot:
1- Kuran, Ahmed Bedevi, Inkilap Tarihi ve Jon Turkler, sh. 276 vd.; Osman Nuri, Abdulhamid-i SÂni ve Devr-i Saltanat, c. I, sh. 111; Danismand, Osmanli Tarihi Kronolojisi, c. II; Oztuna, Osmanli Devleti Tarihi, c.I, sh. 616-619; Bediuzzaman Said Nursi, sÂr-i Bedîiyye, sh. 309, 316-317, 324, 395-396, 441; MektûbÂt, sh. 429; Badilli, Tarihce-i Hayat I, sh. 235-260
Kaynak: Yeni Dunya Dergisi
@ Ekrem Yolcu
http://www.enfal.de/31mart.htm
ALLAHU ALEM (CENABI ALLAH CELLE CELALUH en doğrusunu bilir.)ALLAHU ZULCELALE sonsuz sınırsız istiğfarı tevbe,hamd ve şukur, PEYGAMBER EFENDİMİZ SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEME,BUTUN PEYGAMBERLERİMİZ ALEYHUMUSSELAMLARA, EHLİBEYT ve ASHABINA sonsuz sınırsız salatu selam olsun.CENABI MEVLA bizi affetsin,bağışlasın mağfiret ve hidayete erdirip orada daim etsin azabından korusun,sonsuz rahmetine ve Cennetine dahil etsin.her turlu şerden daima korusun bizlere darda kalmışlara yardım etsin amin.hakkınızı helal edin selam ve dua ile