şehzade cihangir, şehzade cihangir kimodir, şehzade cihangirin olumu


Sevgili melekler, Şehzade Mustafa'nın babası Kanuni Sultan Suleyman tarafından boğdurulmasının ardından buyuk bir bunalıma giren ve hayatını kaybeden Şehzade Cihangir'in hayatı yurek burkuyor...






Doğum 1531 civarı
İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu
Olum 28 Ağustos 1553
İstanbul,Osmanlı İmparatorluğu
Yattığı yer Şehzade Camii, İstanbul
Ebeveyn(ler) I. Suleyman ve Hurrem Sultan

Şehzade Sultan Cihangir (d.1531, İstanbul - o.1553, Halep), (Osmanlıca adı: الأمير جيهانغير) Osmanlı Padişahı I. Suleyman’ın Hurrem Sultan’dan olan dorduncu oğlu.[1] Fiziksel rahatsızlıkları bulunması sebebiyle sancak istememiştir. Az sayıda sefere katılmıştır. Kendi oz kardeşleri tarafından bile dışlanmıştır. Cihangir’in en cok sevdiği kardeşi hep Şehzade Mustafa olmuştur. Ağabeyinin 1553 tarihinde Nahcivan Seferi sırasında padişahın otağında boğdurulması sebebiyle buna dayanamayan Cihangir aynı sene Halep’te hayatını kaybetmiştir. Babası Kanuni, onun adına Cihangir adlı semt kurdurmuştur.


Yaşamı

Şehzade Cihangir, 1531 yılında dunyaya gelmiştir. Eğitimini sarayda tamamlamıştır. Ayrıca Cihangir’in haremi ve eşi hic olmamıştır. Yetişkinliğe ulaşınca babası ona Amasya Valiliğini vaad etmiştir. Ancak bir nedenden olayı sancak istememiştir. Kambur olan genc şehzade kendi oz kardeşleri tarafından hep alay konusu olmuştur. Lakin ağabeyi Şehzade Mustafa onun en cok seven kardeşidir. Bu yuzden Cihangir’de ağabeyini kendi oz kardeşlerinden daha cok sevmiştir. Ağabeyinin 1553 senesinde Nahcivan Seferi sırasında padişahın otağında boğdurulması Cihangir’in de olum sebebi olmuştur. Bu acıya dayanamayan Cihangir’de aynı sene Halep’te vefat etmiştir.

Kişiliği

Kendisi hattat (yazı ustası) olup, ayrıca Zarîfî mahlasını kullanan bir şairdir.
Olumu

Ağabeyi Şehzade Mustafa’nın boğdurulduğu sırada, o da babasının cadırında olduğundan, olayı en yakından yaşamıştır. Bu, onun ruhunda oylesine bir hasar bırakmıştır ki, idam sonrası duştuğu buyuk travmanın sonucuna daha fazla dayanamayıp, babasıyla Halep’e vardıklarında (28.08.1553) orada melankoliden olmuştur. Kanuni, oğlu adına İstanbul-Beyoğlu’ndaki Cihangir mahallesi, bu adını işte bu talihsiz evlattan almış bulunmaktadır. Babası bu yeri onun adına kurdurmuş olup, aynı yere, cami, imaret, tekke ve turbe yaptırmıştır. Şehzade Cihangir’in mezarı İstanbul’daki Şehzadebaşı Camii’sinde ağabeyi Şehzade Mehmed’in yanı başında yer almaktadır.

Populer kulturdeki yeri

2003 yılında yayınlanan Hurrem Sultan adlı Turk televizyon dizisinde Şehzade Cihangir’i Engin Hepileri canlandırdı. 2011 yılından itibaren yayınlanan Muhteşem Yuzyıl adlı Turk dizisinde ise Şehzade Cihangir’in cocukluğunu Aybars Kartal Ozson, 4. ve son sezonda ise Tolga Sarıtaş canlandırmaktadır.


Kanunî’nin oğlu ŞehzÂde Mustafa’nın oldurulmesi Osmanlı tarihinin bugune kadar unutulmayan en acı hadiselerinden biridir

ŞehzÂde Mustafa, 1515’te babasının Manisa Sancakbeyliği sırasında doğdu. Annesi Mahidevran Hatun’du. 1520’de babasının tahta cıkması uzerine İstanbul’a geldi. 1533’te Manisa Sancakbeyliği’ne tayin edildi.

Yenicerilerin sevgisi

ŞehzÂde Mustafa, Manisa Sancakbeyliği sırasında şairleri ve Âlimleri himayesi altına aldı. Halka, ulemaya ve askerlere karşı comert oldu. ŞehzÂde hemen herkes tarafından sevilerek saltanatın varisi olarak goruldu.

ŞehzÂdenin bu şekilde geniş bir nufuza sahip olması ve değişik halk kesimlerinden destek gormesi, Hurrem Sultan’ı huzursuz ediyordu. Hurrem Sultan’ın da etkisiyle Veziriazam Makbul İbrahim Paşa olduruldu. Boylece ŞehzÂde Mustafa İstanbul’daki en buyuk destekcisini kaybetti. Hurrem Sultan ise kızı Mihrimah Sultan’ı evlendirdiği Rustem Paşa’yı ikbal merdivenlerinden cıkararak, ŞehzÂde Mustafa’ya karşı onemli bir muttefik buldu.

Valilere mektup yazdı

Kanunî, Hurrem Sultan’ın da tesiriyle ŞehzÂde Mustafa’yı saltanat merkezine daha yakın olan Manisa Sancakbeyliği’nden alarak yerine ŞehzÂde Mehmed’i tayin etti. ŞehzÂde Mustafa’yı da Amasya’ya gonderdi. Ancak ŞehzÂde Mehmed’in 1 yıl sonra 1543’teki beklenmedik olumu ŞehzÂde Mustafa’yı tekrar şanslı duruma getirdi.

ŞehzÂde Mustafa da bu arada valilere mektuplar yazarak cevresini genişletmeye calışıyordu. Mahidevran Sultan, Amasya’da ŞehzÂde Mustafa’ya yol gosteriyor, oğlunu korumak icin cabalıyordu.

Venedik Elcisi Navagero, Hurrem Sultan ile Rustem Paşa’nın ŞehzÂde Mustafa’yı engellemek icin neler yaptıklarını da şoyle anlatır:

Sahte mektuplar

Gelişmelerin gunden gune kendi aleyhlerine gittiğini goren Rustem Paşa, gizlice şehzÂdenin muhrunu kazıttı. ŞehzÂde Mustafa’nın ağzıyla İran Şahı Tahmasb’a bir mektup yazdı. Sahte mektupta, şehzÂde “padişah olması halinde Şah Tahmasb ile yakın bir dostluk kuracağını bildiriyor ve Şah’ın guzel kızı Feride ile evlenmek istediğini” soyluyordu. Rustem Paşa, şehzÂde adına yazdığı sahte mektubu Zeynel Bey vasıtasıyla İran şahına gonderdi. Şahın cevaben şehzÂdeye yazmış olduğu mektubu da aynı yolla ele gecirdi. Rustem Paşa cok buyuk bir koz yakalamıştı. Gerektiğinde bu sahte mektupları padişaha gosterecek ve şehzÂdenin sonunu hazırlayacaktı.

Kanunî’ye iletti

1552’de Veziriazam Rustem Paşa, İran seferine cıktı. Ancak Anadolu’daki asker ve halkın ŞehzÂde Mustafa’ya buyuk muhabbet beslediklerine şahit oldu. Padişahın yaşlandığı ve Rustem Paşa’nın da ortadan kaldırılması gerektiği yonunde dedikodular uzerine veziriazam, hemen bir adamını İstanbul’a gondererek meydana gelen olayları Kanunî’ye iletti. Bu arada daha once Şah Tahmasb’a yazdığı sahte mektupları da ŞehzÂde Mustafa’nın aleyhine delil olarak gonderdi. Artık, Kanunî Sultan Suleyman tamamen oğlunun aleyhine donmuştu. Ozellikle, “Padişahın kalan omrunu Dimetoka saraylarında ibadetle gecirmesi gerektiği” şayiası kendisini cok uzmuştu. Dedesi İkinci BÂyezid tahttan indirilerek Dimetoka Sarayı’na gonderilmiş ancak yolda aniden olmuştu.

ŞehzÂde Mustafa’nın oldurulmesi

Sultan Suleyman, Rustem Paşa’yı geri cağırarak seferin ertesi yıl bizzat kendi komutasında yapılacağını bildirdi. Kanunî, 28 Ağustos 1553’te ordusuyla Uskudar’dan hareket etti. Ordu 5 Ekim’de Konya Ereğlisi yakınındaki Aktepe denilen mevkide konakladı. Orduya katılması talimatı verilen ŞehzÂde Mustafa, babasının kendisiyle ilgili duşuncelerinden habersiz, birlikleriyle babasının otağının 2 mil uzağına otağını kurdu.

Uyarıları dinlemedi

ŞehzÂde Mustafa, akşama doğru babasının otağından kendisine doğru uzerinde kÂğıt bulunan bir ok atıldı. KÂğıtta babasının otağına kesinlikle gitmemesi, babasının onu oldureceği yazılıydı. ŞehzÂde Mustafa bunu Rustem Paşa’nın kendisine karşı bir hilesi olarak duşundu. ŞehzÂde Mustafa, cevresinin butun uyarılarına rağmen babasının kendisini oldurteceğine inanmıyordu.

ŞehzÂde Mustafa, padişahın cadırına girdiğinde elinde bir yayla tahtta oturan babasını hurmetle selamladı. Kanunî bu selama, “Ah kopek! Sende hÂl beni selamlayacak cesaret var mı” diyerek arkasını dondu. Bu işaret uzerine iri cusseli dilsiz yedi cellat şehzÂdenin uzerine atıldılar.
ŞehzÂde Mustafa boyle ani bir saldırı karşısında bile cellatlardan kurtulup, onları yere sermeyi başardı. Bu sırada karşısına cıkan Zal Mahmud Ağa, şehzÂdeye celme takarak onu yere duşurdu ve hemen kemendi boynuna gecirdi. Birkac dakika sonra şehzÂdenin cesedi cadırın dışına cıkarılarak bir İran halısının uzerinde teşhir edildi.

Rustem Paşa azledildi

Olup bitenler ŞehzÂde Cihangir’i derinden yaraladı. ŞehzÂde Cihangir, kısa bir sure sonra vefat etti. ŞehzÂde Mustafa’nın olumu ordu arasında derin bir uzuntu ve hoşnutsuzluk meydana getirdi. Rustem Paşa azledilip, ŞehzÂde Mustafa’ya yakınlığı ile bilinen Kara Ahmed Paşa veziriazamlığa getirildi. ŞehzÂdenin cenazesi Bursa’ya gonderilerek defnedildi. Hurrem Sultan’ın kışkırtmasıyla, babasının intikamını alır gerekcesiyle ŞehzÂde Mustafa’nın 7-8 yaşlarındaki oğlu ŞehzÂde Mehmed de olduruldu.

Duzmece Mustafa

ŞehzÂde Mustafa oldu ama arkasından en az 5 kişi ben ŞehzÂde Mustafa’yım diye isyan cıkardı. ŞehzÂdenin katlinden kısa bir sure sonra Dobruca’da ortaya cıkan bir kişi ŞehzÂde Mustafa olduğunu iddia etti. ŞehzÂdeye benzerliği ve cesareti ile etrafına Rumeli eyaletlerinden binlerce sipahiyi topladı. Duzme Mustafa bir muddet devlet guclerini uğraştırdıktan sonra yakalanıp, İstanbul’da cengele gecirilerek olduruldu.

Arka arkaya isyanlar

Duzmece Mustafa isyanları durmadı. 1557’de Anadolu’da Safeviler’in de desteklediği bir isyan cıktı. Sultan Suleyman’ın taht konusundaki endişelerini sadece 1566 yılına kadar yeniden ortaya cıkan Duzmece Mustafalar canlı tuttu. 1564’te farklı bolgelerde iki Duzmece Mustafa
ortaya cıktı. Bir Duzmece Mustafa ise 1565 Haziranı’nda idam edildi.

Hurrem Sultan’a suclama

ŞehzÂde Mustafa ile ilgili bircok mersiye yazıldı. Kadın şair NisÂyî yazdığı mersiyede Hurrem Sultan’ı acıkca suclamıştır:

Bir Urus cÂdısınun sozin kulağuna koyup
Mekr u Âle aldanuban ol acûzeye uyub
BÂğ-ı omrun hÂsılı ol serv-i ÂzÂda kıyup
Bi-terahhum şÃ‚h-ı alem n’itdi Sultan MustafÂ
ŞÃ‚h-ı Âlemsin veli halk tutdı senden nefreti
Kimsenun kalmadı hergiz sana meyl-i şefkati
BÂis olan muftiye irmesun Hak rahmeti
Merhametsuz şÃ‚h-ı Âlem n’itdi Sultan MustafÂ

NisÂyi

Unutulmayan MERSiYE

ŞehzÂde Mustafa adına bircok mersiye yazıldı. Bunların en meşhuru Taşlıcalı Yahya’nınkidir:

Meded, meded bu cihÂnın yıkıldı bir yanı
Ecel celÂlîleri aldı Mustafa HÂn’ı.
Dolundu mihr-i cemÂli, bozuldu erkÂnı,
VebÂle koydular Âl ile Âl-i OsmÂn’ı.
.............
Enîsi gÂib erenler, celîsi ehl-i sefÂ,
ZiyÂde ide yaşım gibi rahmetin mevlÂ.
İlÂhi! Cennet-i firdevs ana durağ olsun,
NizÂm-ı Âlem olan PÂdişah sağ olsun!
Genişletmek icin tıkla ...