1 Aralık tarihi dunyada ve ulkemizde Dunya AIDS Gunu olarak anılıyor.

Bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol acan HIV virusunun sebep olduğu AIDS hakkında toplumsal farkındalık yaratmak buyuk onem taşıyor. Dr. Back-Up Medikal Danışmanı Dr. Yusuf Gokmen, bugun dunya genelinde 34 milyon insanın HIV ve AIDS ile yaşadığına dikkat cekerek, "HIV / AIDS belli bir toplumsal gruba ait bir hastalık değildir. Hastalıktan etkilenen ve hayatını kaybeden insanların bircoğu cocuktur. Bu sebeple onyargılardan uzaklaşarak korunma yolları hakkında bilinclenmek, risk almaktan vazgecmek gereklidir" diye bilgi veriyor.

İnsanın bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol acan viruse HIV (Human Immunodeficiency Virus) adı veriliyor. Kişinin bağışıklık sistemi, HIV virusunun etkisi ile cok zayıf duşerek savunmasız kaldığında AIDS (Acquired Immune Deficiency Syndrome) tanısı konuyor. 1980'li yıllarda ilk tespit edildiğinden beri benzeri gorulmemiş sayıda kişinin etkilendiği AIDS ve HIV ile bugun 34 milyon insan hayatını surduruyor, her gun yaklaşık 6000 kişiye hastalık teşhisi konuyor. Dunya genelini bu derece etkileyen bir hastalık konusunda bilinc yaratmak icin her yıl 1 Aralık DUNYA AIDS GUNU olarak anılıyor.

Dr. Back-Up'ın danışmanlarından Dr. Yusuf Gokmen, DUNYA AIDS GUNU dolayısıyla hastalık hakkında onemli bilgileri paylaşıyor.

HIV'in giderek artan seviyede bağışıklık sistemi hucrelerine saldıran bir virus olduğunun ve ilerlemiş HIV enfeksiyonu olan kişinin AIDS hastası olarak nitelendirildiğinin altını cizen Dr. Yusuf Gokmen, "HIV tedavi edilmezse, bağışıklık sistemine zarar vererek AIDS geliştirmesi 10 yıl alabilir. Dolayısı ile HIV pozitif olmak, AIDS olmak değildir" diye bilgi veriyor.

Bağışıklık sistemini guclendirmeye ve ortaya cıkan şikayetleri gidermeye yonelik tedaviler dışında AIDS'e neden olan HIV virusu icin kesin bir tedavi olmadığını belirten Dr. Gokmen, "Destek tedavilerle yaşam kalitesi ve suresi uzatılabilir. Hastalar HIV virusunu baskılamak icin antiretroviral tedavi alabilirler. Bu tedavi kişiyi AIDS aşamasından uzak tutmaya yarar. Aynı zamanda AIDS tanısı almış kişinin bağışıklık sisteminin gucunu geri kazanmasına da yardımcı olur. Ancak bu tedaviye ulaşabilme şansı ne yazık ki dunyanın her coğrafyasında mumkun değil. Orneğin bu konuda en buyuk trajedi fakir Afrika topraklarında yaşanıyor" diye konuşuyor. Dr. Gokmen, bu sebeple HIV'in nasıl yayıldığı ve nasıl korunulması gerektiği konusunda farkındalığın yaygınlaşmasının cok onemli olduğunu vurguluyor.

HIV ile yaşayan bir kişinin AIDS tanısı almasını engelleyecek retroviral tedavinin olmasına rağmen hala hastalığın bu kadar cok kişide gorulme nedenlerini de ozetleyen Dr. Yusuf Gokmen, "Ekonomik nedenlerle tedaviye ulaşmanın zor ya da imkansız olduğu durumlar; hicbir zaman HIV testi yaptırmamış, AIDS ilintili bir takım semptomlar ortaya cıkınca HIV infeksiyonu fark edilmiş kişiler; tedavi programına uymayan veya tedavinin yan etkilerini iyi tolore edemeyenler ile tedaviye direncin gelişmiş olduğu kişi ve toplumlar sebebiyle gunumuzde hala cok sayıda kişiye AIDS tanısı konuyor" diyor.

HIV'in korunmasız cinsel ilişki ve kan yoluyla bulaşabileceğini soyleyen Dr. Gokmen, aynı havayı soluma, oksuruk, el sıkışma, ortak tabak, catal kullanma, aynı tuvaleti, havuzu kullanma, sivrisinek ve bocek sokması gibi etkenlerle de HIV bulaşmayacağının altını ciziyor.

Korunmasız cinsel ilişkiden kacınılmalı. Hatta duzenli partnerle dahi korunmak alışkanlık haline getirilmeli.

Partnerle cinsel gecmiş paylaşılmalı.

Diğer cinsel yolla bulaşan hastalıkların gecirilmiş olması hikayesi varsa mutlaka test tekrarlanmalı.

Hekimin recete etmediği durumlarda damar ici enjeksiyondan kacınılmalı. Recete edilen ilac da guvenli bir kurumda yaptırılmalı.

Gebelikte test mutlaka yaptırılmalı.

Damardan madde kullanımında enjektor tek kullanımlık olmalı ve tek kişi tarafından kullanılmalı.

Diş tedavisi, dovme, estetik işlemler mutlaka guvenilir yerlerde uygulanmalı.