Ulkemizdeki durumu değerlendirebilmek ve medyaya bu konuda bilgilendirici ve işbirliğine yonelik mesajlar verme gayesiyle 16 Eylul Perşembe gunu bir panel duzenledi.
Medya İntiharları Korukluyor mu?
Turkiye Psikiyatri Derneğinin onculuğunde ve Turkiye Gazeteciler Cemiyeti ile Eğitim ve Sağlık Muhabirleri Derneğinin işbirliğinde İstanbulda gercekleştirilen MEDYADA İNTİHAR Paneli basından oldukca yoğun ilgi gordu. Panelde konuşulan konulardan notlar şoyle ;
Son zamanlarda intihar haberlerinde cok ciddi bir artış meydana gelmiştir. Sıkca ve gorsellik eşliğinde desteklenerek sunulan intihar haberleri, intiharlara eğilimli insanlar uzerinde olumsuz etki yaratmaktadır. İntihara meylimi olan grubun, intihar eden kişilerden daha cok olduğu bilinmektedir. Medyanın intihar haberlerini cok on plana cıkarmaması ve intiharı bir sebep sonuc ilişkisi gibi gostermemesi gerekmektedir.
İntihar eden kişide bircok faktor bir aradadır. Ekonomik durum, aile ilişkileri, genetik yatkınlık gibi bircok sayıda faktorun bir araya gelmesi sonucu intiharlar gercekleşmektedir,
dolayısıyla intiharı bir faktore bağlamak yerine toplum ruh sağlığıyla ele almak gerekir ve intihar konusunda uzmanlar eşliğinde haber yapılması doğru olacaktır.
Orneğin: Kopruden yapılan intihar televizyonda gosterildikce kopruye cıkma oranının arttığı bilinmektedir. Son zamanlarda medyanın bu konuda ozen gostermesiyle eskiye oranla ciddi bir azalma medyana gelmiştir.
Dunya Sağlık Orgutunun verilerine gore her yıl yaklaşık 1 milyon kişi intihar sonucu hayatını kaybetmekte ve geride ailesinden bir uyenin yasını tutan 5 ila 6 milyon kişi bırakmaktadır. Sonlandırılmış intiharların yanı sıra yine her yıl, yaklaşık 10 ila 20 milyon kişinin intihar girişiminde bulunduğu bildirilmektedir, ki bu her 3 saniyede 1 kişinin intihar girişiminde bulunduğu anlamına gelir. İntihar oranları ulkemizde giderek artmaktadır.
Son 30 yılda intihar edenlerin yuzde 440 artış gostermiştir. Son 10 yılda Turkiyede toplam 25 000 kişi intihar sonucu kaybetmiştir. İntihar oranları endustriyel ulkelerden daha duşuk olmasına rağmen aradaki farkın hızla kapandığı dikkati cekmektedir. Son veriler her yıl 2800 kişinin ulkemizde intihar sebebiyle kaybedildiğini gostermektedir. Bu rakam trafik kazalarında olenlerin yarısı kadardır.
Ozellikle genc yaşta intihar oranları giderek artmakta ve bu yaş grubu icin intihar ilk 4 olum sebebinden birini oluşturmaktadır. Tum dunyada 15-24 yaş grubu intiharların en fazla gorulduğu gruptur. Ulkemizde de tum intiharların %25i bu yaş grubunda gercekleşmektedir. Genellikle sonlandırılmış intiharların erkeklerde daha yuksek olmasına karşın, 15-25 yaş grupta kadınlarda intihar oranları daha fazla bildirilmiştir. Bircok onleme calışmasında dikkatlerin bu yaş gruplarına odaklandığı gozlenmektedir; ancak intiharların her yaş grubunda gorulmediği, hatta 75 yaş uzerinde oranların yine yukseldiği gerceğini gozden kacırmamak gerekir. İntihar onleme calışmalarında farklı yaş gruplarının ihtiyaclarına yonelik stratejiler planlanmalıdır.
İntihar birden fazla etkene bağlı gelişen, ancak buyuk olcude ruhsal hastalıklar zemininde ortaya cıkan bir davranıştır. Başta depresyon olmak uzere ruhsal hastalıklar intihar riskinde 10 kat artışa sebep olmaktadır. İlişki sorunları, ekonomik kayıplar, yalnızlık, duş kırıklığı, utanc, aşağılanma, başarısızlık, aile ici catışmalar, gibi zorlayıcı hayat olayları da intihar riski ile ilişkili bulunmuştur; ancak bu risk faktorleri genellikle tek başına intihar sebebi değildir.Bir cok risk faktoru, ruhsal hastalıklarla birlikte olduğunda intihar eğilimi artabilir.
İntiharların tumuyle onune gecmek mumkun değildir; ancak intiharları onleme calışmaları ile Avrupa da bir cok ulkede gosterildiği gibi intihar oranları azaltmak mumkundur. İntiharların %90ında bir psikiyatrik tanı varlığı gosterilmiş olmasına rağmen, beklenenin aksine bu kişilerin yalnız dortte biri olumleri oncesinde bir sağlık kuruluşuna başvurmuşlardır. Ancak bu kişiler %75 lere varan oranda intihar edeceklerini ya doğrudan soylemişler ya da ima etmişlerdir. Bu durumda, Dunya İntiharı Onleme Gunu cercevesinde intihar konusunda toplumsal duyarlılığı artırmak hayat kurtarıcı olabilecektir.
Desteğe ihtiyac duyan intihar eğilimli kişilerim erken belirlenmesi ve etkin tedavilerinin sağlanması yonunde geliştirilecek toplumsal ruh sağlığı bilinclendirme programlarına ihtiyac vardır. İntiharlarda gorulen yuksek ruhsal hastalık oranları sebebiyle, ruh sağlığının hem bireysel hem de toplumsal duzeyde korunmasına ve iyileştirilmesine yonelik calışmalar intiharları onlemede esas hedeflerden biri haline gelmiştir.
İntiharın onlenmesindeki oncelikli adımlarda biri intihar davranışının yaygınlığı ile ilgili bilgiyi ve farkındalığı arttırmaktır. İntihar davranışında risk faktorlerin ve sebeplerin cok ceşitli olması nedeniyle onleme calışmaları icin cok boyutlu bir yaklaşım gereklidir ve bu konuda sağlık calışanlarının dışında bircok kurumun ortak calışması gerekecektir.
İntihara eğilimli kişilerin erken fark edilmesi amacıyla risk gruplarına yonelik tarama programları geliştirilmeli ve bu kişilerin kolaylıkla her an başvurabilecekleri krize mudahale servisleri, telefon ve internet servis hatları oluşturulmalıdır.
10 Eylul Dunya İntiharı Onleme Gunu cercevesinde yapılan bu tur etkinlikler, her yıl intihar sonucu yitirilen yaşamlara, sadece kaybedilen değil kaybedilen kişilerin yakınlarındaki yıkıcı etkilere ve intihardan etkilenmiş hayatlara odaklanma imkanı sunmaktadır. Bu gun vesilesiyle yalnız sağlık sektoru ve calışanlarını değil tum kurumları bu olumcul ancak onlenebilir konuya duyarlı olmaya ve bunu onleme yonunde caba harcamaya, elbirliğiyle intiharı onleme konusunda toplumsal stratejiler uretmek icin beraber calışmaya cağırmaktayız.