Avantaj gibi gorulen teknoloji ve hızlı yaşamın insan sağlığına zararları neler? Uzmanlar acıklıyor...
Teknolojik ilerlemeye paralel hayatımızda, sosyal, kulturel, ekonomik bircok alanlarda yaşanan değişim ve gelişim, ilişkilerimizi şekillendirmekle birlikte, ruh dunyamızı da etkiliyor. Modernleşmenin getirdiği hızla birlikte maddi noktada yaşam kalitesinde bir artış soz konusu olurken, yaşanan değişim aslında kişinin ruh dunyasında tahribatlara neden oluyor. Kişiler gunden gune daha bir sabırsız oluyor, bekleme ve tahammul eşiği duşuyor. Bu da ortaya mutsuz ilişkileri cıkarıyor.
Modernleşmenin insanlara sunduğu en buyuk avantajın hız olduğuna dikkat ceken Uskudar Universitesi Oğretim Uyesi, Feneryolu Polikliniği Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doc. Dr. Alper Evrensel, hızın daha da artacağının altını ciziyor. Avantaj gibi gorulen bu gelişimin dezavantajları olduğunu hatırlatan Evrensel, hıza alışan insanların daha da sabırsızlaştığını vurguluyor.
Sabretmek zorlaşıyor
Beklemeye dayanma eşiğinin, kişilerde gunden gune duştuğunu kaydeden Yrd. Doc. Dr. Evrensel, "İnsanlar her şeyin biran once olmasını istiyor. Bu surecte kişilerin hedefe ulaşmak icin bir miktar cile cekilmesi gerektiği, zorluklara katlanılmasına ihtiyac olduğunun goz ardı edildiğinin altını ciziyor. Evrensel bu surecte cocukluk yıllarının onemli rol oynadığını da hatırlatıyor.
Bir bebekte irade yoktur. İrade hayatın icinde karşılaşılan zorluklarla gelişir. Aynen vucudumuzdaki kas ve kemik yapısının sporla gelişmesi gibi...
Koruyucu ebeveynler dikkat!
"Her sorunda olduğu gibi cocukluk yılları onemli rol oynuyor. Kişinin stresle mucadele etmesini, sabretmesini durtulerinin denetlenmesini iradesi sağlar. Sağlam bir irade yapısının temeli cocuklukta atılır. Bir bebekte irade yoktur. İrade hayatın icinde karşılaşılan zorluklarla gelişir.Aynen vucudumuzdakikas ve kemik yapısının sporla gelişmesi gibi duşunebiliriz. Eğer cocukların sıkıntı cekmesine musaade edilmez ise iradeleri de gelişmez. Cok koruyucu ebeveyn yaklaşımları cocukların kişilik gelişimini olumsuz etkiler. Bedensel olarak yetişkin hale gelseler bile kişilik olarak hep cocuk kalırlar."
İradesi yeterince guclu olmayan yetişkinlerin sıkıntıya gelemediklerini belirten Evrensel, bu kişilerin sıkıntıdan bir an once kurtulmak istediklerini, sorumluluktan da kactıklarını kaydetti. Evrensel, onlar icin hayatın bir oyun alanından ibaret, sadece oynamalı ve zevk verici etkinlikleri yapmaları gerektiğine inandıklarını da soyledi. Evrensel bu kişilerin aynen bir cocuk gibi davrandıklarını vurguladı.