Kış aylarının gelmesiyle birlikte nezle, grip, soğuk algınlığı kapalı alanlarda yayılıyor ve bağışıklık sistemi zayıf olanları hasta ediyor, ozellikle alerjik kişileri cok etkiliyor ve daha ağır sonuclar oluşturuyor.
Prof. Dr. Yonca Tabak, gereksiz yere antibiyotik kullanımının vucut icin yararlı bakterileri oldurduğune değiniyor. Hastalığı antibiyotiksiz atlatmanın ve bronşa inmeden engellemenin basit yontemlerle mumkun olduğunu belirtiyor, velilere ve oğretmenlere tavsiyelerde bulunuyor.
Prof. Dr. Yonca Tabak, soğuk algınlığının yavaş seyreden bir hastalık olduğunu, boğaz ağrısı, hapşırma, burun akıntısı, burun tıkanıklığı ve hafif oksuruk belirtileriyle kendini gosterdiğini soyluyor. Grip enfeksiyonunun ise birkac saat icinde aniden ortaya cıkan yuksek ateş ile birlikte şiddetli baş ağrısı ve tum vucutta yaygın kas ağrısı, ağır halsizlik belirtilerinin olduğunu vurguluyor. Alerjisi olan kişilerin ust solunum yolu enfeksiyonu gibi seyreden soğuk algınlığına daha cok yakalandıklarını belirtiyor
ve gereksiz antibiyotik kullanmamanın yanı sıra basit uygulamalarla hastalığın onlenebileceğine değiniyor.
Kahvaltı
Cocuk Hastalıkları ve Alerji Uzmanı Prof. Dr. Yonca Tabak, sabahları bircok cocuğun yeterince erken uyanamadığı icin iştahsız olduğunu ve sırf birkac lokma yemesi icin ailelerin, kakaolu fındık ezmesi, ekmek veya kakaolu mısır gevreği gibi hızlı ve hazır gıdalar ile kahvaltı etmesine goz yumduğuna dikkat cekiyor. Bu gıdaların besleyici hicbir değerinin olmadığını soyluyor. Ozellikle alerjik cocuklarda mideden refluyu tetikleyen bu gıdaların, astıma neden olduğunu belirtiyor. Bunun yerine bol tahıllı ekmek, peynir, zeytin, yumurta, salatalık ve şekersiz marmelat gibi vitaminden zengin beslenmenin cocukların bağışıklık sistemlerini guclendireceğine vurgu yapıyor.
Oğle Yemeği
Prof. Dr. Yonca Tabak, okullardaki oğle yemeklerinin hamburger, patates, kola gibi hızlı ve hazır gıda ile yapılmaması gerektiğini vurguluyor. Et, sebze yemeği, salata ve meyveden oluşması gereken oğle yemeğinin, hazır gıdalı kantin alışkanlığının yerine gecmesi gerektiğini soyluyor. Ozellikle sınıflarda odul olarak cikolata verilmemesi gerektiğini, cikolatanın reflu oluşturduğuna dikkat cekiyor. Oğretmenlerin, basit ama cok değerli bu uygulama ile bircok cocuğun daha az hastalanmasını sağlayacaklarına
değiniyor.
Akşam Yemeği
Prof. Dr. Tabak, akşam yemeklerinin de sabah ve oğlen kadar onemli olduğunu, gece reflunun onlenmesi icin yatmadan en az 2 saat once tamamlanması gerektiğini belirtiyor. Bu oğunde ağır yağda kızarmış gıdalar yerine, yağ oranı duşuk hafif beslenmenin gecenin rahat gecmesini sağladığını ve sabah iştahının acık olmasını sağladığına değiniyor. Cikolatanın iceriğindeki kakaonun, midede asit salgısını arttırdığını ve refluye neden olduğunu surekli vurgulamak gerektiğini soyluyor. Gece saatlerinde kakaolu gıdanın ozellikle kakaolu sutun icilmesinin onlenmesi gerektiğini sozlerine ekliyor.
Uyku Duzeni
Prof. Dr. Yonca Tabak, cocukların gece en az 8 saat rahat uyumasının buyume hormonu salgılatan ve gunduz başarısını artıran en onemli etken olduğuna dikkat cekiyor. Uykuda burun tıkanıklığı veya refluye bağlı oksuruk nedeniyle defalarca uyanan cocuğun gunduz hiperaktiviteye varan boyutta huzursuzluğu olacağını ve dikkat eksikliği oluşturacağını belirtiyor. Bu nedenle kronik burun tıkanıklığının giderilmesinin ve gece reflunun duzgun beslenme yoluyla engellenmesinin, hem hastalıklara karşı doğal bir direnc sağlayacağına hem de cocukların okul başarısını artıracağına değiniyor.