Artık estetik operasyonlar yardımıyla incelirken korkunc acı ve ağrı duymak tarihe karışıyor.

Superplast Estetik Cerrahi Merkezi, yeni estetik trendleri arasında bulunan ameliyatsız vucut şekillendirme ile ilgili bilgiler aktararak, acı hissetmeden hayallerdeki vucuda kavuşmanın yollarını aktarıyor.

Tum kadınlar ince bir vucudun hayalini kurar. Eski yontemlerle yapıldığında gunlerce dinlenme gerektiren estetik operasyonlar, artık ağrısız ve acısız bir şekilde kolayca uygulanabiliyor. Yeni teknolojiyle geliştirilen yontemler, vucut şekillendirmede estetik cerrahi işlemlerinin yonunu değiştiriyor.

Superplast Estetik Cerrahi Merkezi'nden Estetik Plastik ve Rekonstruktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Coşkun Levent Taşcı ameliyatsız vucut şekillendirmeyle ilgili şu onemli bilgileri aktarıyor: "Artık estetik cerrahları elinde kanlı bisturi, kocaman doku makası ve kocaman bir celik liposuction cubuğu ile ameliyathanelerde gormuyoruz. Bunun yerine kucucuk fiber optik kanuller veya bilgisayarlar benzeri gelişmiş lazer cihazları ile yapılıyor bu mucize benzeri teknoloji destekli estetik cerrahi işlemler.

Lazer destekli estetik cerrahi ameliyatların yerini tutan uygulamalar, gercek anlamda 2006 yılında smartlipo isimli cihazla başladı.Bu hem yağ eriten hemde o bolgedeki cildin gevşeyip sarkmamasını sağlayan cihaz, basen, gobek, kol, gıdı ve diğer vucut bolgelerinde yağ eritme yolu ile inceltme ve germe yaptığı gibi; bu cihazın daha sonra slimlipo gibi gelişmiş versiyonları yıllar icinde başka lazer cihazları ile kombine edildiğinde yuz germe ve yuz gencleştirmeden, lazer destekli meme buyutme ve kucultme uygulamalarından, lazer destekli burun estetiğine kadar tum estetik cerrahi işlemlere bambaşka teknolojik devrim ve alt yapı oluşturdu.

Bilincli bir hasta olarak; yuksek teknolojik destekli ameliyatlar veya uygulamaları yaptırmak isteyen ve cok daha ucuza aynı işlemi yaptırdığını duşunurken, işlem sonrası eski ameliyat sonrası sıkıntıları ve sorunları yaşayan aslında kısmen bilincli olan bir grup hastanın bu sıkıntıları yaşamasının sebebi ise; herşeye rağmen kendilerine eski usul ameliyatların uygulanıyor olması veya teknolojiye hakim olunmaması ve eski teknoloji kullanılıyor olması olsa gerek."

Hastaların yaşadıkları klasik liposuction deneyimlerinin lazer lipolizle karşılaştırılamayacağını belirten Taşcı, uygulamaların profesyonel ellerde yapılmasının onemine de değindi: "Hastalarımızın ozellikle lazer lipoliz uygulaması yaptırılmaya calışılırken yaptıkları secimdeki en buyuk hatalarının sebebi; en ucuza en cok yağı aldırmaya calışıyor olmaları ve sonucta aynı işlemin yaptırıldığı duşunulup bambaşka uygulamalara maruz kalınılması ve aslında muhtemelen gercekte bir lazer lipoliz uygulaması yaptırmamış durumdalar ki; yine muhtemelen klasik liposuction benzeri bir uygulamaya gecirmişler fakat lazer lipoliz gecirdiklerini duşundukleri icin, lazer lipoliz hakkında haksız yere olumsuz duşunebiliyorlar.

İlk lazer lipoliz cihazımızla 0,5 ile 1 kg arasında yağ eritebiliyorken; şu anda cok daha yuksek kapasitelere cıkabiliyoruz fakat bu miktar yinede kimi zaman hastalarımda duyduğum ve korktuğum cok yuksek miktarlara teknolojik olarak zaten cıkamıyor. (Elimizde dunyada uretilen en yuksek kapasitedeki cihazların tumu olmasına rağmen) ve Amerikan İlac ve Sağlık Orgutu'nun belli bir miktar uzerinde yağ eritimini yasaklaması nedeniyle yuksek miktarlarda yağ alınmamalı zaten hangi yontemle olursa olsun.

Dikkat edilmesi gereken; lazer lipolizde belli bir miktarın uzerinde yağ alınmaz. Bir seferde cok miktarda yağ aldırmak isteyen hastalarımız liposuction istiyorlar demektir ve bu yuksek miktardaki yağı tek seferde aldırıyorlarsa liposuction oluyorlar demektir. Aslında o zamanda doğrusu; yapılacak liposuction uygulamasının butun risklerinin de uygulama gecirecek insanlara anlatılmış olması gerekir."