Dunya capında, obezite ve aşırı kiloya bağlı sorunların, deyiş yerindeyse, bir salgın hÂline gelmesi, beslenme konusunda bilinclenmeyi cok onemli bir gereksinim durumuna getirdi. Bu da diyetisyenlerin onemini arttırdı. Yoğun şehir hayatı icinde en kolay zayıflama yontemlerini onlardan oğreniyoruz ve ac kalmadan, yiyerek zayıflıyoruz. Fakat bunun icin diyetisyenleri doğru anlamak gerekiyor.
Yaşanan sorunun bu kadar buyuk olması onlara duyulan ilgiyi arttırırken toplumun onlara kulak vermesine neden oluyor. Artık diyetisyenlerin sozleri kitlelere ulaşıyor. Onları dinliyor, onlara soru soruyor, onlardan tavsiye istiyoruz. Onlar da sağlıklı beslenmeyle ilgili, herkesin kendi hayatında uygulayabileceği zayıflama yontemlerini bizimle paylaşıyorlar.
Diyet algımız eskisine gore cok değişti; burası kesin. Eskiden diyet yapmak, aclıkla eş anlamlıydı. Diyet yapan ya da yapmaya calışanların hÂline uzulur, icinde bulundukları durumu sanki bir hastalıkları varmış gibi algılardık. Şimdiyse, yeni nesil diyetisyenler sayesinde bu algımız değişti. Artık sağlıklı yaşamak icin, ac kalmanın onkoşul olmadığını biliyoruz. Sağlıklı olmak adına, sevdiğimiz lezzetlerden tamamen vazgecmemiz gerekmediğini de biliyoruz. Hatta arada bir tatlı da yenebileceğini veya kacamak yapabileceğimizi de
Fakat acaba diyetisyenlerin yaptığı tum acıklamaları doğru anlıyor muyuz? Bir diyetisyen, yiyerek zayıflamak ya da sık sık yemek gibi yontemlerden bahsettiğinde, onun kastettiği ve bizim anladığımız hep aynı olmuyor maalesef. Belki kendimizi sıkıntıya sokmak istemediğimiz icin, belki de hÂl zihnimizde, diyeti aclıkla ozdeşleştirdiğimiz gunlerden kalma korkular olduğu icin bunu yapıyoruz; ama coğumuz bunu yapıyoruz. Sonra da kilo kontrolunde başarısız olmamızın kabahatini, coğu zaman diyetisyende arıyoruz.
Sık sık yiyerek kilo vermek denince kastedilen; normalde 3 oğun yiyorken, bunu bir de 6 oğune, yani iki katına cıkartmak değildir. Normalde yediğiniz, ya da toplam kalori değeri daha duşuk olan yiyecekleri, 3 yerine 6 oğune yayarak yemektir. Burada amaclanan hem midenize bir seferde giren yiyecek miktarını azaltmak hem de midenizi uzun sure boş bırakıp sizi aclıktan kıvrandırtmamaktır. Ayrıca bu sayede metabolizma hızınızda da ufak da olsa bir yukselme sağlanır.
Aynı şekilde, yiyerek zayıflamak da boyle, yanlış anlaşılmaya musait bir soylem. Bir diyetisyen bu ifadeyi kullandığında insanlar, genelde beslenme duzenlerinin hic değişiklik yapmadan hayatlarına devam ederek kilo verebileceklerini duşunuyor. Burada da uzmanların kastettiği sağlıksız yiyeceklerden yiyerek zayıflamak değil. Burada kastedilen şey; sağlıklı, duşuk kalorili veya en azından duşuk glisemik indekse sahip gıdalardan tuketmek. Boylece mideniz bomboş kalıp aklınızı celmeden gununuze devam edebilmek.
Bir de sıkca yanlış anlaşılan ufak kacamaklar yapılabilir ifadesi var. Coğumuz tatlı severiz, kimileri de arkadaşlarıyla birlikteyken iki kadeh icki icmeyi tercih eder. Tatlının da alkolun de diyet sırasında tuketilmesi onerilmez. Ancak diyetisyenler eskisi gibi, bir ay boyunca sizi ac bırakıp kilo verdirtmeye yonelmiyor artık. Daha koklu ve kalıcı sonuclar alabilmek icin, danışanlarına sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırıyorlar. Bu da hayatınız boyunca surdurmeniz gereken bir dizi alışkanlık ve hep aklınızda tutmanız gereken puf noktalarından oluşuyor. HÂl boyle olunca da insanlara; omur boyu tatlı yiyemezsiniz demek, pek surdurulebilir olmuyor. İşte kacamaktan kasıt bu. Elbette ki kacamak yapabilirsiniz. Fakat bunun da yolları ve belli bir sıklığı olmalı. Haftada uc beş defa tatlı yemeyi surdururseniz, kilo vermenizin zorlaşacağı ya da olanaksız olacağı muhakkak. Kacamaktan kasıt, haftada bir ya da iki defa gibi bir sayıdır.
Diyetisyenlerin yaptığı acıklamaları doğru anlamak, bize onerdikleri yontemleri doğru uygulamak, sağlıklı yaşam ve kilo kontrolu acısından onemlidir. Siz de uzmanlara kulak verin, onerdikleri yontemleri doğru uygulayın; onları yanlış anlamayın, kilo almayın.
Kaynak: http://www.penguenspor.com/yiyerek-zayiflama.aspx