Yunancada "değişik reaksiyon" anlamına gelen kelime, aslında vucudun normalde zararlı olmayan bir maddeye karşı aşırı reaksiyon gostermesine deniyor. Etrafımızdaki ceşitli maddelere, havadaki tozlara, kullandığımız ilaclara ve yediğimiz besinlere aşırı duyarlı hale geldiğimizde bunun belirtilerini hemen gorebiliriz.
Alerjik hastalıkların coğu bebeklik ve cocukluk doneminde başlıyor. Son yıllarda alerjik hastalıkların sık gorulmesinde, suni beslenme, giyim ve ceşitli ilac kullanımının da rolu olabileceğıi duşunulurken hastalıklara sebep olan alerjenler de cok fazla ceşitlilik gosteriyor. Havada bulunan polenler, kuf mantar sporları, ev tozu akarları, hayvan tuy ve deri dokuntuleri, toplumda toz olarak bilinen alerjenlerdir ve solunum yollarında alerji yapıyor. Besin maddeleri, yumurta, buğday, sut, fındık, fıstık gibi kuru yemişler, meyveler ve kabuklu deniz mahsulleri de ağız yolu ile vucudumuza girerek genellikle deride ve bağırsaklarda alerji yapıyor, ilaclarla olan alerji her organda gorulebilirken, bazı bitkiler ve kimyasal maddeler de derimize dokunduklarında temas alerjilerine sebep oluyor.

Polen alerjisi
Polen alerjisi en sık gorulen turlerden biridir. RuzgÂr aracılığı ile taşınan polenlerin cins ve miktarı iklim şartlarına bağlı olduğu icin bol yağışlı mevsimlerde havadaki polen miktarlarında da artış oluyor. Bu iklim koşullarının ne-ticesindeki havadaki polen miktarına bağlı olarak kişinin şikayetleri de seneden seneye farklılık gosterebiliyor. Bolgeden bolgeye, mevsimlere gore farklı bitki ortusu olmakla birlikte bazı bitkiler ozellikle cayır turleri tum dunyada yaygın olarak bulunuyor. Diğer bir alerjen ise kuf mantarıdır. Kuf mantarları coğalmalarını havaya yaydıkları sporlar ile yaparlar. Sporlardan cıkan filizlere ımisellium adı verilir. Bunlar coğaldıkları yerlerde yeşil, sarı, kahverengi veya siyah renkler oluştururlar. Mantarlar dunyada en hızlı buyuyen ve coğalan canlılarıdır. Kuf mantar sporları polenlerin aksine hem cok miktarda spor havaya yayarlar hem de kışın karla ortulu gunler dışında butun sene boyunca cevremizde bulunurlar. Mantarların en cok sevdikleri ortamlardan biri de deniz kenarlarında bulunan yazlık evlerdir. Haftalar hatta aylarca kapalı kalan bu evlere girildiğinde burnumuza gelen kuf kokusu bu sporların ev icinde artarak havaya yayılmasından ileri geliyor. Ev tozu icinde alerjik hastalıklara sebep olabilen pek cok alerjen olmasına rağmen bunların en onemlisi ev tozu akarlarıdır. Akarlar, evlerimizin, bilhassa yatak odalarımızın, yatak, yastık ve yorganlarımızın doğal sakinleridir. Ancak mikroskop ile gorulebilen 30-40 mikron buyukluğunde bocek sekinde hayvancıklar olan akarlar, en cok rutubetli ve sıcak ortamda bulunan yastık, yatak ve elyaflı mobilyalar icinde yaşar ve coğalıyorlar. Evlerde beslediğimiz evcil hayvanların deri dokuntuleri ve tuyleri de sıklıkla alerjik hastalıkların nedeni olabiliyor. Bu sebeple alerjik kimselerin evlerinde kedi, kopek, kuş gibi evcil hayvan beslenmesi sakınca yaratabilir. Ayrıca bu hayvanların diğer vucut salgıları ve dışkıları da alerjen etki yapabilme ozelliğine sahip.

Besin alerjisi
Besin maddeleri bazı kimselerde urtiker veya solunum yolu alerjik hastalıkları ortaya cıkarabiliyor. Bu alerjik hastalıklar basit bir bulantı, kusma olabildiği gibi anaflaktik şok gibi cok ciddi sonuclar da doğurabiliyor. Allerjiye en sık sebep olan besinler ise kabuklu deniz urunleri, balık, fındık, fıstık, yumurta ve inek sutudur. Saf ve tabii besinlerin ortaya cıkardığı alerjik reaksiyonları, suni besin maddelerinin hazırlanmasında renk veya lezzet vermesi icin konulan ceşitli kimyasal katkı maddelerinin alerjileri ile karıştırmamak gerekir. Bu tur suni boyalı gıda maddeleri iceren besinler cok sık olarak alerjik hastalıklara neden olduğundan alerjik şikayetleri olan kişiler yememelidir. Alerjenlerin bulunduğumuz ortamda artması ya da ani iklim ve hormonal değişimlerin oluşması dışında alerji olmamıza sebep olan onemli faktorlerden biri de kalıtımsal ozelliklerdir. Orneğin Turkiye'de nufusun yuzde 15 ile 20'si arası alerjik bunyeli doğuyor. Coğu zaman sevinc veya uzuntu ile alerjik şikayetlerin ortaya cıktığı bile gorulebilir. Aslında bu ek faktorlerin hastalık belirtilerini ortaya cıkarabilmesi icin temelde hastanın alerjik bunyeli olması gerekmektedir. Zira ruhsal problemi olan fakat alerjik bunyeli olmayan bircok kişide alerjik hastalık gorulmuyor.

Solunum yollarına dikkat
Alerjiler solunum yollarında alerjik nezle, bronşial astıma, deride atopik dermatit, urtiker, sindirim sisteminde gastrointestinal şikayetler başlatır. Alerjik nezle sık tekrarlayan burun akıntısı, burun tıkanıklığı ve aksırık nobetleri ile kendini gosterir. Belirli mevsimlere bağlı olarak ortaya cıkabildiği gibi tum yıl boyunca da devam edebilir. Alerjiye eşlik eden diğer bir hastalık da astımdır. Cocukluk cağının en sık gorulen kronik hastalıklardandır astım. Solunum yollarının ataklar halinde seyreden bir hava yolu hastalığı olup havanın akciğerlere girip cıkmasının engellenmesi sonucu oksuruk, hırıltı, nefes darlığı gozlenir. Her yaşta gorulebilir, ilk belirtiler 1 yaş civarında ama coğunlukla 4-5 yaşından once cıkıyor. Turkiye'de 14 yaş altında 1.5 milyon astımlı cocuk bulunuyor. Ev tozu, polenler, kuf, hayvan tuyu, enfeksiyonlar, hava değişimi, egzersiz, hava kirliliği, stres ve sigara astımı tetikleyen nedenler arasında bulunuyor.


Ne yapmalı?
Kişinin yakınma larının hangi alerjen nedeniyle olduğunu ortaya koymak icin iyi bir oyku ile birlikte alerji testleri yapılabilir. Alerjenler hem deri testleri ile hem de kan alınarak yapılan testlerle tespit edilebilir. Deri testleri ile 20 dakikada sonuc alınabilir. Kan testleri ile daha uzun surede (24^18 saat gibi) netice alınabilir. Onemli olan sadece elde edilen test sonucları değil, elde edilen test sonucları ile hastanın şikÂyetlerinin uyum icerisinde olmasıdır. Hasta eğitimi tedavinin en onemli aşamasıdır. Hastalığın gidişi, yakınmaların yoğunluğuna gore tedavide yapılması planlanan değişiklikler, ilac ya da aşı tedavisi konuşulmalıdır. Sorumlu etkenin saptanıp uzaklaştırılması tedavinin ilk aşamasıdır. En sık rastlanan etkenler; yıl boyu suren rinitte ev tozu akarları olup mevsimsel gorulen rinitte ise polenlerdir. Ev tozu akarlarının azaltılması icin, yatak carşaflarının haftada bir en az 55 derece ve uzerinde yıkanması, tuylu oyuncakların, halıların uzaklaştırılmaları, yıkanabilir perde kullanılması, yun ve kuş tuyu iceren yastık ve yorgan kullanılmaması gerekmektedir. Kuf allerjisi olanlar acısından ev icindeki nemin azaltılması onemlidir. Polen allerjisi olanlar sıcak, kuru ve ruzgÂrlı gunlerde dışarı cıkmamalı, saclarını yatmadan once mutlaka yıkamalı, gozluk ve şapka kullanmalı, evde ve arabada filtre kullanmalıdır. Besin alerjilerinin tek başına alerjik rinit bulgularına neden olmaları sık ratlanan bir durum değildir. Bunlar dışında uygun ilac tedavisi ve aşılar da alerjiye karşı etkili olabilir.