"Hayatı boyunca hamile kalmamak ve doğum yapmamak da bu kanserler icin diğer bir risk faktorudur."
Kadınların sosyal ve iş hayatta daha aktif rol ustlenmeleri evlenme ve annelik yaşının daha gec yıllara ertelenmesine neden olmaktadır. Bu durum gunumuzde gecmişe oranla ureme sağlığı konusunda tedavi ihtiyacı duyan cift sayısının artmasına neden olmaktadır. KadıkoyŞifa Sağlık Grubu Tup Bebek Merkezi ekibinde gorev yapan Op. Dr. Furkan Kayabaşoğlu ulkemizdeki tum doğumların %2 - 3'unun ureme sağlığı tedavilerinin sonucu geliştiğinini belirtti.
Dr. Kayabaşoğlu tup bebek ile kanser arasındaki ilişkinin sorulması uzerine Kısırlık tedavisinde kullanılan ilaclar sıklıkla vucuttaki bazı hormonların duzeylerini arttırarak etki gostermektedir. Kadın genital sistemi kanserlerin oluşmasında da bu hormonların etkisi bilindiği icin teorik olarak bu ilacların kanser riskini arttırabilir. şeklinde bilgi verdi ve son yıllarda kısırlık ilaclarının kullanımının rahim, yumurtalık ve meme kanseri uzerine etkilerini inceleyen bircok bilimsel araştırma yayınlanmasına rağmen, literaturun hala celişkili veriler icerdiğini ve kanserlerin bu ilaclarla olan ilişkilerinin bilimsel calışmalarla net olarak ortaya konulamadığını ifade etti.
Hic hamile kalmamak ve doğum yapmamak da kanser riskini artırıyor!
Teorik olarak ilac kullanımına bağlı yukselen ostrojen hormon seviyelerinin rahim, yumurtalık ve meme kanseri riskini arttırmasının soz konusu olduğunu soyleyen Dr. Furkan Kayabaşoğlu, Diğer yandan hayatı boyunca hamile kalmamak ve doğum yapmamak da bu kanserler icin diğer bir risk faktorudur. Dolayısıyla ilac tedavilerinin arttırdığı riskin, hamilelik ve doğum ile dengelendiği duşunulmektedir. diye de ekledi. Ustelik kadın genital kanserleri anlık yukselen ostrojen hormonundan ziyade devamlı yuksek seyreden ve diğer hormon olan progesteron hormonu ile dengelenmeyen ostrojen seviyeleri ile gelişmektedir. Bu nedenle hayat icinde kısa bir sureyi kapsayan tup bebek tedavilerinin bu riski ne kadar arttıracağı da diğer bir soru işaretidir. diyen Kayabaşoğlu, ailesinde meme ve yumurtalık kanseri acısından yuksek risk bulunan kadınlarda tedavinin guvenirliği hakkında ciddi kaygılarının olduğu da ozellikle belirtti.