Hastanın jinekomasti ameliyatı icin uygun aday olup olmadığına karar verme surecinde, cerrah yonlendiricidir. Jinekomastinin tedavisine, aşağıdaki değerlendirmeler yapılarak karar verilir:
Jinekomastiyi meydana getiren neden belirlenebilirse, oncelikle buna yonelik tedavi uygulanır; sonra jinekomasti tedavi edilir. Orneğin aşırı kiloya bağlı jinekomastide, cerrahi tedaviden once ilk yapılması gereken, egzersiz ve diyet ile zayıflamaktır. Spor yaparak goğus bolgesindeki yağların yakılması ciddi derecede zahmetli ve zordur. Bu nedenle ideal kilosuna ulaşan hastada, jinekomasti devam ediyorsa cerrahi tedavi uygulanır. Yine aşırı miktarda alkol tuketenler veya kas geliştirmek amacıyla steroid anabolizan kullananlar, oncelikle bu maddeleri kullanmayı bırakmalı; duzelme olmazsa cerrahi tedavi secilmelidir.
Jinekomasti belirtileri ilk defa ergenlik cağında başladıysa, gerekli olan tetkikler yapılır. Memede buyumenin capı 4 cmden kucukse ve hastanın şikayeti yoksa, hicbir tedavi uygulanmaz; sadece takip edilir. Buyumenin capı 4 cm ve uzeri ise veya 4 cmden kucuk, ama hastanın şikayetleri fazla ise, ilac tedavisi uygulanır. İlac tedavisinde androjenler (dihidrotestesteron (DHT)), antiostrojenler (klomifen sitrat ve tamoksifen), danazol (androjen miktarını arttırır) ve aromataz inhibitorleri (testolactone) kullanılır. Ancak bu ilaclar, sadece son 12 ay icinde ortaya cıkmış jinekomastilerde etkilidir ve cok fazla yan etkileri vardır. Memenin capı 6 cmden buyukse veya ilac tedavisine rağmen buyume devam ediyorsa cerrahi tedavi gereklidir. Genellikle tedavisiz veya ilac tedavisiyle, ergenlik donemindeki jinekomastinin % 75i ilk 2 yıl icinde, % 90-95i ilk 3 yılda normale doner. Bu nedenle hemen ameliyat yapmak doğru değildir. Ergenlik doneminde gorulen jinekomastinin % 5-10u ise normale donmez. Normale donmeyen bu hastalarda, ergenlikten iki yıl sonra ameliyatı duşunmek uygun ve bilimsel olanıdır.
Ergenlik sonrası donemde gorulen erişkin jinekomastilerde beklemek genellikle bir sonuc vermez. Kendiliğinden duzelmeyen bu donemdeki hastaların tamamına yakınında ilk secenek cerrahi tedavidir.
Ergenlik doneminde olduğu gibi yaşlılardaki jinekomastide de, genellikle, gerekli olan tetkikler yapıldıktan sonra, cerrahi dışı tedavilerle izlemek yerinde olur.
Gunumuz modern cerrahi teknikleri sayesinde jinekomasti, hızlı, etkili ve guvenilir bir bicimde tedavi edilebilmektedir. Cerrahide amac sadece fazla dokuları almak değil, aynı zamanda ideal vucut şeklini ve simetriyi sağlamaktır. Jinekomasti ameliyatı, alınacak dokunun ayarlanmasıyla, bu bolgenin simetrik ve şekilli bir goğus yapısı yaratacak şekilde şekillendirilmesi ameliyatıdır. Modern cerrahi teknikler sayesinde, eskiden sık olarak gorulebilen meme başı ve meme cevresi cokuklukleri neredeyse hic gozukmemektedir.
Kullanılan Anestezi Yontemi
Jinekomasti ameliyatı hastane ortamında, genel veya lokal ve sedasyon anestezi kombinasyonu altında uygulanır. Sedoanaljezi de denilen bu kombinasyonla, goğuslerde hafif bir dokunma hissine rağmen uyanık, ancak acısız bir ameliyat sağlanır. Anestezi yonteminin seciminde, hastanın durumu, yaşı, jinekomastinin buyukluğu, ameliyatın turu ve estetik cerrahın tercihi dikkate alınır.
Ameliyat Ne Kadar Surer?
Jinekomastide ameliyat suresi, uygulanacak olan tekniğe gore 1 ile 2,5 saat arasında değişir.
Liposuction Yontemi Nedir?
Jinekomasti vakalarının coğu birinci (hafif) veya ikinci (orta) derecedir ve yağ dokusundan daha zengindir. Bu olguların duzeltilmesinde, gunumuzde en sık tercih edilen yontem olan liposuction yani yağ alma işlemi ile cok iyi sonuclar alınır. Sadece liposuctionla meme ve cevresindeki yağ dokusu ve meme dokusu istenilen bicimde şekillendirilir.
Liposuction uygulanacak bolgeye once, alınması planlanan yağ miktarına eşit ozel bir sıvı kokteyli enjekte edilir. Boylece kansız ve ağrı duzeyi minimal olan bir jinekomasti ameliyatı gercekleştirilir. Meme başı cevresinde iki ve koltuk altı bolgesinde bir 2-3 mm lik kesiler yapılır. Bu kesilerden vakuma bağlı ozel kanullerle girilerek jinekomastiye yol acan dokular cıkartılır. Kanullerin girdiği 2-3 mm.lik yerde dikkati ceken bir iz kalmaz. Liposuction yontemi ile deride olan sarkmalar da tedavi edilebilmektedir.
Yağ dışında meme dokusu da fazla ve yoğun olan hastalarda, ultrasonic liposuction (VASER) veya lazer liposuction kullanılabilir.
Jinekomasti ameliyatı ile birlikte liposuction yontemiyle, ozellikle bel ve karın bolgesindeki inatcı yağ fazlalıklarından da kurtulabilirsiniz. Boylece daha şekilli ve erkeksi bir vucuda sahip olabilirsiniz.
Jinekomasti Ameliyatı Hangi Hallerde Gerekir?
Meme bezinden zengin glanduler jinekomasti var ise, coğu zaman meme dokusunun acık cerrahi veya endoskopi yontemleriyle cıkartılması gerekmektedir. Acık cerrahide meme başının alt bolumunde, meme başı-normal deri sınırında yarım daire şeklinde 2,5 cmlik bir kesi yapılarak meme dokusu cıkartılır. Halk arasında kapalı ameliyat olarak bilinen endoskopi yonteminde, ışıklı kameralarla 1 cm.lik kesilerden girilerek meme dokusu cıkarılır. Kesi izleri 6 ay-1 yıl icinde belirsiz hale gelir.
Jinekomasti eksizyon
Ucuncu derecedeki aşırı buyuk ve sarkık jinekomastide, diğer işlemlerle birlikte farklı yontemlerin kullanılması gerekebilir. Bu yontemlerle meme başı kucultulur, ideal yerine getirilir ve elastikiyeti azalmış fazla deri dokusu cıkartılır. İşlemler sonucunda, meme başını cepecevre saran veya anahtar deliği şeklinde iz kalabilir. Kalan izin belirginliği kişinin cilt yapısına gore değişir.
Jinekomasti Ameliyatı Sonrası Nasıl Olur?
Ameliyat bitiminden yaklaşık yarım saat sonra odasına alınan hasta, birkac saat icinde ayağa kaldırılıp dolaştırılır ve sıvı gıdalar almaya başlar. Hasta, doktorun tavsiyesine ve anestezi yontemine bağlı olarak kendini de iyi hissediyorsa, aynı gun taburcu olabilir veya 1 gece hastanede kalır. Tedavide hafif ağrı kesiciler ve infeksiyondan korunmak icin antibiyotik verilir. Ameliyatta dokuların altına uzun etkili lokal anestezikler verildiğinden, ilk gece hemen hic ağrı olmamaktadır. Sonrasında 1-2 gun cok hafif ağrılar olabilmektedir.
Ameliyat bolgesinde ilk gunlerde odem, morluk, hassasiyet, uyuşma, batma, yanma hissi ya da kol hareketleriyle ağrı olabilir. Ancak bunlar beklenilen durumlardır ve hastanın gunluk yaşantısını etkileyecek boyutlarda olmazlar. Ucuncu gunun sonunda hızla iyileşmeye başlarlar. Sıvı birikimini engellemek icin kolların kullanımı birkac gun kısıtlanmalıdır.
3. gundeki ilk kontrolde baskılı pansuman acılır, dren konulduysa cıkarılır. Ameliyat bolgesini baskı altına almak icin ozel bir korse giydirilir. Hastanın 4-6 hafta sureyle kullanacağı bu baskılayıcı korse sayesinde, meme dokusu goğus duvarında yeni yerine daha sıkı yapışır ve cilt fazlalıkları sıkılaşır ve gerilir. İlk kontrolden sonra hasta banyo yapabilir ve gunluk yaşamına geri donebilir.
Kendinden eriyen dikişler kullanıldığından, dikişlerin 7-10 gun sonra alınmasına gerek yoktur. Oluşan morluklar 10-15 gun icinde kaybolur, odem ve sertlik ilk 3 hafta belirgindir. Şişliklerin butunuyle ortadan kalkması, memelerin tam şeklini alması 3-6 ayı bulur.
Hasta, yaraları iyileştikten sonra ikinci haftada, hafif egzersiz ve yuruyuş yapabilir, havuza veya denize girebilir; ancak 1 ay sonra yuzebilir. Oluşan yara izlerini, guneşten en az 6 ay boyunca guneş koruyucu kremle korumalıdır. Buhar banyosu, solaryum, sauna ve sporlardan en az 4 hafta boyunca uzak durulması gerekir.
Sonraki kontroller ozel bir durum olmadıkca 3. hafta, 3. ay, 6. ay ve 1. yılın sonunda yapılır.