On bir ayın sultanı Ramazan geldi. Ramazan ayında tuttuğumuz oruc ile birlikte gunluk yaşantımızda onemli değişiklikler yaşamaktayız. Bu değişikliklerin en onemlisi beslenme duzenimizin ortalama 3-4 oğunden 2 oğune duşmesidir. Ancak değişiklik oğun sayısının değişmesi ile de sınırlı kalmamaktadır. Ramazan ayında tuketimi artan hamur işi, tatlı, pilav, makarna, pide gibi gıdalar sağlığımızı ve yaşantımızı onemli olcude etkilemektedir. Oysa Ramazan ayında, Ramazan ayının felsefesine uygun olarak yeterli, olculu ve dengeli beslenmemiz durumunda hem orucun vucudumuzda yaratacağı olumlu değişimi daha iyi hissedebiliriz hem de daha sağlıklı ve dinc bir vucuda sahip olabiliriz.
Gunluk olarak vucudumuzun ihtiyac duyduğu enerji miktarı, vitamin miktarı, karbonhidrat ve protein miktarı, su ve mineral miktarı Ramazan ayında farklılık gostermez. Yani oruc tutmadığımız bir gun vucudumuzun calışması icin gerekli olan tum maddeler, oruc tuttuğumuz bir gun icinde aynıdır, değişmez. Ramazan ayında gunun buyuk bir coğunluğu gıda ve sıvı tuketmeden gecirildiği icin gunun geri kalan bolumunde vucudun ihtiyac duyduğu enerji, su ve diğer besin maddelerini almak durumundayız. Hal boyle olunca ihtiyac duyduğumuz gıda maddelerini iftar ile sahur arasında ki zaman dilimine eşit ve dengeli bir şekilde dağıtmamız gerekmektedir. (Vucudumuzun ihtiyac duyduğu gunluk enerji miktarını Tablo 5 52de, vucudumuzun ihtiyac duyduğu gunluk su miktarını Tablo 5 31de, vucudumuzun gunluk olarak ihtiyac duyduğu diğer besin oğeleri miktarlarını Besin Oğeleri başlığı altında inceleyebilirsiniz.)
Ramazan ayında yeterli ve dengeli beslenip, vucut sağlığımızı korumak ve devam ettirmek icin gunun oruclu olmadığımız bolumunde en az 3 oğun yemek yemeliyiz. İftar ve sahur arasında mutlaka en az bir ara oğun daha yapılmalıdır. Ramazan ayı boyunca her gun yalnızca iftar ve sahurda yemek cok sağlıklı bir durum değildir. Hatta bazı kişiler sahuru da yapmayarak tum Ramazan ayı boyunca neredeyse sadece iftarlarda yemek yiyerek oruc tutmaktadır. Gunde 1 ya da 2 oğun yemek yiyerek oruc tutmak sağlığımız acısından cok yanlış bir durumdur. Ramazan ayında sağlıklı olmak icin yeterli ve dengeli beslenmek şarttır. Her gun mutlaka sahur, iftar ve en az bir ara oğun yemek yenilmelidir. Ozellikle sıcak yaz aylarında sahur yapmadan oruc tutan kişilerin kan şekeri gun icerisinde duşer ve gunu uykulu, yorgun, halsiz bir şekilde gecirmelerine neden olur. Sahurda hic yemek yemeyenlerin aksinde sahurda cok fazla gıda tuketen kişiler ve sahurda ağır gıdalar ve yemekler yiyen kişilerin metabolizmasında da sıkıntılar ortaya cıkar. Vucutta yaşanan bu sıkıntılar vucutta bulunan hayati derecede onemli olan hormon seviyelerinin değişmesine ve vucudun yağ depolamasına sebebiyet verir. Normal seviyenin altına ya da ustune cıkan hormonlar, vucutta obezite, yuksek tansiyon, şeker hastalığı gibi bircok sağlık sorununun ortaya cıkmasına neden olur. Bu sebeple sahur mutlaka yapılmalı, es gecilmemelidir.
Ramazan ayında iftar sofralarımız bol ceşit ve zengin olur. Bu zengin ve bol ceşitli sofraya otururken dikkat etmemiz gereken husus şu olmalıdır: Gun boyunca ac kalan vucudumuz icin beynimiz iftarda daha cok şey yememiz gerektiği yonunde veya daha cok yemelisin yonunde sinyal vermektedir. Bu nedenle iftarda hızlı yemek yeme gibi bir alışkanlık ortaya cıkmaktadır. Beynimiz ile midemizin iletişim kurma suresi ortalama 15-20 dakikadır. Bu demek oluyor ki beynimiz doyduğumuzu 15-20 dakika sonra anlamaktadır. Hal boyle olunca doymadığımızı duşunerek daha cok ve daha hızlı yemek yiyerek midemizi doyurmaya calışırken midemizin alacağından cok daha fazlasını yemiş oluyoruz. Sonuc olarak aşırı miktarda yediğimiz yemeklerden dolayı kan şekerimiz normale gore daha hızlı yukselecek, midemizin aşırı dolu olmasından oturu midemiz normal calışmasını rahat bir şekilde yapamayacaktır. Bu durum vucudumuzun anormal şekilde yağlanmasına, kilo almamıza ve zaman icerisinde sindirim sistemimizin sağlıklı işlememesine neden olacaktır.
Ramazan ayında oruc tutan sağlıklı bir insanın yeterli ve dengeli bir şekilde sahur ve iftar yapması durumunda sindirim sisteminin de daha sağlıklı calışacağını unutmayalım. Unutmayalım Ramazan ayında vucudumuzun işleyiş duzenini bozan oruc değil, iftar ve sahurda tukettiğimiz gıdalar ve bu gıdaların miktarlarıdır.
Karaciğer ve bobrek yetmezliği olan kişilerin, hipertansiyon ve kalp hastalarının, sindirim sistemi rahatsızlığı olanların (ulser, gastrit, kolit), diyabetlilerin, gebe ve emziren kadınların, gelişme cağındaki cocuk ve genclerin Ramazan ayında oruc tutmamaları genel sağlık durumları acısından daha doğru olacaktır. Kronik hastalığı olan kişilerinde Ramazan ayında oruc tutup tutamayacaklarına ilişkin ilgili uzman hekimlere danışarak karar vermeleri daha doğru olacaktır.
Kaynak : http://yemekkulubum.com/icerik_sayfa/ramazan-ayinda-beslenmemizde-nelere-dikkat-etmeliyiz