
Estetik nedir?
Estetik kelimesi, Yunancadan Aisthesis kelimesinden gelmektedir. Temelde olarak bir felsefe dalıdır ve hoş olanla, sanatla ve tatla ilgilenmektedir. Algılamak ile ilgili bir terim olan estetik, hoşliğin kendi formuyla; hoşliğin ve bundan oturu beğeninin yargılanmasına acık bir tabirdir. Bu beğenilerin oluşmasında etkin olan duygusal bir takım dşayetleri ve duyusal bilişleri inceler. Estetik, en fazla sanatla ilişkilendirilebilecek bir kanaat şekilidir. Sanattan yola cıkarak da kultur ve doğayı da kanaat kapsamına katan bir eleştirel calışma ozelliğini taşır. Estetiğin ortaya cıkış sureci ilk cağlara dayanmaktadır. O donemlerde yaşamış buyuk filozoflar olan Aristotales ve Platon tarafından, daha sonra Aydınlık cağında unlenmiş Leonardo Da Vinci tarafından sıklıkla mercek altına yatırılmış ve bu filozoflar estetik uzerine bircok kanaat formu ortaya cıkartmışlardır. Estetiğin değindiği ana nokta hoş olandır ve butun kanaatler bircok hoşlik algısının etrafında tasarlanmıştir. İnsan zihninde oluşan hoşlik algısı, direkt olarak estetikle bağlantılıdır. Cunku insan beynindeki bu algı, insanı doğal olarak hep en hoşi bulmaya yonlendirmektedir. Estetik, ilk ortaya cıktığı donemlerde ağırlıklı olarak sanat eserlerindeki hoşliklere yoğunlaşsa da, 19. yuzyıldan itibaren bir bilgi alanı şekilinde de kendisine yer bulmaya başlamıştır. Estetik, hoş bulunan her olgu her ne ise onu cirkinlikten uzaklaştıran olguların ana nedenlerini bulmakla, bu yetişkinun neye gore hoş olarak kabul gorduğunu incelemekle, hoşin yanısıra onunla ilişkilendirilebilecek dengeli, ahenklu, yuce gibi kavramların ne derece estetiksel kalıplara sokulabileceğini ortaya koymakla yukumludur. Estetikte bulunan temel olgular estetiğin nesnesine, estetiğin oznesine ve estetik yaşantıya değinmektir. Bunun amacı estetikle birlikte hoşin yalnızca oznel bir kavram olmadığının, nesnel şekilinde de ele alınabileceğinin ortaya cıkartılmasıdır.
Estetik yaşantı nedir?
yaşantının tanımlamasında, iki tane fikir birbirinden ayrılmaz şekilde ifade edilir. Bunlardan ilk; estetik olarak adlandırılan nesnenin duyusal bir form olduğu; gorulebilir ve insanın zihninde canlandırılabilir bir durum olduğu bu nedenden oturu de insanın estetik olan bir şeyden zevk aldığıdır. İkincisi ise estetik nesnenin gorulebilen bir form olmasının dışında kanaatsel şekilinde de bir yeri olan bir durum olduğu, duyusal olarak hoşa giden bir şey olmasının yanısıra bir dşayet taşıdığıdır. Estetik yaşantı ile ilgili en fazla fikir sunan duşunur Kanttır. Kanta gore, estetik yaşantının en ayırt edici noktası rastgele bir cıkara dayanmamasıdır. Kantın bu onermesi, cağdaş estetiğin oluşmasına cok buyuk katkı sağlamıştır. Kantın bu kanaatleri, estetiği hem bilim noktasından hem de ahlak noktasından ayırma kanaatsini de yaratmıştır. Cunku ahlakı ele aldığımızda, ahlak ile ilgili butun davranışlarımız ve ahlaki yaşantı dediğimiz butun durumlar, kesinlikle bir cıkar durumuna dayandırılmaktadır. Ahlaki olarak kabul gormuş butun normlar, dunya genelindeki butun insanlara olduğu gibi kabul ettirilmeye calışılır. Bilimi ele aldığımızda ise rastgele bir nesnenin işleyiş yapısı ve neden sonuc ilişkileri surekli olarak incelenir. Boylelikle her nesne insanın hizmetine sunulmak ve insanın işine yaraması gudusuyle uretilir. Ancak estetik yaşantıda bu tip kaygılar bulunmamaktadır. Estetik yaşantıda rastgele bir nesne bir merak nedenu olarak ele alınıp incelenmez veya yalnızca insana yararlı bir nesne olması acısından ele alınmaz. Estetik yaşantıda sahip olma, ait olma, surekli olarak kullanma, ahlaki acıdan makul olup olmadığını yargılama gibi nedenler barınmamaktadır. Kantın bu husustaki diğer bir kanaatsi de, hoş olan bir şey mutlak suretle doğru olan bir şeyin iyilikle ilişkilendirilerek gercekleştirilmesi surecidir. Kant, hoş olanın ereğini hoşin ta kendisi olarak belirlemiştir. Bunu daha acık ifade etmek gerek gorulurse; hoş bir şey, diğer bir koşul aranmadan yalnızca hoş olduğu icin istenmektedir fikrini ortaya cıkartmıştır. Ve boylece ortaya cıkan estetik haz, hoşin ta kendisinden kaynaklanmaktadır. Kantıın dile getirdiği estetik yargı da, bu nedenlerden kaynaklanan beğeni kaygısının vasıtası ile ortaya cıkmaktadır. Estetik yargı, hoş olan bir yargının nesnesi olma niteliğindedir. Kant, one surduğu bu yargıların her daim gecerli hale gelebilmesi icin herkes acısından ortak sayılabilecek bir estetik duygusuna dikkat cekmektedir. Kendisine gore bu ortak estetik duygusu, herkeste yaklaşık aynı dşayetlerde olan olcuye gore belirlendiğinden, sonucta herkes icin ortalama bir hoşlik olcusu bulunur sonucu da ortaya cıkmaktadır. Bu yuzden kant, Hic bir beğeni tartışılamaz kanaatsinin yanlış bir kanaat şekili olduğunu soylemektedir.
http://sosyclub.com/estetik-nedir-estetik-hakkinda-bilgi.sosy