İlk olarak homeopati 18. Yuzyıl başlarında Almanya da yaşayan Doktor Hahnemann tarafından keşfedilmiş olup, vucudun kendi kendini tedavi etmesini sağlayan alternatif bir tıp yontemidir. Sozcuk olarak homeopati Yunancadan gelir ve Homeos Yunancada benzer ve Pathos ise acı anlamına gelerek, bu iki sozcukten oluşmaktadır.

Herhangi bir hastalığı olan insanlarda belli şikayetler meydana getiren maddeler, aynı şikayetleri olan hasta kişileri de iyileştirmektedir. Tam olarak calışma prensibi bu prensibe dayanır.

Dunya sağlık orgutune gore, dunyada en fazla tercih edilen alternatif tıp yontemidir homeopati. Ayrıca bircok Avrupa ulkesinde hekimlerin yarıdan fazlası homeopatiyi hastalarına onermekle birlikte bu ulkelerin yarı nufusundan fazlası homeopati tedavisi gormekte.

Homeopatiye gore hastalık; zihin, beden ve ruhun bir butun olduğu ve bu butunun etkilenmesi olarak tanımlanır. Yani butun olan organizmanın butunluğunu yitirmesi denilebilir. Biraz daha acacak olursak, hastalığa neden olan sadece bir organ değildir, tum vucudun ve ruhun dengesinin bozulmasından kaynaklı olup, vucudun kendi kendini iyileştirme yetisini kayıp etmesi sonucunda hastalık ortaya cıkmıştır. Bu nedenle homeopatik tedavilerde farklı organlarda oluşan hastalık icin farklı ilacların kullanılması geremez. Bunun tam tersi olan vucudun kendi kendini iyileştirmesini sağlayacak, butunluğu tekrar eski haline getirerek koruyacak ilaclar kullanılır. Tedavi sonunda amaclanan ise hastaya zarar vermeden, guvenli bir şekilde hastalığı tam anlamı ile ortadan kaldırmaktır.

Kaynak : https://neslihangulmez.com/homeopati