Burhan, ofisteki arkadaşlarının kendisinin ısırdığı yemeklerden yemediklerini, ictiği bardakları ağızlarına surmediklerini farkeder ve bu durumu cozmeye calışır. Once cinsiyetle ilgili olduğunu duşunur. Fakat sonra sınıfsal bir durum olduğuna karar verir. Bu duşunceler Burhan’la birlikte herkese Fransız İhtilali’ni hatırlatacaktır. Acaba kahramanlarımız 1789 yılının Paris’inde yaşasalardı hangi sınıfa ait olurlardı?

Makbule ve Burhan’ın nişan hazırlıkları, telaş, dedikodular herkesin Dursun’dan yalan soylemesini istemesine sebep olur. Doğrucu Davut Dursun ise bu duruma alışık değildir ve bir kac yalandan sonra adeta devreleri yanar. Dursun artık yalan soyleme konusunda kendini kontrol edememektedir.

Volkan kızların ikinci el giysilere cok para verdiğini oğrenince Makbule’nin 80’li yılların modası eski eşyalarını luks bir ikinci el dukkana satmaya karar verir. Ancak Makbule’nin nişan elbisesini de alınca işler karışır. Bu esnada muhallebici tayfası, ufolara bakma bahanesiyle bir teleskop edinmiştir. Teleskopla yakalanan ilk goruntu, karşı apartmanlarda perde acık soyunan cok guzel bir kadın olur. Ne yazık ki kadının kıskanc kocası da durbunle bizimkileri seyretmektedir.

Bulent Bey, lensleri cıkarıp gozluğe gecmeye karar verir ve aniden cevresindekilerin ona karşı tavrının değiştiğini farkeder. Ozellikle kadınlardaki bu değişimi karizma ve cazibesine yorar ama sebep bambaşkadır.