Sağlık Bakanı Recep Akdağ sozleşmeli sağlık personeli ve sağlık sistemi hakkında onemli acıklamalar yaptı.
Vatandaşların daha iyi sağlık hizmeti alabilmesi icin personel takviyesinin sureceğini belirten Akdağ, sozleşmeli personel uygulamasının yaygınlaştırılacağını soyledi.
Soru: Genel Sağlık Sigortası hangi aşamada ve onunuzde neler var yapabileceğiniz?
Cevap: Genel Sağlık sigortası hukumetimizin icinde Calışma Bakanlığımızın yuruttuğu bir programdır. Programın yurutulmesinde bakanlığımız Calışma Bakanlığıyla bu işleri yurutuyor. Bir yasa tasarısı hazırlandı. Bu yasa tasarısı 2004 yılı icerisinde olgunlaştırılarak, gundeme gelmesini ongoruyorum. Turkiye aslında sağlık sigortacılığı acısından kapsam olarak bir cok ulkeye gore ileri olan bir konumdadır. Ulkemizde insanların yuzde 70 civarındaki kısmı sağlık sigortasına sahiptir. Sosyal sigortalar kurum,bağ kur, emekli sandığı kurumlar vasıtasıyla. Bu mevcut sigortalıların sağlık sigortalılığıyla ilgili işlemlerinin bir duzeni girmesi icin genel sağlık sigortası onemli. Biz hukumet olarak Calışma Bakanlığı ve sağlık Bakanlığı genel sağlık sigortası cıkmadan oncede kamu sigortacılığının ortak prensipler cercevesinde yurutulmesi icin gerekli detay calışmalarımızı yapıyoruz. bu cok onemli. Bir yasa tasarısı yapmakla da bu iş cozulmez, detayların cozulmesi lazım. Bunun uzerine iddi calışmalarla gidiyoruz.
Her ilde ortak hizmet verilecek
Soru: 2004 yılı sonunda arzu ettiğiniz noktaya geleceğinizi duşunuyor musunuz?
Cevap: Sağlık Bakanlığı acısından belirli hedefler koymuş durumdayız. Bunların en onemlilerinden bir tanesi Turkiye'deki butun kamu hastanelerinin ortak hizmete başlamasıdır. 11 ilimizde hastanelerimiz ortak hizmet veriyor. 2004 yılın ilk aylarından hemen itibaren butun 81 ilde hastanelerimizin halkımıza bir ayrım gozetmeden hizmet vermesi icin calışmaları Calışma Bakanlığıyla birlikte calışmalara devam ediyoruz. Turk kamu hastaneciliği acısından onemli bir adımda 2004 yılı başından itibaren doner sermaye uygulamalarındaki değişikli olacaktır. Hekimlerimizin ve diğer sağlık personelinin doner sermayeden alabilecekleri payların ust limitlerini cok ciddi bir şekilde artırdık. Bu şu anda hekimlerimiz icin maaşlarının yuzde 100 olcusundedir. Diğer sağlık calışanları icin de yuzde 80'ni olcusundedir. 2004'un başından itibaren hekimlerimizde yuzde 700'e pratisyenler icinde yuzde 500'e varan doner sermaye katkı payı artırımını şu anda butce kanununa koymuş durumdayız. Komisyondan gecti inşallah meclis bunu kabul edecektir diye duşunuyoruz. Doner sermayenin dağıtımıyla ilgili yeni puanlamalar getirdik. Yardımcı sağlık personeli icin bu oran yuzde 80'dir. Şu anda bu oranı yuzde 150 artı 50 cıkarmış durumdayız. Cok ciddi iyileştirmeler doner sermaye ust primleri noktasında. Bunların dağıtımını da yeni usullere bağlayacağız. Bir hastanede sağlık calışanları ne kadar verimli calışmışlarsa, o kadar cok doner sermaye katkı payı alacaklar. Maaşlarını yine alacaklar ama doner sermaye katkı payı olarak da ne kadar iş yapmışlarsa ne kadar verimli bir muessese ise, o kadar miktar aylık kazanclarına ek yapacaklar.
Sağlık hizmeti bu hizmeti veren hekimlerin ulkemiz şartları acısından hakikaten fedakar calışmasını gerektirir. Bu butun dunyada da boyledir. Hekimlerin cok uzun ve eğitim donemleri vardır. Bu mesleklerini yuruturken de eğitimlerini devam ettirmeleri gerekir hem de işleri risklidir. Hata kabul etmeyen iş gurubu icerisindedir. Dolayısıyla bu zor mesleğin iyi algılanması lazım. Biz hekimlerimize hem calışma şartları itibariyle hem de kazancları itibariyle iyi hizmetler sunmalıyız. Başından beride bunun cabası icerisindeyiz. Doner sermaye uygulamasında 2004 itibaren de sağlık ocaklarında koruyucu sağlık hizmetlerinin guclendirilmesi acısından bazı hedefler koruyoruz. Hekimler ve sağlık calışanları bu hedefleri aştığından otomatıkman daha cok sağlık hizmetlerinden kazanacaklar.
İsteyen sozleşmeye gecebilecek
Soru: Mezun olduktan sonra sozleşmeli olarak calışan biri devlet memurluğuna gecebilir mi?
Cevap: İnsanların sozleşmeli calışması icin teşvik ediyoruz. Diğer kişilerin sozleşmeli olarak calışmaya başlayacak kişilerin memuriyete gecişleri icin şu anda kanunda kanun da 10 yıllık bir surec var. 10 yıllık sozleşmeli calışanlar devlet memurluğuna gecebiliyorlar. Ancak artık ulkemizde bu 657 duşuncesinin mantığının biraz değişmesi gerektiğine inanıyorum. Bu sozleşmeli aslında buyuk olcude kalıcı bir kadro. Bu kadroya aldığımız kişiyi istediğimiz zaman o kadrodan uzaklaştıramayız. Kanun da bir hukum koyduk; Bakanlık bir sozleşmelinin sozleşmesini sonlandırmak icin ortaya gerekcesini koymak zorundadır. Turk idari hukuku gerekcesiz olarak sozleşmeli personelinin gorevden alınmasını musaade etmiyor. Sozleşmeli başlayan kişi de aslında bir memurun haklarına sahip. Bir hakta cok daha fazla kazanıyor. Tek kısıtlama getiriyoruz sozleşmeli calışan kişinin sadece sozleşmeli statusunde yer değişikliğine izin verilir. Cunku benim orada ihtiyacım var. Turkiye'de bugun Ankara'da 2400 kişiye bir uzman duşerken, Şırnak'ta 16 bin kişiye bir uzman duşuyor. O zaman ben bir yontem oluşturmak zorundayım. Bu yontem nedir? O zaman buraları cazip kılmaya calışmalı teşvik etmeliyim. Bu hususta o bolgelerde eksik kadrolarımız kalırsa bu sefer memuriyet kadrolarını da buraya acıcağız. Başka tarafta kadro acmayacağız.

Soru: Sozleşmeli personel alınacağı zaman nerelerde calışacağını bilecek mi?
Cevap: Tabii bilecek. 13 aralıkta diğer sağlık personeli icin sınav yapılacak. 10 aralıkta ise uzman hekimler, hekimlerimiz, diş hekimlerimiz ve eczacılar icin kura cekiyoruz. Bunun başvuru surelerini 5 Aralık'a kadar uzattık. Herkes ilan edilmiş yerleri biliyor. Bu ilan edilmiş yerleri tercihini yapıyor. 5 tercih yapılıyor ve kura cekiliyor. Dolgun ucretli bu kadroları yeterince dolduramadığımız zaman memur alımı yapacağız. Yonetmeliğimizde de bir değişiklik hazırlayacağız. İhtiyac olan bolgede memuriyete başlayan kişi hemen ertesi gun buradan gitmek istiyorum dese bile gidemeyecek. İstediği zaman bırakabilecek. Memuriyetten en onemli farklılığı bizim eleman teminin de gucluk cektiğimiz bolgede bu kadroların kullanılacak olması. Biz halkımıza karşı buna mecburuz bunu yapmak zorundayız. Bu eksiklikleri doldurmak icin bizim epeyce bir kadroya ihtiyacımız var. Hic kimse ulkenin batı bolgelerinde sağlık bakanlığı kadrosu beklemesin.
Sağlık ocaklarını guclendireceğiz
Son yıllar da Turkiye'de sağlık sisteminin korkunc dengesiz bicimde hizmet sunmasına yol acmıştır. Bu sebepledir ki ulkemizin Doğu ve Guneydoğu Anadolusunda anne ve bebekler daha cok oluyor. Aşılama oranlarımız daha duşuk. Buralara yeteri kadar sağlık personeli istihdam edemezseniz bunu gercekleştiremeyeceğiniz acıktır. Cok onem verdiğimiz bir hususta koruyucu sağlık hizmetleridir. Bunlar ozellikle birinci basamakta verilen hizmetlerdir. Bu sebeple sağlık ocaklarını guclendirmek icin ciddi adımlar atılmıştır. 2004'te sağlık ocaklarımızın hem ihtiyac olan yerlerde sayılarını artırıyoruz hem de sağlık ocaklarının ekipman, alt yapı itibariyle guclendirilmesine gayret ediyoruz.
Aile doktorluğu geliyor
Şu anda ulkemizde zaten aile hekimliği var, binin uzerinde var ama sayıları cok az. Biz aile doktorluğuyla neyi kastediyoruz. Sisteme geciş sureci icerisinde pratisyen hekimlerimizin belli kısa eğitimlerden gecirilerek, sisteme dahil edileceği aile doktorluğundan bahsediyoruz. Bu sistemdeki doktorların coğunluğu pratisyen hekimlerinden oluşacak. Kısa sureli eğitim verdikten sonra aile doktoru olarak calışacak. Mevcut aile hekimleri de aile doktoru olarak calışacak. Şimdiki sistemden ana değişikliği ise, pratisyen hekimlerimiz aile doktorluğunu verirken, ailelerimiz aile doktorunu kendisi sececek. Belirli aralarla aile doktorunu değiştirmek istiyorsanız aile doktorunu değiştireceksiniz. aile doktoru sizi bir dosya ile takip edecek. Goreve başladığı zaman her birinizi teker teker muayene edecek. Cocuğunuz, eşiniz yada siz mi hastalandınız aile doktorunuz mudahale edecek. İhtiyacınız olduğunuz da randevu alıyorsunuz, muayene oluyorsunuz boylece sağlam kayıtlar icerisinde takip edilmiş oluyorsunuz. Turkiye de şu anda cocukluğundan bu tarafa kayıtlı bir vatandaşımız yoktur. Dolayısıyla bu dağınıklık sağlık hizmetlerinin doğru verilmesini onlemektedir. Sistem Avrupa ulkelerinde cok guzel şekilde işliyor.
turkiye