
Araştırma gorevlilerinin mecburi hizmet borcunun affedilmesi ve devri ile ilgili 5535 sayılı yasa, 19/06/2007 tarihinde Anayasa Mahkemesinde dava goruşuldu ve dosyanın eylul ayında goruşulmesine karar verildi.
Bazı araştırma gorevlileri davaya mudahil olmak icin aşağıdaki dilekce ile birlikte yuksek mahkemeye başvurmuştur.
İşte Yuksek Mahkemeye gonderilen dilekce
ANAYASA MAHKEMESİ SAYIN BAŞKANLIĞINA
DOSYA NO:2007/64
MUDAHALE TALEBİNDE BULUNAN: BUĞRA OZER
VEKİLLERİ :
Av. MEHMET ZEKİ UZUN
Av. MUSTAFA DEMİR
GMK BULVARI NO: 95 KAT: 5 MALTEPE-
ANKARA TEL: 232 62 95
ANAYASAYA AYKIRILIK
İTİRAZINDA BULUNAN : DANIŞTAY 8. DAİRE BAŞKANLIĞI
DAVACI : YUKSEK OĞRETİM KURUMU
BAŞKANLIĞI
DAVALILAR : 1- BAŞBAKANLIK
2- MALİYE BAKANLIĞI
DAVA KONUSU : 29.6.2006 gun ve 5535 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine İlişkin Kanun'un; 1- 1.maddesiyle 8.4.1929 gunlu, 1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gonderilecek Talebe Hakkında Kanun'a eklenen Gecici Madde 1'in birinci ve ikinci fıkralarının, 2- 2.maddesiyle 4.11.1981 gunlu, 2547 sayılı Yuksekoğretim Kanunu'na eklenen Gecici Madde 53'un birinci ve ikinci fıkralarının, iptallerine karar verilmesi istemi.
TALEBİMİZ :
Danıştay 8. Daire Başkanlığında gorulmekte olan 2006/5869 E. ve 2006/5870 E. sayılı davalarda davacı Yuksek Oğretim Kurumu Başkanlığı tarafından; 29.6.2006 gun ve 5535 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine İlişkin Kanun'un bazı maddelerinin Anayasa'ya aykırılık teşkil ettiği itirazı ile Anayasa Mahkemesine başvurulması ve ayrıca bu Kanunun uygulamasına yonelik cıkartılan Genelgelerin de yurutulmesinin durdurulması ve iptal edilmesi Danıştay 8. Daire Başkanlığından talep edilmiştir. Soz konusu talep ile bu surecte gerek YOK Başkanlığı ve gerekse YOK'e bağlı Universiteler tarafından yapılan haksız ve kanuna aykırı uygulamalarla soz konusu Kanunun cıkartılmasındaki haklı gerekcelerin muhterem Anayasa Mahkemesi Başkanlığının bilgisine sunulabilmesini teminen BAŞBAKANLIK VE MALİYE BAKANLIKLARI lehinde soz konusu davaya mudahil olmak ve acıklamalarda bulunmak zarureti doğmuş olup YOK Başkanlığı tarafından yapılan başvurunun REDDİNE dair karar verilmesi yuce heyetinizden talep olunmaktadır.
OZET ACIKLAMALAR :
Aşağıda, dilekcemiz kapsamındaki ozet acıklamalarımız ana başlıklar halinde sıralanmış olup daha geniş acıklama ve hukuki dayanaklar ilerleyen sayfalarda belirtilmektedir. Buna gore YOK Başkanlığının Anayasaya Aykırılık itirazının haksızlığı ve 5535 sayılı Yasa ile Turkiye Cumhuriyet Vatandaşları lehine getirilen duzenlemeler şu ana başlıklar altında acıklanacaktır.
1- Gerek YOK Başkanlığı ve gerekse sayın Danıştay Savcısı tarafından; soz konusu Yasanın, 657 Sayılı DMK'nın; memuriyete atanma şartlarını belirleyen maddesine aykırı olduğu, sınavsız memuriyet alımı yapıldığı, başarısız insanların memur olmalarının sağlandığı ve bunun da cağdaş yuksek oğretim ilkelerini duzenleyen Anayasanın 130. maddesine aykırılık taşıdığı iddia edilmektedir. 5535 sayılı Yasanın; 657 sayılı DMK'nın 48. maddesi ile celişen hicbir hukmu bulunmamaktadır. Mecburi hizmetleri bir başka devlet kurumuna nakledilen Araştırma Gorevlileri; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48. maddesindeki tum şartları zaten bitamamiha taşımaktadırlar. Bu maddede sayılan şartlardan bir kısmını taşımamaları halinde zaten Araştırma Gorevlisi de olamamaları gerekmektedir. YOK Başkanlığı tarafından iddia edildiği gibi; 5535 sayılı Yasa kapsamındaki araştırma gorevlilerinin Devlet Memuru olamayacağını iddia etmek tamamen hukuk devleti ilkesine aykırı ve gerceklerle bağdaşmayan bir iddia olup aşağıda somut orneklerle bu iddiamız ispat edilecektir.
2-Turkiye Cumhuriyeti Universiteleri tarafından, hicbir haklı ve hukuki dayanağı olmadığı halde subjektif ve kişiye ozel bir şekilde bu zamana kadar bir kısım araştırma gorevlilerinin mecburi hizmet yukumlulukleri ve borcları affedilmiş ve başka kurumlara gecmelerine goz yumularak kendilerine izin verilmiştir. Yuksek Mahkeme tarafından bu kişilerin isimleri, mecburi hizmet yukumu taşıdıkları Universiteler ile kendilerine hukuka aykırı ve subjektif olarak muvafakat verilerek calışmalarına izin verilen Devlet Kurumları hakkında bilgi talep edilmesi halinde ulkemizde bu alanda yaşanan eşitsizlikler, yanlışlıklar, kişiye ozel ve keyfi muameleler acıkca ortaya cıkacaktır. 5535 sayılı Yasa ile, ulkemizde bir kısım kişiler lehine idarelerin keyfi olarak borc silme, başka kurumlara gecişlere muvafakat verme işlemleri eşitlenmiş ve tum araştırma gorevlilerine aynı imkanlar sağlanmıştır. 5535 sayılı Yasanın ilgili maddelerinin iptali, gecmişte var olan keyfi, kotuniyetli ve subjektif uygulamaların tekrar yururluğe konulması anlamını taşıyacaktır.
3- Ulkemizde, YOK Başkanlığı ve Universiteler tarafından belirlenen kıstasları tamamen yerine getirmelerine rağmen yine de kendilerine kadro verilmeyen ve atamaları yapılmayan yuzlerce araştırma gorevlisi bulunmaktadır. Yani tum şartlar yerine getirilmiş olunsa dahi somut olaylarda yine de araştırma gorevlilerine kadro verilmemekte ve mecburi hizmet borcu cıkartılmaktadır. 5535 sayılı Yasa ile bu şekildeki uygulamalara son verilerek tum vatandaşlara eşit muamele hak ve imkanı tanınmış ve başarılı araştırma gorevlileri bu Yasa sayesinde akademik yaşamlarına devam etme imkanını kazanmışlardır. 5535 sayılı Yasanın iptali gecmişte yaşanan bu adaletsizlikleri tekrar gundeme getirecektir.
4-YOK Başkanlığı tarafından yapılan başvurunun kabulu ve 5535 sayılı Yasanın ilgili maddelerinin iptali halinde ulkemizde binlerce Araştırma Gorevlisi bir anda mağdur konuma duşecek, haklarında yuz milyarlarca liralık tazminat davaları acılmaya başlanacak olup bu durum Turk Akademi Dunyasında altından kalkılamayacak bir kargaşaya yol acacaktır. (Anayasa Mahkemesi Kararları geriye yurumemesine ve kişiler lehine kazanılmış haklara saygı gosterilmesinin gerekmesine rağmen YOK Başkanlığı tarafından, 5535 sayılı Yasadan faydalanan Araştırma Gorevlilerine karşı tekrar alacak davaları acılması konusunda Universitelere talimat verilmiştir).
5- Soz konusu yasa maddelerinin iptali halinde, gecmişte cıkartılan af yasalarından faydalanan ve halen memuriyet yaşamlarına devam eden vatandaşlarla, 5535 sayılı Yasa'dan yararlanan vatandaşlar arasında ayrımcılık yapılacaktır.
6- Şu anda ulkemizin pek cok Bakanlığında (Orneğin Adalet Bakanlığında) Mecburi hizmetin devri işlemleri uygulanmakta ve belli başarı kriterlerini yakalayamayan personel daha alt derecelerdeki memuriyet gorevlerine kaydırılarak istihdam edilmektedirler. Bu şekilde mecburi hizmet yukumluluklerini, atandıkları memuriyet gorevlerinde surdurmeye devam etmektedirler. Ulkemizde bir kısım Bakanlıklarda bu şekilde bir uygulama yapılmakta iken 2547 sayılı yasaya tabi araştırma gorevlilerinin bu imkandan yararlanamayacağını iddia etmek en başta anayasal guvence altında olan tum vatandaşlar arasında eşitlik ilkesinin ve ayrımcılık yasağının da ihlali anlamını taşıyacaktır.
ACIKLAMALAR:
A- ANAYASANIN 130. MADDESİ VE 657 SAYILI DMK ACISINDAN ACIKLAMALAR
Muvekkilim BUĞRA OZER, Ortadoğu Teknik Universitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakultesindeki oğrenimini 1996 yılında tamamlayarak mezun olmuştur. Muvekkilim 1996 yılında mezuniyet not ortalaması olarak kendi Bolumunde 1.lik derecesi, ilgili Fakultede 2. lik derecesi ve Ortadoğu Teknik Universitesi genelinde de Universite 3. luk derecesi ile ve ustun başarı ile mezun olmuştur. Muvekkilimin KPDS (Kamu Personel Dil Sınavı) puanı 100 uzerinden 96, TOEFL Dil seviyesi 300 uzerinden 298 ve doktora Oğrenimini yaptığı Kanada'da not ortalaması, 12 lik not dilimi uzerinden 11 olarak gercekleşmiştir. Yukarıda saymış olduğumuz derece ve başarılar, amacı sadece ulkesine hizmet etmek icin cabalayan bir araştırma gorevlisinin sahip olduğu ve ulkemizde cok az kişinin ulaşabileceği akademik başarı dereceleridir. Muvekkilim, yaşamında sahip olduğu bu ustun nitelik ve başarılarıyla Turk Akademi Dunyasına katkıda bulunmak amacıyla 2547 sayılı Yasa cercevesinde araştırma gorevlisi olarak calışmaya başlamıştır.
Yukarıda nitelikleri ve başarıları sıralanan muvekkilimin, bağlı bulunduğu Universite tarafından anlaşılmaz ve hukuka aykırı bir şekilde; ?tez teslim surecine riayet etmediği? gerekcesi ile araştırma gorevliliği ile ilişiği kesilmiş ve daha sonra da kendisine mecburi hizmet borcu cıkartılmıştır. Bu şekilde akademik yaşamı ustun nitelik ve başarılarla dolu bir insanın 657 sayılı DMK m. 48'de sayılan şartlarla, Anayasanın 130. maddesinde belirtilen cağdaş eğitim-oğretim esaslarına uygun insan gucu yetiştirmek ilkelerine uygun olmadığını iddia etmek her turlu hicbir haklı ve hukuki gerekceye dayanmamaktadır.
Muvekkilimin sahip olduğu şartlarla 657 sayılı Yasanın 48. maddesinde sayılan şartları karşılaştırırsak; 657 sayılı Yasanın 48. maddesine gore Devlet memurluğuna alınacaklarda aşağıdaki genel ve ozel şartlar aranır.
1. Turk vatandaşı olmak,
2. Kanunun 40 ıncı maddesindeki yaş şartlarını taşımak,
3. Kanunun 41 inci maddesindeki oğrenim şartlarını taşımak,
4. Kamu haklarından mahrum bulunmamak.
5. Taksirli suclar ve aşağıda sayılan suclar dışında tecil edilmiş hukumler haric olmak uzere, ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suclarla, zimmet, ihtilas, irtikap, ruşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kotuye kullanma, dolanlı iflas gibi yuz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suctan veya istimal ve istihlÂk kacakcılığı haric kacakcılık, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını acığa vurma suclarından dolayı hukumlu bulunmamak.
6. Askerlik durumu itibariyle; a) Askerlikle ilgisi bulunmamak, b) Askerlik cağına gelmemiş bulunmak, c) Askerlik cağına gelmiş ise muvazzaf askerlik hizmetini yapmış yahut ertelenmiş veya yedek sınıfa gecirilmiş olmak,
7. 53 uncu madde hukumleri saklı kalmak kaydı ile gorevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı bulunmamak.
8. Hizmet goreceği sınıf icin 36 ve 41 inci maddelerde belirtilen oğretim ve eğitim kurumlarının birinden diploma almış olmak,
9. Kurumların ozel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak.
10. SINIFLANDIRMADA OĞRENİM UNSURU Genel olarak ortaokulu bitirenler memur olabilirler. Ortaokul mezunlarından istekli bulunmadığı takdirde ilkokulu bitirenlerin de alınması caizdir. Bir sınıfta belli gorevlere atanabilmek veya bu gorevlerde belli derecelere yukselebilmek icin, kuruluş kanunları veya bu kanun ve kuruluş kanunlarına dayanılarak cıkarılacak yonetmelikler ile işin gereğine gore daha yuksek oğrenim dereceleri veya muayyen fakulte, okul veya oğrenim dallarını veya meslek ici veya meslekle ilgili eğitim programlarını bitirmiş olmak veya yabancı dil bilmek gibi şartlar konulabilir.
Muvekkilim, yukarıda belirtilen ve Devlet Memuru olabilmek icin sayılan şartların tamamını eksiksiz taşımasına ve hatta burada belirlene şartların cok uzerinde nitelik ve standartlara sahip olmasına rağmen muvekkilimin memur olmak icin gerekli şartları taşımadığını iddia etmek, sınavsız devlet kadrolarına yerleştirildiğini iddia etmek tamamen akla ve mantığa ters bir iddiadır. MUVEKKİLİM ŞU ANDA ULUSLAR ARASI ALANDA AVRUPA BİRLİĞİ VE AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİNDE DAHİ CALIŞABİLECEK NİTELİK VE STANDARTLARI TAŞIMASINA RAĞMEN BOYLE BİR İNSANIN CAĞDAŞ EĞİTİM-OĞRETİM ESASLARINA UYGUN OLMADIĞINI KABUL ETMEK MUMKUN DEĞİLDİR. Kaldı ki 5535 sayılı Yasadan yararlanan vatandaşlar ve muvekkilim; asla sınavsız olarak memuriyete gecirilen kişiler konumunda değillerdir. Zaten Araştırma Gorevliliğine girerken yazlı, sozlu sınavlardan gecilmekte, UDS, KPDS, LES gibi ulke genelinde yapılan sınavlarda belli puanları aldıktan sonra bu gorevlere atanabilmektedirler. Turkiye Cumhuriyetinde ?memur? olabilmek icin şu anda sadece KPSS sınavına girerek belli bir puan almak yeterli iken, ?Araştırma Gorevlisi? olabilmek icin ?KPSS, LES, UDS sınavları ile Universitelerin kendileri tarafından yapılan yazılı ve sozlu sınavlarda da başarılı olunması şartı bulunmaktadır. Bu kadar elemeden ve sınav maratonundan gecerek araştırma gorevlisi olan kişilerin, 5535 sayılı yasa ile ve sınavsız olarak memuriyete kaydırıldıklarını iddia etmenin hicbir haklı ve hukuki dayanağı bulunmamaktadır.
B- ULKEMİZ UNİVERSİTELERİNDE İSTENİLEN TUM ŞARTLARI TAŞIYAN KİŞİLERE DAHİ MECBURİ HİZMET BORCU CIKARTILMAKTA KEYFİ VE KOTUNİYETLİ DAVRANIŞLAR GORULMEKTEDİR.
YOK Başkanlığı tarafından Danıştay 8. Daire Başkanlığına verilen Anayasaya Aykırılık dilekcesinde 5535 sayılı Yasa ile; başarısız araştırma gorevlilerinin devlet memuru olmalarının yolu acıldığı iddia edilerek gorevlerinde başarılı olan araştırma gorevlilerinin hicbir sorunla karşılaşmadığı yolunda bir izlenim verilmektedir. Oysa Turkiye Cumhuriyeti Universitelerinde yaşanan uygulamalar, bu iddianın aksini kanıtlayan yuzlerce acı olayla doludur. Ulkemizde, YOK Başkanlığı ve Universiteler tarafından belirlenen kıstasları tamamen yerine getirmelerine rağmen yine de kendilerine kadro verilmeyen ve atamaları yapılmayan yuzlerce araştırma gorevlisi bulunmaktadır. Yani tum şartlar yerine getirilmiş olunsa dahi somut olaylarda yine de araştırma gorevlilerine kadro verilmemekte ve mecburi hizmet borcu cıkartılmaktadır. 5535 sayılı Yasa ile bu şekildeki uygulamalara son verilerek tum vatandaşlara eşit muamele hak ve imkanı tanınmış ve başarılı araştırma gorevlileri bu Yasa sayesinde akademik yaşamlarına devam etme imkanını kazanmışlardır. 5535 sayılı Yasanın iptali gecmişte yaşanan bu adaletsizlikleri tekrar gundeme getirecektir.
Orneğin ??????..Universitesinde calışan Araştırma Gorevlisi??????, yukarıdaki acıklamalarımızın somut bir orneği olup ulkemiz universitelerinde aynı durumda yuzlerce başarılı araştırma gorevlisine mecburi hizmet borcu cıkartılmış ve kendileri ancak 5535 sayılı Yasa ile bu adaletsizliklerden kurtulabilmişlerdir.
...................isimli Araştırma Gorevlisi; 2547 sayılı yasanın 35. maddesi gereğince ....................Universitesi adına ..................Universitesinde doktora yapmak uzere gorevlendirilmiş olup 1999-2003 yılları arasında doktora oğrenimini başarıyla tamamlamış ve mecburi hizmet yukumu olan universiteye ................. tarihinde geri donerek İktisadi İdari Bilimler Fakultesi ................ABD da gorevine başlamıştır. Sayın ......................... iyiniyetini ve Turk bilim hayatına katkıda bulunabilme amacını her zaman devam ettirmiş ve bu irade ile ......................universitedeki gorevine başlamıştır. Ancak ......................Universitesi, bırakın doktora oğrenimini tamamlamış bulunan ........................Işık'tan yararlanmayı, kendisinin hak etmiş olduğu kadroya dahi atama iradesini gostermemiştir. .........................Universite ile imzalanan tahhutnamedeki yukumluluğunu yerine getirmesine rağmen davalı universite, tum yukumluluklerini yerine getiren araştırma gorevlisine, oğretim gorevliliği ve yardımcı docentlik kadrosunu bir turlu vermemiştir. ............................; tum iyiniyetiyle 1 yıl 7 ay 5 gun boyunca kendisine kadro verilmesini beklemiştir. Talep etmiş olduğu kadroya atanabilmek icin aranan yayın-yabancı dil vs. tum şartları yerine getirmiş olmasına rağmen kendisine kadro verilmemiştir. Bir insanın, tum bu belirsizlikler icerisinde yaşaması elbette ki kendisinden beklenemez ve ilgili universitenin kotuniyetli yaklaşımı bırakın bir akademik personelin bilimsel anlamda kendisini yetiştirmesini, geleceğe yonelik tum beklenti ve umitlerini de ortadan kaldırır bir nitelik taşımaktadır. Hatta ilgili Universite; sayın ......................'ın bilgi ve birikiminden faydalanmak yerine Ankara'daki değişik universitelerden oğretim gorevlileri ................. getirtilerek onların hizmetlerinden yararlanma yoluna gidilmiştir. Yapılan bu uygulama nedeniyle gereksiz yere devlet fazladan harcırah ve ucret odemek zorunda bırakılmış ve zarara uğratılmıştır. İlgili Universitenin İktisadi İdari Bilimler Fakultesinin değişik bolum ve Anabilim dallarında kadro ilanları verilmesine ve Araştırma Gorevlisi ......................'ın talep ettiği kadroda da ihtiyac bulunmasına rağmen, Ankara'da doktorasını tamamlayan bu kişi icin bir turlu ilan verilmemiş ve kadro acılmamıştır. Mezkur kişi, doktora oğreniminin tamamlanmasının ardından kendisine davacı universite bunyesinde gorev verilmeyeceğini anlayınca, Turk bilim hayatına daha fazla katkıda bulunabilmek amacıyla, akademik personele ihtiyacı bulunan başka Universitelerde calışmak istemiştir. ..............................Universitesinin Sayısal Yontemler Anabilim Dalında hicbir akademik personelin bulunmaması uzerine bu Universite tarafından acılmış bulunan kadro ile ilgili sınavlarda başarılı olarak akademik kadroya atanma hakkını elde etmiştir. ........................Universitesi tarafından, ...................tarihinde ...............Universitesinden muvafakat istenmiş ancak mecburi hizmet borcu gerekce gosterilerek kendisine muvafakat verilmemiştir. Sonunda mezkur kişi kendisine kadro verilmeyeceğini anlayınca istifa ederek ................... Universitesi'ne gecmiş ve nihayetinde de .......................Universitesi tarafından kendisine mecburi hizmet borcu cıkartılmıştır. Mezkur kişi, bu adaletsiz uygulamalardan ancak 5535 sayılı Yasa ile kurtulabilmiş ve mecburi hizmetini, bir başka devlet Universitesi olan ................ Universitesine devretmiştir.
5535 sayılı Yasanın ilgili maddelerinin iptali, bu şekilde keyfi davranan ve başarılı olmalarına rağmen atamalarının yapmayan universitelerin hukuksuz işlemlerine de zemin hazırlayacak ve başarılı araştırma gorevlilerinin mağdur edilmesine aynı şekilde devam edilecektir.
C- UNİVERSİTELERDE KEYFİ VE SUBJEKTİF OLARAK MECBURİ HİZMET DEVİRLERİ VE BORC SİLME İŞLEMLERİ YAPILMAKTADIR
Turkiye Cumhuriyeti Universiteleri tarafından, hicbir haklı ve hukuki dayanağı olmadığı halde subjektif ve kişiye ozel bir şekilde bu zamana kadar bir kısım araştırma gorevlilerinin mecburi hizmet yukumlulukleri ve borcları affedilmiş ve başka kurumlara gecmelerine goz yumularak kendilerine izin verilmiştir. Yuksek Mahkeme tarafından bu kişilerin isimleri, mecburi hizmet yukumu taşıdıkları Universiteler ile kendilerine hukuka aykırı ve subjektif olarak muvafakat verilerek calışmalarına izin verilen Devlet Kurumları hakkında bilgi talep edilmesi halinde ulkemizde bu alanda yaşanan eşitsizlikler, yanlışlıklar, kişiye ozel ve keyfi muameleler acıkca ortaya cıkacaktır. 5535 sayılı Yasa ile, ulkemizde bir kısım kişiler lehine idarelerin keyfi olarak borc silme, başka kurumlara gecişlere muvafakat verme işlemleri eşitlenmiş ve tum araştırma gorevlilerine aynı imkanlar sağlanmıştır. 5535 sayılı Yasanın ilgili maddelerinin iptali, gecmişte var olan keyfi, kotuniyetli ve subjektif uygulamaların tekrar yururluğe konulması anlamını taşıyacaktır. Bu uygulamalarla yıllarca Anayasal Eşitlik ve Ayrımcılık Yasağı ilkeleri ihlal edilmiş ve ayaklar altına almıştır. Kendilerinin mecburi hizmet borcu silinen kişilere bu ayrımcılıklar hangi hakla, sıfatla ve yetkiyle bu zamana kadar yapılmıştır? Universiteler istediği kişilerin mecburi hizmetlerini silip başka kurumlara gecmelerine muvafakat verirken bazı araştırma gorevlilerine ise aynı toleransı gostermemiş ve bu kişilere buyuk miktarlarda tazminat davaları acılmıştır. Orneğin; ........................Universitesi adına doktora oğrenimini 35. maddeye gore .......................Universitesinde tamamlayan Fen Edebiyat Fakultesi ......................Bolumu Araştırma Gorevlisi olan bir kişinin .......................aylık mecburi hizmet borcu, ......................Universitesine aktarılmıştır. ....................Universitesi adına doktora oğrenimini 35. maddeye gore .........................Universitesi Siyasal Bilgiler Fakultesi .........................Bolumunde tamamlayan ....................adlı kişi, toplam ....................aylık mecburi hizmet borcunun sadece 6 aylık bolumunu ........................universitede devam ettirmiş ve geri kalan 57 aylık mecburi hizmet borcu .....................Universitesi İİBF Kamu Yonetimi Bolumune devredilmiştir. Hatta acıkca Kanunlarda yazılı Doktora oğrenim sureleri dahi Universiteler tarafından keyfi ve subjektif bir şekilde uzatılıp kısaltılmakta, eşit durumdaki iki araştırma gorevlisinden birisine ek sure verilirken diğerine mecburi hizmet borcu cıkartılmaktadır. Doktora oğrenim suresi 2547 sayılı Yasaya gore 8 yarıyıl iken; eşit durumdaki oğrencilere farklı muamele yapılmakta bazılarına 8. ve hatta 9. yarıyıl sonuna kadar oğrenim hakkı tanınırken bazı oğrencilerin ise henuz 7. yarıyılı tamamlamadan doktora programı ile ilişiği kesilmekte ve kendilerine mecburi hizmet borcu cıkartılmaktadır. Orneğin ...................Universitesinde doktora oğrenimini goren oğrencilerden; ..........................Bolumu doktora oğrencisi ......................ile İşletme Bolumu doktora oğrencisi ......................., Tarih Anabilim Dalı doktora oğrencisi ............................, herhangi bir tıbbi rahatsızlıkları, doktor raporları veya kayıt dondurma gibi mazeretleri olmadığı halde 8. ve 9 yarıyıl sonuna kadar bekletilmişler ve UDS (Universiteler arası Dil Sınavı) den olumlu sonuc almalarının ardından doktora yeterliliği gecmeleri sağlanmıştır. Ancak aynı Universitede ............................... isimli Araştırma Gorevlisi ise daha 7. yarıyılda doktora programından atılarak kendisine mecburi hizmet borcu cıkartılmıştır.
Anayasanın, ?Kanun Onunde Eşitlik? başlığını taşıyan 10. maddesinin 3. fıkrasına gore; ?Devlet organları ve idare makamları butun işlemlerinde kanun onunde eşitlik ilkesine uygun hareket etmek zorundadır?. Yine İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 2. maddesine gore; ?Herkes, ırk, renk.................veya diğer bir statu gibi herhangi bir nedenle ayrım gozetilmeksizin eşit haklara sahiptir?. İHEB nin, ?Hukuk Onunde Eşitlik? başlığını taşıyan 7. maddesine gore ise ?Herkes hukuk onunde eşittir ve hicbir ayrımcılığa tabi tutulmadan hukukun korumasından eşit olarak yararlanır?. Avrupa İnsan Hakları Sozleşmesinin 14 maddesinde de aynı ayrımcılık Yasağı duzenleme altına alınmıştır. Anayasanın 42.maddesinde ise Eğitim ve Oğretim Hakkı guvence altına alınmış, bu guvence İHEB nin 26. maddesinde ? ..............Yuksek oğretim, kabiliyet esasına gore herkese eşit olarak acıktır? ifadeleri ile duzenlenmiştir. Butun bu Anayasal ve uluslar arası guvencelerin aksine olarak araştırma gorevlileri arasında Universiteler tarafından keyfi-subjektif-kişiye ozel uygulama ve ayrımcılıklar yapılmaktadır. 5535 SAYILI YASA İLE BUTUN BU EŞİTSİLİKLER VE AYRIMCILIKLARIN ONU KESİLMİŞ, ARAŞTIRMA GOREVLİLERİ ARASINDA KİŞİSEL İLİŞKİLERE DAYANAN KEYFİ UYGULAMALARIN ONU KESİLMİŞ VE ARAŞTIRMA GOREVLİLERİ EŞİT VE AYNI İMKANLARLA MECBURİ HİZMETLERİNİ DEVREDEREK VEYA BAĞLI BULUNDUKLARI UNİVERSİTELERDE SURDUREREK AKADEMİK YAŞAMLARINA DEVAM ETMEYE BAŞLAMIŞLARDIR. 5535 SAYILI YASANIN İLGİLİ MADDELERİNİN İPTALİ, GECMİŞTE YAŞANAN HAKSIZ VE AYRIMCILIĞA DAYANAN UYGULAMALARI GERİ GETİRECEK VE HUKUK GUVENLİĞİNİ SARSACAKTIR.
D- İPTAL KARARI VERİLMESİ HALİNDE GECMİŞ YILLARDA CIKARTILAN OĞRENCİ AF YASALARINDAN YARARLANAN VE MEMURİYET YAŞAMLARINA DEVAM EDEN KİŞİLERLE, 5535 SAYILI YASA KAPSAMINDA BULUNAN KİŞİLER ARASINDA AYRIMCILIK YAŞANACAKTIR
5535 sayılı Yasa kapsamında bulunan Araştırma Gorevlilerine mecburi hizmet borcu cıkartılmasının asıl nedeni, eğitim ve oğrenim hayatlarında başarısız olmalarıdır. (suresinde yuksek lisans veya doktorayı bitirememeleri, yabancı dil başarı puanına ulaşamamaları, doktora yeterlik sınavından gecememeleri gibi)
Oysa 5535 sayılı Yasa gibi ulkemizde (Hatta YOK'un muvafakati de alınarak) gecmişte defalarca cıkartılan af yasaları mevcuttur ve bu yasalardan faydalanan ve halen memuriyet yaşamlarına devam eden binlerce araştırma gorevlisi veya başka sıfatta devlet memuru bulunmaktadır. vatandaşlarla, 5535 sayılı Yasa'dan yararlanan vatandaşlar arasında ayrımcılık yapılmış olunacaktır. Bu af yasaları ile, bir yandan ceşitli devlet kurumlarının kadrolarında memur olan ve aynı zamanda mecburi hizmete tabi Universite-Yuksek Lisans-Doktora eğitimi alan binlerce oğrenciye yeni bir imkan tanınmış ve bu şekilde hem eğitim hakları hem de memuriyet haklarının korunması yoluna gidilmiştir. Buna gore ozellikle universite eğitimi alan askeri personel, emniyet adına okuyan oğrenciler ve her kademedeki oğrenciler icin defalarca oğrenci affı kanunları cıkartılmış bu kanunlar sayesinde de bir yandan mecburi hizmete tabi personele, uzatılan oğrencilik imkanları ile birlikte mecburi hizmetin otelenmesinde yeni imkanlar sağlanmıştır. Orneğin;
a- 2547 sayılı Yasanın Gecici 42. Maddesi ile askeri personel olan mecburi hizmete tabi olup GATA Komutanlığına bağlı askeri oğrenci statusundeki kişiler icin duzenleme yapılarak; ?Gulhane Askerî Tıp Akademisinde okurken bu Kanunun yayımı tarihine kadar, her ne sebeple olursa olsun, ilişkisi kesilmiş olanlar bu kanunun yayımı tarihinden itibaren uc ay icinde başvurmaları halinde Yuksekoğretim Kurulunca okuyacakları tıp fakulteleri belirlenir. Belirlenen Tıp Fakultesince intibakları yapılır ve bu oğrenciler 2547 sayılı Kanunun gecici 40 ıncı maddesi ve bu Kanun hukumlerinden diğer oğrenciler gibi yararlanırlar? hukmu ile bir yandan oğrencilik hakları korunmuş bir yandan da mecburi hizmet borcları icin kendilerine yeni bir imkan tanınmıştır.
b- 2547 sayılı Yasanın Gecici 47. maddesi ile; ?Yurt dışına yuksek lisans ve doktora yapmak uzere gonderilen, yurt dışında yuksek lisans ve doktora icin kalmaları gereken sure icerisinde her ne sebeple olursa olsun calışmanın hangi aşamasında olursa olsun Turkiye'ye donmuş veya cağrılmış olanlar veya yurt dışında kalması gereken sure dolduğu icin geri gelmek zorunda kalan ve Turkiye'de gorevleri ile ilişkileri kesilen oğrencilere; iki, doktora eğitimi icin dort yarı yıl Yuksekoğretim Kurulunun Turkiye'de belirleyeceği universitelerde oğrenimlerine devam hakkı tanınır? denilmek suretiyle gerek mecburi hizmet borclarında ve gerekse oğrenim haklarında kendilerine yeni imkanlar sunulduğu gorulmektedir.
E- MECBURİ HİZMETİN İFASINDA KİŞİLERE BAŞKA BİR MEMURİYET GOREVİNİN VERİLMESİNE YONELİK MEVZUATIMIZDA PEK COK DUZENLEME BULUNMAKTADIR.
Şu anda ulkemizin pek cok Bakanlığında Mecburi hizmetin devri işlemleri uygulanmakta ve belli başarı kriterlerini yakalayamayan personel daha alt derecelerdeki memuriyet gorevlerine kaydırılarak istihdam edilmektedirler. Bu şekilde mecburi hizmet yukumluluklerini, atandıkları memuriyet gorevlerinde surdurmeye devam etmektedirler. Ulkemizde bir kısım Bakanlıklarda bu şekilde bir uygulama yapılmakta iken 2547 sayılı yasaya tabi araştırma gorevlilerinin bu imkandan yararlanamayacağını iddia etmek en başta anayasal guvence altında olan tum vatandaşlar arasında eşitlik ilkesinin ve ayrımcılık yasağının da ihlali anlamını taşıyacaktır. Orneğin Turkiye Adalet Akademisi Kanunu, Hakimler ve Savcılar Kanunu ve Adli Yargı Hakim Ve Savcı Adayları İle İdari Yargı Hakim Adaylarının Meslek Oncesi Eğitimlerinin Yaptırılmasının Esas Ve Usullerine İlişkin Yonetmelik hukumlerine gore (m. 18-19-20) hakimlik sınavını kazanarak Adalet Akademisinde eğitim almaya başlayan bir hakim adayının hakim olabilmek icin gerekli sınav şartlarını yerine getirememesi halinde mecburi hizmet borcunu ifa edebilmesi icin kendisine bir imkan sunulmaktadır. İlgili Yonetmeliğin 20. maddesine gore; ?Meslek oncesi eğitim sonunda ilgili Yonetmelik hukumleri uyarınca yapılan yazılı sınavlarda başarısız oldukları kabul edilenler, sınav sonuclarının kesinleşmesinden itibaren bir ay icinde talep etmeleri, Devlet memuru olmalarında herhangi bir sakınca bulunmaması ve boş kadro bulunması hallerinde Bakanlıkca merkez veya taşra teşkilatında genel idare hizmetleri sınıfında durumlarına uygun bir kadroya atanabilirler.
F- 5535 SAYILI YASANIN İPTALİ KARGAŞAYA SEBEBİYET VERECEKTİR.
Anayasa'nın 153. maddesine gore; ?Anayasa Mahkemesi kararları geriye yurumez? denilmek suretiyle hukuki istikrar ilkesine vurgu yapılmak istenilmesine rağmen, daha ortada bir Anayasa Mahkemesi kararı bulunmamakta iken dahi YOK tarafından Universitelere talimat gonderilerek mecburi hizmetten kaynaklanan alacak davalarının tekrar acılması talep edilmiştir. Oysa vatandaşlar, TBMM kararı doğrultusunda mecburi hizmetlerini bir başka devlet kurumunda ifa etmek uzere başvurmuşlar, bu başvuruları kabul gormuş ve ustelik yeni gorevlerinde de calışmaya başlamışlardır. Bu kişilere tekrar davalar acılması, yuz milyarlarca liralık icra takiplerinin tehdidi altında tutulması elbette ki hukuki dayanaktan yoksundur. YOK Başkanlığı tarafından yapılan başvurunun kabulu ve 5535 sayılı Yasanın ilgili maddelerinin iptali halinde ulkemizde binlerce Araştırma Gorevlisi bir anda mağdur konuma duşecek, haklarında yuz milyarlarca liralık tazminat davaları acılmaya başlanacak olup bu durum Turk Akademi Dunyasında altından kalkılamayacak bir kargaşaya yol acacaktır.
NETİCE VE TALEP :
5535 sayılı yasa ile Universiteler arasında mecburi hizmetin devri, kişilere kadro verilip verilmemesi, yuksek lisans ve doktora oğrenimlerinde hatalı olarak yapılan kayıt silmeler neticesinde oluşan haksızlıklar gibi pek cok konuda yaşanan sorunlar giderilmeye calışılmış ve ulkemiz akademik yaşamında kişilerin yuz milyarlarca lira borc tehdidi altında yaşamalarının onune gecilmiştir. Mecburi hizmet borcunu 5535 sayılı yasa cercevesinde devreden vatandaşlarımızın hepsi zaten Turkiye Cumhuriyeti Devletine ceşitli kurum ve kuruluşlarda hizmet vermektedirler. Bu Kanundan yararlanan hicbir kişi devlet imkanları ile eğitim, oğretim imkanlarını kullanıp ve tecrube kazanıp daha sonra bu bilgi ve tecrubesini ozel sektorde kullanan kişiler değillerdir. Tamamı ulkesine ve devletine hizmet etmeye devam etmektedir. Aynı şekilde bu Kanundan yararlanan vatandaşların tamamı Anayasa ve 657 sayılı Yasada belirlenen ve memuriyet şartlarını duzenleyen tum şartları fazlasıyla taşımaktadırlar. Pek coğu yuksek lisans ve doktora mezunu en az bir yabancı dil bilen bu kişilerin devlet kademelerinde gorev alamayacaklarını iddia etmenin hicbir yasal dayanağı bulunmamaktadır. Bu yasa ile ozellikle Universitelerde yaşanan keyfi ve subjektif davranışların onlenerek kişiler arasında eşitliğin sağlandığı, bu Kanundan yararlanan kişilerin zaten onlarca defa sınavlara girerek ve elemelerden gecerek bu kadro ve unvanları elde edebildikleri hususları ile bu Kanunun ilgili maddesinin iptali halinde ulkemizde yaşanacak karmaşa da goz onunde bulundurularak Yuksek Oğretim Kurumu ve Danıştay 8. Daire Başkanlığı tarafından yapılan Anayasaya Aykırılık itirazının reddine dair karar verilmesini yuce heyetinizden saygı ile arz ve talep ederim.