Antalya Barosu Meslek ve Anadolu Meslek Lisesindeki gizli dinlemeye ilişkin mahkeme kararı belli oldu.
Lise mudurunun makam odasına taktırdığı gizli kamera ve ses alıcısı ile konuşmaları kayda aldırdığı, kayıtların iceriğinde yer alan unsurlara ilişkin şikayetler uzerine soruşturma acıldığı, yapılan soruşturma sonunda 30.10.2006 tarihinde bir soruşturma raporu hazırlandığı, soruşturma raporunda bazı oğretmenlerin ve mudurlerin kendi aralarında, zaman zaman herhangi bir kişi ismi belirtmeden yada imalı olarak belirli bir oğretmen veya oğretmen grubu icin "bunlar insan bile değil, bunlara yaratık bile demek şey", "bunlar baş iblis", "gecen gun dışarıda it gibi dolaşıyorlar", "nobet gunlerinde aşağıda cay iciyorlar, onlar sizi sindireceğine siz onları sindirin", "bu koministleri tuttuğunuz surece ben sizin yakanıza yapışacağım" turunden konuşmalar tespit edildiği, bunun uzerine bazı oğretmenlere, onur kırıcı sozlerden dolayı 1702 sayılı yasanın 22/6 maddesi uyarınca bir gunluk maaş kesim cezası verilmiştir. Ayrıca bu oğretmenlere 657 sayılı kanunun 125/C-ı maddesi uyarınca aylık kesme cezası verilmiştir.
Ancak Antalya İdare Mahkemesi, Anayasamızın, kanuna aykırı olarak elde edilen bulguların delil olarak değerlendirimesine imkan vermediği, soruştutrma ve kovuşturma makamlarınca hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin cezalandırmaya esas olamayacağı , mudur odasında, davacı ve diğer gorevliler arasında aleni olmayan nitelikteki konuşmaların, ceşitli vasıtalarla şahısların bilgisi olmaksızın kayıt altına alınması neticesinde, yapılan soruşturmanın başkaca delirlerle ispatlanmaksızın sırf bu kayıtlara dayanılarak ceza verilmesi işleminin hukuka aykırı olduğuna karar verdi. Mahkeme, bu nedenle verilen cezaları iptal etti.
1982 tarihli Turkiye Cumhuriyeti Anayasasının suc ve cezaları duzenleyen 38. maddesinin 6. fıkrasında "Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez" hukmu yer almakta, 20. maddesinde ise "Herkes ozel hayatına ve aile hayatına saygı gosterilmesini isteme hakkına sahiptir. Ozel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz." hukmu yer almaktadır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun delilerin ortaya konulması ve reddi başlıklı 206. maddesinde kamuya acık yerlerdeki faaliyetler ve işyerlerinin hangi hallerde teknik araclarla izleneceği, ses veya goruntu kaydı alınabileceği duzenlenmiş, teknik araclarla izlemeye hakim, gecikmesinde sakınca bulunan hallede Cumhuriyet Savcısı karar verilebileceği, Cumhuriyet savcısınca verilen kararların yirmidort saat icinde hakim onayına sunulacağı hukme bağlanmıştır.
Bu unsurlar, ceza yargılaması bakımından delil unsurunu duzenlemiştir. 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Gorevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun'da ise memur yargılaması bağlamında bir delil tanımına yer verilmemiştir. Memur, disiplin hukuku bakımından da, bir memurun disiplin cezası ile cezalandırılabilmesi icin yeterli delilin bulunması ve bu delillerin de hukuka uygun olması gerekmektedir. Hukuka uygun delil ise hukuka uygun yontemle elde edilmelidir.
Ote yandan, 5237 sayılı Turk Ceza Kanununun 133. maddesinde, kişiler arasında aleni olmayan konuşmalar, taraflardan herhangi birisinin rızası olmaksızın bir aletle dinlenmesi veya bunların bir ses alma cihazı ile kaydedilmesi suc olarak sayılmış ve buna aykırı davranan kişilerin iki aydan altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı duzenlenmiştir.