Danıştay Beşinci Dairesi 5 yıl onceki harcırah talebinin zamanaşımı surelerinden dolayı reddedilmesini hukuka aykırı buldu.
Sozleşmeli olarak calışan bir personel, 2007 yılında başka bir koye gecici gorevlendirilmiştir. Personel tam 5 yıl sonra idareye başvurmuş ve yolluğunu talep etmiştir. İdare talebe olumsuz cevap vermiş, personel actığı davaları kaybetmiştir. Danıştay Başsavcılığının temyiz talebi doğrutusunda Bolge İdare Mahkemesinin zamanşaımı kararı bu kez Danıştayca değerlendirilmiştir.
Danıştay, personele yapılan gorevlendirme tebliğinde, "gorevlendirmenin harcırahsız" yapıldığına dair bir uyarı bulunmadığı gerekcesiyle, 5 yıl sonra da olsa, yolluğun reddedilmesini uygun bulmamış ve İzmir Bolge İdare Mahkemesince verilen kararı bozmuştur.
İŞTE MAHKEME KARARI
1 Haziran 2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
Danıştay Beşinci Daire Başkanlığından:
Esas No: 2014/447
Karar No: 2014/3084
Kanun Yararına Temyiz İsteminde Bulunan: Danıştay Başsavcılığı
Davacı: Omer Cınar Vekili: Av. Oğuzhan Coşkun
Cumhuriyet Cad. No: 12/1 Merkez/KIRIKKALE

Davalı: Yıldızeli KaymakamlığıYıldızeli/SİVAS
İsteğin Ozeti: İzmir 1. İdare Mahkemesince tek hakim tarafından verilen 15/03/2013 gunlu, E:2013/388, K:2013/472 sayılı kararın onanmasına dair İzmir Bolge İdare Mahkemesinin 15/07/2013 gunlu, E:2013/4179, K:2013/4042 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istenilmektedir.
Danıştay Tetkik Hakimi: Sultan Aksoy Kuyumcu Duşuncesi: İstemin kabul edilmesi gerektiği duşunulmuştur. Danıştay Başsavcısı: Mevlut Cetinkaya
Duşuncesi: İzmir İli, Konak İlcesi Gurceşme Merkez Camiinde sozleşmeli statude imam-hatip olarak gorev yapmakta iken, Sivas İli, Yıldızeli İlcesinde sozleşmeli personel statusunde gorev yaptığı 2007 yılında Gundoğan Koyu Camii imam-hatibi olarak gecici olarak gorevlendirilmesi nedeniyle odenmeyen yolluğun odenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ve yolluğun yasal faiziyle birlikte odenmesine hukmedilmesi istemiyle acılan davanın; sure aşımı yonunden reddine dair İzmir 1. İdare Mahkemesi Hakimliğinin 15.03.2013 gun ve E:2013/388, K:2013/472 sayılı kararına yapılan itirazın reddine ve kararın onanmasına ilişkin İzmir Bolge İdare Mahkemesince verilen 15.07.2013 gun ve E:2013/4179, K:2013/4042 sayılı kararının yururlukteki hukuka aykırı olduğu ileri surulerek davacı vekili tarafından kanun yararına bozulmasının istenmesi uzerine konu incelendi:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 5 l'inci maddesinde, "niteliği bakımından yururlukteki hukuka aykırı bir sonucu ifade eden" kararların kanun yararına temyiz olunabileceği belirtilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 7'nci maddesinin l'inci fıkrasında, dava acma suresinin ozel kanunlarında ayrı sure gosterilmeyen hallerde Danıştay'da ve idare mahkemelerinde altmış gun olduğu hukmu getirilmiş; 10'uncu maddesinde, "İlgililerin, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması icin idari makamlara başvurabilecekleri, altmış gun icinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, ilgililerin altmış gunun bittiği tarihten itibaren dava acma suresi icinde konusuna gore Danıştay'a, idare ve vergi mahkemelerine dava acabilecekleri"; ll'inci maddesinde de, "İlgililer tarafından idari dava acılmadan once, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının ust makamdan, ust makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan idari dava acma suresi icinde istenebileceği, bu başvurmanın işlemeye başlamış olan idari dava acma suresini durduracağı, altmış gun icinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, isteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava acma suresinin yeniden işlemeye başlayacağı ve başvurma tarihine kadar gecmiş surenin de hesaba katılacağı" hukmune yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının gecici olarak gorevlendirilmesi nedeniyle yolluk verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddi uzerine acılan davada, davacının 04.09.2007 tarihinde goreve başladığı, 6245 sayılı Yasa uyarınca goreve başladığı tarihten itibaren bir aylık sure sonunda harcırah beyannamesini verme suresinin sona erdiği, bu tarihten itibaren dava acma suresi icinde ya da 2577 sayılı Kanun'un ll'inci maddesi uyarınca idareye başvurması gerekirken, bu sure gecirildikten cok sonra anılan gorevlendirme işleminden kaynaklanan yolluğun verilmesi istemiyle idareye yapılan 02.11.2012 tarihli başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle acılan davanın sure aşımı nedeniyle esasını inceleme olanağı bulunmadığı gerekcesiyle, sure aşımı yonunden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yolluk odenmesine neden olan işlemin hukuki sebebi genellikle atama, nakil veya gecici gorevlendirme işlemlerinden biri olmakla birlikte, yolluğun odenmesi konusunda idari dava konusu olabilecek bir uyuşmazlığın doğması, yolluk konusunda bir işlemin tesis edilmiş olması koşuluna bağlıdır. Yolluk konusundaki işlem ise yolluğa hak kazandıran atama, nakil veya gecici gorevlendirme işlemiyle birlikte, atama, nakil veya gorevlendirmenin "yolluklu veya yolluksuz" olduğunun işlemde belirtilmesi suretiyle tesis edilebileceği gibi yolluğa hak kazandığı iddiasında olan kişinin yolluk talebiyle başvurusu uzerine de tesis edilebilir.
Atama, nakil veya gecici gorevlendirme işlemiyle birlikte tesis edilmiş bir yolluk işleminin varlığı halinde, dava acma suresi, yolluksuz ibaresi yer alan işlemin tebliğ tarihine gore; yolluk konusunda asıl işlemde odenip odenmeyeceği hususunda bir ibare konulmamış ya da ayrı bir işlem kurulmamış olması halinde dava acma suresi, 2577 sayılı Kanun'un 10. maddesinde ongorulduğu gibi ilgili tarafından yoneltilecek bir başvuru uzerine oluşacak acık veya zımni bir ret işlemine gore hesaplanacaktır.
Davacının, gecici gorevlendirilmesine ilişkin işlemde "yolluksuz" ibaresi bulunmadığına gore, bu işlemden doğan yolluğunun tarafına odenmesi icin yaptığı başvuru 2577 sayılı Yasa'nın 10'uncu maddesi kapsamında olup, bu başvuru uzerine kurulan işlemin iptali istemiyle acılan davanın suresinde olduğu acıktır.

Bu nedenle, İzmir Bolge İdare Mahkemesinin, yururlukteki hukuka aykırı sonuclar ifade ettiği acık bulunan 15.07.2013 gun ve E:2013/4179, K:2013/4042 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 51'inci maddesi uyarınca, kanun yararına bozulmasının uygun olacağı duşunulmektedir.
TURK MİLLETİ ADINA
Hukum veren Danıştay Beşinci Dairesi'nce işin gereği duşunuldu:
İzmir ili Konak ilcesi Gurceşme Merkez Camiinde imam-hatip olarak gorev yapan davacı, Sivas ili Yıldızeli ilcesinde sozleşmeli imam-hatip olarak gorev yaptığı donemde Gundoğan Koyu Camii imam-hatibi olarak gecici gorevlendirilmesi nedeniyle tarafına odenmeyen gecici gorev yolluğunun odenmesi istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin davalı İdare işleminin iptali ile hesaplanacak yolluk tutarının yasal faiziyle birlikte odenmesine karar verilmesi istemiyle acılmıştır.
İzmir 1. İdare Mahkemesi hakimi tarafından verilen 15/03/2013 gunlu, E:2013/388, K:2013/472 sayılı kararla; davacının, gecici gorevlendirmesinin sona erdiği tarihten itibaren, 6245 sayılı Yasa'nın 59/3 maddesi gereğince bir ay zarfında yolluğunun tarafına odenmesini istemediği gibi, 2577 sayılı Yasa'nın 7. Maddesinde ongorulen surede veya 11. maddedeki sureci işlettikten sonra suresinde dava acmadığı gerekcesiyle davanın reddine hukmedilmiştir.
Anılan karar, Zonguldak Bolge İdare Mahkemesinin 15/07/2013 gunlu, E:2013/4179, K:2013/4042 sayılı kararıyla onanmak suretiyle kesinlenmiştir.
Danıştay Başsavcılığı anılan kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun "Kanun Yararına Bozma" başlıklı 51. maddesinde,
"1. Bolge idare mahkemesi kararları ile idari ve vergi mahkemelerince ve Danıştayca ilk derece mahkemesi olarak verilip temyiz incelemesinden gecmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yururlukteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenler, ilgili bakanlıkların gostereceği luzum uzerine veya kendiliğinden başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabilir.
2. Temyiz isteği yerinde gorulduğu takdirde karar, kanun yararına bozulur. Bu bozma kararı, daha once kesinleşmiş olan mahkeme veya Danıştay kararının hukuki sonuclarını kaldırmaz.
3. Bozma kararının bir orneği ilgili Bakanlığa gonderilir ve Resmi Gazete'de yayımlanır." hukmu yer almaktadır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 7/1. maddesinde; dava acma suresinin ozel kanunlarında ayrı sure gosterilmeyen hallerde Danıştay'da ve idare mahkemelerinde altmış gun olduğu hukmu getirilmiş; 10. maddesinde ise; "İlgililerin, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması icin idari makamlara başvurabilecekleri, altmış gun icinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, ilgililerin altmış gunun bittiği tarihten itibaren dava acma suresi icinde konusuna gore Danıştay'a, idare ve vergi mahkemelerine dava acabilecekleri, altmış gunluk sure icinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgilinin bu cevabı istemin reddi sayarak dava acabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebileceği, bu takdirde dava acma suresinin işlemeyeceği, ancak, bekleme suresinin başvuru tarihinden itibaren altı ayı gecemeyeceği, dava acılmaması veya davanın sureden reddi hallerinde, altmış gunluk surenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse cevabın tebliğinden itibaren altmış gun icinde dava acabilecekleri." hukmune yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının, Sivas ili Yıldızeli ilcesinde sozleşmeli imam-hatip olarak gorev yaptığı donemde Gundoğan Koyu Camii imam-hatibi olarak gecici gorevlendirilmesi nedeniyle tarafına odenmeyen gecici gorev yolluğunun odenmesi istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddedildiği anlaşılmaktadır.
Yolluk odenmesine (hak kazanılmasına) neden olan işlemin hukuki sebebi, genellikle atama, nakil veya gecici gorevlendirme işlemlerinden biri olmakla birlikte, yolluğun odenmesi konusunda idari dava konusu olabilecek bir uyuşmazlığın doğması, yolluk konusunda bir işlemin tesis edilmiş olması koşuluna bağlıdır. Yolluk konusundaki işlem ise ya yolluğa hak kazandıran atama, nakil veya gecici gorevlendirme işlemiyle birlikte, atama, nakil veya gorevlendirmenin "yolluklu veya yolluksuz" olduğunun işlemde belirtilmesi suretiyle, ya da yolluğa hak kazandığı iddiasında olan kişinin yolluk talebiyle başvurusu uzerine tesis edilebilir. Doğal olarak sozu edilen işlemle birlikte tesis edilmiş bir yolluk işleminin varlığı halinde, yani yolluklu veya yolluksuz ibaresinin işlemde yer alması durumunda dava acma suresi, yolluksuz ibaresi yer alan işlemin tebliğ tarihine gore belirlenecek; yolluk konusunda işlemde bir ibare konulmamış ya da ayrı bir işlem kurulmamış olması halinde dava acma suresi, 2577 sayılı Kanun'un 10. maddesinde ongorulduğu gibi ilgili tarafından yoneltilecek bir başvuru uzerine oluşacak acık veya zımni bir ret işlemine gore hesaplanacaktır.
Buna gore;
1- Davacıya tebliğ edilen gecici gorevlendirme işleminde, işlemin "harcırahsız" (yolluksuz) olarak kurulduğu yolunda bir ibare yer almışsa, ilgili bu işlemin kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren, atama işleminde yer alan "harcırahsız" (yolluksuz) ibaresinin iptali ve bu atama işlemi nedeniyle yoksun kaldığı harcırahın (yolluğun) kendisine odenmesine hukmedilmesi istemiyle dava acabilir.
Bu durumda davacı, niteliği yukarıda belirtilen davayı, gecici gorevlendirme işleminin kendisine tebliğ edildiği tarihi izleyen gunden itibaren 2577 sayılı Kanunun 7. maddesinde ongorulen sure icerisinde doğrudan acabileceği gibi; anılan Kanunun 11. maddesinin tanıdığı olanak nedeniyle idareye başvurarak, bu başvuru uzerine idarece kurulacak olan olası olumsuz işleme karşı bu maddedeki sureci işleterek de acabilir.
2- Davacıya tebliğ edilen gecici gorevlendirme işleminde "harcırahsız" (yolluksuz) ibaresi bulunmamakta ise; ilgilinin, bu işlemden doğan harcırahının (yolluğunun) tarafına odenmesi icin yaptığı başvuru, 2577 sayılı Yasanın 10. maddesi kapsamında olup, bu başvuru uzerine kurulacak işlemin iptali istemiyle acılacak davanın suresinin de 10. madde hukmune gore belirlenmesi gerekmektedir.
Davacının gecici gorevlendirilmesine ilişkin işlemde gorevlendirmenin harcırahsız yapıldığı yolunda herhangi bir ibarenin bulunmaması ve dosyada bu yonde bir belge ya da bilginin yer almaması karşısında, harcırah (yolluk) odenmesi talebiyle yapılan başvurunun, 2577 sayılı Kanunun 10. maddesi kapsamında yapılmış bir başvuru olarak kabulu zorunludur. Bu nedenle davacının gecici gorevlendirilmesinin sona erdiği tarihin dava acma suresi icin başlangıc olarak alınması hukuken mumkun bulunmamaktadır.
Ote yandan, davacının harcırah (yolluk) istemli başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle acılan davanın, 2577 sayılı Kanunun 7. ve 10. maddeleri uyarınca suresinde olduğu da acıktır.
Bu durumda; İzmir 1. İdare Mahkemesi hakimi tarafından, davanın sure aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen 15/03/2013 gunlu, E:2013/388, K:2013/472 sayılı kararda hukuka uyarlık bulunmadığından, anılan kararın bozulması yerine onanması yolunda verilen İzmir Bolge İdare Mahkemesinin 15/07/2013 gunlu, E:2013/4179, K:2013/4042 sayılı kararında hukuki isabet gorulmemiştir.
Acıklanan nedenlerle; Danıştay Başsavcılığının kanun yararına temyiz isteminin kabulu ile İzmir Bolge İdare Mahkemesince verilen 15/07/2013 gunlu, E:2013/4179, K:2013/4042 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca hukmun sonuclarına etkili olmamak uzere kanun yararına bozulmasına; kararın birer suretinin Danıştay Başsavcılığına, Yıldızeli Kaymakamlığına ve davacıya gonderilmesine ve bu kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasına, 09/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.