Adana Vergi Mahkemesi, sozleşmesi fesih edilen 4/C'liye odenen iş sonu tazminatından gelir vergisi kesintisi yapılması işlemini iptal etti T.C.
ADANA
1. VERGI MAHKEMESI

ESAS NO: 2015/7
KARAR NO: 2015/459

DAVACI: Hatice DUYUL
VEKILI: Av. Oguzhan KOCADURMUSOGLU
Cınarlı Mah. Ataturk Cad. Filiz Apt. N:47 K:7/21 Seyhan/ADANA
DAVALI: Gelir Idaresi Baskanlıgı
VEKILI: Av. Hatice Yılmaz
Adana Vergi Dairesi Baskanlıgı 5 Ocak Anıtı Meydanı Karasoku Mah. No:1 Seyhan/ADANA

DAVANIN OZETI: Turkiye Istatistik Kurumu Adana Bolge Mudurlugu bunyesinde 657 sayılı Kanunun 4/c bendi uyarınca sozlesmeli personel statusunde calısmakta iken sozlesmesi yenilenmeyerek emekliye ayrılan davacı tarafından, is sonu tazminatı uzerinden alınan gelir vergisinin iadesi istemiyle yapılan duzeltme isteminin reddi uzerine sikayet yoluyla Maliye Bakanlıgı'na yapılan basvurunun reddine iliskin 16/12/2014 tarih ve 123676 sayılı islemin; hukuka aykırı oldugu, is sonu tazminatının 4857 sayılı Is Kanununun 112. maddesi geregince kıdem tazminatı niteliginde oldugu, kıdem tazminatının ise 193 sayılı Gelir Vergi Kanununun 25. maddesi uyarınca gelir vergisinden muaf tutuldugu iddialarıyla iptali ile tahsil edilen tutarın dava tarihinden itibaren isletilecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesiistenilmektedir.
SAVUNMANIN OZETI: Usul yonunden, davanın suresi icinde acılmadıgı, esasa iliskin olarak ise, is sonu tazminatının Gelir Vergi Kanununun 25. maddesi uyarınca istisna kapsamına girmedigi, bu konuda emsal yargı kararlarının bulundugu,ucret olarak kabul edilerek vergilendirilmesinin yasal ve yerinde oldugu ileri surulerek davanın reddi gerektigi savunulmaktadır.
TURKMILLETIADINA

Karar veren Adana 1. Vergi Mahkemesi Hakimligi'nceisin geregi dusunuldu:
Dava, Turkiye Istatistik Kurumu Adana Bolge Mudurlugu bunyesinde 657 sayılı Kanunun 4/c bendi uyarınca sozlesmeli personel statusunde calısmakta iken sozlesmesi yenilenmeyerek emekliye ayrılan davacı tarafından, is sonu tazminatı uzerinden alınan gelir vergisinin iadesi istemiyle yapılan duzeltme isteminin reddi uzerine sikayet yoluyla Maliye Bakanlıgı'na yapılan basvurunun reddine iliskin 16/12/2014 tarih ve 123676 sayılı islemin iptali ile tahsil edilen tutarın dava tarihinden itibaren isletilecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle acılmıstır.
Davalı idarenin, davanın suresinde acılmadıgı yonunde iddiaları bulunmakta ise de; yapılan basvurunun Vergi Usul Kanununun 122 ve devamı maddelerinde yer alan "duzeltme sikayet" kapsamında bir basvuru oldugu anlasıldıgından, davalının bu iddiası yerinde gorulmemistir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 122. maddesinde, mukelleflerin, vergi muamelelerindeki hataların duzeltilmesini vergi dairesinden isteyebilecekleri; 124. maddesinde de, vergi mahkemelerinde dava acma suresi gectikten sonra yaptıkları duzeltme talepleri red olunanların sikayet yolu ile Maliye Bakanlıgına (Gelir Idaresi Baskanlıgına) muracaat edebilecekleri acıklanmıstır. Bu maddeler uyarınca duzeltilmesi vergi dairelerinden istenebilecek vergi hatasının tanımı ise, aynı Kanunun 116. maddesinde, vergiye muteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılacak hatalar yuzunden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak yapıldıktan sonra, 117. ve 118. maddelerinde de hesap hataları ile vergilendirme hatalarının neler oldugu gosterilmis bulunmaktadır. 1475 sayılı Is Kanununun uyusmazlık konusu donemde yururlukte bulunan 14/5. maddesinde, bu Kanuna tabi iscilerin hizmet akitlerinin baglı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaslılık, emeklilik veya malulluk aylıgı yahut toptan odeme almak amacıyla feshedilmesi veya kadının evlendigi tarihten itibaren bir yıl icerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya iscinin olumu sebebiyle son bulması hallerinde iscinin ise basladıgı tarihten itibaren hizmet aktinin devamı suresince her gecen tam yıl icin isverence isciye 30 gunluk ucreti tutarında kıdem tazminatı odenecegi, bir yıldan artan sureler icin de aynı oran uzerinden odeme yapılacagı duzenlenmistir.

04/02/2010 tarih ve 27483 sayılı Resmi Gazete'deyayımlanan 2009/15759 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Kamu Kurum ve Kuruluslarındaki Gecici Mahiyetteki Isleri Yurutmek Uzere Gecici Personel Istihdamı ve Bu Personele Odenecek Ucretler Hakkında Kararın 7.maddesinin 1.fıkrasında "657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 4. maddesinin (C) Fıkrasına gore yapılan calısmaların toplam suresi uzerinden hesaplanarak bu maddedeki esaslara gore is sonu tazminatı odenir.Ucretli izin sureleri dahil en az 12 ay fiilen calısan gecici personelden; a) Sosyal Guvenlik Kurumunca kendilerine yaslılık veya malulluk aylıgı baglanması veya toptan odeme yapılması, b) Ilgilinin olumu, c) Ilgilinin kendi istegi ile sozlesmeyi feshetmesi veya yenilememesi, hallerinden birinin vuku bulmasından dolayı hizmet sozlesmesi sona erenlere, calısılan her bir yıl icin, ayrılıs tarihindeki hizmet sozlesmesinde yazılı brut aylık ucret tutarında is sonu tazminatı odenir. 12 aydan artan sureler icin 12 ay icin hesaplanan miktardan artan sureye isabet eden tutar kadar odeme yapılır..." kuralına yer verilmistir.
4857 sayılı Is Kanunu'nun 112. maddesinde "Kanuna veya kanunun verdigi yetkiye dayanılarak kurulan kurum ve kurulusların haklarında bu Kanun ve 854, 5953, 5434 sayılı kanunların hukumleri uygulanmayan personeli ile kamu kuruluslarında sozlesmeli olarak istihdam edilenlere mevzuat veya sozlesmelerine gore kıdem tazminatı niteliginde yapılan odemeler kıdem tazminatı sayılır" hukmu yer almıstır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 25.maddesinin 1. fıkrasının 7.bendinde ise "1475 ve 854 sayılı kanunlara gore odenmesi gereken kıdem tazminatlarının tamamı ile 5953 sayılı Kanuna gore odenen kıdem tazminatlarının hizmet erbabının 24 aylıgını asmayan miktarları" gelir vergisinden mustesna tutulan tazminat ve yardımlar arasında sayılmıstır. Dosyanın incelenmesinden, Turkiye Istatistik Kurumu Adana Bolge Mudurlugu bunyesinde 657 sayılı Kanunun 4/c bendi uyarınca sozlesmeli personel statusunde calısmakta iken emekliye ayrılan davacının, is sonu tazminatından 4.906,37-TL gelir vergisi kesintisi yapıldıgı, anılan kesintinin iadesi istemiyle yaptıgı duzeltme isteminin reddi uzerine sikayet yoluyla Maliye Bakanlıgı'na basvuruda bulundugu, adı gecen idarece davacı talebinin reddi sonucunda bakılan davanın acıldıgı anlasılmıstır.
10.06.2003 tarih ve 25134 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 4857 sayılı Is Kanunu ile, 1475 sayılı Is Kanununun 14. maddesiharic diger maddeleri yururlukten kaldırılmıs olup halen yururlukte olan 14. maddeye gore, kıdem tazminatının, hizmet sozlesmesinin anılan maddede belirtilen hallerde sona ermesi hallerinde iscinin ise basladıgı tarihten itibaren hizmet sozlesmesinin devamı suresince her gecen tam yıl icin isverence isciye odenen 30 gunluk ucret olarak tanımlandıgı acıktır. Benzer sekilde, 2009/15759 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kamu kurum ve kuruluslarındaki gecici mahiyetteki isleri yurutmek uzere 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 4. maddesinin (C) fıkrasına goresozlesmeli olarak calıstırılanlar icin de, hizmet sozlesmesi sona erenlere, calısılan her bir yıl icin, ayrılıs tarihindeki hizmet sozlesmesinde yazılı brut aylık ucret tutarında is sonu tazminatı odenecegi kararlastırılmıs olup, gecici islerde sozlesmeli olarak calıstırılanlar icin ongorulen is sonu tazminatının, hizmet sozlesmesinin sona ermesi hallerinde ve calısılan her yıl icin bir aylık ucret tutarı baz alınarak hesaplanması nedeniyle nitelik ve hesaplanıs tarzı itibarıyla 1475 sayılı Is Kanununun 14. maddesinde duzenlenen kıdem tazminatından bir farkının bulunmadıgı anlasılmaktadır.
Bu durumda, 657 sayılı Kanunun 4/c bendi uyarınca sozlesmeli personel statusunde calısmakta iken emekliye ayrılan davacıya is sonu tazminatı adı altında odenen tazminatın, 1475 sayılı Kanununun 14. maddesinde duzenlenen kıdem tazminatı niteliginde oldugu anlasılmakla birlikte, kıdem tazminatı niteliginde yapılan odemelerin de 4857 sayılı Kanunun 112. maddesi uyarınca kıdem tazminatı olarak sayıldıgı dikkate alındıgında,kıdem tazminatı sayılan is sonu tazminatının 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 25. maddesinin 1. fıkrasının 7. bendi uyarınca gelir vergisinden mustesna tutulması gerektigi halde, davacıya odenen is sonu tazminatından yapılan gelir vergisi kesintisinde yasal isabet gorulmemistir. Buna gore, davacıya odenen is sonu tazminatından kesilen gelir vergisinin iadesi istemiyle yapılan duzeltme ve sikayet basvurusunun reddine iliskin dava konusu islemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Hukuka aykırı olarak tahsil olunması nedeniyle iadesi gereken soz konusu gelir vergisi ile birlikte talep olunan faiz istemine iliskin olarak;
2709 sayılı Turkiye Cumhuriyeti Anayasasının 2. maddesinde, Turkiye Cumhuriyeti'nin, insan haklarına saygılı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti oldugu;"Yargı Yolu" baslıklı 125. maddesinin 1. fıkrasında, idarenin her turlu eylem ve islemine karsı yargı yoluna basvurulabilecegi, 7. fıkrasında ise, idarenin kendi eylem ve islemlerinden dogan zararı odemekle yukumlu bulundugu hukme baglanmıstır.
Turkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir hukuk devleti oldugu yukarıda belirtilen anayasal kurallarla duzenlenmistir. Hukuk devleti; insan haklarına saygılı, bu hak ve ozgurlukleri koruyup guclendiren, her turlu eylem ve islemi yargı denetimine acık olan, hukuka aykırı durum ve tutumlardan sakınan, hukuku devletin tum organlarına hakim kılan, Anayasa ve hukukun ustun kurallarıyla kendini baglı sayan devlettir.
Anayasanın "Milletlerarası Andlasmaları Uygun Bulma" baslıklı 90.maddesinin son fıkrasında ise, usulune gore yururluge konulmus milletlerarası andlasmaların kanun hukmunde oldugu kuralına yer verilmis olup, bu kapsamda bulunan Avrupa Insan Haklarının ve Temel Ozgurluklerinin Korunmasına Iliskin Sozlesme'ye ekli 1 No'lu Ek Protokol'un 1. maddesinde; her gercek veya tuzel kisinin mal ve mulk dokunulmazlıgına saygı gosterilmesini isteme hakkının bulundugu, herhangi bir kimsenin, ancak kamu yararı sebebiyle ve kanunda ongorulen kosullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mulkunden yoksun bırakılabilecegi hususu duzenlenmistir.
Anılan sozlesme hukmu geregince, bir kisinin mulkiyet hakkından mahrum bırakılabilmesi, bu durumun, uluslararası hukukun genel ilkelerine aykırı bulunmaması, kamu yararına ve kanunun acık hukmune uygun olması sartlarının birarada gerceklesmesine baglıdır. Dolayısıyla, Anayasal ve kanuni dayanagı bulunmayan bir sekilde kisilerin mulkiyet hakkından mahrum bırakılması mumkun olmayıp, aksi durum, yukarıda sozu edilen ve Anayasa ile kanun hukmunde oldugu belirtilen sozlesmeye de aykırılık teskil edecektir. Ekonomilerde degisim vasıtası olan para, cesitli ticari, sınai, zirai vs. faaliyetlerde kullanılmakla, sahibine, kazanc, kira, nema vs. adları altında kimi yararlar saglayan ekonomik bir degerdir. Faiz ise, Anayasa Mahkemesinin 14.5.2011 tarihli ve 27934 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 10.2.2011 gunlu E:2008/58, K:2011/37 sayılı kararında da belirtildigi gibi, ekonomik acıdan paranın fiyatıdır. Herhangi bir kisinin kendisine ait olmayan parayı belirli sure kullanması, asıl para sahibinin bu ekonomik degerden mahrum bırakılması sonucunu doguracagı gibi, enflasyona maruz kalan ekonomilerde, paranın degerini, yani alım gucunu enflasyon oranında yitirmesine de neden olacagından, parası uhdesi dısında kalan ve mulkiyet hakkı ihlal edilen bu kisiye haksız kullanım karsıgında faiz odenmesi gerekmektedir.

Nitekim, Avrupa Insan Hakları Mahkemesinin 9.3.2006 gunlu ve 100162/02 sayılı Eko-Elda Avee/Yunanistan kararında da, haksız olarak tahsil edilen verginin bes yıl bes ay sonra iade edilmesinin; belirli bir meblagdan yararlanma hakkı uzunca sure engellenen kisinin, ekonomik durumunda onemli ve kesin zarara neden oldugu, bu durumun, surdurulmesi gereken genel yarar ile kisi yararı arasındaki dengeyi bozdugu, dolayısıyla, 1 No'lu Protokolun 1. maddesi ihlal edilerek kendisine asırı yuk yuklenen bu kisinin mulkiyet hakkının ihlal edildiginden bahisle faiz odenmesi gerektigine karar verilmistir. Buna gore, 1 No'lu Ek Protolun 1. maddesi ve Avrupa Insan Hakları Mahkemesinin yukarıda bahsi gecen kararı dikkate alındıgında, olayda haksız yere odedigi vergi nedeniyle mulkiyet hakkı ihlal edilen davacıya, odedigi tutarın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrut Faizine Iliskin Kanun hukumlerine gore isleyecek yasal faiziyle
birlikte iadesigerekmektedir.
Acıklanan nedenlerle; davanın kabulune, dava konusu islemin iptali ile 4.906,37-TL tutarındaki gelir vergisinin dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davacıya iadesine, asagıda dokumu yapılan 76,80 TL yargılama gideri ile davacı vekili lehine Avukatlık Asgari Ucret Tarifesi uyarınca takdir edilen 750,00-TL'nin davalı idarece davacıya odenmesine, artan posta avansının hukmun kesinlesmesi halinde davacıya iadesine, bu kararın teblig tarihini izleyen gunden itibaren otuz (30) gun icinde Adana Bolge Idare Mahkemesi'ne itiraz yolu acık olmak uzere, 05.05.2015 tarihindekarar verildi.
HAKIM
BEKIR DEMIRCI
94883
YARGILAMA GIDERLERI:
Basvurma Harcı: 27,70 TL
Vekalet Harcı: 4,10 TL
Posta Gideri: 45,00 TL

TOPLAM: 76,80 TL