Genel Mudur Yardımcısının hakkında Kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilen fiiller dolayısıyla gorevinden alınarak naklen başka bir goreve atanması hukuka uygun mudur? Danıştay, Gorevini kotuye kullandığından bahisle hakkında acılan ceza soruşturması sonucunda kovuşturmaya yer olmadığı kararının verilmesi ve disiplin soruşturması sonucunda da yalnızca uyarma cezası verilen personel hakkında tesis edilen naklen atama işleminin, soruşturma konusu fiiller sebebiyle idareye tanınan takdir yetkisi uyarınca kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda tesis edilmesi dolayısıyla iptal davasını reddetmiştir.
Kararın karşı oyunda ise; soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi, disiplin soruşturması sonucunda ise yalnızca uyarma cezası ile tecziye edilmesi ve uyarma cezasının davacının gorevinden alınmasını gerektirecek nitelikte ve ağırlıkta olmaması, uyarma cezası dışında davacının gorevinden alınmasını gerektirecek, gorevinde yetersiz ve verimsiz olduğuna ilişkin somut bilgi ve belgenin davalı idarece sunulmaması karşısında, naklen atama işleminin kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olduğu ve iptal edilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/5796
Karar No : 2017/7711
Karar Tarihi: 07.12.2017
İsteğin Ozeti : ....... Kurumu'nda Genel Mudur Yardımcısı ve Yonetim Kurulu Uyesi olarak gorev yapan davacının, Bakanlık Muşavirliğine atanmasına ilişkin 09/06/2014 gunlu, 2014/525 sayılı işlemin iptali istemiyle actığı davanın reddi yolunda İdare Mahkemesince verilen 10/04/2015 gunlu, E:2014/1557, K:2015/504 sayılı kararın, dilekcede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Davalı İdarelerin
Cevaplarının Ozeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : Kezban Gul Ersan
Duşuncesi : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği duşunulmuştur.
TURK MİLLETİ ADINA

Hukum veren Danıştay İkinci Dairesi'nce, 2577 sayılı Kanun'un 17/2. maddesi uyarınca, davacının temyiz aşamasında duruşma yapılması yolundaki istemi yerinde gorulmeyerek işin gereği duşunuldu:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığına bağlıdır. İdare Mahkemesince verilen 10/04/2015 gunlu, E:2014/1557, K:2015/504 sayılı karar ve dayandığı gerekce hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı uzerinde bırakılmasına, tebliğ tarihini izleyen (15) onbeş gun icinde Danıştay'da karar duzeltme yolu acık olmak uzere 07/12/2017 tarihinde oycokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY :
Dava, ...... Kurumu'nda Genel Mudur Yardımcısı ve Yonetim Kurulu Uyesi olarak gorev yapan davacının Bakanlık Muşavirliğine atanmasına ilişkin 09/06/2014 gunlu, 2014/525 sayılı işlemin iptali istemiyle acılmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Memurların Kurumlarınca Gorevlerinin ve Yerlerinin Değiştirilmesi" başlıklı 76. maddesinde, kurumların, gorev ve unvan eşitliği gozetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar cercevesinde daha ust, kurum icinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilecekleri ongorulmuştur.

Anılan maddeyle idarelere kamu gorevlilerinin naklen atanmaları konusunda takdir yetkisi tanınmış ise de, bu yetkinin kullanımı kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olup, bu acıdan yargı denetimine tabi bulunduğu İdare Hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Dosyanın incelenmesinden, ...... Kurumu'nda Genel Mudur Yardımcısı ve Yonetim Kurulu Uyesi olarak gorev yapan davacının, Bakanlık Muşavirliğine atanması uzerine gorulmekte olan davanın acıldığı acılmıştır.
Uyuşmazlık konusu olayda; ithal edilen 70 baş kesimlik sığırın, ihale sozleşme ve teknik şartnamesine uygun olmayan buyuk coğunluğu besilik karakterde 113 baş sığırla değiştirilmesi olayını bilmesine rağmen yasal işlem yapmayarak gorevini kotuye kullandığından bahisle verilen soruşturma izninin kesinleşmesi uzerine, Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hakkında yapılan soruşturma neticesinde, .... Kurumu adına ithal edilen canlı hayvanların Turkiye'ye giriş ve kabul işlemlerinde gorevli olan .......... Mudur Yardımcısı İ.K.'nın 21/05/2012 tarihinde şupheli (davacı) ile yapmış olduğu telefon konuşmasının ...... Mudur yardımcısı İ.K.'nın canlı hayvan giriş ve kabul işlemlerinde yapmış olduğu usulsuzlukleri bildiğini gosterecek nitelikte ve yeterlilikte olmadığı, şupheli ile İ.K. arasındaki telefon goruşmesinde gecen hayvan sayısının usulsuzluğe konu hayvan sayısı ile ortuşmediği, mevcut delil durumuna gore şuphelinin ........ Mudur Yardımcısı İ.K.'nın gorevlendirildiği canlı hayvanların yurt icine giriş ve kabul işlemlerinde yapmış olduğu usulsuzlukleri bildiği ve onayladığına dair kamu davası acmaya yeterli, somut ve yeterli delil bulunmadığından, şupheli hakkında atılı gorevi kotuye kullanma sucundan kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin 01/11/2013 gunlu ve K:2013/61724 sayılı kararın verildiği, ote yandan soz konusu fiiller nedeniyle acılan disiplin soruşturması sonucunda, sorumluluğunda yurutulen bir kısım ihalelerde 'kurum menfaati doğrultusunda işlem tesis etmesi yonunde gereken hassasiyeti ve gayreti gostermediği' fiili subut bulduğu belirtilerek 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin A/(a) bendi uyarınca uyarma cezası verilmesinin teklif edildiği, idari yonden ise bir teklif getirilmediği, disiplin cezası verilmesi yonundeki teklif uygun gorulerek 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin A/(a) fıkrası uyarınca 10/10/2013 gunlu, 231 sayılı Olur'la uyarma cezası ile tecziye edildiği gorulmuştur.
Bu durumda, davacıya isnat olunan fiillerle ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yurutulen soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi, disiplin soruşturması sonucunda ise yalnızca uyarma cezası ile tecziye edilmesi ve uyarma cezasının davacının gorevinden alınmasını gerektirecek nitelikte ve ağırlıkta olmaması, uyarma cezası dışında davacının gorevinden alınmasını gerektirecek, gorevinde yetersiz ve verimsiz olduğuna ilişkin somut bilgi ve belgenin davalı idarece sunulmaması karşısında, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olarak davacının gorevinden alınarak Bakanlık Muşavirliğine atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamıştır.
Ote yandan, davalı idarece Bolge İdare Mahkemesi'ne hitaben verilen itiraz dilekcesinde, davacının Muşavirlik gorevine atanmak istediğine ilişkin dilekcesi bulunduğu belirtilmekte ise de; davacının, idarenin isteği uzerine soz konusu dilekceyi verdiğini beyan etmesi, dilekcede davacı tarafından atılmış bir tarihin bulunmaması, ayrıca Muşavirlik gorevine atanması uzerine bu atama işlemine dava acması karşısında, soz konusu dilekcenin davacının gercek iradesini yansıtmadığı sonuc ve kanaatine varıldığından, davacının isteği uzerine Muşavirlik gorevine atandığına ilişkin iddia da yerinde gorulmemiştir.
Acıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabuluyle davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla coğunluk kararına katılmıyoruz.