Danıştay, dolandırıcılık sucundan mahkum olması sebebiyle hizmet sozleşmesi fesh edilen belediye calışanının actığı davada, mahkumiyet kararının Yargıtay aşamasında dava zamanaşımı gerekcesiyle bozulduğunu ve davanın duşmesine karar verildiği gerekcesiyle fesih işleminin iptaline karar verdi. Danıştay kararda, davacının anılan mahkumiyet kararı nedeniyle 657 sayılı Kanun'un 48/A-5. maddesindeki şartları kaybettiği gerekcesiyle tesis edilen dava konusu işlemde, dava konusu işlemin dayanağı olan mahkumiyet kararının dava zaman aşımına uğraması dolayısıyla duşmesine karar verildiğini ve kararın hukuken ortadan kalkmış olduğunu ifade ederek soz konusu mahkumiyet hukmu nedeniyle hizmet sozleşmesinin feshine ilişkin işlemin hukuka uyarlı olmadığı sonucuna varmıştır.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/8365
Karar No : 2017/3206
Karar Tarihi: 14.06.2017
İstemin Ozeti : Danıştay Onikinci Dairesince verilen 15/05/2014 tarihli ve E:2012/12975, K:2014/3830 sayılı kararın; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 54. maddesi uyarınca duzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Ozeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : Duriye Tuğba Şirin
Duşuncesi :Mahkeme kararının bozulması gerektiği duşunulmektedir.
TURK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği goruşuldu:
Dava; 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 49/3.maddesi uyarınca davalı idare bunyesinde sozleşmeli personel olarak calışmakta olan davacının hizmet sozleşmesinin Sozleşmeli Personel Calıştırılmasına İlişkin Esasların Ek 6/b maddesi uyarınca 20/07/2011 tarihi itibariyle feshine ilişkin işlemin iptali istemiyle acılmıştır.

İdare Mahkemesinin 07/06/2012 tarihli ve E:2011/1512, K:2012/1040 sayılı kararı ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 49.maddesine istinaden davalı idare bunyesinde sozleşmeli olarak gorev yapan davacının, 657 sayılı Kanun'un 48/A-5. maddesindeki genel ve ozel şartları taşımasının gerektiği dikkate alındığında, davacı hakkında dolandırıcılık sucundan 1 yıl sureyle mahkumiyet kararı verildiği, dolayısıyla sozleşmeli personel olarak calışmasının hukuken mumkun olmadığı anlaşılmakla, soz konusu mahkumiyet hukmu nedeniyle davacının hizmet sozleşmesinin feshine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekcesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Danıştay Onikinci Dairesinin 15.5.2014 tarihli, E:2012/12975, K:2014/3830 sayılı kararıyla İdare Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davacı tarafından, karar duzeltme isteminin kabulu ile Dairemiz kararının kaldırılarak İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
Danıştay Dava Daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararların duzeltme yolu ile yeniden incelenebilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 54. maddesinde yazılı sebeplerden birinin varlığı ile mumkundur
Davacının kararın duzeltilmesi istemini iceren dilekcede ileri surduğu sebepler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca, Dairemiz kararının duzeltilmesini gerektirecek nitelikte bulunduğundan, kararın duzeltilmesi istemi kabul edilerek anılan kararın kaldırılmasından sonra uyuşmazlığın esası yeniden incelendi;

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Genel ve Ozel Şartlar" başlıklı 48. maddesinin (A) fıkrasının 5. bendinde, "Turk Ceza Kanununun 53 uncu maddesinde belirtilen sureler gecmiş olsa bile; kasten işlenen bir suctan dolayı bir yıl veya daha fazla sureyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin guvenliğine karşı suclar, Anayasal duzene ve bu duzenin işleyişine karşı suclar, (İptal ibare: Anayasa Mah.nin 25/02/2010 tarihli ve E. 2008/17, K. 2010/44 sayılı Kararı ile.) zimmet, irtikap, ruşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, guveni kotuye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suctan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kacakcılık suclarından mahkum olmamak", Devlet memurluğuna alınacaklarda aranacak genel şartlar arasında sayılmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının, 15/02/2008 tarihinde 5393 sayılı Yasanın 49/3.maddesi uyarınca davalı idare bunyesinde sozleşmeli tekniker olarak goreve başladığı, davacı hakkında Asliye Ceza Mahkemesi'nin 29/04/2009 tarih ve E:2004/266; K:2009/100 sayılı kararı ile, "Dolandırıcılık" sucundan 1 yıl hapis ve 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, ayrıca "4733 sayılı Yasaya muhalefet" sucundan 1 yıl hapis ve 100.000-TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, davacının anılan mahkumiyet kararı nedeniyle 657 sayılı Yasanın 48/A-5 maddesi ve Sozleşmeli Personel Calıştırılmasına İlişkin Esaslar'ın Ek 6.maddesi gereğince 20/07/2011 tarihinden itibaren sozleşmesinin feshedilmesine karar verildiği ve bu işlemin 20/07/2011 tarih ve ....... sayılı yazı ile davacıya bildirildiği, davacının sozleşmesinin feshine ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılan davanın acıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu olayda, davacı hakkında verilen Asliye Ceza Mahkemesi'nin 29/04/2009 tarih ve E:2004/266; K:2009/100 sayılı kararının Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 18.12.2012 tarihli E:2012/1206; K:2012/45863 sayılı kararıyla bozulduğu, davacı hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle duşmesine karar verildiği gorulmektedir.
Bu durumda, davacının anılan mahkumiyet kararı nedeniyle 657 sayılı Kanun'un 48/A-5. maddesindeki şartları kaybettiği gerekcesiyle tesis edilen dava konusu işlemde, dava konusu işlemin dayanağı olan mahkumiyet kararı hukuken ortadan kalkmış olduğundan soz konusu mahkumiyet hukmu nedeniyle davacının hizmet sozleşmesinin feshine ilişkin dava konusu işlemde ve davanın reddine karar veren İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Acıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulu ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek uzere dosyanın İdare Mahkemesine gonderilmesine 14.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.