Danıştay, emeklilik talebi onaylanan memurun artık memuriyet statusunde olmadığı icin soruşturma sonucunda gorevine son verme işleminin tesis edilemeyeceğini hukmetti .
Dava konusu olayda, davacı 31/12/2012 tarihinde kendi isteğiyle emekliye sevk edilmiştir. Ancak, emeklilik onayından daha sonra hakkında Resmi Belgede Sahtecilik sucundan yapılan soruşturma sonucunda Yargıtay tarafından 2 yıl 11 ay hapis cezasının onanması sebebiyle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98/b maddesi gereğince -emeklilik tarihinden sonra- 25/02/2013 tarihli işlemle gorevine son verilmiş, bunun akabinde de 26/02/2013 tarihinde emeklilik onayı iptal edilmiştir.
İdare Mahkemesince hukuka uygun bulunan bu işlemin temyiz edilmesi sonucunda Danıştay Onikinci Dairesi Kararında; emekliliğin devlet memurlarına tanınmış bir hak olduğunu, memurun isteği uzerine emekliye ayrılması ilgilinin bu yondeki iradesini yetkili makamlara dilekce ile iletmesi ve yasal şartları gercekleştirdiğinin tespit uzerine bu başvurunun onaylanması suretiyle gercekleştiğini, bu durumda ilgilinin emeklilik başvurusunun onayı ile kesin ve yurutulmesi zorunlu idari işlem ortaya cıkarak hukuki sonuc doğduğunu, bu durumda, emeklilik isteminin onaylanma tarihi olan 31/12/2012 itibarıyla artık memur statusunde olmayan davacının, bu tarihten sonra 25/02/2013 tarihinde goreve son işlemi tesis edilmesini hukuka aykırı bularak İdare Mahkemesi kararını bozmuştur.
Yavuz Selim KAPLAN
T.C.
DANIŞTAY
Onikinci Daire
Esas No : 2016 / 8182
Karar No : 2018 / 2178

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :...
Vekili : Av....
Karşı taraf (Davalı) : Sağlık Bakanlığı
Vekili : Hukuk Muşaviri ... , Av. ...
İstemin Ozeti : İzmir 5. İdare Mahkemesince verilen 05/03/2014 tarihli ve E:2013/471, K:2014/297 sayılı kararın, dilekcede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 49.maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Ozeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : Sezal Cınar Ozkan
Duşuncesi : 31.12.2012 tarihi itibariyle artık memuriyet statusunde olmayan davacının, bu tarihten sonra 25.02.2013 tarihinde goreve son işlemi tesis etmiş olduğu anlaşıldığından, işlemde hukuka uyarlık , davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığından temyiz isteminin kabulu ile anılan kararın bozulması gerektiği duşunulmektedir.
TURK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği goruşuldu:

Dava; İzmir 20 nolu Acil Sağlık Hizmetleri biriminde doktor olarak gorev yapan davacının, 657 sayılı Kanun 'un 48/A-5 ve 98/b maddeleri uyarınca Sağlık Bakanlığı Yonetim Hizmetleri Genel Mudurluğu'nun gorevine son verilmesine ilişkin 25.02.2013 tarihli ve 568 sayılı işleminin iptali istemiyle acılmıştır.
İdare Mahkemesince, davacı hakkında İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde Resmi belgede sahtecilik sucundan dava acıldığı, anılan Mahkemenin 13.09.2006 tarihli ve E:2006/10, K:2006/278 sayılı kararı ile davacının eyleminin sabit olduğu gerekcesiyle 2 yıl 11 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı, soz konusu kararın Yargıtay 11.Ceza Dairesinin 12.03.2012 tarihli ve E:2009/12842, K:2012/3258 sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği, bu nedenle 657 sayılı Kanun'un 98/b maddesi uyarınca memurluğunun sona erdirilmesine ilişkin dava konusu işlemde mevzuata ve hukuka aykırılık bulunmadığı gerekcesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri surulerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'un "Memurluğun Sona Ermesi başlıklı 98. maddesi ile memurluğun sona ereceği haller şu şekilde duzenlenmiştir;
a) Bu kanun hukumlerine gore memurluktan cıkarılması;
b) Memurluğa alınma şartlarından her hangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan her hangi birini kaybetmesi;
c) Memurluktan cekilmesi;
c) İstek, yaş haddi, malulluk (...) sebeplerinden biri ile emekliye ayrılması;
d) Olumu; hallerinde memurluğu sona erer."
5510 sayılı Sosyal Sigortalar Genel Sağlık Sigortaları Kanunu' un 48. maddesinin 1. fıkrasının b bendinde ise; emekliliğin, istek uzerine veya yaş haddi, malulluk veya vazife malulluğu hallerinde kamu kamu idaresinin en yuksek amirinin onayı ile tekemmul edeceği duzenlenmiş, aynı maddenin 3. fıkrasının 2. cumlesinde; "Birinci fıkranın (b) bendine gore emekliye ayrılmak isteyenler icin her durumda, istek tarihinden itibaren bir aylık sure sonunda ilişkileri kesilmiş sayılır." İfadesine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; doktor olarak gorev yapan davacının 54 adet receteye ilave ilaclar yazdığının tespit edildiği, bunun uzerine Cumhuriyet Savcılığına yapılan şikayet sonucu hakkında İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde resmi belgede sahtecilik sucundan dava acıldığı, anılan Mahkemenin 13.09.2006 tarihli ve E:2006/10, K:2006/278 sayılı kararı ile davacının eyleminin sabit olduğu gerekcesiyle 2 yıl 11 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı, soz konusu kararın Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 12.03.2012 tarihli ve E:2009/12842, K:2012/3258 sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği, davacının 15/11/2012 tarihli dilekcesiyle İzmir İl sağlık Mudurluğu'ne emeklilik istemiyle başvurduğu, emeklilik isteminin Sağlık Bakanlığı Yonetim Hizmetleri tarafından Genel Mudur V. Onayı ile 31/12/2012 tarihli işlemle onaylandığı, resmi belgede sahtecilik sucu nedeniyle İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 13.09.2016 tarihli ve E:2006/10, K:2006/278 sayılı sayılı karar sebep gosterilerek 657 sayılı Kanun'un 48/A-5 ve 98/b maddeleri uyarınca Sağlık Bakanlığı Yonetim Hizmetleri Genel Mudurluğu'nun 25/02/2013 tarihli ve 568 sayılı dava konusu gorevine son verilmesi işleminin tesis edildiği, bunun akabinde davacının gorevine son verildiğinden bahisle 31/12/2012 tarihli emeklilik onayının iptaline ilişkin Sağlık Bakanlığı Yonetim Hizmetleri Genel Mudurluğunun 26/02/2013 tarihli ve 9710 sayılı işleminin tesis edildiği, davacının Sosyal Guvenlik Kurumu Başkanlığı Kamu Gorevlileri Emeklilik İşleri Daire Başkanlığı'na 06/03/2013 tarihli dilekcesiyle 15/11/2012 tarihli emeklilik talebine istinaden işlemlerinin yapılması talebinde bulunması uzerine, Sağlık Bakanlığı Yonetim Hizmetleri Genel Mudurluğunun 26/05/2013 tarihli ve 21457 sayılı işlemi ile emeklilik onayı verildiği ve 657 sayılı Kanun'un 48/A-5 ve 98/b maddeleri uyarınca Sağlık Bakanlığı Yonetim Hizmetleri Genel Mudurluğu'nun gorevine son verilmesine ilişkin 25/02/2013 tarihli ve 568 sayılı işleminin iptali istemiyle bakılan davanın acıldığı anlaşılmaktadır.
Bakılan davada; davacının emeklilik istemini yetkili makamlara dilekce ile ilettiği ve bu istemin 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Genel Sağlık Sigortaları Kanunu'nun 48 inci maddesinin 1 inci fıkrasının b bendine uygun olarak, 31/12/2012 tarihli makam onayı ile kamu idaresinin en yuksek amirinin onayı ile tekemmul etmiş olduğu, ancak emeklilik onayından daha sonraki tarih olan 25/02/2013 tarihli işlemle gorevine son verildiği, bunun akabinde de 26/02/2013 tarihli işlemle emeklilik onayının iptal edildiği gorulmektedir.
Emeklilik Devlet memurlarına tanınmış bir hak olup, memurun isteği uzerine emekliye ayrılması, ilgilinin bu yondeki iradesini yetkili makamlara dilekce ile iletmesi ve yasal şartları gercekleştirdiğinin tespit uzerine bu başvurunun onaylanması suretiyle gercekleşmekte, bu durumda ilgilinin emeklilik başvurusunun onayı ile kesin ve yurutulmesi zorunlu idari işlem ortaya cıkarak hukuki sonuc doğurmaktadır. Diğer bir ifade ile calışanın isteğine bağlı emeklilik işlemlerinde, bu işlemin tekemmulu, emeklilik isteğini iceren dilekcenin mevcudiyeti ve idarece alınan emeklilik onayı ile tekemmul etmektedir. Emeklilik onayı alınması işlemi sonuclandıran ve ihdası nitelikte bir işlemdir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Memurluğun Sona Ermesi" başlıklı 98. maddesinin (c) bendi uyarınca, emekliliğinin devlet memurluğunu sona erdiren hallerden birisi olduğu, bu durumda 31 Aralık 2012 tarihli makam onayı ile tekemmul etmiş olan emeklilik işlemi ile davacının devlet memurluğu anılan yasanın 98/c hukmu uyarınca sona ermiş olduğundan, işlemin tesis olduğu 25/02/2013 tarihinde memuriyet statusune sahip olmayan davacının gorevine son verilmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
Bu durumda, emeklilik isteminin onaylanma tarihi olan 31/12/2012 itibarıyla artık memur statusunde olmayan davacının, bu tarihten sonra 25/02/2013 tarihinde goreve son işlemi tesis edilmiş olduğu anlaşıldığından, işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Acıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulu ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek uzere dosyanın İdare Mahkemesine gonderilmesine bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gun icerisinde kararın duzeltilmesi yolu acık olmak uzere 16/05/2018 tarihinde oycokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
İdare mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekce hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği duşuncesi ile bozma kararına katılmıyorum.