
Danıştay Sekizinci Dairesi disiplin cezasının hangi hallerde yok hukmunde sayılabileceğine yonelik onemli bir karar verdi. Suleyman Demirel Universitesi Genel Sekreteri olarak gorev yapan davacı hakkında başlatılan soruşturma sonucunda Yuksekoğretim Kurumları Yonetici, Oğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yonetmeliğinin 8/a maddesi uyarınca aylıktan kesme cezası verilmiştir. Ancak, davacı verilen disiplin cezasının ust makamca verilmiş bir soruşturma onayı olmadan yapılarak işlem tesis edilmesi sebebiyle disiplin cezasının -YOK HUKMUNDE SAYILARAK- kaldırılması talebiyle başvuruda bulunmuştur.
İlgili universite, soz konusu disiplin cezasının idari yargı mahkemelerinde tum itiraz aşamaları tamamlanarak kesinleştiğini, kesinleşmiş mahkeme kararlarına rağmen işlem tesis etme yetkilerinin bulunmadığı gerekcesiyle talebi reddetmiştir.
İdare mahkemesi, davacının bu sefer farklı bir olguya (işlemin yok hukmunde olduğu) dayanarak başvurduğuna dikkat cekerek universitenin işleminin iptaline karar vermiştir.
Temyiz edilen konu ile ilgili olarak Danıştay tarafından verilen kararda, oncelikle "YOK HUKMUNDE OLAN İŞLEMLER" hakkında acıklama yapılmıştır. Buna gore, idare hukukunda "yok hukmunde" olan işlemlerin sakatlıkları cok ağır ve hukuk dunyasında hic doğmamış kabul edilen işlemler olduğu, idare hukukunda, kurucu oğelerinde derhal fark edilebilir nitelikte ağır ve acık sakatlıkları bulunan işlemler, "yok hukmunde" olan işlemler olarak tanımlandığı ifade edilmiştir.
Herhangi bir ozel hukuk tuzel kişinin kamu kurumu yerine gecerek kamulaştırma kararı alması veya gorev suresi sona eren bir kamu gorevlisinin gorevden ayrıldıktan sonra işlem tesis etmesi "yetki gasbı"na; belediye meclisince cıkarılan yonetmelikle vergi konulması ise "fonksiyon gasbı"na ornek olduğu; bu gibi durumlarda, işlemin varlık koşulları oluşmamış olduğundan bizzat işlemin yokluğu sonucu doğduğu, işlem hic doğmamış, var olmamış sayıldığı, bu tur işlemlere karşı acılacak davalarda yargı yeri işlemin yok hukmunde olduğunun tespitine karar verildiği acıklanmıştır.
Dava konusu olayda ise, davacının rektor onayı ve soruşturma emri olmaksızın yurutulen soruşturma sonucunda disiplin cezası verilmesi, işlemde fonksiyon veya yetki gaspı halleri oluşturmadığı ve yasanın acıkca yasakladığı bir konuda işlem tesis edilmediği acık olduğundan disiplin cezasına ilişkin işlemi tamamlayıcı unsurlarından şekil yonunden sakat hale getirdiği ve bu hukuka aykırılık idari işlemin iptal edilmesini gerektirebilecek nitelikte olup; işlemin yok hukmunde sayılmasına neden olmadığına dikkat cekilerek, Danıştay tarafından davacı tarafından disiplin cezasının yok hukmunde sayılarak kaldırılması istemiyle idareye yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık gormemiş ve İdare Mahkemesinin kararını bozmuştur.
Yavuz Selim KAPLAN
T.C.
DANIŞTAY
Sekizinci Daire
Esas No : 2016 / 12645
Karar No : 2018 / 3792
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Suleyman Demirel Universitesi Rektorluğu
Vekili : Av....
Karşı taraf (Davacı) : ...
Vekili : ...
İstemin Ozeti : Isparta İdare Mahkemesinin 10/05/2016 gun ve E:2015/1177, K:2016/498 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu one surulerek,2577 sayılı Kanunun 49.maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Ozeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : Kadriye KARACA
Duşuncesi :İstemin kabulu ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği duşunulmektedir.
TURK MİLLETİ ADINA
Hukum veren Danıştay Sekizince Dairesince işin gereği goruşuldu:
Dava, Suleyman Demirel Universitesi Fen Edebiyat Fakultesinde Fakulte Sekreteri
olarak gorev yapan davacı tarafından, Yuksekoğretim Kurumları Yonetici, Oğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yonetmeliğinin 8/a maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin, yok hukmunde olduğundan bahisle kaldırılmasına yonelik talebinin reddine ilişkin davalı idarenin 28.09.2015 tarih ve 17372 sayılı işleminin iptali istemiyle acılmıştır.
İdare mahkemesince, davalı idarece davacının talebinin, daha once disiplin cezasının dava konusu edildiği ve verilen kararın kesinleştiği, dolayısıyla aynı işlemle ilgili olarak kesinleşen mahkeme kararlarına rağmen bir işlem tesis etme yetkilerinin bulunmadığı gerekcesiyle reddedildiği, ancak davacının onceki davadaki sebeplerden tamamen farklı bir olguya dayanarak (işlemin yok hukmunde olduğunu ileri surerek) idareye başvurduğu, ilgililerin yok hukmunde olduğunu iddia ettikleri işlemler icin her zaman idareye başvurabilecekleri veya dava acabileceklerinin acık olduğu, davalı idarece, disiplin cezasıyla ilgili kesin hukum bulunup bulunmadığı dikkate alınmadan, davacının talebi doğrultusunda, dava konusu edilen disiplin cezasının kesinleştiğinden bahisle tesis edilen dava konusu işlemde sebep unsuru yonunden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekcesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'un "İdari dava turleri ve idari yargı yetkisinin sınırları" başlıklı 2.maddesinin 1. fıkrasında; iptal davalarının, idari işlemler hakkında yetki, şekil sebep, konu, maksat yonlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri icin menfaatleri ihlal edilenler tarafından acılabilecekleri hukme bağlanmıştır.
İdarenin gorevlerini yerine getirirken tek yanlı olarak yaptığı irade acıklaması ile hukuksal sonuc yaratan, hukuk duzeninde değişiklik yapan idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yonlerinden hukuka uygun olmak zorundadır. Bu oğelerden herhangi birinde hukuka aykırılığın bulunması idari işlemi sakatlar ve işlemin iptalini gerektirebilecek nitelikte olabilir.
Bazı işlemler de vardır ki, bunlar, idare hukukunda "yok hukmunde" olan işlemler denilen, sakatlıkları cok ağır olan ve hukuk dunyasında hic doğmamış kabul edilen işlemlerdir. İdare hukukunda, kurucu oğelerinde derhal fark edilebilir nitelikte ağır ve acık sakatlıkları bulunan işlemler , "yok hukmunde" olan işlemler olarak tanımlanmaktadır.
Bilindiği gibi bir işlemin gecerli olabilmesi icin asli ve tamamlayıcı oğeleri taşıması gerekir. Bu oğelerden birisinin bulunmaması işlemi sakat duruma getirir. Bir işlemin tamamlayıcı oğelerindeki eksiklikler de bu işlemi değişik derecelerde sakatlar. Tamamlayıcı oğelerdeki eksiklikler nedeniyle sakat olan idari işlemler usulune uygun bicimde idarece geri alınıncaya veya aleyhine acılan bir dava sonucu iptal edilinceye kadar hukuk aleminde yururluğunu surdurur. Ancak bir idari işlemin asli oğelerinde eksiklik varsa, bu durum işlemin "yok" sayılmasına neden olur ve ilgililer hakkında hukum ifade etmezler, hukuksal durumda değişiklik yaratmazlar, cunku hic var olmamış sayılırlar.
Bilindiği uzere, yok hukmunde olan işlemlerin iptalleri icin dava acmaya gerek yoktur. Fakat, idarenin işlemini yok hukmunde saymayıp yurutmeye devam etmesi, ilgiliyi bu işlemin iptali icin dava acmaya zorlayabilir. Bu gibi durumlarda, idari yargı yerince, dava konusu işlemin yok hukmunde olup olmadığının oncelikle araştırılması, eğer işlemin yok hukmunde sayılmasını gerektirecek nitelikte bir hukuka aykırılık tespit edilirse; sure koşuluyla bağlı kalınmaksızın, dava konusu işlemin yok hukmunde olduğuna karar verilerek uyuşmazlığın cozulmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; Suleyman Demirel Universitesi Genel Sekreteri olarak gorev yapan davacının, Yuksekoğretim Kurumları Yonetici, Oğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yonetmeliğinin 8/a maddesi uyarınca aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 17/04/2013 tarih ve 5000 sayılı işlemin iptali istemiyle actığı davada, İdare Mahkemesince 04/12/2013 tarih ve E:2013/1141, K:2013/1296 sayılı kararıyla davanın sure aşımı yonunden reddine karar verildiği, bu kararın Danıştay Sekizinci Dairesinin 08/05/2014tarih ve E:2014/1284, K:2014/3782 sayılı kararıyla onandığı, Dairenin 08/12/2014 tarih ve E:2014/7899, K:2014/9917 sayılı kararıyla da karar duzeltme isteminin reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, akabinde davacı tarafından, 2015 yılının Ağustos ayında, hakkında verilen disiplin cezasının ust makamca verilmiş bir soruşturma onayı olmadan soruşturma yapılarak verildiğini 10 gun once oğrendiğinden bahisle disiplin cezasının yok hukmunde sayılarak kaldırılması talebiyle 24/08/2014 tarihinde davalı idareye başvurduğu, davalı idarenin 28/09/2015 tarih ve 17372 sayılı işlemiyle, soz konusu disiplin cezasının idari yargı mahkemelerinde tum itiraz aşamaları tamamlanarak kesinleşen bir işlem olduğu, kesinleşmiş mahkeme kararlarına rağmen işlem tesis etme yetkilerinin bulunmadığı gerekcesiyle davacının başvurusunun reddi uzerine bakılan davanın acıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda; davacı tarafından aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 17/04/2013 tarih ve 5000 sayılı işlemin rektor onayı ve soruşturma emri olmaksızın yurutulen soruşturma sonucunda tesis edildiği, dolayısıyla da disiplin cezasına ilişkin işlemin yok hukmunde olduğundan bahisle kaldırılması istemiyle idareye yapılan başvurunun reddine ilişkin işlem dava konusu edilmektedir.
Uyuşmazlığın cozumu icin, rektor onayı ve soruşturma emri olmaksızın yurutulen soruşturma sonucunda işlem tesisinde, disiplin cezasının yok hukmunde sayılmasını gerektirecek nitelikte bir hukuka aykırılık olup olmadığı hususunun acıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Yargısal ictihatlarda ve oğretide, yokluk halinin ancak, işlemin asli kurucu ogesi olan yetki ogesi yonunden incelenmesinde fonksiyon veya yetki gaspı hallerinin saptanması veya yasanın acıkca yasakladığı bir konuda yapılması halinde mumkun olabileceği kabul edilmektedir. Herhangi bir ozel hukuk tuzel kişinin kamu kurumu yerine gecerek kamulaştırma kararı alması veya gorev suresi sona eren bir kamu gorevlisinin gorevden ayrıldıktan sonra işlem tesis etmesi "yetki gasbı"na; belediye meclisince cıkarılan yonetmelikle vergi konulması ise "fonksiyon gasbı"na ornek olarak gosterilebilir. Bu gibi durumlarda, işlemin varlık koşulları oluşmamış olduğundan bizzat işlemin yokluğu sonucu doğmakta, işlem hic doğmamış, var olmamış sayılmakta, bu tur işlemlere karşı acılacak davalarda yargı yeri işlemin yok hukmunde olduğunun tespitine karar vermektedir.
Davacının rektor onayı ve soruşturma emri olmaksızın yurutulen soruşturma sonucunda disiplin cezası verildiği iddiası ise, işlemde fonksiyon veya yetki gaspı hallerinin saptanmadığı ve yasanın acıkca yasakladığı bir konuda işlem tesis edilmediği acık olduğundan disiplin cezasına ilişkin işlemi tamamlayıcı unsurlarından şekil yonunden sakat hale getirmekte ve bu hukuka aykırılık idari işlemin iptal edilmesini gerektirebilecek nitelikte olup işlemin yok hukmunde sayılmasına neden olmaz. Davacının bu iddiası ancak disiplin cezasının iptali istemiyle acılan davada hukuka aykırılık sebebi olarak ileri surulebilir ve disiplin cezasına ilişkin yargılamada goz onune alınabilir.
İptal davalarında, idari işlemler hakkında hukuka uygunluk denetimi yapılmaktadır. Ozellikle vurgulanması gereken husus, yetki ve şekil unsurları yonunden hukuka uygun olduğu anlaşılan bir işlemin, idarece gosterilen sebeple sınırlı olarak yargısal denetiminin yapılamayacağı, işlemin, mevcut yasal duzenlemeler butunluğu icinde hukuka uygun bir sebebin bulunup bulunmadığının, idare hukukunun en belirgin ilkesi olan re'sen araştırma ilkesi cercevesinde incelenmesi gereğidir.
Gorulmekte olan bir davada idarece dava konusu işlemin tesisinde esas alınmamış, ancak yargı yerince dosyanın incelenmesi sonucu başka bir neden saptanmış ve idarece ileri surulen nedenin hukuken gecerli olmadığı belirtilmiş ise, İdarenin ileri surduğu sebep dışında dosyada saptanan neden gore uyuşmazlığın cozumlenmesi idare hukukunda sebep ikamesi ilkesi olarak nitelendirilmektedir.
Bu durumda; İdare Mahkemesince dava konusu işlem sebep unsuru yonunden hukuka aykırı bulunarak iptal edilmiş ise de; idare hukukunun resen araştırma ilkesi ile sebep ikamesi ilkeleri cercevesinde; davacı tarafından disiplin cezasının yok hukmunde olduğuna ilişkin ileri surulen iddialar işlemin yok hukmunde sayılmasına neden olmayacağından davacı tarafından disiplin cezasının yok hukmunde sayılarak kaldırılması istemiyle idareye yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık, aksi yonde verilen kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.
Acıklanan nedenlerle, Isparta İdare Mahkemesinin temyize konu olan kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek uzere anılan Mahkemeye gonderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gun icerisinde kararın duzeltilmesi yolu acık olmak uzere 03/07/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.