
Danıştay 2004 yılında verdiği bir kararda, 657'e tabi olarak gorev yapan avukatlara mesai takibi yapılamayacağını karara bağlamıştı. 2018 tarihli yeni bir kararda da avukatlara mesai takibi yapılamayacağı belirtilmiştir. Eskişehir Barosunun Eskişehir Valiliğine yazdığı bir yazıda "il icinde gorev yapan kamu avukatlarına mesai takibi yapılmaması" talep edilmektedir. Baro, bu yazısına gerekce olarak da Danıştay 12. Dairesinin E:2018/7394, K:2019/3392 tarihli kararı gosterilmektedir.
Benzer bir karar, Danıştay 12. Dairesince, 2014 yılında alınmıştı. Danıştay, 2004 tarihli kararında, mesai saatlerine riayet etmediği gerekcesi ile avukata verilen kınama cezasını iptal eden yerel mahkeme kararını onaylamıştır. O tarihten bu yana uygulama bu ictihat cercevesinde yurutulmektedir.
İşte Eskişehir Barosunun yazısı ve Danıştay'ın 2004 tarihli kararı
İŞTE MAHKEME KARARI:
Danıştay 12. Daire E:2001/493 K:2004/807
İctihat Metni
İsteğin Ozeti : Hazine avukatı olarak gorev yapan davacının, 657 sayılı Yasanın 125/C-a maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle dava acılmıştır.
Konya İdare Mahkemesinin 20.11.2000 gunlu, E:2000/1145, K:2000/1566 sayılı kararıyla; Mal Mudurluğu bunyesinde hazine avukatı olarak gorev yapan davacının mesai takip cetvelini imzalamaktan imtina ettiği ve bu tutum ve davranışını ısrarla surdurduğunden bahisle dava konusu işlemin tesis edildiğinin anlaşıldığı, hazine avukatlarının mesleğin ozelliği dolayısıyla surekli masa başında gorev yapan bir memur gibi davalı idare icinde bulunmaları ve imza saatlerinde cetveli imzalamakla yukumlu tutulmalarının duşunulemeyeceği, zira hazine avukatlarının gorevleri gereği calışma saatlerinin bir kısmında duruşmalarda icra dairelerinde, haciz ve keşiflerde bulunduğu, dava konusu işlemin davacının mesai saatlerine uymadığı ve mesai takip cetvelini imzalamaktan imtina ettiği nedeniyle tesis edildiği, davacının dairede bulunmadığı zamanlarda gorevli olmadığını, gorevini aksattığını gosterir bir belge sunulmadığı gibi dosyada mevcut mahkeme kararlarında davacının her dosyanın duruşmasında saatinde hazır bulunduğu, yapılan keşiflere gittiği keşiflerin cokluğu nedeniyle mesai saatleri dışında da gorev yaptığı gorevini aksatmadığının belirtildiği, kaldı ki aynı nedenle verilen kınama cezasının da davacının itirazı uzerine ust disiplin amirince kaldırıldığı bu durumda dava konusu işlemde hukuka uyarlık gorulmediği gerekcesiyle iptaline hukmedilmiştir.
Davalı idare, davacının aylık calışma programına gore hangi gun, nerede duruşması ve keşif bulunduğunun bilindiğini, saat 9:00'da başlayan duruşmadan once saat 8:00'da dairesine gelip dosyaları alarak duruşmaya gitmesi gerektiğini, hazine avukatlarının da sabahları diğer memurlarla aynı saatte mesaiye başlamasının zorunlu olduğunu, gorev yerinden hic ayrılmasın, duruşmalara katılmasın denilmediğini, işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığını one surmekte İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Ozeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ileri surulen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanununun 49. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi: Demet Ozen
Duşuncesi : İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekce hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği duşunulmuştur.
Danıştay Savcısı: Yaşar Uğurlu
Duşuncesi : Temyiz dilekcesinde one surulen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hicbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte gorulmemektedir.
Acıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı duşunulmektedir.
TURK MİLLETİ ADINA
Hukum veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği duşunuldu:
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mumkundur. Konya İdare Mahkemesince verilen 20.11.2000 gunlu, E:2000/1145, K:2000/1566 sayılı karar ve dayandığı gerekce hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare uzerinde bırakılmasına, 12.3.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.