Savunma alınmadan ve soruşturmacı tayin edilmeden verilen disiplin cezaları Danıştaydan donuyor Aşağıda verilen 2 adet karardan birincisinde İlce Emniyet Muduru olarak gorev yapan davacı hakkında, "Davacı hakkında yapılan soruşturma sonucunda Merkez Disiplin Kurulunca verilen disiplin cezasına konu fiiller yonunden davacının savunmasının alınmadığı, dolayısıyla, Anayasal guvence altında bulunan savunma hakkının usulune uygun kullandırıldığından soz edilemeyeceği acık olduğundan, dava konusu işlemde bu yonden hukuka uyarlık, idare mahkemesi kararında ise hukuki isabet gorulmemiştir." denilmiştir.
İkinci kararda ise, ozursuz olarak bir veya iki gun goreve gelmemek gerekcesi ile memur hakkında verilen disiplin cezası, "Usulune uygun soruşturma acılmadan, bağımsız bir soruşturmacı tayin edilmeden ve isnat edilen fiili her yonuyle ve şupheye yer vermeyecek şekilde ortaya koyan bir soruşturma raporu duzenlenmeden tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, işin esasına girilerek davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır." gerekcesi ile iptal edilmiştir.
T.C.
DANIŞTAY
BEŞİNCİ DAİRE
Esas : 2016/7742
Karar : 2018/16963
Tarih : 30.10.2018
İstemin Ozeti : Van 1. İdare Mahkemesinin 3.2.2016 tarih ve E:2014/1127, K:2016/154 sayılı kararının, dilekcede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Ozeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi : Bahar Doğa YILDIZ
Duşuncesi avacı hakkında yapılan disiplin soruşturması kapsamında ifadesinin alınması aşamasında kendisine isnat edilen fiil ile disiplin cezasına konu olan fiili farklı olduğu, subuta erdiği iddia edilen fiili ile ilgili olarak savunmasının alınmadığı, dolayısıyla, Anayasal guvence altında bulunan savunma hakkının usulune uygun kullandırıldığından soz edilemeyeceği acık olduğundan, dava konusu işlemde bu yonden hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Bu nedenle, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği duşunulmektedir.
TURK MİLLETİ ADINA
Hukum veren Danıştay Beşinci Dairesince gereği goruşuldu:

Dava, 4. sınıf emniyet muduru olan davacının, Başkale İlce Emniyet Muduru olarak gorev yaptığı donemde, denetim gorevini yerine getirmemek fiilini işlediğinden bahisle, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tuzuğunun 6/A-3 maddesi uyarınca "4 ay kısa sureli durdurma" cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, yukselebileceği kadronun son kademesinde bulunduğundan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/5. maddesi uyarınca aylığının 1/4 oranında kesilmesine ilişkin 8.4.2014 tarih ve 2014/112 sayılı Emniyet Genel Mudurluğu Merkez Disiplin Kurulu kararının iptali ile aylığından yapılan kesintinin yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle acılmıştır.
Van 1. İdare Mahkemesinin 3.2.2016 tarih ve E:2014/1127, K:2016/154 sayılı kararıyla; Başkale İlce Emniyet Mudurluğu Terorle Mucadele Buro Amirliğinde bir koli icerisinde menşei ve kaynağı belli olmayan silah ve el bombaları bulunduğu, 2012 yılı Kasım ayında silah ve bombaların gorulduğunun ifadelerde yer aldığı, ceşitli tarihlerde yapılan yakalamalarda el konulan gumruk kacağı sigaraların miktarının tutanağa eksik kaydedildiği, kacakcılık nedeniyle yakalanan şahsın yasal işlem yapılmadan serbest bırakıldığı, başka bir şupheli şahsın dovulduğu, İlce Emniyet Mudurluğundeki tum bu olaylarla ilgili olarak Başkale Kacakcılık ve Organize Suclarla Mucadele Grup Amirliğince yapılan soruşturma kapsamında tutulan 26.4.2013 tarihli tutanak dışında davacı tarafından başlatılmış bir soruşturma bulunmadığı, davacının denetim gorevini yerine getirmeme sucunun subuta erdiği sonucuna ulaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık gorulmediği gerekcesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri surmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yurutulebilmesi bakımından kamu gorevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları odev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların ozluk hakları uzerinde doğrudan ve onemli sonuclar doğurmaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi kamu gorevinin gereği gibi surdurulmesi ve kamu duzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal oneme sahiptirler.
Bu bakımdan disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yontem, ceza verilecek eylem ve davranışlar ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar pozitif olarak mevzuatla belirlenmekte, doktrin ve yargısal ictihatlarla da konu ile ilgili disiplin hukuku ilkeleri oluşturulmaktadır. Buna gore, disiplin cezası verilebilmesi icin kusurlu halin tespitinden sonra belli sureler icinde ilgili memur hakkında tarafsız bir soruşturmacı gorevlendirilerek disiplin soruşturması acılması, gerekmektedir.

Disiplin sucu teşkil eden fiillerle ilgili olarak soruşturma yapılması zorunlu olduğu gibi soruşturmanın belirli usuller cercevesinde yapılması da isnada maruz kalanların hukuki guvencesidir. Soruşturma emri verilmesi, bağımsız ve ust veya denk gorevde olan bir soruşturmacı atanması, olayla ilgili tanık ve soruşturulanın ifadelerinin alınması, ifade alınmadan kişiye haklarının ve soruşturma konusunun bildirilmesi, isnat olunan fiille ilgili lehe ve aleyhe başkaca delillerin araştırılması, soruşturma sonucunda bir rapor hazırlanması ve bu raporda olayın değerlendirilmesi ve isnat olunan fiiller bildirilerek yasal sure icerisinde ilgilinin savunmasının alınması gerekliliği disiplin hukukunun temel ilkelerinden olduğu gibi hukuki guvenlik ilkesinin de gereğidir.
Dosyanın incelenmesinden; Başkale İlce Emniyet Muduru olarak gorev yapan davacı hakkında, "muhbir olarak adlandırılan şahıstan kaynağı ve menşei belli olmayan silah ve el bombalarını ucreti karşılığında alması icin emrindeki polis memuruna emir verme ve bahse konu silah ve muhimmatları bulundurma" iddiası ile ilgili olarak soruşturma başlatıldığı, soruşturma kapsamında savunmasının istenilmesine ilişkin yazıda davacıya isnat edilen fiilin, "Başkale İlce Emniyet Mudurluğu Terorle Mucadele Buro Amirliğinde bir koli icerisinde menşei ve kaynağı belli olmayan 1 adet Kaleşnikof marka silah ve el bombaları bulunması ve bu silah ve muhimmatın davacının bilgisi dahilinde İlce emniyet Mudurluğunde bulundurulduğu" şeklinde bildirildiği ve davacının savunmasını tamamen bu isnada yonelik yaptığı, davacı hakkında duzenlenen soruşturma raporunda, davacı hakkında "muhbir olarak adlandırılan şahıstan kaynağı ve menşei belli olmayan silah ve el bombalarını ucreti karşılığında alması icin emrindeki polis memuruna emir verme ve bahse konu silah ve muhimmatları bulundurma" iddiasının subuta ermediği değerlendirilmesi yapılarak ceza tayinine mahal olmadığı yonunde goruş bildirildiği, ancak uyuşmazlık konusu Merkez Disiplin Kurulu kararında ise, 29.9.2012 ve 26.4.2012 tarihlerinde yakalanan gumruk kacağı sigaraların sayısının evrak uzerinde eksik gosterilmesi, aynı operasyon kapsamında yakalanan Ş.O.'nun işlem yapılmadan salıverilmesi ve gozaltına alınan şuphelinin darp edilmesi fiilleri ile ilgili olarak disiplin cezası verilen komiser yardımcısı T.A., polis memuru N.K. ve polis memuru M.A.S.'yle ilgili olarak denetim gorevini yerine getirmediği gerekcesiyle davacı hakkında temyizen incelenen dava konusu disiplin cezasının tesis edildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, davacı hakkında yapılan soruşturma sonucunda Merkez Disiplin Kurulunca verilen disiplin cezasına konu fiiller yonunden davacının savunmasının alınmadığı, dolayısıyla, Anayasal guvence altında bulunan savunma hakkının usulune uygun kullandırıldığından soz edilemeyeceği acık olduğundan, dava konusu işlemde bu yonden hukuka uyarlık, idare mahkemesi kararında ise hukuki isabet gorulmemiştir.
Acıklanan nedenlerle, Van 1. İdare Mahkemesinin 3.2.2016 tarih ve E:2014/1127, K:2016/154 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun gecici 8. maddesi gereğince uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca BOZULMASINA, yukarıda belirtilen hususlar gozetilerek yeniden bir karar verilmek uzere dosyanın adı gecen Mahkemeye gonderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gun icerisinde kararın duzeltilmesi yolu acık olmak uzere, 30.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas : 2015/654
Karar : 2018/3551
Tarih : 04.10.2018
İstemin Ozeti : İstanbul 2. İdare Mahkemesince verilen 29/09/2014 tarihli ve E:2014/528, K:2014/1839 sayılı kararın, dilekcede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Ozeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : Sezal Cınar Ozkan
Duşuncesi : İdare mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekce hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği duşunulmektedir.
TURK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği goruşuldu:
Dava; İstanbul Buyukşehir Belediye Başkanlığı Zabıta Mudurluğu'nde Zabıta Başkomiseri olarak gorev yapmakta olan davacıya, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C-(b) bendi uyarınca " ozursuz olarak bir veya iki gun goreve gelmemek" fiili nedeniyle verilmiş olan 1/30 oranında maaş kesme cezası işleminin iptali istemiyle acılmıştır.
İdare Mahkemesince, davacıya atfedilen fiilin subuta ermiş olduğu gerekcesiyle, dava konusu işlemin hukuka uygun bulunduğu gerekcesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri surulerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C-(b) maddesinde; "Ozursuz olarak bir veya iki gun goreve gelmemek" fiilinin aylıktan kesme cezasını gerektirdiği duzenlemesi yer almıştır.
Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yonetmeliğin 18.maddesinde; disiplin amirlerinin kamu hizmetlerinin gereği gibi yurutulmesini sağlamak amacı ile kanunların, tuzuklerin ve yonetmeliklerin Devlet memuru olarak emrettiği gorevleri yurt icinde veya dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara, durumun niteliğine ve ağırlık derecesine gore, 657 sayılı Kanunda yazılı disiplin cezalarından yetkisi dahilinde bulunanları vermeye yetkili olduğu hukme bağlanmıştır.
Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yurutulebilmesi bakımından kamu gorevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları odev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların ozluk hakları uzerinde doğrudan ve onemli sonuclar doğurmaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi kamu gorevinin gereği gibi surdurulmesi ve kamu duzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal oneme sahiptirler.
Bu bakımdan disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yontem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar pozitif olarak mevzuatla belirlenmekte, doktrin ve yargısal ictihatlarla da konu ile ilgili disiplin hukuku ilkeleri oluşturulmaktadır. Disiplin cezalarının sağlıklı ve objektif olması cezayı veren disiplin amirlerinin olayı objektif değerlendirebilmeleriyle mumkundur.
Disiplin cezası verilebilmesi icin kusurlu halin tespitinden sonra belli yasal sureler icerisinde ilgili memur hakkında tarafsız bir soruşturmacı gorevlendirerek disiplin soruşturması acılması, soz konusu soruşturmada memurun lehe ve aleyhine olan tum delillerin toplanarak ekleriyle birlikte bir soruşturma raporunun oluşturulması ve boylelikle memurun hangi fiili, nerede, ne zaman, nasıl, ne şekilde işlediğinin somut, hukuken kabul edilebilir delillerle şupheye yer vermeyecek şekilde ortaya konularak yetkili disiplin amiri veya disiplin kurulu tarafından bir disiplin cezası verilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının 29.06.1983 tarihinde aday memur kadrosuna atandığı, 09.07.1986 tarihinde Zabıta Memurluğu kadrosuna atandığı, 1996 tarihinde komiser yardımcısı, 1999 tarihinde komiser kadrosuna, 2006 yılında da zabıta başkomiserliğine atandığı, dava konusu işlemin yapıldığı sırada Avrupa Merkez Zabıta Amirliğine bağlı Bayrampaşa Eski Cezaevi kompleksi icinde bulunan zabıta karakolunda gorevli olduğu, 08.01.2014 saat 09:00'da tutulan tutanağa gore davacının 07.01.2014 Salı gunu herhangi bir mazereti olmaksızın işe gelmediğinin tespit edildiği; tutanağın M. Sarı ve S. Kafkas adlı zabıta Amir ve Komiseri tarafından imzalandığı; konuya ilişkin olarak davacı hakkında soruşturmacı atanmaksızın ve soruşturma acılmaksızın, disiplin amirince davacıdan savunma istendiği, davacının 20.01.2014 tarihli savunmasında; 06.01.2014 Pazartesi gunu ani bir baş ağrısı, ateş ve halsizlik durumu oluştuğunu, bu durumun tum mesai arkadaşlarının gozu onunde gercekleştiğini, bu nedenle acilen evine gitmek zorunda kaldığını, evde yaklaşık 26-27 saat kalakaldığını, doktora dahi gidemediğini, evden aldığı ağrı kesicilerle durumu geciştirdiğini, tutanağın tutulduğu 07.01.2014 gunu de iki arkadaşının kendisini aradıklarını, onlara işe gelemeyeceğini bildirdiğini, hasta olduğunu beyan ettiğini, ancak buna rağmen hakkında haksız yere ve kasıtlı olarak fırsatcılık yapılarak tutanak tutulduğunu, tutanağı tutan amirin bunu nicin yaptığını cozemediğini, mağdur olduğunu beyan ettiğinin gorulduğu, davacının bu beyanlarının yeterli olmadığı duşunulerek davacıya dava konusu disiplin cezasının verildiği, davacının Disiplin Kurulu'na itiraz ettiği; ancak itirazının da reddedildiği ve ilgili disiplin cezasının iptali icin bakılmakta olan davanın acıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, usulune uygun soruşturma acılmadan, bağımsız bir soruşturmacı tayin edilmeden ve isnat edilen fiili her yonuyle ve şupheye yer vermeyecek şekilde ortaya koyan bir soruşturma raporu duzenlenmeden tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, işin esasına girilerek davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Acıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulu ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek uzere dosyanın İdare Mahkemesine gonderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gun icerisinde kararın duzeltilmesi yolu acık olmak uzere 04.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.