
İstanbul Bolge İdare Mahkemesi, personel ihtiyacı bulunduğu icin muvafakat vermeyen kurumu haklı buldu Dava, .Teknik Universitesi Turk Musikisi Devlet Konservatuarı Mudurluğu bunyesinde bilgisayar işletmeni olarak gorev yapan davacının, başka bir universite bunyesinde munhal bir kadroya naklen atanmasına muvafakat verilmemesine ilişkin işlemin iptali icin acılmıştır.
İlk derece mahkemesi işlemi iptal etmiştir. Ancak bu karar istinafta şu gerekce ile bozulmuştur:
Davalı idarenin;
-Personel ihtiyacı bulunduğu,
-Davacının atanmak istediği gorevin yukselme niteliği taşımadığı,
-Kariyer mesleklerden birine veya ust unvanlı bir goreve gecişin ya da kamu personeli secme sınavı sonucuna gore oğrenim durumuna uygun bir kadroya yapılan bir yerleştirme işleminin soz konusu olmadığı,
-Muvafakat talebinin yasal herhangi bir mazerete dayanmadığı dikkate alındığında,
Davalı idarece kadro ve ihtiyac durumu ile kamu hizmetinin etkin ve verimli bir şekilde yurutulmesi icin gerekli koşullar gozetilerek, davacının kurumlar arası naklen atanmasına muvafakat verilmemesine ilişkin işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
T.C. İSTANBUL
BOLGE İDARE MAHKEMESİ
İKİNCİ İDARİ DAVA DAİRESİ
Esas : 2020/602
Karar : 2020/746
Tarih : 25.06.2020
İSTEMİN OZETİ : ..... Teknik Universitesi Turk Musikisi Devlet Konservatuarı Mudurluğu bunyesinde bilgisayar işletmeni olarak gorev yapan davacının, ..... Universitesi Rektorluğu bunyesinde munhal bir kadroya naklen atanmasına muvafakat verilmemesine ilişkin 12.08.2018 tarih ve 6482 sayılı işlemin iptali istemiyle acılan davada; dava konusu işlemin iptaline ilişkin İstanbul 9. İdare Mahkemesinin 30/09/2019 tarih ve E:2018/1751, K:2019/1955 sayılı kararının; universitenin 5 ayrı kampuste eğitim hizmeti verdiği, 9 idari birim yanında 13 fakulte, 6 enstitu, 3 yuksekokul ve 21 araştırma merkezi bulunduğu, 2014-2018 yıllarına ait bilgisayar işletmeni kadrosundan 81 personelin ayrıldığı, buna karşılık anılan kadroya sadece 12 personel ataması yapıldığı, personel acığının cok fazla olduğu, kamu yararı ve hizmet gerekleri gozetilerek davacının kurumlar arası naklen atanma talebine muvafakat verilmemesi yonunde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kaldırılması istenilmektedir.
SAVUNMANIN OZETİ : İstinaf dilekcesinde belirtilen hususların mahkeme kararının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı ve kararın usul ve hukuka uygun olduğu ileri surulerek istinaf isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
TURK MİLLETİ ADINA
Karar veren İstanbul Bolge İdare Mahkemesi İkinci İdare Dava Dairesince, dava dosyasındaki bilgi ve belgeler incelenerek işin gereği goruşuldu:
Dava; ..... Teknik Universitesi Turk Musikisi Devlet Konservatuarı Mudurluğu bunyesinde bilgisayar işletmeni olarak gorev yapan davacının, ..... Universitesi Rektorluğu bunyesinde munhal bir kadroya naklen atanmasına muvafakat verilmemesine ilişkin 12.08.2018 tarih ve 6482 sayılı işlemin iptali istemiyle acılmıştır.
İdare Mahkemesince; "...davacının kurumlar arası geciş talebinin, personel acığı bulunduğu, hizmetine ihtiyac duyulduğu, ileri surulerek reddedilmiş ise de; davacının gorev yaptığı memurluk kadrosuna atanacak nitelikte personelin her zaman bulunabileceği, oğrenimine devam edeceği ilde calışmasının yerleştirileceği kadroda kamu hizmetinin verimliliğini arttıracağı gibi ilgilinin gorduğu eğitime uygun ve istediği bir alanda calışmasının maddi ve manevi varlığının gelişmesine olumlu katkı sağlayacağı da acık olduğundan, bu nitelikteki kurumlar arası geciş icin muvafakat verilmemesi yolundaki davalı idare işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı" gerekcesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 74. maddesinde; "Memurların bu kanuna tabi kurumlar arasında, kurumların muvafakatı ile kazanılmış hak dereceleri uzerinden veya 68 nci maddedeki esaslar cercevesinde derece yukselmesi suretiyle, bulundukları sınıftan veya oğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan, bir kadroya nakilleri mumkundur. Kazanılmış hak derecelerinin altındaki derecelere atanabilmeleri icin ise atanacakları kadro derecesi ile kazanılmış hak dereceleri arasındaki farkın 3 dereceden cok olmaması ve memurların isteği de şarttır." duzenlemesi yer almaktadır.
Anılan maddeyle memurların kurumlar arası nakil suretiyle atanmaları icin memurların kurumları ile atanmak istedikleri idarenin ortak iradelerinin mevcudiyeti zorunlu kılınmıştır. Ancak, memurlara kurumlarınca muvafakat verilmemesi halinde ortaya cıkan uyuşmazlıklarda idari yargı merciilerince; kadro durumu ve personel ihtiyacı, atanacak kişinin ve atanmak istenen kadronun niteliği gibi unsurlar değerlendirilmek suretiyle muvafakat verilmemesi yolunda idarece kullanılan takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri acısından hukuka uygun olup olmadığının değerlendirileceği de yerleşik idari yargı ilkelerince kabul gormektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden, acıktan atandığı 17.09.2012 tarihinden 30.11.2016 tarihine kadar memur, bu tarihten sonra da bilgisayar işletmeni unvanı ile İstanbul Teknik Universitesi Rektorluğu bunyesinde gorev yapan davacının, ..... Universitesi Muhendislik Fakultesinde lisans oğrenimi gorduğunden bahisle yaptığı başvuru uzerine ..... Universitesi Rektorluğu Personel Dairesi Başkanlığının 17.07.2018 tarih ve 1800211446 sayılı yazısıyla davalı idareden davacının kendi kurumları bunyesindeki munhal bir kadroya atanmasına muvafakat verilmesi talebinde bulunulduğu, davalı idarece yapılan değerlendirme sonucunda davacının hizmetine ihtiyac duyulduğundan bahisle tesis edilen 12.08.2018 tarih ve 6482 sayılı işlemle muvafakat talebinin reddedilmesi uzerine bakılmakta olan davanın acıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, kamu hizmetinin butunluğu ve devamlılığı ilkesi gereğince, kamu gorevlilerinin ozel koşullarına gore verimliliklerinin en yuksek olduğu ve hizmetlerinden en yuksek oranda yararlanılacak bir birimde calıştırılmalarının kamu yararına daha uygun duşeceği acık olmakla birlikte, davacının halihazırda memur (bilgisayar işletmeni) olarak gorev yaptığı, muvafakat talebinin uygun gorulmesi halinde atanacağı kurumda da aynı unvanla gorev yapacağı, dolayısıyla muvafakat talebine konu kadronun davacının oğrenimine uygun unvan değişikliği veya gorevde yukselme niteliği taşımadığı, davalı idarece personel acığı bulunması nedeniyle davacının hizmetine duyulan ihtiyacın somut olarak ortaya konulduğu, ayrıca davacının kurumlararası naklen atanma talebinin yasal herhangi bir mazerete dayalı olmadığı gorulmektedir.
Her ne kadar, davacı tarafından, Anayasa'nın 42. maddesinde yer alan hukum cercevesinde herkesin eğitim ve oğretim hakkının guvence altına alındığı, ..... Universitesi Muhendislik Fakultesindeki devam zorunluluğu bulunan oğrenimine devam edebilmesi icin muvafakat talebinin kabulu gerektiği iddia edilmiş ve ilk derece mahkemesince davacının eğitim mazereti dikkate alınarak dava konusu işlemin iptaline hukmedilmiş ise de; ilgilinin kamu gorevlisi olmasının kendisine sağladığı bir takım ayrıcalık ve avantajların yanı sıra, bir cok kulfet ve sorumluluklara katlanmayı ve diğer kişilerin tabi olmadığı bazı sınırlamalara tabi olmayı gerektirdiği, kamu gorevine kendi isteği ile giren kişinin, bu statunun gerektirdiği ayrıcalıklardan yararlanmayı ve kulfetlere katlanmayı kabul etmiş sayılacağı, kamu hizmetinin kendine has ozelliklerinin, bu avantaj ve sınırlamaları zorunlu kıldığı, eğitim hakkının korunması gerekcesiyle idareden, atamaya ilişkin butun işlemlerde personelin eğitim mazeretlerini kayıtsız şartsız karşılamasının beklenmesi halinde, idarenin ustlendiği kamu hizmetini yurutmesinin imkansız hale geleceği, Anayasa ile guvence altına alınan eğitim hakkının kapsamının, kamu gorevlisinin devam etmek istediği bir eğitim programının, atanma veya atanmama taleplerinde mazeret olarak dikkate alınması ve atanma talebinin eğitim ozru doğrultusunda yerine getirilmesi gibi pozitif yukumlulukleri icerecek kadar geniş olduğu sonucuna ulaşılmasının mumkun olmadığı acıktır.
Nitekim, eğitim ozru nedeniyle kurumlar arası naklen atanma talebine ilgili idarece muvafakat verilmemesi ve buna ilişkin davanın reddedilmesi uzerine Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuru sonucunda Anayasa Mahkemesince verilen 20/02/2014 gunlu, E:2012/606 sayılı kararda da bu goruş benimsenmiştir.
Bu durumda, davalı idarenin personel ihtiyacı bulunduğu, davacının atanmak istediği gorevin yukselme niteliği taşımadığı, kariyer mesleklerden birine veya ust unvanlı bir goreve gecişin ya da kamu personeli secme sınavı sonucuna gore oğrenim durumuna uygun bir kadroya yapılan bir yerleştirme işleminin soz konusu olmadığı, ayrıca muvafakat talebinin yasal herhangi bir mazerete dayanmadığı dikkate alındığında, davalı idarece kadro ve ihtiyac durumu ile kamu hizmetinin etkin ve verimli bir şekilde yurutulmesi icin gerekli koşullar gozetilerek, davacının kurumlar arası naklen atanmasına muvafakat verilmemesine ilişkin işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından hukuka aykırılık, aksi yondeki ilk derece mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.
Acıklanan nedenlerle; istinaf talebinin kabulune, İstanbul 9. İdare Mahkemesinin 30/09/2019 tarih ve E:2018/1751, K:2019/1955 sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine, aşağıda dokumu yapılan 262,10- TL yargılama giderinin davacı uzerinde bırakılmasına, istinaf safhasında davalı idarece yapılan 76,00-TL posta gideri ile hukum tarihinde yururlukte olan Avukatlık Asgari Ucret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00-TL vekalet ucretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, davalı idarenin harctan muaf olması nedeniyle istinaf aşamasında alınmayan 148,60-TL istinaf başvurma harcının davacıdan tahsili icin Mahkemesince ilgili vergi dairesine harc tahsil muzekkeresi yazılmasına, posta gideri avansından varsa artan kısmın mahkemesince taraflara iadesine, kararın taraflara tebliği icin dosyanın ait olduğu mahkemeye gonderilmesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanununun 45/6. ve 46.maddeleri uyarınca temyizi kabil olmamak uzere kesin olarak, 25.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.