
Danıştay Birinci Dairesi, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda sayılan suclar dışında kalan etik ihlal eyleminin Turk Ceza Kanununa gore suc oluşturmayacağı hakkında onemli bir karar verdi Dava konusu olayda, bir yuksekoğretim kurumunda gorevli araştırma gorevlisi hakkında "Yuksekoğretim Kurulu Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yonergesi"nin 4 uncu maddesinde ikinci fıkrasının (I) bendinde, "Akademik atama ve yukseltmelerde bilimsel araştırma ve yayınlara ilişkin yanlış ve yanıltıcı beyanda bulunmak" eylemini işlediği gerekcesiyle hakkında ceza soruşturması başlatılmıştır.
Yuksekoğretim kurumunca oluşturulan Kurulun kararı ile soruşturma konusu fiillerde etik ihlal bulunmadığı gerekcesiyle şuphelinin men-i muhakemesine karar verilmiştir.
Yasa gereği kendiliğinden Danıştay Birinci Dairesine giden işlemin incelenmesi sonucunda; şupheliye isnat edilen "Akademik atama ve yukseltmelerde bilimsel araştırma ve yayınlara ilişkin yanlış ve yanıltıcı beyanda bulunmak" eyleminin Turk Ceza Kanununda suc olarak tanımlanmadığı, dolayısıyla şupheliye isnat edilen bilimsel araştırma ve yayınlara ilişkin yanlış ve yanıltıcı beyanda bulunmak suretiyle etik ihlal yapmak şeklindeki eylemlerin suc oluşturmadığına kanaat verilmiştir.
Sonuc olarak, Danıştay Birinci Dairesi 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda sayılan suclar dışında kalan etik ihlal eylemlerinin Turk Ceza Kanununa gore suc oluşturmayacağına hukmetmiştir.
T.C.
DANIŞTAY BİRİNCİ DAİRE
Esas No:2020/1247
Karar No:2020/1097
KARAR:
Şupheli : .. .. Universitesi ...Muhendisliği Bolumu Mekanik Anabilim Dalı ..
SUCLARI:
1/a25 Mart 2016 tarihinde bursiyer olarak dahil olduğu, 1.3.2016 tarihli, ... numaralı TUBİTAK 3001 "...." projesinin faaliyetleri 1.11.2016 tarihinden itibaren durdurulduğu ve proje 13.2.2018 tarihinde yururlukten kaldırıldığı halde, Araştırma Gorevlisi olarak gorev yaptığı İnşaat Muhendisliği Bolumunun Web Sayfasına (YOKSİS/Yuksekoğretim Kurulu Kamusal Bilgi Sayfası) soz konusu projeyi tamamlamış gibi gostermek, yanıltıcı veya eksik beyanda bulunmak suretiyle etik ihlal yapmak.
1/bİnşaat Muhendisliği Bolumu Mekanik Anabilim Dalına bir adet doktor oğretim uyesi alımına yonelik ilana cıkılabilmesi icin Rektorlukten istenilen ozgecmişinde, tamamlanmayan soz konusu projeyi tamamlanmış gibi bildirmek ve ...tarihinde ilan edilen soz konusu kadroya yaptığı başvuruda sunduğu akademik faaliyet dosyasında ve ozgecmişinde bilimsel calışmalar ve yayın listeleri icinde, bu projenin bilgi ve belgelerine yer vermemek, yanıltıcı veya eksik beyanda bulunmak suretiyle etik ihlal yapmak.
2- İnşaat Muhendisliği Bolumu Mekanik Anabilim Dalına bir adet doktor oğretim uyesi alımı icin ... tarihinde ilan edilen kadroya başvurusunda sunduğu akademik faaliyet dosyasında ve ozgecmişinde bilimsel calışmalar ve yayın listesi icinde, yurutuculuğunu yaptığı ve tamamladığı ... kodlu "...." isimli Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı projesinin bilgi ve belgelerine yer vermemek, yanıltıcı veya eksik beyanda bulunmak suretiyle etik ihlal yapmak.
Suc Tarihi : 2019 yılı
İncelenen Karar: ... Universitesi Rektorluğunce oluşturulan Kurulun 12.6.2020 tarihli men-i muhakeme kararı.
KARARA İTİRAZ EDEN:
İnceleme Nedeni : Yasa gereği kendiliğinden ve itiraz uzerine.
...Universitesi Rektorluğunun 29.7.2020 tarih ve...sayılı yazısı ekinde gonderilen soruşturma dosyası ile yukarıda belirtilen Kurul kararı ve karara yapılan itiraz, Tetkik Hakimi ...in acıklamaları dinlenildikten sonra, 2547 sayılı Yuksekoğretim Kanununun 53 uncu maddesi uyarınca incelendi;
GEREĞİ GORUŞULUP DUŞUNULDU:
Yuksekoğretim Kurulu Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yonergesinin 4 uncu maddesinde, bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırı eylemler sayılmış, bu maddenin ikinci fıkrasının (I) bendinde, "Akademik atama ve yukseltmelerde bilimsel araştırma ve yayınlara ilişkin yanlış ve yanıltıcı beyanda bulunmak" eylemi etik ihlal turleri arasında gosterilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, ... Universitesi Bilimsel Araştırma ve Yayın Etik Kurulunun ... sayılı kararlarıyla ..'nun soruşturma konusu fiillerinde herhangi bir etik ihlali olmadığına karara verildiği, ancak ...Muhendislik ve Doğa Bilimleri Fakultesi Yonetim Kurulunun 14.10.2019 tarih ve 1 sayılı kararıyla, adı gecenin Yuksekoğretim Kurulu Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yonergesinin 4/2-I maddesindeki "Akademik atama ve yukseltmelerde bilimsel araştırma ve yayınlara ilişkin yanlış ve yanıltıcı beyanda bulunmak" fiilini işlediği ve etik ihlalde bulunduğu kanaatine varıldığı, İnşaat Muhendisliği Bolumu Mekanik Anabilim Dalı icin ilan edilen doktor oğretim uyesi kadrosuna atamasının uygun olmadığına karar verildiği, Fakulte Yonetim Kurulunun 4.6.2020 tarih ve 6 sayılı kararıyla da, aynı fiil nedeniyle Dekanlıkca verilen uyarma cezasına .. tarafından yapılan 21.4.2020 tarihli itirazın reddine karar verildiği, Dekanlıkca başlatılan ceza soruşturmasında ise, ... Universitesince oluşturulan Kurulun 12.6.2020 tarihli kararı ile soruşturma konusu fiillerde etik ihlal bulunmadığı gerekcesiyle şuphelinin men-i muhakemesine karar verildiği gorulmuştur.
Ancak, şupheliye isnat edilen eylemlerin, Turk Ceza Kanununda suc olarak tanımlanmadığı, dolayısıyla şupheliye isnat edilen bilimsel araştırma ve yayınlara ilişkin yanlış ve yanıltıcı beyanda bulunmak suretiyle etik ihlal yapmak şeklindeki eylemlerin suc oluşturmadığı anlaşılmıştır.
Acıklanan nedenle, şupheliye isnat edilen eylemlerin Turk Ceza Kanununa gore suc oluşturmadığı anlaşıldığından, ...Universitesi Rektorluğunce oluşturulan Kurulun 12.6.2020 tarihli men-i muhakeme kararının bozulmasına, 1/a, 1/b ve 2'nci maddelerde atılı suclar nedeniyle .. hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dosyanın karar ekli olarak ...Universitesi Rektorluğune, kararın bir orneğinin itiraz edene gonderilmesine 17.9.2020 tarihinde oycokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
2547 sayılı Yuksekoğretim Kanunu, yuksekoğretim ust kuruluşları başkan ve uyeleri ile yuksekoğretim kurumlarının yoneticilerinin, bu kurumlarda calışan oğretim elemanlarının ve diğer personelin gorevleri dolayısıyla ya da gorevlerini yaptıkları sırada işledikleri ileri surulen sucların soruşturulması icin ozel usuller getirmiş bulunmaktadır. Kanunun bu konuyu duzenleyen 53 uncu maddesinin son fıkrasında da, bu Kanunda yer almamış hususlarda Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkatın (MMHKM) hukumlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
MMHKM'ı yururlukten kaldıran 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Gorevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun 16. Maddesinde, diğer kanunlarda MMHKM'a yapılan atıfların, bu Kanuna yapılmış sayılacağı ve MMHKM'ın uygulanacağının belirtildiği durumlarda da, bu Kanun hukumlerinin uygulanacağı hukmu getirilmiştir.
4483 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin son fıkrasında, yetkili merciin, on inceleme raporu uzerine soruşturma izni verilmesine ya da verilmemesine karar vereceği, yine aynı kanunun 7 nci maddesinin son fıkrasında da bu kararların gosterilen sureler icinde verilmesinin zorunlu olduğu acıklanmıştır. 2547 sayılı Kanunun 53/c maddesinde soruşturma başlatılması halinde ilk soruşturma aşamasından sonra son soruşturmanın acılıp acılmayacağına yetkili kurullarca karar verileceği hukme bağlanmıştır.
2547 sayılı Yuksekoğretim Kanununun 53 uncu maddesinin (c) bendinin 4 uncu alt bendinde Yuksekoğretim Kurulu ve Yuksekoğretim Denetleme Kurulu Başkan ve uyeleri hakkında Danıştayın İkinci Dairesince verilen luzum-u muhakeme kararına itiraz ile men-i muhakeme kararlarının kendiliğinden incelenmesi Danıştayın İdari İşler Kuruluna ait olduğu, diğer kurullarca verilen luzum-u muhakeme kararına ilgililerce yapılacak itiraz ile men-i muhakeme kararları kendiliğinden Danıştay İkinci Dairesince (2575 sayılı Danıştay Kanununun 42 nci maddesinin 2.6.2004 tarih ve 5183 sayılı Kanunun 12 nci maddesi ile değişik (k) bendi gereğince bu gorev Danıştay Birinci Dairesine aittir.) incelenerek karara bağlanacağı hukum altına alınmıştır.
Ceza soruşturmasının genel usullerini duzenleyen 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170 nci maddesinde soruşturma evresi sonunda, toplanan delillerin sucun istendiği hususunda yeterli şuphe oluşturması halinde Cumhuriyet Savcısının iddianame hazırlayacağı yani dava acacağı, 171 inci maddesinde cezayı kaldıran şahsi sebeplerin varlığı halinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilebileceği veya aynı maddenin ikinci fıkrasında sayılan şartların varlığı halinde kamu davasının acılmasının Cumhuriyet Savcısı tarafından beş yıl sureyle ertelenmesine karar verilebileceği, aynı Kanunun 172 nci maddesinde de soruşturma evresi sonunda kamu davasının acılması icin yeterli şuphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hallerinde cumhuriyet savcısı tarafından kovuşturmaya yer olmadığı kararı verileceği duzenlenmiştir.
Bu durumda, on inceleme soruşturmasını duzenleyen 4483 sayılı Kanun, yuksekoğretim personeli hakkında ceza soruşturmasına dair ozel usuller getiren 2547 sayılı Kanun ve genel ceza soruşturma usullerini duzenleyen 5271 sayılı Kanun cercevesinde acılmış bir soruşturmanın, hakkında soruşturma yapılanın lehine ya da aleyhine bir kararla sonuclandırılması zorunludur.
"Karar verilmesine yer olmadığı" şeklinde bir karar konunun esası hakkında herhangi bir karar verilmesinin gerek olmadığı bir durumu anlatır ve bir uyuşmazlığın giderilmesi ya da soruşturmanın sonlandırılması gibi bir sonuc icermez. Mahkeme, cumhuriyet savcısı veya yetkili kurul gibi mercilerin kendilerinden yapılan talebi aslında suskun kalarak reddedişlerini ifade eder.
5271 sayılı Kanunun "Tanımlar" başlıklı 2 nci maddesinde; yetkili mercilerde suc şuphesinin oğrenilmesinden iddianamenin kabulune kadar gecen evrenin soruşturma, iddianamenin kabuluyle başlayıp hukmun kesinleşmesine kadar gecen evrenin ise kovuşturma olduğu tanımlanmıştır. Yuksekoğretim personeli hakkında memur soruşturması bakımından tahkikat usulu kabul edilmiştir. 2547 sayılı Kanuna gore, bu Kanunda sayılan yuksekoğrenim personelinin gorevleri sırasında ya da gorevleri nedeniyle işledikleri ileri surulen suclar hakkında soruşturma idare tarafından yapılacaktır. Bu durumda aynı Kanunun 53/c maddesinde belirtilen ilk soruşturma ve son soruşturmanın acılıp acılmaması kararı ve bu karara yapılan itiraz uzerine yetkili merci tarafından verilen karar hep birlikte 5271 sayılı Kanunda belirtilen soruşturma evresine karşılık gelmektedir.
Yukarıda yapılan acıklamalardan 2547 sayılı Kanun kapsamında başlatılmış bir ceza soruşturmasının herhangi bir safhasında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde bir karar ceşidinin olmadığı anlaşılmaktadır. Boyle bir karar yapılan soruşturmayı sonlandırmadan boşlukta kalması sonucunu doğuracaktır. Dolayısıyla başlatılmış bir soruşturmanın ilgisine gore yukarıda soz konusu edilen kanunlarda belirtilen karar ceşitlerinden biri ile sonuclandırılması zorunludur.
Bu nedenle, şupheli hakkında verilen men-i muhakeme kararının şupheliyi koruma amacıyla bozularak karar verilmesine yer olmadığı kararına cevrilmesinin herhangi bir anlamı veya hukuki gereği bulunmadığı gibi 2547 sayılı Kanunun kendi terminolojisiyle uyuşmadığı da acıktır.
Yukarıda acıklanan nedenlerden dolayı, ...Universitesi Rektorluğunce oluşturulan Kurulun 12.6.2020 tarihli men-i muhakeme kararının onanması gerektiği oyuyla aksi yondeki coğunluk kararına katılmıyoruz.