Bulgaristan'ın Varna şehrinde dunyaya gelen, 4 aylıkken Cernobil faciasından etkilendiği icin gozlerini kaybeden Ayhan Ozgur (33), ailesi ile birlikte geldiği Turkiye'de Sosyal Bilgiler Oğretmenliği bolumunden mezun olup, Aslanlar Ortaokulu'nda goreve başladı. 7 yıldır gorev yaptığı okulda, oğrencileriyle sıcak bir bağ kuran Ozgur, "Gozlerim gorseydi de bu mesleği secerdim" dedi. Bulgaristan'ın Varna şehrinde dunyaya gelen Ayhan Ozgur'un ailesi, oğullarının 4 aylık olduğunda gozlerinin gormediğini fark etti. Burada ceşitli tedaviler uygulanan Ozgur'un, Ukrayna'nın Cernobil kentindeki nukleer guc reaktorunun dorduncu unitesinde meydana gelen patlamanın ardından, cevreye yayılan radyoaktif maddelerin etkisiyle gorme yetisini tamamen kaybettiği anlaşıldı. O donem Turklere yonelik baskı yapıldığını iddia eden aile, iki cocuğunu alarak Turkiye'ye goc edip, İzmir'e yerleşti. Yeni hayatına zorlanmadan alışan ve eğitim hayatına Aşık Veysel Gorme Engelliler İlkokulu'na başlayan Ozgur, azmiyle hayalini kurduğu Aydın Adnan Menderes Universitesi Eğitim Fakultesi Sosyal Bilgiler Oğretmenliği bolumunu kazandı. 2008 yılında mezun olan Ozgur, bir sure Aydın Milli Eğitim Mudurluğu bunyesinde, ardından ise Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Kız Meslek Lisesi'nde memur olarak gorev yaptı. Burada telefonlara bakan Ozgur, calışırken surekli oğretmen olarak atanacağı gunu hayal etti. Hayali de 2012'de gercekleşti. 2012- 2013 eğitim oğretim doneminde Gaziemir'deki Aslanlar Ortaokulu'na atanan Ozgur, burada oğrencilerle sıcacık bir bağ kurdu.
'OĞRETMENLİK MESLEĞİ BENİM İCİN BİR TUTKU'
Lise eğitimi sırasında oğretmen olmaya karar verdiğini ve bu mesleğin kendisi icin bir tutku olduğunu soyleyen Ayhan Ozgur, "Okula giderken tek istediğim şeyin oğretmenlik olduğunu fark ettim. İstediğimi elde ettim. Calışanlar her şekilde başarıyor. Bazı şeyler engel tanımıyor. Cok calıştım ve cabalarımın karşılığını da aldım. Cok fazla uğraştım, yoruldum. Başarının verdiği mutluluk, geride kalan zorlukları golgede bırakıyor" dedi.
Okulda olmanın, oğrencilerle ders işlemenin kendisine buyuk bir mutluluk verdiğini ifade eden Ozgur, mesleğini ve oğrencilerini cok sevdiğini anlattı. Ozgur, "Cocuklar benim anlattıklarımı bildikleri, soylediklerimi tekrarlayıp, konuları anlayarak başarılı oldukları zaman cok mutlu oluyorum. Donemlerini başarılı ile kapattıklarında, bu benim icin her zorluğa değiyor" diye konuştu.
'GOZLERİM GORSEYDİ DE BU MESLEĞİ SECERDİM'
Oğretmen olarak atandıktan sonra cok fazla zorluk yaşamadığını belirten Ozgur, şunları soyledi:
"Cocukların beni kabullenmesi zor olmadı. İlk zamanlar ayakkabılarımı nasıl giydiğimi, bağcıklarını nasıl bağladığımı soran oğrencilerim oldu. Onlara ayakkabılarımı nasıl giyindiğimi gosterdim. Okula geldiğimde ilk once oğrencilerime kendimi tanıttım, gorme engelli bir oğretmenle ders yapmanın nasıl bir şey olduğunu anlattım. Oğrencilerime, 'Bir şey sorduğum zaman parmak kaldırırsanız, ders bitene kadar beklersiniz. Ben gormem onu' dedim. Neden, cunku onların el kaldırdığını gormeyeceğim. Bana seslenecekler. Bu şekilde anlaştık, dediklerimi yapıyorlar. Cocukların hepsini seviyorum. Burada mutluyum. Gozlerim gorseydi de bu mesleği secerdim."
Ozgur ile ders işlemenin keyifli olduğunu belirten oğrenciler de oğretmenlerini cok sevdiklerini ifade etti.