Bahceşehir Universitesi (BAU), 8 Mart Dunya Kadınlar Gunu dolayısıyla alanlarında başarılı 8 başarılı kadının hikayelerine ev sahipliği yaptı. 'We Can Do It' sloganıyla bir araya gelen sekiz başarılı kadın arasında Saadet Oğretmen olarak bilinen Saadet Ozkan da konuşmacı olarak yer aldı. Ozkan milyonların takdirini topladığı hikayesini gozyaşları icerisinde tekrar anlatırken cocuk istismarı ile ilgili olarak da "Her beş cocuktan ucu ihmal ve istismara uğruyor" dedi. Bahceşehir Universitesi (BAU), 8 Mart Dunya Kadınlar Gunu dolayısıyla alanlarında başarılı 8 başarılı kadının hikayelerine ev sahipliği yaptı. 'We Can Do It' sloganıyla bir araya gelen sekiz başarılı kadın arasında Saadet Oğretmen olarak bilinen Saadet Ozkan da konuşmacı olarak yer aldı. Ozkan milyonların takdirini topladığı hikayesini gozyaşları icerisinde tekrar anlatırken cocuk istismarı ile ilgili olarak da "Her beş cocuktan ucu ihmal ve istismara uğruyor" dedi.
Bahceşehir Universitesi Surekli Eğitim Merkezi (BAUSEM) tarafından 8 Mart Dunya Kadınlar Gunu dolayısıyla topluma rol model olan 8 unlu kadın, başarı hikayelerini paylaşarak, genclere ilham oldu. 'We Can Do It' sloganıyla duzenlenen etkinlik BAU'nun ev sahipliğinde yapıldı. Her yıl duzenli olarak gercekleştirilmesi hedeflenen anlamlı etkinliğe bu yıl konuşmacı olarak, Aslı Kızmaz, Ayşegul Ozsan, Burcu Esmersoy, Deniz Tekin, Ece Uner, Ece Zaim, Nil Erturk ve Saadet Ozkan katılım sağladı.
Cocuk istismarına karşı bir Turk aktivist olan ve okul oncesi oğretmeni olup, oğrencilerinin, mudurleri tarafından cinsel istismar edildiğini ortaya cıkarıp mudurun yargılanmasını sağlayan Saadet Ozkan da tum Turkiye tarafından kahraman ilan edildiği acı ama başarılı hikayesini bir kez daha paylaştı. Şu anda da Saadet Oğretmen Cocuk İstismarı Mucadele Derneği'nin Yonetim Kurulunda gorev yapan ve cocuk istismarı ile hala daha mucadele vermeye devam eden Ozkan dinleyicileri tarafından hikayesi sonrasında buyuk alkış topladı. Ozkan sadece cinsel istismar olarak değil her turlu istismar icin savaştıklarını dile getirerek," Oranlara baktığımızda butun ihmal ve istismarları sadece cinsel istismar olarak ayırmazsak her beş cocuktan zaten ucu ihmal ve istismara uğruyor. Demek ki sorun buyuk. Bu sorunu cozebilmek icin de hepimizin seferberlik mucadelesi başlaması gerekiyor" dedi.
"İstismarın yuzde 75'i yakın cevreden"
Cocuk istismarlarına bakıldığında istismarın yuzde 75'inin yakın cevreden geldiğini vurgulayan Ozkan, "Cocuk ihmal ve istismarında sadece cinsel istismar değil aslında fiziksel duygusal tum bu istismarların da onune gecmek gerekiyor. Genel olarak baktığımızda cocuk cinsel istismarında istismarın yuzde 75'i yakınından geliyor. Yani burada cocuğun birebir birlikle olduğu guvende olması gereken ortamdan bahsediyoruz ve biz sayılardan daha cok butunsel bakmalıyız bu konuya. Biz yargıya yansıdıktan sonraki kısımda feryat ediyoruz ama feryat etmemiz gereken kısım bu cocukların anne karnından itibaren korunması ve cocuk koruma sisteminin harekete gecmesi. Burada hepimiz taşın altına elimizi koymalı ve sivil toplum kurumları olarak da bir birlik beraberlik icinde cozmek zorundayız. Cunku her birimiz sadece eleştiren olursak bu durumu cozemeyiz" ifadelerini kullandı.
"Hepimizin seferberlik mucadelesi başlatması gerekiyor"
Her beş cocuktan 3'unun istismara uğradığını, sorunun cok buyuk olduğunu ve yapılması gerekenleri de sıralayan Ozkan, "Oranlara baktığımızda butun ihmal ve istismarları sadece cinsel istismar olarak ayırmazsak her beş cocuktan zaten ucu ihmal ve istismara uğruyor. Demek ki sorun buyuk. Bu sorunu cozebilmek icin de hepimizin seferberlik mucadelesi başlatması bu oranı aşağıya cekecektir. Cocukların bilinclendirilmesi, yargıda ihtisaslaşma ve milli eğitim mufredatı icerisinde bu eğitimi koyma gibi calışmalar yapabiliriz. Cunku biz cocuklara sadece mahrem eğitimi vererek bunu cozemeyiz. Cocuk hakları eğitimi vermeliyiz, yurttaşlara da yurttaşlık bilinci aşılamalıyız. Cunku fertlerin gorevi de cocukları ve toplumu korumak aslında" şeklinde konuştu.
"İstismar eylemini gercekleştirenin de, suca meyilli olan insanların da bu toplumda ve bizim bağrımızda yetiştirildiler" diyerek acıklamalarına devam eden Ozkan, "Bu sorunun cozumunde ilk olarak eğitim var ama kadın istihdamını da arttırmalıyız. Buradaki konuşmalarda da değindiğimiz gibi nicin kadın aynı işi yaparken daha az maaş alıyor diyoruz. Ya da bir işe alımda kadının evliliğini doğuracak cocuğunu duşunup ondan vazgeciyoruz da farklı bir alternatif değerlendiriyoruz. Bunların her biri birbirleri ile o kadar cok bağlantılı ki sadece diyoruz ki 'ihmali onleyelim istismarı onleyelim'. Toplumsal farkındalık, bilinclenme, kişilik eğitimi, kişisel eğitimler. Okullardan itibaren biz cocuklarımızı yarıştırıyoruz. Fakat burada insanın sağlıklı birey olabilmesi icin verdiğimiz eğitimler nerede? Ya da bircok cocuk okuldayken kediye kopeğe masum olan bir canlıya zarar verdiğinde bunun ileride buyuduğunde potansiyel bir suclu olabileceğini de goruyor olmamız gerekiyor ve cocuğa rehberlik hizmeti sunuyor olmamız lazım. Biz sadece farmakoloji değil onun yanındaki diğer alanları da geliştirmeliyiz. Bugun suca suruklenip ceza alan cocukların da neden suca suruklendiğini bilmememiz ayrıca bu cocuklar ne yaşadılar da boyle oldular ya da bu katilleri ya da bu cinayetleri işleyenlerin bizim tarafımızdan yetiştirildiğini duşunmemiz gerekiyor. Yani onlar bizim toplumumuzda bizim bağrımızda yetiştiler neden ve nasıl boyle oldular? Nicin biz bu kadar şiddete meyilli olduk? Tum bunların ortak bir platformda cok onemli calıştaylarla ve bilimsel bir şekilde cozulmesi bunun icin de guvenlik kuvvetlerinin ve tum bakanlıkların bu işin icinde olup bizlerle birlikte cozume gitmesi gerekiyor. Evet, bir ulkenin savunma sanayisini geliştirmek, ekonomik krizle baş edebilmesi cok cok onemli ama daha onemlisi bu sorunları cozduğumuzde zaten bunlar da cozulecektir" diyerek sozlerini sonlandırdı.