
Milli Eğitim Bakanlığı, Ziya Selcuk doneminde hem yonetici gorevlendirmelerinde hem de oğretmen atamalarında genel olarak yazılı puanının aynısını vermektedir. Dolaysıyla, tum MEB burokrasisini ve sınava girecekleri aylarca sozlu sınav işleriyle uğraştırmak sadece gereksiz bir zaman kaybıdır. Milli Eğitim Bakanlığı 2020 yılında yeniden ve ilk defa yonetici gorevlendirme takvimlerini acıkladı. Tıklayınız.
22 Haziran 2020 tarihinde boş eğitim kurumlarını ilan edilerek başlayacak ve 28 Ağustos'ta gorevlendirmelerin acıklanması ile sona erecek. Tam 2 ayı aşan (iki ay bir hafta) bir surec işleyecek.
Takvimin bir kısmına bir bakalım.
Gorulduğu uzere 22 Haziran'dan 11 Ağustos'a kadar gececek surec hep sozlu sınavı ilgilendiriyor.
Yani iki ay bir haftalık toplam surecin iki aydan bir hafta eksik kadarı sozlu sınav icin harcanacak.
Sozlu sınav uygulaması:
Bakan Ziya Selcuk gectiğimiz yılda da sozlu sınav puanının yazılı sınav puanı ile eşdeğer olacağını soylemişti. Bu yıl da aynı uygulama bekleniyor. O zaman yani sozlu sınav puanı yazılı sınav ile aynı olacaksa sıralamada değişen bir şey olmayacaktır.
Bir sınav yapıp, sonucunun girmeden belli olması emin olunuz ki bizleri komik duruma duşurmektedir. Bir sınav yapıyorsanız bunun bir karşılığı olur. Sınava girip her soruya cevap veren her kritere uyan kişi yazılıdan 70 aldı diye sozluden de 70 vermek ne kadar yanlış ise hicbir kritere uymadığı halde yazılıdan 100 aldığı icin sozluden 100 vermek de o kadar yanlıştır.
O zaman bu kadar zaman kaybı niye?
Aynı konuyu oğretmen atamasında da gundeme getirmiştik. Oğretmen atamasında bunun duzelmesi kanuni duzenleme gerektiriyor fakat yonetici gorevlendirmede yonetmelik değişikliği yeterli.
Bakan SELCUK oğretmen atamalarında sozlu sınavda sadece guvenlik nedeniyle duşuk puan verildiğini belirtmişti. Bu doğru ve hukuki bir yaklaşım değildir. Evrensel hukuka ve masumiyet karinesine aykırıdır.
Kaldı ki yoneticilikte boyle bir uygulama hic yapılamaz/yapılmamalıdır. Cunku kişi zaten kamu gorevlisidir. Bir oğretmenin guvenlik gerekcesiyle yonetici olamaması duşunulemez. Varsa tehlikeli bir durum o zaman kamu gorevlisi de / oğretmen de olmaması gerekir. Bunun da yolu bağımsız yargıdır ve anayasa da yer alan "sucluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suclu sayılamaz." hukmu uygulanmalıdır. Daha da onemlisi yoneticilik ikinci gorevdir ve asla oğretmenlik mesleğinin onunde/ustunde gorulmemelidir.
Yaz doneminde bunca değerli zamanı anlamsız bir sozlu sınav icin gecirmektense gorevlendirmeleri kısa surede sonuclandırılıp Covit-19 nedeniyle alınacak ilave tedbirlere odaklanılsa ve okulların yoneticileri bir an once belli olup oryantasyonları okullar acılmadan tamamlansa daha iyi olmaz mı?
Sonuc olarak;
Boşa zaman harcamanın onune gecilmelidir. Sadece zaman değil, onlarca oğretmen boş yere sınava alınacaktır. Yuzlerce komisyon kurulacak ve calışma yapılacaktır. Tatiller bolunecek, bir cok tartışmalar yaşanacaktır.
Bu nedenlerle; yoneticilikte sozlu sınav kaldırılmalı ve ilk kez yonetici gorevlendirmede yazılı sınavı esas alan bir duzenlemeye gidilmelidir. Bunun icin zaman vardır.
Maksut BALMUK