
Orta Oğretim Genel Muduru Cengiz Mete: "Oğretmenlerimiz buyuk bir ozveri ile destan yazıyor" Kayseri Milli Eğitim Mudurluğu'nun youtube kanalı uzerinden canlı yayınladığı 'Dr. Turker Tokar ile Eğitim Buluşmaları'na konuk olan Milli Eğitim Bakanlığı Genel Mudurleri, pandemi surecinde EbaTV uygulaması ile oğretmenlerin buyuk ozveri ile destan yazdığını belirterek, 20 Haziran'da yapılacak olan LGS sınavının farklı bir ortamda yapılacağını belirterek ilk onemli sınav olduğunun altını cizdi.
Kayseri Milli Eğitim Mudurluğu'nun organize ettiği ve youtube uzerinden Kayserimem kanalı uzerinden canlı yayınlanan 'Dr. Turker Tokar ile Eğitim Buluşmaları' programına MEB Temel Eğitim Genel Muduru Dr. Cem Gencoğlu, Orta Oğretim Genel Muduru Cengiz Mete ve MEB İnsan Kaynakları Genel Muduru Hamza Aydoğdu ile Kayseri Milli Eğitim Muduru Celalettin Ekinci katıldı.
Buyuk ilgi gosterilen programda konuşan MEB Temel Eğitim Genel Muduru Dr. Cem Gencoğlu, "EbaTV 21 Nisan'da başlamıştı. Yuz yuze eğitimin kalitesini birebir sağlayamaz. En buyuk dezavantajı, oğretmen sınıfa girdiği zaman hangi oğrencinin başarılı olup olmadığını sezebiliyordu. Yapmak istediğimiz şey mumkun olduğu kadar bu bağı canlı tutmaktır. Sevmediğimiz bir kavram gibi durur ama rutin onemli bir yapı. Rutin insanı sıkıldığı gizliden gizliye arzu ettiği şeylerden bir tanesidir" dedi.
Gencoğlu, "Bizim eğitim felsefesi konuşulurken Nurettin Topcu kavimleri tarif ederken belli cerceveler ciziyor. Der ki bir Fransızı nasıl tarif edersiniz, dil ve kultur uzerinden tarif ediyor. İngilizleri ekonomi uzerinden tarif ediyor. Almanları ırk ile tarif ediyor. İtalyanlar lezzet ve damak tadı ile tarif ediliyor. Turkleri ise Turkler hareket ile tarif edilebilir. Surekli olarak bir dinamizmdir der. EbaTV ortaoğretim kısmı tamam iken temel eğitim kısmı eksiklikler iceriyordu. Buyuk ve guclu bir hareketle biz o haftadan başlamak kaydı ile butun donemin cekim kaydını hazırlamıştık. Bircok ulke hazır olan materyalleri kullandı, pandemi surecinde bircok şeyi hayata geciremediler. Biz bircok kuralları hayata gecirerek bu dinamizmi surdurduk" diyerek şunları soyledi:
"Okullardaki oğrencilerin alacağı dersleri kaliteli bir şekilde ortaya koyduk.
Cok hızlı cok dinamik ama toplumumuz icin yeterli değil. Bunun bir sonraki aşaması ve surdurulebilirlik. Şu anda oğretmenlerimizin yapacağı canlı derslere bağlı. Oğretmenlerimiz cocuklarının ailelerini tek tek arayarak derslerini takip edip edemediğini kontrol ediyorlar. Bizim bu gucu ve dinamizmi hala enerjik tuttuğumuz anlamına geliyor. Haziran ayında temellerini atacağımız Eylul'de başlayacağımız telafi eğitimleri. Okullar arasındaki başarı farkı dunyada da ciddi manada makaslar gosterecek. Buna yonelik hazırlıklarımızı yapmalıyız. Bu anlamda okullarımızın guclu mudahalelere ihtiyacları var. Telafi sureclerini hayata gecirmeliyiz. Ekstra materyallere ihtiyaclarımız olabilir. Sınıf seviyesi aşağıya duştukce telafi edilmesi gereken alan daha cok buyuyor. Yaş buyudukce kapama oranı daha cok zorlaşmaya başlar. Ozellikle ilkokul doneminde bunun kapanmaya calışılması lazım. LGS ile ilgili olarak calışmalarımız suruyor. Sosyoloji, psikoloji ve biyolojisi bakımından cok farklı bir ortamda yapılacak. Oğrencilerin sınavın başlamasından evine gececeği zamana kadar olan donemleri inceliyoruz.
1 Haziran ile ilgili olarak elimizdeki bu gunku veriler itibariyle okulların acılmasına karar verecek pozisyonda değiliz. Şu andaki tablo bunu sağlar mı sağlamaz mı buna Bilim Kurulu karar verecek. Biz planlanmış uygulama kriterleri itibari ile 1 Haziran'da okulları acacak gibi calışacağız. Okulları acarsak da elimizdeki senaryolardan biri 4., 8. ve 12. Sınıflarda okulları acabilir miyiz? Bunu da sınırlı sayıda sınırlı oğrenci ile sınırlı okullarda isteğe bağlı bir acılma olacak. Telafi sureclerinden ziyade bir normalleşmeye geciş gibi duşunmek lazım. Doğrudan okulların acılacağı bir 1 Haziran bizi beklemiyor. Acelecilik bir hızdan bahsetmiyoruz. Cok yavaş ve kontrollu bir surec bizi bekliyor. MEB'den kaynaklanacak bir hata bu gune kadar ortaya konan emekleri boşa cıkarabilir. Bir sınıf seviyesinde telafinin temel ilkesi butun oğrencilere surece nerede kaldılarsa oradan devam etmektir. Oğrencilerin tamamının nerede olduklarının belirlenmesi, telafi surecindeki temel ilke bu. Aynı sınıf icerisinde hatta ulkedeki sınıflar icinde yeniden farklılıklar oluştu. Bunları gozeten okulların sınıfların kendilerine ozgu telafi mekanizmalarının kurulduğu bir ortam. Ekim ve Kasım ayına kadar okulları acabilirsek telafi eğitimleri olacak. Gercek telafi bir sorun yaşamazsak Eylul ayında sınıfta butun oğrenciler varken başlar ve hedefler iyi cizilerek devam eden bir surec olur. Neden bir belirsizlik var? Şu anda karşımızda bulunduğumuz surec samanlıkta iğne aramak gibi. Test sayıları ve hasta sayıları iyimser gorunuyor ama bir ay sonra ne ile karşılaşacağımız belli değil. Bunun musebbibi MEB olmak istemiyor. Şu ana kadar geldiğimiz nokta itibariyle sureci iyi yonettik ve iyi yoneteceğiz. Tek cozum gercekten aşının bulunması da değil, aşıdan ziyade toplumsal dinamiklerin temasın azalması ile bulaşma riskinin azalmasıdır.
Pandemi surecinin farklı bir surec olduğunun altını cizen Orta Oğretim Genel Muduru Cengiz Mete ise "Bilmediğimiz ve bizim de oğrenme surecini yaşadığımız bir surec. Oğretmenlerimiz buyuk bir ozveri ile acıkcası destan yazıyorlar. Bu birlikteliği bundan sonraki surecte de devam ettireceğiz. Uzaktan eğitim sureci bir zorunluluk oldu. Buradan yeni bir model doğacak gibi duruyor. Oğretmenlerimizin oğrencilerle dijitalleşen bir dunyada daha sık bir araya gelmesini sağlayan bir fırsat oldu" diye konuştu.
EbaTV'nin oğretmenlerin yerini almayacağını soyleyen MEB Bakan Danışmanı Dr. Turker Toker, "Hayatımıza yeni bir kavram girdi. Konu ile alakası olmayan insanlar bu konu ile ilgilenmeye başladılar. Bu değişim zorunlu bir hale geldi. EbaTV'nin oğretmenin yerini almayacağını biz de biliyoruz. Okul bir eko sistem. Onun haricinde cocuğun sosyalleştiği bir yer, mesela kantinde sıraya girmek başka bir yerde sıraya girme becerisini ortaya cıkarıyor. EbaTV'ye cok hızlı girdik ve cok da başarılı olduk" ifadesinde bulunarak şunları soyledi:
"Gunde 3-4 saat cocuk veli ile birlikte oluyordu. Şimdi cocuk tamamen velilerin ellerinde kaldı. 2018 yılında eğitim yılı 8.2 yıl. Hem akademik hem duygusal anlamda ailelerin cocukları destekleyecek kapasitede olmadığı anlamda. Cocuğu kurum dışına cıkardığınızda bu makas ciddi manada acılıyor. Veli bilincinin direkt olarak devreye girdiği durumlarda velilerden aynı tepkiyi beklemiyoruz. Mudahale sureclerinin oğretmenler tarafından yapılması cok daha kıymetli oluyor. Wathsapp'tan soru gonderilmesi, EbaTV'nin takip edilmesi kıymetli oluyor. Cocuklar okulu ozledik demiyor ama carşıya gitmeyi ozledik diyorlar. Bir cok oğretmen arkadaş surece dahil olmak zorunda kaldı. Surec oğretmen arkadaşlar bu noktada cok ciddi anlamda omuz veriyorlar. EbaTV sureclerinde katkı sağlamak isteyen cok fazla oğretmenimiz oldu. Turkiye'de aslında burada uzaktan eğitim surecinin cok daha faydalı kurgulanmasına dair bir model cıkacak."
MEB İnsan Kaynakları Genel Muduru Hamza Aydoğdu ise pandemi surecinde oğretmenlerin de 81 ilde destan yazdığının altını cizerek, "İl Milli Eğitim Mudurlerimiz ile LGS ile ilgili bir toplantı yaptık. Butun tedbirleri sayın bakanımızın direktifleri doğrultusunda birlikte yapıyoruz. 20 Haziran gunu hem oğretmen, oğrenci ve velilerimizin işbirliği ile iyi bir sınav vereceğiz. Pandemiden sonra ilk onemli sınavımız olacak. Kayseri İl Milli Eğitimi şanslı. İller bir Genel Muduru bulamazken Celalettin hocam 3 Genel Muduru bir arada buldu. BU surecte ozellikle pandemi surecinde doktorlarımızdan Allah razı olsun. Bizim oğretmenlerimizin de cok ciddi anlamda gayreti oldu. Toplumda oğretmenlik mesleği ile ilgili yanlış algılar da var. Bizim oğretmenlerimiz 81 ilde başarı hikayesi yazdılar. Turkiye genelinde Vefa Destek Grubunda 43 bin oğretmenlerimiz calıştı. Gece gunduz rehberlik hizmeti yapanlar, maske ureten oğretmenlerimiz oldu. Oğretmenlik mesleğinin ruhu bu. Bu konuda Kayseri'de diğer illere ornek olacak calışmalar yaptı. Bunları maddi değerlerle anlatmak mumkun değil. Onun icin bizler ekip olarak farklı farklı bir guzellik teşkil ediyoruz. Biz birlik olduktan sonra odağımızda eğitim olduktan sonra kucuk ayrışmaları bir kenara bırakarak ana hedefe odaklandığımız zaman aşamayacağımız bir şey yoktur" diye konuştu.