MEB hem il dışı nakillerde hem de mazeret tayinlerinde bir cık oğretmenin iptal talebini cevaplandırmamaktadır. Bakanlığın yıllardır yapmış olduğu bir uygulamayı, hic acıklamaya yapmayarak sessizlikle karşılaması aynı zamanda okul idarelerinin eğitim oğretimi planlamalarına da engel olmaktadır. MEB Personel Genel Mudurluğunun daha fazla gecikmeksizin bu konudaki kararını acıklaması gerekmektedir. 1-İsteğe bağlı il dışı atama iptalleri
Yaklaşık bir ay once acıklanan oğretmenlerin il dışı atamalarında atandıkları yerlere gitmek istemeyen oğretmenler verdikleri dilekcelere rağmen henuz bir sonuc alamadılar. Oğretmenlerin İptal gerekceleri Pandemi nedeniyle gorev yeri değişikliği istememeleri, başvuru sırasında dort gun gibi kısa bir sure verilmesi ve bu surenin iki gunu hafta sonuna denk gelmesi nedeniyle okulları inceleme şansı bulamamaları.
Her yıl bakanlıkca kabul edilen iptal başvuruları bu yıl bekletilmesi, bu yıla ozel bir uygulama yapılması oğretmenlerin tepki gosterdikleri konuların başında geliyor.
Atama iptali isteyen oğretmenlerin azımsanamayacak bir kısmı da oğretmen acığının yoğun olduğu doğu ve guneydoğu anadolu bolgesinde calışan oğretmenler. Milli Eğitim Bakanlığı bu haklı talebe kulak tıkamakta, verilen dilekcelere bugune kadar cevap vermeyerek oğretmenleri belirsizliğin verdiği stresin icerisine atmaktadır. Oysaki iptal başvurularının kabulu yani olumlu sonuclandırılması kamu acısından buyuk bir sorun oluşturmamaktadır. İptal sureclerinin MEB'de buyuk bir iş yuku oluşturduğu bir gercektir fakat bunun en buyuk musebbibi acıklamalarında kural olarak koymasına rağmen her yıl bu kuralı ciğnemesidir.
Oğretmenler mevzuatsal karşılığı cok olmasa da eski gorev yerlerinde kaldıkları taktirde yani iptal başvuruları gercekleştirildiği taktirde kurumlarına atama yapılmışsa nom fazlası olacaklarının da farkındalar. Buna rağmen Milli Eğitim Bakanlığının bu kadar zamandır belirsizlik yaratması doğru bir yaklaşım değildir. MEB; Oğretmenlerin yazılı başvurularını bir an once cevaplandırmalıdır.
Okul idarelerinin bir kısmı henuz dilekcelere cevap gelmediği halde oğretmenlerin ilişiğini kesmeye calışmakta ve oğretmenin olası iptal hakkını ellerinden almaktadırlar. Bu belirsizlik aynı zamanda okul idarelerinin eğitim oğretimi planlamalarına da engel olmaktadır. Bu nedenlerle bir an once bu sorunun oğretmenlerle yine cozulmesi gerekir.
2-Ozur grubu il emri ataması iptali
MEB yaklaşık 4000 oğretmenin gercekleşmeyen ozur grubu atamalarını il emri uygulaması yaparak tum oğretmenlerin atamasını mazeretlendim bulunduğu illere yapmıştır.
Bazı illerde ozur grubu ikinci aşamada oğretmenlerin tercihine kurum acılmamıştı. Yani oğretmenler tercih yapamamışlardı. MEB; bu oğretmenlerin de mağdur olmaması icin birinci aşamada başvurusu bulunan tum oğretmenlerin atamasını gercekleştirmiştir. Yani ikinci aşamada mazeretin bulunduğu ildeki kurumların kendisine cozum olmayacağını duşunenlerin de, ikinci aşamada hic başvuruda bulan(a)mayanların da atamasının il emri şeklinde gercekleştirmiştir. Bu nedenle bakanlık ozur grubu atamalarında atamaları il emrine gercekleşen oğretmenlerin iptal başvurularını kabul edecektir. Bu durumdaki oğretmenlerin bir an once okul idareleri kanalıyla dilekcelerini bakanlığa ulaştırmaları gerekecektir.

Sonuc olarak; iptal surecleri milli eğitim bakanlığı icin sorun yarattığı gibi isteğe bağlı yer değiştirmelerde atanmak istediği halde başka bir oğretmenin atanması ve atanan oğretmenin iptal talebinde bulunması aynı kuruma atanmak isteyen oğretmenleri doğal olarak mağdur etmektedir. Yani asıl sorun sistemin uygulanmasında yıllarca siyasal ve populist yaklaşım secilmesidir.
İl/İlce emri uygulaması dahil kuralların onceden konulması, daha sonra mağduriyet yaratacak şekilde mevzuata uygun olmayan kararların alınmaması en yerinde cozum olacaktır. İptal başvurusu alınacaksa bunun icin de belli bir zaman dilimi takvime konulmalı bu sure icerisinde yapılan başvurular değerlendirilmelidir. Boylece puan yetersizliği nedeniyle atanamayan oğretmenlerin de atanabilmesi ve atanmış oğretmenin ust tercihine gecişi icin de bir calışma yapılabilir. Hatta il dışı atamalarında iptal olasılıkları da goz onune alınarak daha cok kontenjanın sisteme yansıtılması bu sorunun cozumune katkı sunabilecektir.
İsteğe bağlı atamalarda mazeret dışı iptal başvurusu yapan oğretmenler icin orneğin 1-3 yıl il dışı tercihi yapamama, her atamadan sonra atamaya esas hizmet puanında indirim gibi yontemler gelecek yıllarda değerlendirilebilir.
MEB bir an once il dışı ve ozur grubu atama iptallerini olumlu bir şekilde sonuclandırarak gelecek donemde kalıcı cozumleri duzenlemelidir.