Muş'un en ucra koylerinde gorev yapan oğretmenler, bir yandan cocukları geleceğe hazırlarken bir yandan da koylulerin sorunlarını cozmek icin caba gosteriyor Muş'un kırsal koylerinde gorevli fedakar oğretmenler, soba yakarak ısıttıkları sınıflarda minik oğrencileri geleceğe hazırlamanın yanı sıra koylulerin de sorunlarına cozum bulmaya calışıyor.
Kent merkezine 40 kilometre mesafedeki Sarıdal koyunde gorev yapan sınıf oğretmenleri Bursalı Aylin Seckin ile Elazığlı Zeliha Buşra Şahin, zorluklara rağmen oğrencilerini en iyi şekilde yetiştirmek icin caba gosteriyor.
Ailelerinden ve sevdiklerinden kilometrelerce uzakta mesleklerini icra eden oğretmenler, sabah erken saatte yaktıkları sobalarla sınıfları ısıtarak, oğrencilerine sıcak bir ortamda ders imkanı sağlıyor.
Minik cocuklara iyi bir gelecek sunmak icin emek harcayan oğretmenler, bir yandan da koyun ve velilerin sıkıntılarıyla ilgileniyor.
- "Soba yakmayı burada oğrendik"
Sınıf oğretmeni Seckin, AA muhabirine yaptığı acıklamada, 4 yıl once atandığı koyde oğrencilere en iyi şekilde eğitim vermenin cabası icinde olduklarını soyledi.
Gorev yaptığı sure icerisinde bircok guzel anı biriktirdiğini belirten Seckin, şunları kaydetti:
"Kucukluğumden beri sınıf oğretmeni olmak istiyordum. Buyuk ve merkezi okullar değil kucuk okullardan başlayıp koy cocuklarının kalbine dokunmayı hayal ediyordum. Butun tercihlerim koy okuluydu. Pişman mıyım? Asla değilim. Bu cocukları gordukten sonra 'İyi ki gelmişim' dedim. Sabahın erken saatlerinde merkezden cıkarak koye geliyoruz. Tabii ki okulumuz sobalı, odunlarımızı kırıyoruz, sobamızı yakıyoruz. Cocuklarımıza sıcacık sınıf ortamını oluşturuyoruz. Sonrasında dersimize başlıyoruz. Soba yakmayı burada oğrendik."
Seckin, cocuklara ışık olmaya calıştıklarını ifade ederek, "Koylulerle aramız cok iyi. İnsanları cok misafirperver, cana yakın. Bizleri evlerine cay icmeye davet ediyorlar. Burada sadece oğretmen değiliz. Yeri geliyor hademe, yeri geliyor usta, cırak oluyoruz. Bu okulun her şeyiyiz. Koy oğretmeni olmaktan cok mutluyum." dedi.
- "Koyun dışarıya acılan kapılarıyız"
Şahin ise 5 yıldır gorev yaptığı koyu memleketi gibi gormeye başladığını belirtti.

Goreve başladığı ilk gunlerde zorlandığını ancak sonra alışarak koylulerle bir aile gibi olduklarını dile getiren Şahin, şoyle devam etti:
"Koylulerin desteğiyle alıştım. Koye gidiş gelişlerimiz biraz zor oluyor. Kışın sıfırın altında 30 dereceyi goruyoruz. Karlı yollardan geliyoruz. Burada fayansların derz dolgularını yapmışlığım bile vardır. Okulun duvar boyası dokulunce boyacı oluyoruz. Mudurum, yetkiliyim ama oğretmenim, aynı zamanda hizmetli oluyorum. Okulun her şeyi biziz aslında. Zaman zaman koye inip koylulerle muhabbet ediyoruz. Onların sorunlarını cozmeye yardımcı oluyoruz. Sadece cocukların oğretmeni değil koyun dışarıya acılan kapılarıyız."
Koylulerden Gulşah Kızılsoy, oğretmenlerin oğrencilerin yanı sıra ailelerle de yakından ilgilendiklerini soyledi, "Oğretmenlerimizden Allah razı olsun. Onlardan cok memnunuz. Oğretmenlerimiz aileden biri gibi. Koyde geziyorlar, bize geliyorlar, cay iciyorlar, yemek yiyorlar. Bizimle tandırda ekmek pişiriyorlar. Her sıkıntımızda yanımızdalar." ifadelerini kullandı.