FETO'yle irtibatlı bazı internet sitelerinde 2020 yılının Kasım ayında yururluğe giren bir kanun ozelinde, oğretmenlerin lisanslarının iptal edildiği, MEB'e başvurduktan sonra alınacak cevap uzerine iptal davası acılması yonunde oğretmenler teşvik edilmektedir. Bu sitelerde yer alan bilgiler doğru değildir. Bilindiği uzere; 17 Kasım 2020 tarih ve 31307 sayılı Resmi Gazete yayımlanan Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 41. maddesi ile 7075 sayılı Olağanustu Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hukmunde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanuna aşağıdaki gecici 4. madde eklenmiştir.
SOZ KONUSU GECİCİ 4.MADDE, İHRAC KHK'LARINDAKİ İLAVE TEDBİR UYGULANANLARI KAPSAMAKTADIR
İlgili hukum şu şekildedir:
MADDE 41 - 1/2/2018 tarihli ve 7075 sayılı Olağanustu Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hukmunde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanuna aşağıdaki gecici madde eklenmiştir.
"İlave tedbirler icin başvuru yolu
GECİCİ MADDE 4(1)
Bu Kanunun 2 nci maddesinde belirtilen işlemlere bağlı olarak olağanustu hal kapsamında kabul edilen kanunlarda yer alan ilave tedbirlere karşı hakkında tedbir uygulanan kişi, kanuni temsilcisi ya da mirascıları tarafından tedbiri uygulayan veya tedbirle ilgili olan kamu kurum ve kuruluşlarına bu maddenin yururluğe girdiği tarihten itibaren uc ay icinde başvurulur. Kamu kurum ve kuruluşları, başvuru uzerine yapacağı inceleme sonucuna gore en gec altı ay icinde başvurunun reddine veya tedbirin kaldırılmasına karar verir. 15/7/1950 tarihli ve 5682 sayılı Pasaport Kanununun ek 7 nci maddesi hukmu saklıdır.
(2) Başvuruların incelenmesi ve sonuclandırılması icin kamu kurum ve kuruluşları bunyesinde komisyon kurulabilir.
(3) Kamu kurum ve kuruluşları bu madde kapsamında yapılacak başvuruların sonuclandırılması icin her turlu bilgi ve belgeyi ilgililerden talep edebilir.
(4) Soruşturmanın gizliliğine ve Devlet sırlarına ilişkin ilgili mevzuat hukumleri saklı kalmak kaydıyla kurum ve kuruluşlar ile yargı mercileri, başvuru kapsamında ihtiyac duyulan her turlu bilgi ve belgeyi gecikmeksizin başvuru yapılan kamu kurum ve kuruluşlarına gondermek veya yerinde incelenmesine imkan sağlamak zorundadır.
(5) Bu madde kapsamındaki calışmalarda kamu kurum ve kuruluşlarınca gorevlendirilenler, gorevlerini yerine getirdikleri sırada edindikleri kamuya, ilgililere ve ucuncu kişilere ait gizlilik taşıyan bilgileri, kişisel verileri, ticari sırları ve bunlara ait belgeleri, bu konuda kanunen yetkili kılınan mercilerden başkasına acıklayamaz, kendilerinin veya ucuncu kişilerin yararına kullanamaz. Bu yukumluluk gorevden ayrılmalarından sonra da devam eder.
(6) Bu madde ile olağanustu hal kapsamında kabul edilen kanunlarda yer alan ilave tedbirlere karşı kamu kurum ve kuruşlarına yapılan başvurular hakkında karar verenlerin gorev ve fiillerine ilişkin hukuki, idari, mali ve cezai sorumlulukları hakkında 6755 sayılı Kanunun 37 nci maddesi uygulanır.
(7) Kamu kurum ve kuruluşlarının kararlarına karşı Hakimler ve Savcılar Kurulunca belirlenecek Ankara idare mahkemelerinde iptal davası acılabilir.
(8) Bu madde uyarınca yetkili olmayan kamu kurum ve kuruluşuna yapılan başvurular yetkili olduğu değerlendirilen kamu kurum ve kuruluşuna gonderilir ve durum başvurana bildirilir.
(9) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin ortaya cıkabilecek ihtilafları gidermeye Cumhurbaşkanlığı yetkilidir."
YURURLUK MADDESİ ŞU ŞEKİLDEDİR:
Bu gecici 4. madde kanunun 45. maddesine gore 17 Kasım 2020 tarihinde yururluğe girmiştir. Cunku Kanun 17 Kasım 2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
İşte yururluk maddesi;
MADDE 45 - (1) Bu Kanunun;
a) 12 nci ve 13 uncu maddeleri yayımı tarihini takip eden ayın başında,
b) 15 inci, 16 ncı maddeleri ile 19 uncu maddesinin 193 sayılı Kanunun gecici 67 nci maddesinin onucuncu fıkrasının ikinci paragrafına ibare eklenmesine ilişkin hukmu 1/1/2021 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak uzere yayımı tarihinde,
c) 32 nci maddesi 13/11/2020 tarihinden itibaren uygulanmak uzere yayımı tarihinde,
c) 35 inci maddesi 1/1/2021 tarihinden, ozel hesap donemine tabi olan mukelleflerde 2021 takvim yılında başlayan ozel hesap doneminin başından itibaren elde edilen kazanclara uygulanmak uzere yayımı tarihinde,
d) 38 inci ve 39 uncu maddeleri 1/1/2022 tarihinde,
e) Diğer hukumleri yayımı tarihinde,
yururluğe girer.

Bu gecici 4. maddeye istinaden bazı internet siteleri uzerinden kanunun yururluk tarihi yerine yanlış tarih alınarak yani kanunun TBMM'de kanunlaştığı 11/11/2020 tarihini baz alarak uc ayı hesaplayıp 11.02.2021 tarihine (gercek tarih 17.02.2021) kadar Oğretmenlik Lisansının Geri İade Edilmesi İcin Milli Eğitim Bakanlığına dilekce ile başvurulması yonunde cağrı yapılmaktadır.
Peki, konunun aslı nedir, 7075 sayılı Olağanustu Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hukmunde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanuna eklenen gecici 4. madde neleri kapsamaktadır?
Şoyle ki; Teror orgutlerine veya Milli Guvenlik Kurulunca Devletin milli guvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara uyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan devlet memurları Kanun Hukmunde Kararnamelerle ihrac edilmiştir.
İhrac edilenler; 7075 sayılı Olağanustu Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hukmunde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun gereğince komisyona başvurarak itirazda bulunmuşlar verilen karara gore ya goreve iade edilmişler ya da ret kararı alanlar Ankara idare mahkemelerinde ilgilinin en son gorev yaptığı kurum veya kuruluş aleyhine iptal davası acma hakkı bulunmaktadır.

Gecici 4.maddenin neleri kapsadığını anlamak icin 1. fıkraya baktığımızda; olağanustu hal kapsamında kabul edilen kanunlarda yer alan ilave tedbirlere karşı hakkında tedbir uygulanan kişileri kapsadığı acıkca ortadadır. İhrac KHK'larında oğretmenlere yonelik ilave bir tedbir bulunmamaktadır.
İhrac KHK'larında genellikle ilave tedbirler unvan ve lisanslarla ilgili olarak şu duzenlemeler yer almaktadır:
"Kamu gorevinden cıkarılanlar, varsa uhdelerinde taşımış oldukları buyukelci, vali gibi unvanları ve musteşar, kaymakam ve benzeri meslek adlarını ve sıfatlarını kullanamazlar ve bu unvan, sıfat ve meslek adlarına bağlı olarak sağlanan haklardan yararlanamazlar. Gemi adamlığına ilişkin belgeleri ve pilot lisansları iptal edilir."
Yani ihrac KHK'ları, Devletin memura verdiği unvanları ve lisansları iptal etmiştir. Bir başka deyişle Devletin verdiği kaymakam, vali, musteşar gibi unvanları iptal etmiştir. Mezuniyetle elde edilen unvanların iptali gibi bir durum soz konusu değildir. Yani bir kişi muhendisse yine muhendistir, doktorsa yine doktordur, oğretmense yine oğretmendir.
İHRAC EDİLEN OĞRETMENLER NEDEN OZEL OĞRETİM KURUMLARINDA CALIŞAMAMAKTADIR?
Oğretmenlik lisansı gibi bir durum soz konusu değildir. Yukarıda bahsettiğimiz gibi oğretmenlik, mezuniyete bağlı olarak elde edilen bir meslek olup hem devlet kurumunda hem de ozel oğretim kurumlarında oğretmen olarak atanacak ya da calıştırılacak olanların mezun olması gereken bolumler; Talim ve Terbiye Kurulunun 20.02.2014 Tarih ve 9 Sayılı Kurul Kararıyla belirlenmektedir.

Dolayısıyla oğretmenlik unvanın KHK'larla iptal edilmesi de soz konusu değildir. Yani oğretmenlerin bir lisansları bulunmaktadır mezuniyetleri gereğince ya oğretmenlik unvanı almaktalar yada ilgili universitelerde pedagojik formasyon belgesi alarak oğretmenlik yapabilme durumuna gelmektedirler. Bu işlemler tamamen kişinin mezuniyeti ve aldığı eğitimle ilgilidir. Dolayısıyla oğretmenlik, doktorluk avukatlık bir unvan değildir.
Başhekim olan bir doktor ihrac edildikten sonra ozel bir hastanede doktorluk yapabilmekte, hakim olan biri ihrac edildikten sonra avukatlık yapabilmektedir.
Peki, oğretmen olan biri ihrac olduktan sonra ozel oğretim kurumlarında oğretmenlik yapabilir mi?
Doktorlar ozel hastanelerde calışıyor iken avukatlar mesleğini icra ediyor iken "ihrac edilen oğretmenler neden ozel oğretim kurumlarında calışamamaktadır?" sorunun cevabı ise eğitim ve oğretimin ozel durumunda yatmakta, veli, oğrenci ve oğretmenin eğitim ortamında etkileşmesinde bulunmaktadır. Bu nedenle ozel oğretim kurumları mevzuatına bakmamız gerekmektedir.
OZEL OĞRETİM KURUMLARINDA CALIŞTIRILACAK OLAN OĞRETMENLERE CALIŞMA İZNİ VALİLİKTEN ALINMAKTADIR

Milli Eğitim Bakanlığı Ozel Oğretim Kurumları Yonetmeliğinin "Gorevlendirme" başlıklı 26. maddesi 3. fıkrasındakihukumlerine goreozel oğretim kurumlarında calıştırılacak olan oğretmenlere calışma izni valilikten alınmaktadır.
İşte o madde;
"Kurum mudurluğunce, calışma izni verilmesi istenen eğitim personelinin ve diğer personelin bu izne esas olan belgelerini eksiksiz olarak tamamlamak suretiyle evrakı kurumun doğrudan bağlı bulunduğu milli eğitim mudurluğune teslim edilir. Kanunun 4 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan şartları sağladığı yapılan guvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucuna ilişkin yetkili makamlardan alınmış belge ile tespit edilen ve diğer nitelik ve şartları uygun bulunanlara muracaattan itibaren 10 gun icinde calışma izni valilikce duzenlenir. Valilikten calışma izni alınmadan personel işe başlatılamaz."
TEROR ORGUTLERİYLE İLTİSAKLI OLANLARA OZEL OĞRETİM KURUMLARINDA CALIŞMA İZNİ VERİLMEMEKTEDİR
5580 sayılı Ozel Oğretim Kurumları Kanununun "Kurucu/kurucu temsilcisinin nitelikleri ve kurum binaları" başlıklı 4. maddesi 1. fıkrasındaki hukumleri gereğince, ozel oğretim kurumlarında calıştırılacak olan oğretmenlerde, teror orgutlerine ya da Milli Guvenlik Kurulunca Devletin milli guvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara uyeliği, mensubiyeti ya da iltisakı yahut bunlarla irtibatı olmaması şartı aranmaktadır. Bu şart gecici 4.maddede ve İhrac KHK'larında yer alan ilave tedbir olmayıp genel kuraldır.
İşte 18/5/2018 tarihinde 5580 sayılı Kanuna eklenen o madde:
"Ozel oğretim kurumlarının gercek kişi kurucularında, tuzel kişi kurucularının yonetim organlarında, kurucu temsilcilerinde ve personelinde; 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Turk Ceza Kanununun 53 uncu maddesinde belirtilen sureler gecmiş olsa bile kasten işlenen bir suctan dolayı bir yıl veya daha fazla sureyle hapis cezası ya da affa uğramış olsa bile Devletin egemenlik alametlerine ve organlarının saygınlığına karşı suclar, Devletin guvenliğine karşı suclar, anayasal duzene ve bu duzenin işleyişine karşı suclar, milli savunmaya karşı suclar, Devlet sırlarına karşı suclar ve casusluk, zimmet, irtikap, ruşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, guveni kotuye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suctan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kacakcılık sucları, cinsel dokunulmazlığa karşı suclar ve 11/10/2006 tarihli ve 5549 sayılı Suc Gelirlerinin Aklanmasının Onlenmesi Hakkında Kanun kapsamında işlenen suclardan ceza almamış olması veya haklarında bu suclardan dolayı kovuşturma bulunmaması, teror orgutlerine ya da Milli Guvenlik Kurulunca Devletin milli guvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara uyeliği, mensubiyeti ya da iltisakı yahut bunlarla irtibatı olmaması şartı aranır."
KONUNUN MUHATABI MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI OLMAYIP AYM'DİR
Teror orgutlerine veya Milli Guvenlik Kurulunca Devletin milli guvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara uyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu icin KHK ile ihrac edilen bir oğretmenin Milli Eğitim Bakanlığı Ozel Oğretim Kurumları Yonetmeliğinin "Gorevlendirme" başlıklı 26. maddesi 3. fıkrasındaki hukumlere istinaden Ozel Oğretim Kurumları Kanununun "Kurucu/kurucu temsilcisinin nitelikleri ve kurum binaları" başlıklı 4. maddesi 1. fıkrasındaki hukumlerine gore calışma izni almasına imkan bulunmamaktır.
Bu durum, Ozel Oğretim Kurumları Kanununa gore genel bir hukum olup ihrac KHK'ları ile ilgili bir durum değildir. Dolayısıyla gecici 4.madde oğretmenleri kapsamamaktadır. Konu tamamen 5580 sayılı Kanun hukmu nedeniyle calışma izninin verilmemesiyle alakalıdır.
Yukarı belirttiğimi mevzuat hukumlerine gore konunun muhatabı Milli Eğitim Bakanlığı olmayıp, calışma izni verilmeyen bir oğretmenin Ozel Oğretim Kurumları Kanununun "Kurucu/kurucu temsilcisinin nitelikleri ve kurum binaları" başlıklı 4. maddesi 1. fıkrasındaki hukumlerin Anayasaya aykırılık iddiası ile AYM'dir.
Ahmet KANDEMİR