
Ozel eğitim kurumundaki anaokulu oğretmenliğini bırakarak 24 buyukbaş hayvanla işe başlayan Merve Akbulut: "Acık besiciliğe gecmek istiyorum. Şu an kapalı besicilik yapıyorum. Hatta kendi yemimi kendim uretmek istiyorum. Bu yuzden yem bitkileri yetiştirmeyi duşunuyorum" Samsun'un Bafra ilcesinde yaşayan 24 yaşındaki anaokulu oğretmeni Merve Akbulut, ozel bir okulda surdurduğu mesleğini bırakıp babasının hayalini gercekleştirerek hayvancılığa başladı.
Ondokuz Mayıs Universitesi Cocuk Gelişimi Programından mezun olan Akbulut, daha sonra ozel bir eğitim kurumunda 2 yıl anaokulu oğretmenliği yaptı.
Gecen yıl yeni tip koronaviruse (Kovid-19) yakalanan Akbulut, evde gecirdiği karantina surecinde hayvancılıkla ilgili araştırma yapmaya başladı.
Araştırmalarının ardından altından kalkabileceğini duşunup mesleğini bırakan Akbulut, Bafra ilcesinin kırsal Koşu Mahallesi'nde babasından kalan ciftlikte hayvancılık işine yoneldi.
Ağrı'ya gidip 24 buyukbaş hayvan alan ve Bafra'da babadan kalma tesisinde yaklaşık 6 ay once işe adım atan Akbulut, boylece hayvancılık yapmak icin calışma yuruturken 1,5 yıl once vefat eden babasının hayallerini gerceğe donuşturmuş oldu.
- Hedefi acık besiciliğe gecerek işini buyutmek
Merve Akbulut, AA muhabirine, hayvancılık yapmaya Kovid-19 surecinde karar verdiğini soyledi.
Babasının da ciftci olduğunu belirten Akbulut, "Zaten babamın hayalleri vardı. Ahırımız vardı. 'Bu işi ben yapabilirim' dedim." ifadesini kullandı.
İşe başlamadan once bir restoranla da et tedariki uzerine anlaşma yaptığını dile getiren Akbulut, "İnternetten araştırdım. Annem en buyuk destekcimdi bu surecte. Annemle baktık, buyuttuk. Anlaşma yaptığım restorana et tedarik ediyorum. Acık besiciliğe gecmek istiyorum. Şu an kapalı besicilik yapıyorum. Hatta kendi yemimi kendim uretmek istiyorum. Bu yuzden yem bitkileri yetiştirmeyi duşunuyorum. 10 donum arazim var." diye konuştu.
- "Koydeki yaşam cok daha guzel"
Hayvancılığın yorucu olduğunu ama bunun ustesinden gelinebileceğini vurgulayan Akbulut, şunları kaydetti:
"Sabah erkenden kalkıp hayvanlara ilk oğunlerini veriyoruz. Sonra temizleme işi var. Oğle oğununde yem ve tuzunu veriyorum hayvanların. Veteriner işlemlerimiz oluyor. Ben de kendimi geliştirdim bu konuda. Artık hayvanlarıma iğnelerini vurabiliyorum. Hastalıklarını oğrendim, tedavilerini yapabiliyorum. Acık besiciliğe gecip 100 hayvanla devam etmek istiyorum. İlerleyen surecte sut urunlerine girebileceğim hayvanlar da edineceğim."
Kovid-19 surecinde şehir hayatından sıkıldığını dile getiren Akbulut, "Aslında koydeki yaşam cok daha guzel. Neden kente bu kadar hapsoluyoruz, bilmiyorum. Kesinlikle hayallerimizi ertelememeliyiz. Bu işleri aslında coğu yerde kadınlar yapıyor ama arka planda kalıyorlar. Pişmanlığım yok, iyi ki bu kararı almışım. Bu işte başarılı olduğuma inanıyorum." dedi.
Kızına yardım eden anne Fatma Akbulut da "Zor ama kendi sevdi, ben de yardım ettim. Başarılı gidiyor. Hayvanlarımız da guzel besi aldılar." ifadesini kullandı.