Oğrencisinin dikkati sayesinde siroz olduğunu oğrenen matematik oğretmeni Osman Başyiğit, hastalığının son evresinde 16 yıl once kadavradan nakledilen karaciğer sayesinde hayallerini gercekleştirmenin mutluluğunu yaşıyor, sağlığına ozen gosteriyor. Isparta Şehit Ali İhsan Kalmaz Lisesi'nde gorev yaparken 1999'da lise son sınıfta okuyan kız oğrencisinin dikkati ve uyarısı sayesinde hastaneye başvuran Başyiğit, yaptırdığı tetkiklerde siroz olduğunu oğrendi.
Halsizliği ve ağrıları artınca Ankara'ya sevk edilen Başyiğit, yaklaşık uc yıl tedavi gordu, Sağlık Bakanlığının "organ bekleme listesi"ne alındı.
Kadavradan bağış cıkmayınca Isparta'ya sevk edilen Başyiğit, burada da bir sure tedavi gordukten sonra Akdeniz Universitesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi'ne başvurdu.
Cok sevdiği oğrencilerinden uzak kalan Başyiğit'e 26 Eylul 2005'te merkezde kadavradan karaciğer nakli yapıldı. İlk gunku gibi kontrollerini aksatmayan, beslenmesine, fiziksel aktiviteye ozen gosteren ve yaşadığı her gun icin şukreden 70 yaşındaki Başyiğit, organ bağışı cağrısında bulundu.
Emekli Başyiğit, AA muhabirine, bir kız oğrencisinin, hemşire olan annesine "Oğretmenim merdivenleri ikişer basamak cıkıyordu, surekli soru cozduruyordu ama artık cabuk yoruluyor. Yuzunde sarılıklar var. Halsiz duşuyor ama hasta olduğunun farkında değil." diyerek durumundan bahsedip annesinden hastaneye davet etmesini istediğini anlattı.
Hemşire olan velinin cağırması uzerine hastaneye gittiğini anlatan Başyiğit, şunları kaydetti:
"Bir rahatsızlığım yoktu, hastalığımın hic farkında değildim. Matematik kursu verdiğim oğrencimin doktor olan babası tahlillerimi yaptırdı. Hepatit B ve delta hepatiti virusu cıktı. Sonra hastalığım ilerledi ve yaklaşık 6 sene Ankara, Isparta ve Antalya'da tedavi gordum. Bağışlanan bir organla hayata tutundum. Nakilden sonra hayatım değişti. Cocuklarımı buyuttum, evlendirdim, torun sahibi oldum. Bugunleri gorebileceğimi hic duşunmemiştim. Sağlıklıyım, yaşadığım her gun icin şukrediyorum. Doktorlarımızın başarılı nakliyle eşimin dostumun cabasıyla bugunleri gordum."
İki cocuk babası Başyiğit, oğlunun birinin docent olduğunu, diğerinin de universite mezunu olup İstanbul'da calıştığını, 4 torunu bulunduğunu soyledi.
- "İş başa gelince kıymetini cok iyi anlıyorsunuz"

Herkesi organ ve kan bağışı yapmaya davet eden Başyiğit, bunun onemini insanın başına gelince daha iyi anladığını belirtti.
Zorluklardan sonra yaşamanın guzel bir duygu olduğunu ifade eden Başyiğit, 16 yıldır sağlığına dikkat ettiğini belirterek, "Uc ayda bir kontrole geliyorum, hic aksatmam. Sağlıklı beslenirim, suyumu icer, sporumu yaparım, abur cuburdan uzak dururum. Stres yapmamaya ozen gosteririm. Surekli dua ediyorum. Bu karaciğer bana bir emanet. Bir şey olacak dile korkuyorum onun icin cok ozen gosteriyorum. İş başa gelince kıymetini cok iyi anlıyorsunuz." diye konuştu.
Organ Nakli Merkezi Muduru Prof. Dr. Bulent Aydınlı da her bağışın nakil bekleyen hastaları hayata bağladığını, bunun icin bağışların artması gerektiğini anlattı.
Organ Nakli Merkezi Koordinatoru Nilgun Bilal ise Turkiye'nin her yerinden gelen hastaların merkezde yapılan nakiller sayesinde sağlığına kavuştuğunu kaydetti.