
İstanbul Bolge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi, sendikal faaliyet gerekce gosterilerek nobet gorevine gelmeyen oğretmene verilen cezayı hukuka uygun buldu. Nobet tutma gorevini yerine getirmediği, bu eylemine dayanak olarak gosterdiği sendika kararının kamu gorevlilerinin ortak ekonomik, sosyal, mesleki hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek şeklindeki sendikal amaclarının sınırlarını aşarak yururlukte bulunan mevzuat hukumlerinin eğitim-oğretim donemi boyunca uygulanmaması niteliği taşımakla, davacının nobet tutmaması icin gecerli bir mazeret olarak kabul edilemeyeceğini belirtti.
Olayda, Anadolu Lisesi'nde oğretmen olarak gorev yapan davacının, hakkında yapılan soruşturma sonucunda oğle arası nobet gorevini yerine getirmediğinden bahisle kınama cezası verilmiştir.
İlk derece mahkemesi, oğretmenin bu eyleminin eğitim-sen tarafından alınan karar neticesinde yapıldığı, sendikal faaliyet kapsamında olduğundan cezayı hukuka aykırı bularak iptal etmiştir.
İstinaf mahkemesi ise bu kararı bozmuştur.
Bozma gerekcesinde; Milli Eğitim Bakanlığı Ortaoğretim Kurumları Yonetmeliği ile Milli Eğitim Bakanlığı Okul Oncesi Eğitim ve İlkoğretim Kurumları Yonetmeliği'nin acık hukumleriyle tam gun eğitim yapan okullarda gorevli bulunan oğretmenler icin oğle saatlerinde nobet gorevi verilmesi mumkun olduğu halde sendikanın almış olduğu kararla bu gorevin surekli olarak yerine getirilmemesi, sendikal faaliyet olarak kabul edilemez olduğu belirtilmiştir.
Karar temyiz yolu kapalı olmak uzere kesinleşmiştir.
T.C
İSTANBUL BOLGE İDARE MAHKEMESİ
2. İDARİ DAVA DAİRESİ
ESAS NO: 2020/117
KARAR NO: 2020/1746
KARAR TARİHİ: 15.12.2020
İSTEMİN OZETİ:
İstanbul İli, Pendik İlcesi, . Anadolu Lisesi'nde oğretmen olarak gorev yapan davacının, hakkında yapılan soruşturma sonucunda oğle arası nobet gorevini yerine getirmediğinden bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/B-a maddesi uyarınca "kınama" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 19.02.2019 tarih ve E.3591018 sayılı Pendik İlce Milli Eğitim Mudurluğu işleminin iptali istemiyle acılan davada; dava konusu işlemin iptaline ilişkin İstanbul 10. İdare Mahkemesi'nin 30/10/2019 tarih ve E:2019/1188, K:2019/2104 sayılı kararının; usule uygun olarak yurutulen soruşturma sonucunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kaldırılması istenilmektedir.
SAVUNMANIN OZETİ:
İstinaf dilekcesinde belirtilen hususların mahkeme kararının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı ve kararın usul ve hukuka uygun olduğu ileri surulerek istinaf isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
TURK MİLLETİ ADINA
Karar veren İstanbul Bolge İdare Mahkemesi İkinci İdare Dava Dairesince, dava dosyasındaki bilgi ve belgeler incelenerek işin gereği goruşuldu:
Dava, İstanbul İli, Pendik İlcesi, . Anadolu Lisesi'nde oğretmen olarak gorev yapan davacının, hakkında yapılan soruşturma sonucunda oğle arası nobet gorevini yerine getirmediğinden bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/B-a maddesi uyarınca "kınama" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 19.02.2019 tarih ve E.3591018 sayılı Pendik İlce Milli Eğitim Mudurluğu işleminin iptali istemiyle acılmıştır.
İdare Mahkemesince "...Uyuşmazlıkta; Eğitim-Sen Genel Merkez Yurutme Kurulu'nun 26.02.2018 tarih ve 11 sayılı kararı ile "Tam gun eğitim yapılan okullarda sendikamız uyesi oğretmenlerin oğle tatillerinde temel gereksinimlerini karşılayabilmeleri icin nobet gorevlerinin 2017/2018 oğretim yılı sonuna kadar yerine getirmemelerine" karar verildiği, sendika uyesi davacı tarafından anılan karara uyularak oğlen nobetlerinin tutulmayacağının idareye bildirildiği, davacının 27.03.2018-11.04.2018 tarihleri arasında oğlen arası nobetlerini tutmamasının davacının uyesi bulunduğu sendika kararı doğrultusunda gercekleştiği, dolayısıyla davacının eyleminin 657 sayılı Kanun'un 125/B-a maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği acıktır. Bu durumda; yukarıda yer verilen ulusal ve uluslararası hukuki duzenlemeler uyarınca, uyesi olduğu sendika tarafından alınan karar doğrultusunda ve sendikal faaliyet kapsamında 27.03.2018-11.04.2018 tarihleri arasında oğlen arası nobetlerini tutmayan davacıya 657 sayılı Kanun'un 125/B-a maddesi gereğince "Kınama" cezası verilmesine ilişkin tesis olunan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. " gerekcesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Anayasa'nın "Sendika Kurma Hakkı" başlıklı 51. maddesinde, calışanlar ve işverenlerin, uyelerinin calışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek icin onceden izin almaksızın sendikalar ve ust kuruluşlar kurma, bunlara serbestce uye olma ve uyelikten serbestce cekilme haklarına sahip oldukları, hic kimsenin bir sendikaya uye olmaya ya da uyelikten ayrılmaya zorlanamayacağı, sendika kurma hakkının ancak, milli guvenlik, kamu duzeni, suc işlenmesinin onlenmesi, genel sağlık ve genel ahlak ile başkalarının hak ve ozgurluklerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabileceği, sendika kurma hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usullerin kanunda gosterileceği hukmune yer verilmiştir.
4688 sayılı Kamu Gorevlileri Sendikaları ve Toplu Sozleşme Kanunu'nun "Amac" başlıklı 1. maddesinde, bu Kanunun amacının, kamu gorevlilerinin ortak ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi icin oluşturdukları sendika ve konfederasyonların kuruluşu, organları, yetkileri ve faaliyetleri ile sendika ve konfederasyonlarda gorev alacak kamu gorevlilerinin hak ve sorumluluklarını belirlemek ve toplu sozleşme yapılmasına ilişkin usul ve esasları duzenlemek olduğu, 3. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde, Sendika, kamu gorevlilerinin ortak ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek icin oluşturdukları tuzel kişiliğe sahip kuruluşlar olarak tanımlanmış; 18. maddesinin birinci fıkrasında, kamu gorevlilerinin, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri icinde sendika veya konfederasyonların bu Kanunda belirtilen faaliyetlerine katılmalarından dolayı farklı bir işleme tabi tutulamayacağı ve gorevlerine son verilemeyeceği; 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) ve (d) bentlerinde, sendika ve konfederasyonların kuruluş amacları doğrultusunda toplumsal cinsiyet eşitliğini gozeterek, genel olarak kamu personelinin hak ve odevleri, calışma koşulları, yukumlulukleri, iş guvenlikleri ile sağlık koşullarının geliştirilmesi konularında goruş bildirmek ve toplu sozleşmenin uygulanmasını izlemek uzere yapılacak calışmalara temsilciler gondermek ve uyelerinin mesleki yeterliliklerinin artırılması ve sorunlarının cozulmesi ile sendikal faaliyetlerinin geliştirilmesine yonelik kurs, seminer ve sosyal amaclı toplantılar duzenlemek, bilimsel calışmalar yapmak ve yayınlarda bulunmak şeklinde faaliyetlerde bulunabilecekleri hukum altına alınmıştır.
Avrupa İnsan Hakları Sozleşmesi'nin 11. maddesinde, herkesin barışcıl olarak toplanma ve dernek kurma hakkına sahip olduğu, bu hakkın, cıkarlarını korumak amacıyla başkalarıyla birlikte sendikalar kurma ve sendikalara uye olma hakkını da icerdiği, bu hakların kullanılmasının, yasayla ongorulen ve demokratik bir toplum icinde ulusal guvenliğin, kamu guvenliğinin korunması, kamu duzeninin sağlanması ve suc işlenmesinin onlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve ozgurluklerinin korunması icin gerekli olanlar dışındaki sınırlamalara tabi tutulamayacağı, bu maddenin, silahlı kuvvetler, kolluk kuvvetleri veya devlet idaresi mensuplarınca yukarda anılan haklarını kullanılmasına meşru sınırlamalar getirilmesine engel olmadığı; Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı'nın 28. maddesinde ise, işciler ve işverenlerin veya bunların ilgili kuruluşlarının, topluluk mevzuatı ve ulusal yasalar ve uygulamalara gore uygun duzeylerde toplu sozleşmeler muzakere etme ve imzalama ve menfaat ihtilafı olması halinde grev eylemi dahil olmak uzere kendi cıkarlarını korumak icin ortak eylem yapma hakkına sahip olduğu hukme bağlanmıştır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de, calışma koşullarının iyileştirilmesi gibi iş hayatının geliştirilmesi temelindeki eylemler sonucunda ortaya cıkan uyuşmazlıklardan kaynaklanan başvurular icin ihlal kararları vermektedir. (Orneğin: Karacay-Turkiye davası 27 Mart 2007 tarihli, Başvuru No:6615/03)(Urcan ve Diğerleri/Turkiye Davası, 17 Temmuz 2008 tarihli, 23018/04 sayılı)
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun ''Devlet Memurlarının Gorev ve Sorumlulukları'' başlıklı 11. maddesinde; ''Devlet memurları kanun ve diğer mevzuatta belirtilen esaslara uymakla ve amirler tarafından verilen gorevleri yerine getirmekle yukumlu ve gorevlerinin iyi ve doğru yurutulmesinden amirlerine karşı sorumludurlar.'' hukmune, ''Disiplin Amiri ve Disiplin Cezaları'' başlıklı 124. maddesinde; ''Kamu hizmetlerinin gereği gibi yurutulmesini sağlamak amacı ile kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve yonetmeliklerin Devlet memuru olarak emrettiği odevleri yurt icinde veya dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine gore 125'inci maddede sıralanan disiplin cezalarından birisi verilir.'' hukmune yer verilmiş,125/B-a maddesinde de; "Verilen emir ve gorevlerin tam ve zamanında yapılmasında, gorev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, gorevle ilgili resmi belge, arac ve gereclerin korunması, kullanılması ve bakımında kusurlu davranmak" fiilinin karşılığının kınama cezası olduğu hukme bağlanmıştır.
Ote yandan, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaoğretim Kurumları Yonetmeliği'nin 86/4-o bendinde, "Okul yonetimince belirlenip kendisine verilen nobet gorevini yerine getirmek" okulun her turlu eğitim ve oğretim calışmalarında gorev alan oğretmenlerin gorev ve sorumlulukları arasında sayılmış, Milli Eğitim Bakanlığı Okul Oncesi Eğitim ve İlkoğretim Kurumları Yonetmeliği'nin 44/4. maddesinde, ilkoğretim kurumlarında, okulun bina ve tesisleri ile oğrenci mevcudu, yatılı, gunduzlu, normal veya ikili eğitim yapma gibi durumlar goz onunde bulundurularak okul mudurluğunce duzenlenen nobet cizelgesine gore oğretmenlerin, normal eğitim yapan okullarda gun suresince nobet tutacakları hukme bağlanmış, 26/04/2018 tarih ve 2018/10 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Destek Hizmetler Genel Mudurluğu'nun Okullarda Guvenlik Onlemlerinin Alınması Genelgesi'nin (o) bendinde de, taşımalı okul servis aracları ile okula gelen cocukların iniş ve binişteki kontrollerinin nobetci oğretmen/idareci tarafından yapılması ve kayıt altına alınması gerektiği belirtilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, İstanbul İli, Pendik İlcesi, . Anadolu Lisesi'nde oğretmen olarak gorev yapan davacının uyesi olduğu Eğitim ve Bilim Emekcileri Sendikası'nın "tam gun eğitim yapılan okullarda, sendikamız uyesi oğretmenlerin oğle tatillerinde temel gereksinimlerini karşılayabilmeleri icin nobet gorevlerini 2017-2018 oğretim yılı sonuna kadar yerine getirmemelerine" ilişkin kararı sonrasında davacı hakkında 27.03.2018-11.04.2018 tarihleri arasında oğle saatlerindeki 40 dakikalık nobet gorevlerini yerine getirmediği iddiasıyla 16.04.2018 tarihli Pendik Kaymakamlığı oluru ile başlatılan soruşturma sonucunda duzenlenen 11.01.2019 tarih ve 795843 sayılı inceleme ve soruşturma raporu ile davacının sendikanın aldığı karar doğrultusunda nobet tutmadığını beyan ettiği ve bu durumun nobet defterlerinde yer alan kayıtlar ile de sabit olduğunun belirlendiğinden bahisle nobet gorevlerini yerine getirmeyen davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C-a maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasının teklif edildiği, soruşturma dosyası ile davacının savunmasının Pendik İlce Milli Eğitim Mudurluğu tarafından değerlendirilmesi sonucunda davacının 27.03.2018 ile 11.04.2018 tarihleri arasında verilen oğle arası nobet gorevlerini yerine getirmeme fiili sebebiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/B-a maddesi uyarınca kınama cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemin tesis edildiği, bu işleme karşı yapılan itirazın ise 07.03.2019 tarih ve 264 sayılı İl Milli Eğitim Disiplin Kurulu kararı ile reddedildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hukumleri ile yapılan acıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu olayın değerlendirilmesinden; sendikaların uyelerinin hak ve menfaatlerini korumaya yonelik kuruluşlar olduğu, bu kuruluşların kuruluş amacları doğrultusunda, yani uyelerinin ortak sosyal, ekonomik, mesleki hak ve menfaatlerini korumak ve iyileştirmek amacına yonelik faaliyetlerde bulunabileceği, sendikaların normal faaliyetlerinin kanun ve uluslararası sozleşmelerde sınırları cizilen faaliyetler olduğu, sendika kararı bulunsa dahi, anılan amacları gercekleştirmeye yonelik olmayan eylemlerin korunması gereken haklardan olmayacağı ve sendikal eylem olarak değerlendirilemeyeceği acık olup, somut olayda; davacı tarafından uyesi olduğu sendikanın aldığı karar doğrultusunda, ic hukuk ve uluslararası hukuksal duzenlemelerle tanınan haklara dayanarak nobet gorevinin yerine getirilmediği ve bu eylemin "sendikal hak" kapsamında değerlendirilmesi gerektiği iddia edilmiş ise de, 4688 sayılı Kanun'un 1. ve 18. maddeleri uyarınca kamu gorevlilerinin ortak ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi icin sendika ve konfederasyonların kurulması, kurulan sendika ve konfederasyonların anılan amaclar doğrultusunda ve bu amaclara hizmet eder şekilde faaliyette bulunmasının esas olduğu, soz konusu sendika kararının ise kamu gorevi niteliğindeki hizmetlerin bir kısmının tum eğitim-oğretim yılını kapsayacak sureklilikte yerine getirilmemesine ilişkin olduğu ve bu nedenle kamu gorevlilerinin mer'i mevzuat hukumleriyle yuklenen gorev ve sorumluluklarını yerine getirmemeleri icin haklı bir sebep oluşturmayacağı, başka bir deyişle, usulune uygun olarak yururluğe konulan Milli Eğitim Bakanlığı Ortaoğretim Kurumları Yonetmeliği ile Milli Eğitim Bakanlığı Okul Oncesi Eğitim ve İlkoğretim Kurumları Yonetmeliği'nin acık hukumleriyle tam gun eğitim yapan okullarda gorevli bulunan oğretmenler icin oğle saatlerinde nobet gorevi verilmesi mumkun olduğu halde sendikanın almış olduğu kararla bu gorevin surekli olarak yerine getirilmemesinin, Kamu Gorevlileri Sendikaları Kanunu ve uluslararası sozleşme hukumlerinin ongorduğu anlamda uyelerinin cıkarlarını korumaya yonelik olduğundan soz edilemeyeceği gibi mevzuat hukumleriyle ongorulen gorev ve sorumlulukların icinde bulunulan eğitim-oğretim yılı suresince yerine getirilmemesinin, sendikal faaliyet kapsamında gercekleşen bir eylem olarak değerlendirilmesinin mumkun olmayacağı acıktır.
Buna gore, oğretmen olarak gorev yapan davacı hakkında başlatılan disiplin soruşturması sonucu duzenlenen soruşturma raporu ekinde yer alan ifadeler, tutanaklar, nobet defteri ve cizelgesi, davacının kendi beyanları ve uyesi olduğu Sendika tarafından alınan karara yonelik olarak yapılan acıklamaların dava dosyasında bulunan diğer bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmesinden; davacının ilgili mevzuat hukumleriyle verilen nobet tutma gorevini yerine getirmediği, bu eylemine dayanak olarak gosterdiği sendika kararının ise kamu gorevlilerinin ortak ekonomik, sosyal, mesleki hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek şeklindeki sendikal amaclarının sınırlarını aşarak yururlukte bulunan mevzuat hukumlerinin eğitim-oğretim donemi boyunca uygulanmaması niteliği taşımakla, davacının nobet tutmaması icin gecerli bir mazeret olarak kabul edilemeyeceği sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, kamu hizmetlerinin yurutulmesini sekteye uğratan ve olcululuk ilkesine aykırı olarak kullanılan sendika kararı sebebiyle nobet gorevini yerine getirmeyen davacının, bu eylemi nedeniyle 657 sayılı Kanun'un 125/B-a maddesi uyarınca kınama cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık, aksi yondeki ilk derece mahkemesi kararında ise hukuki isabet gorulmemiştir.
Acıklanan nedenlerle; istinaf talebinin kabulune, İstanbul 10. İdare Mahkemesinin 30/10/2019 tarih ve E:2019/1188, K:2019/2104 sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine, aşağıda dokumu yapılan 156,60-TL yargılama giderinin davacı uzerinde bırakılmasına, istinaf safhasında davalı idarece yapılan 49,00-TL posta gideri ile hukum tarihinde yururlukte olan Avukatlık Asgari Ucret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.040,00-TL vekalet ucretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, davalı idarenin harctan muaf olması nedeniyle istinaf aşamasında alınmayan 148,60-TL istinaf başvurma harcı ile 89,60 TL yd harcının davacıdan tahsili icin Mahkemesince ilgili vergi dairesine harc tahsil muzekkeresi yazılmasına, posta gideri avansından varsa artan kısmın mahkemesince taraflara iadesine, kararın taraflara tebliği icin dosyanın ait olduğu mahkemeye gonderilmesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 45/6. ve 46. maddeleri uyarınca temyizi kabil olmamak uzere kesin olarak,15/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.