25 Mart 2008 SALIResmî GazeteSayı : 26827
DANIŞTAY KARARI
Danıştay İctihatları Birleştirme Kurulundan:
Esas No : 2005/2
Karar No : 2007/1
OZU: Muhendis unvanına sahip olmakla beraber 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hukumleri uyarınca Teknik Hizmetler Sınıfında kimyager kadrosunda gorev yapanların ek gosterge rakamlarının tespitinde, tahsil durumlarının değil, kadro unvanının esas alınması gerektiği hakkında.
İCTİHATLARI BİRLEŞTİRME KURULU KARARI
Kimya muhendisi unvanına sahip olmakla beraber Teknik Hizmetler Sınıfında kimyager kadrosunda gorev yapan ve 657 sayılı Kanuna 527 sayılı Kanun Hukmunde Kararname'nin 3'uncu maddesi ile eklenen (I) Sayılı Cetvelin, "Teknik Hizmetler Sınıfı" bolumunun (b) bendinde ongorulen (3000) ek gosterge rakamından yararlanan, ancak, (a) bendinde ongorulen (3600) ek gosterge rakamından yararlanmak isteyen davacılar yonunden Danıştay Onbirinci Dairesinin, unvanı yeterli gorerek ek gostergenin buna gore tespit edilmesi gerektiği yolundaki kararları ile Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun, unvan dışında bulunulan kadroya gore ek gostergenin tespit edilmesi gerektiği yonunde ayrı ayrı verdiği kararlar arasında; ayrıca, Danıştay Onbirinci Dairesinin, İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararlarına uyarak verdiği kararlar ve anılan Dairenin temyiz incelemesi sonucu verdiği aksi yondeki kararları arasındaki aykırılığın, ictihatların birleştirilmesi suretiyle giderilmesinin, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 40/1'inci maddesi uyarınca Danıştay Onbirinci Daire Başkanlığı tarafından istenilmesi uzerine, Raportor Uyenin raporu, konu ile ilgili kararlar, yasal duzenlemeler incelendikten ve Danıştay Başsavcısının duşuncesi dinlendikten sonra gereği goruşuldu:
IİCTİHADIN BİRLEŞTİRİLMESİ İSTEMİNE KONU KARARLAR:

1Danıştay Onbirinci Dairesinin 23/11/2004 gunlu ve E: 2001/4303, K: 2004/4730 sayılı kararı:
Kimya muhendisi olup fiilen kimyager kadrosunda calışan ve bu gorevden emekliye ayrılan davacının ek gostergesinin, davalı idarece (3600)'den (3000)'e indirilerek daha once odenmiş emekli ikramiyesi ve aylık farklarının adına borc cıkarılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle acılan davayı; davacı her ne kadar Teknik Hizmetler Sınıfında yer aldığını ve muhendisler ile aynı işi yaptığını belirtmekte ise de muhendis kadrosuna atanmadığından, 657 sayılı Kanunun 43'uncu maddesi ile 142 nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği hukumleri uyarınca muhendisler icin ongorulen ek gostergeden yararlandırılamayacağı gerekcesiyle reddeden Ankara 10. İdare Mahkemesinin 21/6/2001 gunlu ve E: 2000/1706, K: 2001/909 sayılı kararını, Danıştay Onbirinci Dairesi ''5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nun 41'inci maddesinde, emekli aylığının hesaplanmasında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 43'uncu maddesinde yer alan gosterge tablosu ve personel kanunlarındaki ek gostergelerin esas alınacağı belirtilmiş, 657 sayılı Yasanın 43/B maddesinde de, bu Kanuna tabi kurumların kadrolarında bulunan personelin aylıklarının, hizmet sınıfları, gorev turleri ve aylık alınan dereceler dikkate alınarak bu Kanuna ekli ek gosterge cetvelinde gosterilen ek gosterge rakamlarının eklenmesi suretiyle hesaplanacağı hukme bağlanmıştır. Bu Yasaya ekli (I) Sayılı Ek Gosterge Cetvelinin, Teknik Hizmetler Sınıfı bolumunde ise, Teknik Hizmetler Sınıfına ait kadrolarda gorev yapan personel icin ongorulen ek gosterge rakamları (a), (b), (c) ve (d) bentleri halinde sayılmış; (a) bendinde, kadroları bu sınıfa dahil olup, en az dort yıl sureli yuksek oğretim veren fakulte ve yuksek okullardan mezun olarak yururlukteki hukumlere gore yuksek muhendis, muhendis, yuksek mimar ve mimar unvanı almış olanlara uygulanacak ek gosterge rakamları belirlenmiştir.
Goruleceği uzere, (I) Sayılı Ek Gosterge Cetvelinin, Teknik Hizmetler Sınıfı bolumunun (a) bendinde yer alan ek gostergelerden yararlanabilmek icin, Teknik Hizmetler Sınıfında bulunmak ve yine aynı bentte belirtilen kariyer unvanlara sahip olmak yeterli olup, bu unvanlara ilişkin kadrolarda bulunmak gibi bir koşul ongorulmemiştir. Diğer bir deyişle 657 sayılı Yasanın 43/B maddesinde, ek gosterge rakamlarının tespitinde hizmet sınıfları, gorev turleri ve aylık alınan derecelerin dikkate alınacağı belirtilmiş olup, kadro unvanına ek gosterge rakamlarının tespitine ilişkin kriterler arasında yer verilmemiştir. Ote yandan, dava konusu uyuşmazlığın personel hukukunun "teşvik ve taltif" amacı da gozetilerek cozumlenmesi gerekmektedir. 657 sayılı Yasa bir butun olarak incelendiğinde goruleceği uzere yasa koyucunun, kamu hizmetlerinin en iyi bir bicimde yurutulmesi amacıyla kamu personelinin oğrenim duzeyinin yuksek olmasını hedeflediği, bu amacı gercekleştirmek ve kamu personelini bulundukları duzeye gore daha ust oğrenim yapmaya ozendirmek icin ceşitli hukumler (orneğin 36'ncı maddedeki duzenlemeler gibi) getirdiği gorulmektedir. Gerek 657 sayılı Yasanın 43/B maddesindeki, gerekse yasaya ekli (I) Sayılı Ek Gosterge Cetvelindeki duzenlemeleri bu cercevede değerlendirmek zorunlu bulunmaktadır. Nitekim (I) Sayılı Ek Gosterge Cetvelindeki bazı bolumlerde kadro unvanları tek tek sayılmış iken, bazı bolumlerde sadece unvanın alınmasının yeterli gorulmesi de bu goruşu doğrular niteliktedir. Olayda da, davacının emekli olmadan once İstanbul Gumruk Başmudurluğunde Teknik Hizmetler Sınıfında kimyager kadrosunda ve (4) yıllık muhendislik ve mimarlık fakultesi mezunu olarak gorev yaptığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, İstanbul Devlet Muhendislik ve Mimarlık Akademisi Kimya Muhendisliği Bolumu mezunu olması dolayısıyla, muhendis unvanına sahip olup, Teknik Hizmetler Sınıfına ait bir kadroda gorev yapmakta iken emekliye ayrılan davacıya, 657 sayılı Yasaya ekli (I) Sayılı Cetvelin Teknik Hizmetler Sınıfı bolumu (a) bendinde ongorulen (3600) ek gosterge rakamının uygulanması gerekirken, yukarıda anılan yasa kuralının aksine tesis edilen dava konusu işlemlerde ve temyize konu kararda hukuka uyarlık bulunmadığı'' gerekcesiyle bozduğu, bu karara mahkemece uyularak iptal kararı verildiği, kararın temyiz edildiği ve dairenin E: 2005/3907 esasında beklediği,
2Aynı Dairenin rapora ekli 15/3/2005 gunlu ve E: 2002/3018, K: 2005/1327 sayılı; 12/5/2003 gunlu ve E: 2000/8491, K: 2003/2109 sayılı; 28/5/2003 gunlu ve E: 2000/8481, K: 2003/2320 sayılı; 24/9/2002 gunlu ve E: 2000/6868, K: 2002/2892 sayılı; 11/10/2005 gunlu ve E: 2003/1498, K: 2005/4887 sayılı kararlarında ve aynı konulardaki uyuşmazlıkları cozume bağlayan diğer kararlarında "(I) sayılı Ek Gosterge Cetvelinin, Teknik Hizmetler Sınıfı bolumunun (a) bendinde yer alan ek gostergelerden yararlanabilmek icin, Teknik Hizmetler Sınıfında bulunmak ve yine aynı bentte belirtilen kariyer unvanlara sahip olmak yeterli olup, bu unvanlara ilişkin kadrolarda bulunmak gibi bir koşulun ongorulmediği" yonundeki kararın tekrarlandığı ve Dairenin ictihadının bu yonde istikrar kazandığı,

3Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun aynı konudaki bir uyuşmazlıkta verdiği 18/3/2004 gunlu ve E: 2002/1283, K: 2004/343 sayılı kararı:
"657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 43'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında; 'bu Kanuna tabi kurumların kadrolarında bulunan personelin aylık ve ek gostergeleri aşağıda gosterildiği şekilde tespit edilir.' hukmunun yer aldığı, bu fıkrada acıkca ifade edildiği gibi bu Kanuna tabi kurumlarda gorev yapan personelin ek gostergeleri, kadro şartına bağlanmış olup, ek gostergeden yararlanabilmek icin salt unvana sahip olmak yeterli olmayıp, o unvana ilişkin gorevde (kadroda) de bulunmak gerektiğinde kuşkuya yer olmadığından bu hukum gozardı edilerek 657 sayılı Kanuna ekli (I) Sayılı Ek Gosterge Cetveli, yegane dayanak alınmak suretiyle ek gostergenin 'unvana' gore uygulanması gerektiği sonucuna ulaşılması mumkun değildir. 657 Sayılı Kanun'un 43'uncu maddesi, uygulanacak ek gosterge rakamları konusunda, bu Kanuna ekli (I) ve (II) sayılı cetvellere atıfta bulunduğundan, uygulanacak ek gosterge rakamının tespitinde soz konusu cetveller yanında 43'uncu maddede yer alan duzenlemelerin de dikkate alınması ve bu kapsamda 43'uncu maddenin ongorduğu o unvana ilişkin gorevde (kadroda) bulunma koşulunun da gozonunde bulundurulması gerekmektedir.
Bu durumda, muhendis unvanına sahip olduğu anlaşılmakla beraber kimyager kadrosunda gorev yapan davacının, muhendislik gorevinin ek gostergesinden yararlanmasına hukuken imkan bulunmadığından, ek gostergenin oğrenim sonucu elde edilen unvana gore değil, kadro unvanına gore uygulanacağına ilişkin bulunan dava konusu işlemde hukuka aykırılık gorulmemiştir." gerekcesiyle Dairenin 25/9/2002 gunlu ve E: 2000/9235, K: 2002/2902 sayılı kararının bozulduğu, Dairenin bozmaya uyarak davayı reddettiği ve kararın kesinleştiği,
4Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun aynı yonde kesinleşen, 18/3/2004 gunlu ve E: 2003/565, K: 2004/348 sayılı; 31/3/2005 gunlu ve E: 2004/204, K: 2005/171 sayılı kararlarının bulunduğu ve Kurulun bu yondeki kararlarının istikrar kazandığı,
gorulmektedir.

IIKONU İLE İLGİLİ DİĞER KARARLAR:
1Onbirinci Dairenin 12/11/2004 gunlu ve E: 2004/3083, K: 2004/4526 sayılı kararı:
İstanbul Gumrukleri Başmudurluğunde kimyager olarak calışan davacıya 142 seri nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinin 7'nci maddesine gore tahsil durumuna gore değil, kadro unvanına gore ek gosterge verilmesi yonundeki işlemi iptal eden Onbirinci Daire kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 18/3/2004 gunlu ve E: 2002/1283, K: 2004/343 sayılı kararı ile bozulduğu, Onbirinci Dairenin bozmaya uyarak davayı reddettiği,
2Onbirinci Dairenin 12/5/2003 gunlu ve E: 2000/8491, K: 2003/2109 sayılı kararı:
Kimya Muhendisi olan ve teknik hizmetler sınıfında kimyager olarak calışmakta iken emekliye ayrılan davacıya (3600) olarak uygulanan ek gostergenin, (3000) olarak duzeltilmesi ve fazla odenen miktarın borc cıkarılması işleminin iptali istemiyle acılan davada, Ankara 8. İdare Mahkemesinin muhendis kadrosunda bulunulmaması nedeniyle davayı reddettiği, Dairenin ise, muhendis unvanını ve teknik hizmetler sınıfında calışıyor olmayı yeterli bularak mahkeme kararını bozduğu,
3Onbirinci Dairenin 22/1/2003 gunlu ve E: 2000/11285, K: 2003/332 sayılı kararı:
Habur Gumruğunde kimyager olarak gorev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 43/B maddesine gore ek gostergesi (I) sayılı cetvele gore (3600) olarak uygulanmakta iken, idarece (3000) olarak değiştirilmesi uzerine bu işlem ile dayanağı 142 seri nolu Tebliğe karşı dava actığı, Dairece, kimyager olarak gorev yapan ve mezun olduğu okul itibarıyla muhendis unvanına sahip bulunan davacıya (3600) ek gosterge rakamının uygulanması gerektiğinden iptal kararı verildiği, bu kararın temyizi sonucu Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından kararın bozulduğu, bozmaya uyularak davanın reddedildiği,
4Onbirinci Dairenin 11/10/2005 gunlu ve E: 2003/1498, K: 2005/4887 sayılı kararı:
Fiilen kimyager kadrosunda gorev yapan davacının ek gostergesinin (3600) yerine (3000) olarak uygulanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle acılan davada, Bursa 1. İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen kararın Dairece bozulduğu, anılan Mahkemece bozmaya uyularak verilen iptal kararının aynı Daire tarafından onandığı,
5Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 1/4/2004 gunlu ve E: 2003/121, K: 2004/413 sayılı kararı:
Konya Posta İşletmesinde Teknik Hizmetler Sınıfında teknik amir olarak gorev yapmakta iken emekliye ayrılan davacı tarafından, muhendis olması nedeniyle emekli aylığının muhendisler icin belirlenen ek gosterge rakamı uzerinden odenmemesine ilişkin işlemin iptali istemiyle acılan davada, Ankara 2. İdare Mahkemesinin, davacının muhendis kadrosuna atanmadığı ve bu kadro ile emekliye ayrılmadığı icin (3600) ek gosterge rakamından yararlanmasının mumkun olmadığı gerekcesiyle davayı reddettiği; kararın, Onbirinci Daire tarafından benzer gerekcelerle bozulduğu, İdare Mahkemesi bozmaya uymayarak ret kararında ısrar ettiği, İdari Dava Daireleri Kurulunun ısrar kararını onadığı,
gorulmektedir.
IIIDANIŞTAY BAŞSAVCISININ DUŞUNCESİ:
Kimya muhendisi unvanına sahip olmakla beraber Teknik Hizmetler Sınıfında kimyager kadrosunda gorev yapan ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na 527 sayılı Kanun Hukmunde Kararname'nin 3'uncu maddesi ile eklenen (I) Sayılı Cetvelin Teknik Hizmetler Sınıfı bolumunun (b) bendinde ongorulen (3000) ek gosterge rakamından yararlanan davacının (a) bendinde ongorulen (3600) ek gosterge rakamından yararlanıp, yararlanamayacağı konusunda, Danıştay Onbirinci Dairesinin 23/11/2004 gunlu ve E: 2001/4303, K: 2004/4730 sayılı kararı ile Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 18/3/2004 gunlu ve E: 2002/1283, K: 2004/343 sayılı kararları arasında ayrıca, yine Onbirinci Dairenin yukarıda anılan kararı ile, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 49'uncu maddesinin 6'ncı fıkrasına gore Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararına uyarak verdiği 12/11/2004 gunlu ve E: 2004/3083, K: 2004/4526 sayılı kararları arasında aykırılık bulunduğu ve bu aykırılığın ictihatların birleştirilmesi yoluyla giderilmesi istemini iceren Danıştay Onbirinci Dairesi kararı ve Danıştay Başkanının havalesi uzerine Başsavcılığımıza gonderilen dosya incelendi.
İsteme konu kararlar:
1Danıştay Onbirinci Dairesince verilen 23/11/2004 gunlu ve E: 2001/4303, K: 2004/4730 sayılı karar:
Dava; kimya muhendisi olup fiilen kimyager kadrosunda calışan ve bu gorevden emekliye ayrılan davacı tarafından (3600) olarak uygulanan ek gostergesinin Emekli Sandığı Genel Mudurluğunce (3000)'e indirilerek daha once odenmiş emekli ikramiyesi ve aylık farklarının adına borc cıkartılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle acılmış, Ankara 10. İdare Mahkemesince; davacı her ne kadar Teknik Hizmetler Sınıfında yer aldığını ve muhendisler ile aynı işi yaptığını belirtmekte ise de, muhendis kadrosuna atanmadığından, 657 sayılı Kanunun 43'uncu maddesi ile 142 no'lu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği hukumleri uyarınca muhendisler icin ongorulen ek gostergeden yararlandırılamayacağı gerekcesiyle davanın reddine karar verilmiş ve bu karar Danıştay Onbirinci Dairesinin 23/11/2004 gunlu ve E: 2001/4303, K: 2004/4730 sayılı kararı ile; 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nun 41'inci maddesinde, emekli aylığının hesaplanmasında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 43'uncu maddesinde yer alan gosterge tablosu ve personel kanunlarındaki ek gostergelerin esas alınacağı belirtilmiş, 657 sayılı Yasanın 43/B maddesinde de, bu Kanuna tabi kurumların kadrolarında bulunan personelin aylıklarının; hizmet sınıfları, gorev turleri ve aylık alınan dereceler dikkate alınarak bu Kanuna ekli ek gosterge cetvelinde gosterilen ek gosterge rakamlarının eklenmesi suretiyle hesaplanacağı hukme bağlanmış, Yasaya ekli (I) Sayılı Ek Gosterge Cetvelinin Teknik Hizmetler Sınıfı bolumunde ise, Teknik Hizmetler Sınıfına ait kadrolarda gorev yapan personel icin ongorulen ek gosterge rakamları (a), (b), (c) ve (d) bentleri halinde sayılmış; (a) bendinde, kadroları bu sınıfa dahil olup, en az dort yıl sureli yuksek oğretim veren fakulte ve yuksek okullardan mezun olarak yururlukteki hukumlere gore yuksek muhendis, muhendis, yuksek mimar ve mimar unvanı almış olanlara uygulanacak ek gosterge rakamları belirlenmiştir.
Goruleceği uzere, (I) Sayılı Ek Gosterge Cetvelinin, Teknik Hizmetler Sınıfı bolumunun (a) bendinde yer alan ek gostergelerden yararlanabilmek icin, Teknik Hizmetler Sınıfında bulunmak ve yine aynı bentte belirtilen kariyer unvanlara sahip olmak yeterli olup, bu unvanlara ilişkin kadrolarda bulunmak gibi bir koşul ongorulmemiştir. Diğer bir deyişle 657 sayılı Yasanın 43/B maddesinde, ek gosterge rakamlarının tespitinde hizmet sınıfları, gorev turleri ve aylık alınan derecelerin dikkate alınacağı belirtilmiş olup, kadro unvanına ek gosterge rakamlarının tespitine ilişkin kriterler arasında yer verilmemiştir. Ote yandan, dava konusu uyuşmazlığın personel hukukunun, "teşvik ve taltif" amacı da gozetilerek cozumlenmesi gerekmektedir. 657 sayılı Yasa bir butun olarak incelendiğinde goruleceği uzere yasa koyucunun, kamu hizmetlerinin en iyi bir bicimde yurutulmesi amacıyla kamu personelinin oğrenim duzeyinin yuksek olmasını hedeflediği, bu amacı gercekleştirmek ve kamu personelini bulundukları duzeye gore daha ust oğrenim yapmaya ozendirmek icin ceşitli hukumler (orneğin 36'ncı maddedeki duzenlemeler gibi) getirdiği gorulmektedir. Gerek 657 sayılı Yasanın 43/B maddesindeki gerekse yasaya ekli (I) Sayılı Ek Gosterge Cetvelindeki duzenlemeleri bu cercevede değerlendirmek zorunlu bulunmaktadır. Nitekim (I) Sayılı Ek Gosterge Cetvelindeki bazı bolumlerde kadro unvanları tek tek sayılmış iken, bazı bolumlerde sadece unvanın alınmasının yeterli gorulmesi de bu goruşu doğrular niteliktedir. Olayda da, davacının emekli olmadan once İstanbul Gumruk Başmudurluğunde Teknik Hizmetler Sınıfında kimyager kadrosunda, ancak (4) yıllık muhendislik ve mimarlık fakultesi mezunu olarak gorev yaptığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, İstanbul Devlet Muhendislik ve Mimarlık Akademisi Kimya Muhendisliği Bolumu mezunu olması dolayısıyla, muhendis unvanına sahip olup, Teknik Hizmetler Sınıfına ait bir kadroda gorev yapmaktayken emekliye ayrılan davacıya, 657 sayılı Yasaya ekli (I) Sayılı Cetvelin Teknik Hizmetler Sınıfı bolumu (a) bendinde ongorulen (3600) ek gosterge rakamının uygulanması gerekirken, yukarıda anılan yasa kuralının aksine tesis edilen dava konusu işlemlerde ve temyize konu kararda hukuka uyarlık bulunmadığı gerekcesiyle bozulmuştur.
Onbirinci Dairece aynı yolda, 12/5/2003 gunlu ve E: 2000/8491, K: 2003/2109 sayılı; 15/3/2005 gunlu ve E: 2002/3018, K: 2005/1327 sayılı; 28/5/2003 gunlu ve E: 2000/8481, K: 2003/2320 sayılı; 24/9/2002 gunlu ve E: 2000/6868, K: 2002/2892 sayılı ve 11/10/2005 gunlu ve E: 2003/1498, K: 2005/4887 sayılı kararlar verilmiştir.
2Danıştay Onbirinci Dairesince verilen 12/11/2004 gunlu ve E: 2004/3083, K: 2004/4526 sayılı karar:
Dava, İstanbul Gumrukleri Başmudurluğunde kimyager kadrosunda gorev yapan davacı tarafından 142 seri nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinin 7'nci maddesi esas alınarak kimyagerlere tahsil durumuna gore değil, kadro unvanına gore ek gosterge uygulanması gerektiğini ongoren 4/5/1998 gunlu ve 008568 sayılı Başbakanlık Gumruk Musteşarlığı Personel Daire Başkanlığı işleminin iptali istemiyle acılmış, Danıştay Onbirinci Dairesi 25/9/2002 gunlu ve E: 2000/9235, K: 2002/2902 sayılı kararıyla; 657 sayılı Yasaya ekli (I) Sayılı Ek Gosterge Cetvelinin Teknik Hizmetler Sınıfı bolumunun (a) ve (b) bentlerinde belirtilen ek gostergeden yararlanabilmek icin Teknik Hizmetler Sınıfında gorev yapmak ve sayılan unvanlardan birini almak gerekmekte olup, o unvana ait bir kadroda gorev yapmak koşulu aranmadığı, bu durumda universitelerin kimya muhendisliği bolumlerinden mezun olan kimya muhendisi unvanını alan ve 657 sayılı Yasaya tabi kurumlarda Teknik Hizmetler Sınıfında gorev yapan kimyagerlere tahsil unvanına gore, başka bir anlatımla anılan Yasaya ekli (I) Sayılı Ek Gosterge Cetvelinin Teknik Hizmetler Sınıfı bolumunun (a) bendinde muhendisler icin ongorulen ek gostergelerin uygulanması gerekirken kimyagerlerin ek gostergelerinin tahsil durumuna gore değil kadro unvanına gore uygulanması gerektiği yolundaki işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekcesiyle iptal edilmiş, ancak Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna yapılan temyiz başvurusu uzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 18/3/2004 gunlu ve E: 2002/1283, K: 2004/343 sayılı kararı ile Onbirinci Daire kararını bozmuş, Daire, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 49'uncu maddesinin 6'ncı fıkrasına gore Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen kararlara karşı ısrar yolunun bulunmaması nedeniyle bozma kararına uyarak 12/11/2004 gunlu ve E: 2004/3083, K: 2004/4526 sayılı kararıyla muhendis unvanına sahip olduğu anlaşılmakla beraber kimyager kadrosunda gorev yapan davacının, muhendis gorevinin ek gostergesinden yararlanmasına hukuken imkan bulunmadığı, ek gostergenin oğrenim sonucu elde edilen unvana gore değil, kadro unvanına gore uygulanacağına ilişkin bulunan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekcesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Dairece aynı yolda 14/11/2005 gunlu ve E: 2004/3085, K: 2005/5304 sayılı karar verilmiştir.
3Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen 18/3/2004 gunlu ve E: 2002/1283, K: 2004/343 sayılı karar:
Dava; Hacettepe Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Kimya Muhendisliği bolumunden mezun olarak kimya muhendisi unvanını elde eden ve İstanbul Gumrukleri Başmudurluğunde kimyager kadrosunda gorev yapan davacı tarafından, 142 seri nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği'nin 7'nci maddesi esas alınarak kimyagerlere tahsil durumlarına gore değil, kadro unvanına gore ek gosterge uygulanması gerektiğini ongoren Başbakanlık Gumruk Musteşarlığının 4/5/1998 gunlu ve 8568 yazılı genel yazısının iptali istemiyle acılmış, Danıştay Onbirinci Dairesi yukarıda (2) nolu bentte bahsi gecen 25/9/2002 gunlu ve E: 2000/9235, K: 2002/2902 sayılı kararıyla; yasal duzenlemelerden bahisle kimyagerlerin ek gostergelerinin tahsil durumlarına gore değil kadro unvanlarına gore uygulanması yolundaki Başbakanlık Gumruk Musteşarlığı Personel Dairesi Başkanlığının dava konusu 4/8/1998 gunlu ve 8568 sayılı işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı, kaldı ki, Anayasa Mahkemesinin 6/11/2001 gunlu ve E: 2001/411, K: 2001/348 sayılı kararıyla da; 657 sayılı Kanuna ekli (I) Sayılı Ek Gosterge Cetvelinin "Teknik Hizmetler Sınıfı" bolumunun (b) bendinde yer alan "Kimyager" sozcuğunun de iptal edilmiş olduğu gerekcesiyle dava konusu işlemin iptaline karar vermiş, bu kararın davalı idarece temyizi uzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 18/3/2004 gunlu ve E: 2002/1283, K: 2004/343 sayılı kararı ile; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 43'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında; "Bu Kanuna tabi kurumların kadrolarında bulunan personelin aylık ve ek gostergelerinin aşağıda gosterildiği şekilde tespit edilir." hukmu yer almıştır. Anılan fıkrada da acıkca ifade edildiği gibi, bu Kanuna tabi kurumlarda gorev yapan personelin ek gostergeleri, kadro şartına bağlanmış olup, ek gostergeden yararlanabilmek icin salt unvana sahip olmak yeterli olmayıp, o unvana ilişkin gorevde (kadroda) de bulunmak gerektiğinde kuşkuya yer yoktur. Bu hukum gozardı edilerek 657 sayılı Kanuna ekli (I) Sayılı Ek Gosterge Cetveli, yegane dayanak alınmak suretiyle ek gostergenin "unvana" gore uygulanması gerektiği sonucuna ulaşılması mumkun değildir. 657 sayılı Kanun'un 43'uncu maddesi, uygulanacak ek gosterge rakamları konusunda, bu Kanuna ekli (I) ve (II) sayılı cetvellere atıfta bulunduğundan, uygulanacak ek gosterge rakamının tespitinde soz konusu cetveller yanında, 43'uncu maddede yer alan duzenlemelerin de dikkate alınması ve bu kapsamda 43'uncu maddenin ongorduğu o unvana ilişkin gorevde (kadroda) bulunma koşulunun da gozonunde bulundurulması gerektiği, muhendis unvanına sahip olduğu anlaşılmakla beraber kimyager kadrosunda gorev yapan davacının, muhendislik gorevinin ek gostergesinden yararlanmasına hukuken imkan bulunmadığından, ek gostergenin oğrenim sonucu elde edilen unvana gore değil, kadro unvanına gore uygulanacağına ilişkin bulunan dava konusu işlemde hukuka aykırılık gorulmemiştir.
Ote yandan, Anayasa Mahkemesinin 6/11/2001 gunlu ve E: 2001/411, K: 2001/348 sayılı kararıyla; 657 sayılı Kanuna ekli (I) Sayılı Ek Gosterge Cetvelinin "Teknik Hizmetler Sınıfı" bolumunun (b) bendinde yer alan "kimyager" sozcuğu iptal edilmişse de; oluşan hukuksal boşluğun 8/5/2003 gunlu ve 25102 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4856 sayılı Kanun'un 42'nci maddesinin (d) bendi ile doldurulduğu ve bu bendin 21/10/2001 tarihinden gecerli olmak uzere yururluğe konulduğu anlaşıldığı gerekcesiyle Danıştay Onbirinci Dairesi kararının bozulmasına karar vermiştir.
Kurulca aynı yolda 18/3/2004 gunlu ve E: 2003/565, K: 2004/348 sayılı karar verilmiştir.
4Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen 1/4/2004 gunlu ve E: 2003/121, K: 2004/413 sayılı karar:
Dava; Konya Posta İşletmesi Başmudurluğu Yapı İşleri Mudurluğunde Teknik Hizmetler Sınıfında teknik amir unvanı ile gorev yapmakta iken emekliye ayrılan davacı tarafından muhendislik fakultesi mezunu olması nedeniyle emekli aylığının muhendisler icin belirlenen ek gosterge rakamı uzerinden odenmemesine ilişkin işlemin iptali istemiyle acılmış, Ankara 2. İdare Mahkemesince; muhendis kadrosuna ataması yapılmayan ve bu kadro unvanı ile emekliye ayrılmayan davacıya 657 sayılı Kanun'un (I) sayılı ek gosterge cetvelinin (a) bendinde belirtilen (3600) ek gostergenin uygulanmasına ve buna gore emekli aylığı ve ikramiyesi odenmesine imkan bulunmadığından davanın reddine karar verildiği, bu kararın temyizi uzerine Danıştay Onbirinci Dairesi 24/9/2002 gunlu ve E: 2000/6868, K: 2002/2892 sayılı kararıyla; davacıya 657 sayılı Kanuna ekli (I) Sayılı Cetvelin Teknik Hizmetler Sınıfı bolumu (a) bendinde ongorulen ek gosterge rakamının uygulanması gerekirken 142 seri nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği hukumleri neden gosterilerek, Yasa kuralının aksine tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekcesiyle bozmuş, İdare mahkemesi bozma kararına uymayarak davanın reddi yolundaki kararında ısrar etmiş, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu ısrar kararının onanmasına karar vermiştir.
Kurulca aynı yolda 31/3/2004 gunlu ve E: 2004/204, K: 2005/171 sayılı karar verilmiştir.
Usul yonunden ictihadın birleştirilmesine gerek olup olmadığı:
İctihadın birleştirilmesi istemine konu kararların incelenmesinden, bunlardan birinin (Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu E: 2002/1283, K: 2004/343); halen memuriyet gorevinde bulunan davacıya ait olduğu, diğerinin ise (Danıştay Onbirinci Daire E: 2001/4303, K: 2004/4730); emekli statusunde olan bir kişiye ait olduğu anlaşılmakta, ancak 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nun değişik 41'inci maddesinin (a) fıkrasında, emekli, adi malulluk ve vazife malulluğu aylıklarının hesaplanmasında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 43'uncu maddesinde yer alan gosterge tablosu ve personel kanunlarındaki ek gostergelerin esas alınacağı ongorulduğunden, davacıların statulerinin farklı olması uyuşmazlığın doğduğu mevzuat hukumlerinin aynı olması nedeniyle 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 39'uncu maddesi uyarınca kararlardaki aykırılığın giderilmesi isteğinin incelenmesine engel teşkil etmemektedir.
Ote yandan, aynı Kanunun 40'ıncı maddesine dayanılarak, ictihatların birleştirilmesine konu yapılan kararlardan; Onbirinci Daire, temyiz: E: 2001/4303 sayılı bozma kararına uyularak verilen mahkeme kararı, temyizen incelemek uzere Dairesinde beklemekte (E: 2005/3907), diğer iki karar ise kesinleşmiş bulunmakta, ancak yine Dairenin temyizen incelediği bir başka uyuşmazlıkta (E: 2002/3018) verdiği bozma kararına ısrar eden mahkeme kararı da temyizen incelenmek uzere İdari Dava Daireleri Kurulunda beklemektedir. (E: 2006/1039)
İctihadın birleştirilmesi istemine konu olan uyuşmazlıklarda Danıştay Onbirinci Dairesi gerek birinci derecede, gerekse temyizen verdiği kararlarda; kimyager, teknik amir, jeolog kadrolarında bulunan kamu gorevlilerinin muhendis unvanına sahip bulunduklarını, 657 sayılı Yasanın 43/B maddesi ve Kanuna ekli (I) sayılı cetvelin II Teknik Hizmetler Sınıfı bolumunun (a) bendindeki (3600) ek gostergenin uygulanmasının muhendis unvanlı kadroda bulunmaları şartına bağlı tutulamayacağını, teknik hizmetler sınıfında yer alıp, muhendis unvanına sahip olmanın, (3600) ek gostergeden yararlanmak icin yeterli olduğunu kabul etmekte ve kararları bu yolda sure gelmekte, ote yandan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu; yukarıda hukuki statuleri acıklanan davacıların (a) bendindeki (3600) ek gostergeden yararlanabilmeleri icin, 43'uncu maddede yer verilen "... bu kanuna tabi kurumların kadrolarında bulunan personelin aylıkları; hizmet sınıfları, gorev turleri ve aylık alınan dereceler dikkate alınarak..." bicimindeki ifadeden hareketle, sadece oğrenimle elde edilen unvanın yeterli olmadığını, o unvana ilişkin kadroda bulunmanın da gerektiğini karara bağlamakta ve kararları bu yonde istikrar sağlamış bulunmakta, ayrıca 2577 sayılı Yasanın 49/6'ncı maddesi hukmu karşısında, Onbirinci Dairenin, İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararlarına karşı ısrar hakkı bulunmadığından, kurul kararlarına uyarak verdiği kararlar nedeniyle de kendi kararları arasında aykırılık oluşmakta, boylece (I) sayılı cetvelin Teknik Hizmetler Sınıfına ait bolumunun (a) bendindeki (3600) ek gostergeden yararlanılması konusunda gerek Onbirinci Dairenin kendi kararları arasında, gerekse Onbirinci Daire kararları ile İdari Dava Daireleri Kurulu kararları arasında aykırılık ortaya cıkmış bulunmaktadır.
Sonuc: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 49'uncu maddesinde, temyiz incelemesi sonunda kararı bozulan mahkemenin, dosyayı inceleyerek yeniden karar vereceği, bozmaya uymayarak eski kararında ısrar etmesi ve bu kararın temyiz edilmesi halinde, davanın konusuna gore Danıştay İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulunca inceleneceği, Danıştayın ilgili dava dairesinin kararının uygun gorulmesi halinde, mahkemenin kararının bozulacağı, aksi halde onanacağı, Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde de bu maddenin 4'uncu fıkrası haric diğer fıkralarının kıyasen uygulanacağının ongorulmuş bulunması ve gerek, İdari Dava Daireleri Kurulunca bu uyuşmazlıklar hakkında Onbirinci Daire ictihadının aksi yonunde kararlar verilmesi, gerekse Onbirinci Dairenin temyiz incelemesi sonucunda verdiği kararlara mahkemelerce uyulmaması halinde oluşan ısrar kararlarının temyizinde İdari Dava Daireleri Kurulunca yine Onbirinci Daire ictihadının aksi yonunde kararların verilmesi ve bu durumun sureklilik kazanmış olması nedeniyle ictihatların esasen İdari Dava Daireleri Kurulu kararları yonunde istikrar kazandığını soylemek mumkundur.
Ancak, Onbirinci Dairenin temyizen incelediği davalarda verdiği bozma kararlarına uyan mahkeme kararlarının da bulunduğu ve bu kararların da kesinleştiği ve uyuşmazlığın suregelen niteliği de dikkate alındığında; aynı olayda, aynı hukuk kuralının değişik yorumu nedeniyle ortaya cıkan bu aykırılığın, uygulamada birlik sağlamak bakımından 2575 sayılı Yasanın 39'uncu maddesi uyarınca ictihatların birleştirilmesi yoluyla giderilmesinin uygun olacağı duşunulmektedir.
Esasın değerlendirilmesi:
Gelişmiş ulkelerde memur statusunun kanunla duzenlenmesi esastır. Bu suretle goreve alınmaları, hak ve yukumlulukleri, aylık ve odenekleri, ilerleme ve yukselmelerinin objektif kurallara bağlanması sağlanmaktadır.
Turkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 128'inci maddesinde memur statusunun kanunla duzenleneceği ilkesi konmuş, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile de memurların hukuki statuleri belirlenmiştir.
657 sayılı Yasanın 33'uncu maddesinde; kadrosuz memur calıştırılamayacağı, 35'inci maddesinde; her kurum icin gerekli kadroların sınıfı, derecesi, unvanı ve adedinin kadro cetvellerinde gosterileceği, 47'nci maddesinde aylığın; bu Kanuna tabi kurumlarda gorevlendirilen memura, hizmetinin karşılığında kadroya dayanılarak, ay itibarıyla odenen para olduğu hukme bağlanmıştır.
Aynı Yasanın ictihadın birleştirilmesi istemine konu kararlarına dayanak olan, değişik 43'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında; bu Kanuna tabi kurumların kadrolarında bulunan personelin aylık ve ek gostergeleri aşağıdaki şekilde tespit edilir denildikten sonra, (B) bendinde bu Kanuna tabi kurumların kadrolarında bulunan personelin aylıklarının; hizmet sınıfları, gorev turleri ve aylık alınan dereceler dikkate alınarak, bu Kanuna ekli (I) ve (II) sayılı cetvellerde gosterilen ek gosterge rakamlarının eklenmesi suretiyle hesaplanacağı hukme bağlanmıştır. Bu Kanuna 527 sayılı Kanun Hukmunde Kararname ile eklenen (I) sayılı cetvelin, Teknik Hizmetler Sınıfına ait II. bolumunun (a) bendinde; kadroları bu sınıfa dahil olup, en az 4 yıl sureli yuksekoğretim veren fakulte ve yuksekokullardan mezun olarak yururlukteki hukumlere gore yuksek muhendis, muhendis, yuksek mimar ve mimar ile şehir plancısı ve bolge plancısı unvanını almış olanlar; (b) bendinde kadroları bu sınıfa dahil olup, en az 4 yıl sureli yuksekoğretim veren fakulte ve yuksekokullardan mezun olarak yururlukteki hukumlere gore jeolog, hidrojeolog, hidrolog, jeomorfolog, jeofizikci, fizikci, matematikci, istatistikci, yoneylemci (hareket araştırmacısı), matematiksel iktisatcı, ekonomici ve kimyager unvanını almış olanlarla teknik yuksek oğretmen okulu mezunlarına derecelerine gore uygulanacak ek gosterge rakamları gosterilmiş ve (a) bendinde sayılanlardan 1'inci dereceli kadroda bulunanların ek gostergesi (3600), (b) bendinde sayılanlardan 1'inci dereceli kadroda bulunanların ek gostergesi (3000) olarak belirlenmiştir.
Sonucta, Yasanın, memuriyet gorevi ve bu goreve ilişkin aylık ve ek gostergeleri, doğrudan bu goreve ait kadroya, diğer bir ifade ile bu goreve ait kadroda bulunmaya bağladığı anlaşılmaktadır.
Yukarıdan beri yapılan acıklamalar karşısında; Yasanın, kadro ve aylığa ilişkin genel kuralları ile (I) ve (II) sayılı ek gosterge cetvellerinin dayanağı olan 43'uncu maddenin ozel kuralları gozardı edilerek, (I) sayılı cetvelin, (II) Teknik Hizmetler Sınıfı bolumunde yer alan ek gostergelerin; sırf bu bolumde kadro ifadesinin ayrıca yer almamasından hareketle, unvan esas alınarak tespit edilebileceği sonucuna varmak mumkun değildir.
Diğer bir ifade ile 43'uncu madde, uygulanacak ek gosterge rakamları icin bu Kanuna ekli (I) ve (II) sayılı cetvellere gondermede bulunduğundan, uygulanacak ek gosterge rakamının tespitinde soz konusu cetvellerle birlikte 43'uncu maddede yer alan duzenlemenin de dikkate alınması ve bu kapsamda, maddenin ongorduğu o unvana ait kadroda bulunma koşulunun da gozonunde bulundurulması gerekmektedir.
Acıklanan nedenlerle, ictihadın birleştirilmesi istemine konu kararlar arasında oluşan aykırılığın ictihadların birleştirilmesi yoluyla bağlayıcı bir cozume kavuşturulması ve ictihadın, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararları doğrultusunda birleştirilmesi gerektiği duşunulmektedir.
IVKONU İLE İLGİLİ YASAL DUZENLEMELER:
15434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu
Madde 41/a: Emekli, adi malulluk ve vazife malulluğu aylıklarının hesaplanmasında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 43'uncu maddesinde yer alan gosterge tablosu ve personel kanunlarındaki ek gostergeler esas alınır.
. . .
2657 sayılı Devlet Memurları Kanunu
Madde 33: Kadrosuz memur calıştırılamaz.
. . .
Madde 36: Bu Kanuna tabi kurumlarda calıştırılan memurların sınıfları aşağıda gosterilmiştir.
. . .
II Teknik Hizmetler Sınıfı:
Bu Kanunun kapsamına giren kurumlarda meslekleriyle ilgili gorevleri fiilen ifa eden ve meri hukumlere gore yuksek muhendis, muhendis, yuksek mimar, mimar, jeolog, hidrojeolog, hidrolog, jeofizikci, fizikci, kimyager, matematikci, istatistikci, yoneylemci (Hareket araştırmacısı), matematiksel iktisatcı, ekonomici ve benzeri ile teknik oğretmen okullarından mezun olup da, oğretmenlik mesleği dışında teknik hizmetlerde calışanlar, Mimarlık ve Muhendislik Fakultesi veya bolumlerinden mezun şehir plancısı, yuksek şehir plancısı, yuksek Bolge Plancısı, 3437 ve 9/5/1969 tarih 1177 sayılı Kanunlara gore tutun eksperi yetiştirilenler ile muskirat ve cay eksperleri, fen memuru, yuksek tekniker, tekniker, teknisyen ve emsali teknik unvanlara sahip olup, en az orta derecede mesleki tahsil gormuş bulunanlar, Teknik Hizmetler Sınıfını teşkil eder.
. . .
Gostergeler:
Madde 43: Bu Kanuna tabi kurumların kadrolarında bulunan personelin aylık ve ek gostergeleri aşağıda gosterildiği şekilde tespit edilir.
. . .
B) Ek gosterge: Bu Kanuna tabi kurumların kadrolarında bulunan personelin aylıkları; hizmet sınıfları, gorev turleri ve aylık alınan dereceler dikkate alınarak bu Kanuna ekli I ve II sayılı cetvellerde gosterilen ek gosterge rakamlarının eklenmesi suretiyle hesaplanır. II sayılı cetvelde yer alan unvanlarda değişiklik yapmaya ve yeni unvanlar ilave etmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.
527 sayılı KHK'nin 3'uncu maddesi ile yeniden duzenlenerek 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa Eklenen Ek Gosterge Cetvelleri:

I SAYILI CETVEL
Hizmet Sınıfları İtibariyle Unvan veya Aylık Alınan Derecelere
Gore Ek Gostergeler
. . .
IITEKNİK HİZMETLER SINIFI Derece Ek Gosterge
a) Kadroları bu sınıfa dahil olup, en az 4 yıl sureli 1 3600
yuksekoğretim veren fakulte veya yuksekokullardan 2 3000
mezun olarak yururlukteki hukumlere gore Yuksek 3 2200
Muhendis, Muhendis, Yuksek Mimar ve Mimar ile 4 1600
Şehir Plancısı ve Bolge Plancısı unvanını almış olanlar. 5 1300
6 1150
7 950
8 850

b) Kadroları bu sınıfa dahil olup, en az 4 yıl sureli 1 3000
yuksekoğretim veren fakulte ve yuksekokullardan mezun 2 2200
olarak yururlukteki hukumlere gore, Jeolog, Hidrojeolog,
Hidrolog, Jeomorfolog, Jeofizikci, Fizikci, Matematikci,
İstatistikci, Yoneylemci (hareket araştırmacısı),
Matematiksel İktisatcı, Ekonomici ve Kimyager unvanını
almış olanlarla Teknik Yuksek Oğretmen Okulu mezunları,
. . .
Madde 147:
Bu Kanunda gecen;
A) Aylık: Bu Kanuna tabi kurumlarda gorevlendirilen memurlara hizmetlerinin karşılığında, kadroya dayanılarak ay itibariyle odenen parayı,
. . .
VKONUNUN İCTİHADIN BİRLEŞTİRİLMESİNE GEREK OLUP OLMADIĞI YONUNDEN İNCELENMESİ:
Danıştay Daire Başkanı ... ile Uyeler; ...'ın, ''2575 sayılı Danıştay Kanunu'nda, 22/3/1990 gunlu ve 3619 sayılı Kanun ile; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nda, 5/4/1990 gunlu ve 3622 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile; Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak baktıkları davalarda verecekleri nihai kararlara karşı temyiz yolu acılmış ve temyiz incelemesini yapmakla gorevli ve yetkili yargı yeri belirlenerek, temyiz incelemesinin usulu duzenlenmiştir.
Temyiz yolu ile inceleme, oncelikle ilk derece mahkemesi ile temyiz mahkemesi arasında alt mahkeme-ust mahkeme ilişkilerinin varlığını gerektirir. Eğer bir Danıştay dava dairesinin ilk derecede verdiği bir karar, başka bir kurulda temyiz yolu ile inceleniyorsa Danıştayın o dairesi alt mahkeme, temyiz incelemesi yapan kurul ise ust mahkeme durumundadır.
Yukarıda sozu edilen yasal değişiklikler oncesi Danıştay daire ve kurulları arasında ast-ust yargı yeri ilişkisi olmayıp, daire ve kurulların verdikleri kararların herbiri, birbiri ile eşit hukuki değer ve guce sahip iken, değişiklik sonrası ilk derece dosyalarda Danıştay dairesi alt mahkeme, temyiz incelemesini yapan İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları ise ust mahkeme konumuna getirilmiştir.
Başka bir anlatımla, Danıştay icerisinde iki dereceli yargılama sistemine gecilmiş, Danıştay dava dairelerince ilk derece mahkemesi olarak bakılan davaların temyizen incelenmesi aşamasında, ilgili kurulca verilen bozma kararlarına uyulması zorunluluk olarak ongorulmuş, kararı bozulan daireye ısrar hakkı dahi tanınmamıştır.
Danıştay dava dairesine ısrar hakkı vermeyen yargılama usulu kuralı, ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararı bozulan dava dairesine bu karara uymasının yanında, temyiz yolu ile incelediği emsal uyuşmazlıklarda da Kurul ictihadına uygun davranması zorunluluğunu getirmektedir.
Konuyu başka bir yonuyle değerlendirecek olursak, duzenleyici işlemlere karşı acılan davalarda, nihai karar mercii olan İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurullarının duzenleyici işlemlerle ilgili olarak verdikleri kararlar ihmal edilerek, bu duzenleyici işlemlere dayalı kurulan bireysel işlemlere karşı acılan davalarda temyiz incelemesini yapmak, daha acık bir ifade ile Kurul kararına aykırı sonuc doğuracak bir karar vermek esasen mumkun değildir.
Yukarıda aktarıldığı uzere 1990 yılında yapılan yasal değişiklik ile Danıştayda iki dereceli yargılama sistemine gecilmesine rağmen, Danıştay Kanunu'nun ictihadı birleştirme muessesesini duzenleyen 39'uncu ve 40'ıncı maddeleri değiştirilmemiş, Kanunun ilk hali muhafaza edilmiştir.
Bu nedenle 39'uncu madde, 1990 yılında yapılan değişiklik ile getirilen iki dereceli yargılama sistemine gore yorumlanmalı, ictihadı birleştirme istemine, eşit hukuki değer ve guce sahip kararlar konu edilmelidir.
İdari yargının butunluğu ve işlerliği icin bu yapının gozonunde bulundurulması gerekmektedir. Aksi halde, İctihadı Birleştirme Kurulu, dava dairelerinin ısrar ettiği konuları incelemekle gorevli bir yargı yeri konumuna girer, Kurula gelen dosya sayısı artar ve en onemlisi İctihadı Birleştirme muessesesi, cıkarılış amacı dışında başka bir kanun yolu niteliğine donuşur.
İnceleme konusu olayda, 657 sayılı Kanuna gore Teknik Hizmetler Sınıfında muhendis olarak gorev yapanların ek gostergelerinin tespitinde, unvanı yeterli gorerek ek gostergenin buna gore belirlenmesini ongoren Onbirinci Daire kararlarını, gerek temyiz, gerekse ısrar yolu ile inceleyen İdari Dava Daireleri Kurulunun, ek gosterge tespitinde kadro unvanının esas alınması gerektiğinden hareketle Daire goruşunun aksine kararlar verdiği, uyuşmazlıkların uyulması zorunlu bu kararlar yonunde sonuclandırıldığı ve Kurul kararlarının bu yonde istikrar kazandığı gorulmektedir.
Buna gore inceleme konusu olayda, Onbirinci Dairece uyulması zorunlu İdari Dava Daireleri Kurulu kararlarının varlığı nedeniyle ictihadın birleştirilmesine gerek bulunmamaktadır.'' yolundaki usule ilişkin ayrışık oylarına karşılık,
İctihadın birleştirilmesi istemine konu kararların incelenmesinden, bunlardan birinin (Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu E: 2002/1283, K: 2004/343); halen memuriyet gorevinde bulunan davacıya ait olduğu, diğerinin ise (Danıştay Onbirinci Daire E: 2001/4303, K: 2004/4730); emekli statusunde olan bir kişiye ait olduğu anlaşılmakta, ancak 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nun değişik 41'inci maddesinin (a) fıkrasında, emekli, adi malulluk ve vazife malulluğu aylıklarının hesaplanmasında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 43'uncu maddesinde yer alan gosterge tablosu ve personel kanunlarındaki ek gostergelerin esas alınacağı ongorulduğunden, davacıların statulerinin farklı olması uyuşmazlığın doğduğu mevzuat hukumlerinin aynı olmasından dolayı 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 39'uncu maddesi uyarınca kararlardaki aykırılığın giderilmesi isteğinin incelenmesine engel teşkil etmemektedir.
Ote yandan, aynı Kanunun 40'ıncı maddesine dayanılarak, ictihatların birleştirilmesine konu yapılan kararlardan; Onbirinci Dairenin E: 2001/4303 sayılı bozma kararına uyularak verilen mahkeme kararı, temyizen incelemek uzere Onbirinci Dairede beklemekte (E: 2005/3907), diğer iki karar ise kesinleşmiş bulunmakta, ancak yine Dairenin temyizen incelediği bir başka uyuşmazlıkta (E: 2002/3018) verdiği bozma kararına ısrar eden mahkeme kararı da temyizen incelenmek uzere İdari Dava Daireleri Kurulunda beklemektedir. (E: 2006/1039)
2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 39'uncu maddesine gore ictihadın birleştirilmesinden amac, kararlar arasındaki aykırılıkların giderilmesi suretiyle hukuki istikrarı sağlamaktır. Kararlar arasındaki aykırılıktan soz edebilmek icin maddi ve hukuki durumları aynı olmasına karşın aykırı kararlar verilmiş olması gerekmektedir. Danıştay Onbirinci Dairesinin verdiği kararlar arasında, ayrıca, anılan Daire ile Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun verdiği kararlar arasında aykırılık ve uyuşmazlık olduğu, bu durumun memur aylıklarının hesaplanmasına esas olan ek gostergelere ilişkin 657 sayılı Kanunun 43'uncu maddesinin yollamada bulunduğu (I) sayılı cetvelin II. bolumunun (a) bendinde sayılanların bu bentteki (3600) ek gostergeden yararlanabilmek icin muhendis kadrosunda bulunmalarının gerekli olup olmadığı yolundaki yorum farkından kaynaklandığı, her ne kadar İdari Dava Daireleri Kurulunun konuya ilişkin kararlarında istikrar bulunduğu, uyulması zorunlu bu kararlar nedeniyle ictihadın birleştirilmesine gerek olmadığı ileri surulebilir ise de, Onbirinci Dairenin aksi yondeki kararlarında ısrarlı olduğu, aynı Dairede temyiz aşamasından gecen ve kesinleşen kararlar bulunduğu, farklı değerlendirmelerin devam ettiği gorulmektedir.
2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 39'uncu maddesinde, İctihatları Birleştirme Kurulunun, dava dairelerinin veya İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurullarının kendi kararları veya ayrı ayrı verdikleri kararlar arasında aykırılık veya uyuşmazlık gorulduğu veyahut birleştirilmiş ictihatların değiştirilmesi gerekli gorulduğu takdirde ictihadın birleştirilmesi veya değiştirilmesi hakkında karar vereceği kurala bağlanmıştır. Anılan Yasa hukmunde acıkca belirtildiği uzere, ictihadı birleştirme istemine, Danıştay dava daireleri veya İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurullarının kendi kararları arasındaki aykırılık konu olabileceği gibi, bir dava dairesi kararı ile kurul kararı arasındaki aykırılığın da konu edilebilmesi mumkundur.
Danıştay dava dairelerinin, ilk derece mahkemesi olarak baktığı davalarda, temyiz incelemesini yapan ilgili İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarınca verilen bozma kararına uymak mecburiyetinde bulunmaları, ilgili dairenin temyiz mercii sıfatı ile baktığı benzer uyuşmazlıklarda da kurul ictihadına uygun karar vermesi sonucunu doğurmayacağı gibi, İdari Yargılama Usulu Kanunu'nda bu yonde zorlayıcı bir kuralın varlığı da soz konusu değildir.
Kaldı ki mevzuatımızda, dava daireleri kararları ile Kurul kararlarının hukuki değer ve gucleri bakımından bir ayırım bulunmadığı gibi, Danıştay Kanunu'nda ve İdari Yargılama Usulu Kanunu'nda 1990 yılında yapılan değişiklik ile de bu durum amaclanmadığından, ictihadı birleştirme muessesesini duzenleyen Danıştay Kanunu'nun 39'uncu maddesinde herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.
Bir yasa kuralından ne anlaşılması gerektiği veya bir yasa kuralının uygulanması konusunda dava daireleri ile kurul kararları arasında oluşan goruş ve yorum farklılıklarının cozum yeri, İctihatları Birleştirme Kuruludur. Bu nedenle, Kurulun, yukarıda sozu edilen şekilde oluşacak ictihat aykırılıklarının giderilmesine yonelik işlevinin yorum yolu ile daraltılması mumkun değildir.
Kaldı ki, İctihatları Birleştirme Kurulunun, 19/7/2002 gunlu ve E: 2002/3, K: 2002/3 sayılı kararında, Vergi Dava Daireleri Kurulu kararı ile dava dairesi kararı arasındaki aykırılık ictihadın birleştirilmesi yolu ile giderilmiştir.
Bu bağlamda, aynı hukuk kuralının değişik bicimde yorumlanarak uygulanmasından kaynaklandığı anlaşılan aykırılığın giderilmesi ve uygulamada birliğin sağlanması icin 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 39'uncu maddesi uyarınca ictihadın birleştirilmesi gerektiğine oycokluğu ile karar verilerek esasın incelenmesine gecildi.
VIKONUNUN ESASTAN İNCELENMESİ:
İctihadın birleştirilmesi istemine konu olan kararlarda uyuşmazlığı, kimya muhendisi unvanına sahip olmakla beraber, teknik hizmetler sınıfında kimyager kadrosunda gorev yapanların ek gostergelerinin tespitinde tahsil durumunun mu, yoksa kadro unvanının mı esas alınacağı, buna gore 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na 527 sayılı Kanun Hukmunde Kararname'nin 3'uncu maddesi ile eklenen (I) sayılı Cetvelin Teknik Hizmetler Sınıfı bolumunun (a) bendinde ongorulen (3600) ek gosterge rakamından mı, yoksa (b) bendinde ongorulen (3000) ek gosterge rakamından mı yararlandırılacağı hususu oluşturmaktadır.
Bugun bir cok ulkede uygulanan personel sınıflandırma sistemleri, sınıflandırmaya personel ya da hizmet kavramlarından hangisinin esas alınacağına gore değişkenlik gostermektedir. Bu sistemlerden kadro sınıflandırmasında, hizmete ağırlık verilerek gorev ve sorumluluklar esas alınmakta; personel sınıflandırılması sisteminde ise, ayırıma, personel veya iş esas alınmaktadır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile kamu personel rejimimize kazandırılan kadro kavramı, devlet orgut yapısının oluşturulmasında, kamu hizmet ve faaliyetleri ile bunu yurutecek kamu işgucunun planlanmasında kullanılan hukuksal bir aractır. Başka bir anlatımla kadro, memurun calıştığı belli bir gorev yerini ifade etmekte, memurun yapacağı iş, onun kadrosu ile ilişkili bulunmaktadır.
Kamu hizmetinin yurutumune yonelik olan orgutu, kadrolar oluşturur. Orgutun kamu hizmetini yurutecek hizmet grupları ve bu hizmet grupları icerisinde yer alan unvanlar, kurum teşkilat şemasında gosterilir. Kişiyi orgutle kaynaştıran bir arac olarak kadro, ilgili kuruma, ustlendiği kamu hizmetini yurutebilmek icin ihtiyac duyulan personeli istihdam etme imkanını sağlar. Bu nedenle bir kuruma tahsis edilecek kadrolar, o kurumun yerine getireceği gorevlere gore tespit edilir. Bu bağlamda bir kurumun kadro cetveline bakılarak ne tur bir kamu hizmeti ustlendiğini, bu hizmet ve faaliyetlerin yoneldiği alanı, yerini ve etkinliğini saptamak mumkundur. Aynı zamanda kadro, personelin sayısının, niteliğinin, gorev yerinin, unvanının, sınıf ve derecesinin, yukselmesinin, parasal ve ozluk haklarının da genel olarak belirleyicisidir.
Turkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 128'inci maddesinde, devletin ve diğer kamu tuzel kişilerinin, genel idare esaslarına gore yurutmekle yukumlu oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve surekli gorevlerin memurlar ve diğer kamu gorevlileri eliyle goruleceği ve memurların nitelik, atanma, odev, yetki, hak ve yukumlulukleri, aylık ve odenekleri ve diğer ozluk işlerinin kanunla duzenleneceği belirtilmiş, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda da memurların hizmet şartları, nitelikleri, hak ve yukumlulukleri ile parasal ve ozluk hakları objektif kurallara bağlanarak hukuki statuleri belirlenmiştir. Bu bağlamda, Devlet personel rejimimiz ve bunun hukuki sujesi olan memurluk, statu hukukuna dayanmakta, kadroda bu hukukun ayrılmaz parcasını oluşturmaktadır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 33'uncu maddesi ile kanun koyucu, her kurumda calıştırılacak personelin tamamı icin gorev yerlerinin belirtilerek kadro tespiti zorunluluğunu getirmiş, kadrosuz memur calıştırılamayacağını kurala bağlamıştır. Yasada, hizmetin onemi, hizmet yerinin ozellikleri ve yoğunluğu gibi kriterler esas alınmak suretiyle personel kadrolarının tespit edilmesi ve bu hizmetleri goreceklerin kendi sınıfları icindeki derece durumlarına uygun olmak kaydıyla o kadronun aylığını almaları amaclanmıştır. Başka bir anlatımla, kadro kavramı, kişilerden soyutlanarak hizmete bağlanmış; hizmette, gorevin niteliğine gore sınıfl