5 Haziran 2009 CUMAResmî GazeteSayı : 27249
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2005/40
Karar Sayısı : 2009/17
Karar Gunu : 5.2.2009
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURANLAR:
1- Danıştay 11. Dairesi (E.2005/40)
2- Ankara Bolge İdare Mahkemesi (E.2002/33)

İTİRAZLARIN KONUSU:
24.5.1983 gunlu, 2829 sayılı Sosyal Guvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Gecen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun'un 12. maddesinin birinci fıkrasında yer alan ?Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi gorevlerden emekliye ayrılan ve?? ibaresinin Anayasa'nın 2., 10. ve 60. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir.
I- OLAY
Farklı sosyal guvenlik kurumlarına tabi olarak gecen hizmetlerin birleştirilmesi sonucunda yaşlılık aylığı bağlandığı halde 5434 sayılı Yasa'ya gore emekli ikramiyesi odenmemesi işlemine karşı acılan davalarda itiraz konusu ibarenin Anayasa'ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkemeler iptali icin başvurmuşlardır.
II- İTİRAZLARIN GEREKCELERİ

İtiraz başvurularının gerekcelerinde ozetle,
2829 sayılı Yasa'nın 12. maddesinin birinci fıkrasındaki ?Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi gorevlerden emekliye ayrılan ve?? ibaresi nedeniyle, uzun muddet Emekli Sandığına tabi gorevlerde calıştıktan sonra, orneğin son bir ay başka bir sosyal guvenlik kuruluşuna tabi olarak calışıp yaşlılık aylığına hak kazananlara, Emekli Sandığınca emekli ikramiyesi odenmesinin mumkun olamadığı, adalet ve hakkaniyet olcutleri gereğince bu durumda olanlara Emekli Sandığına tabi olarak calıştıkları surelerdeki prim veya keseneklere gore emekli ikramiyesi odenmesi gerektiği, diğer yandan uzun bir sure başka sosyal guvenlik kurumlarına bağlı olarak calıştıktan sonra, son bir yılında Emekli Sandığına tabi bir gorevde calışanlara 5434 sayılı Yasa'nın 89. maddesi de gozetildiğinde Emekli Sandığına tabi olarak calıştıkları sure uzerinden emekli ikramiyesi odeneceği, farklı sosyal guvenlik kuruluşlarına tabi olarak gecen hizmet surelerinin birleştirilmesi sonucunda 2829 sayılı Yasa'nın 8. maddesi uyarınca son yedi yıllık hizmet suresi icinde fiili hizmet suresi fazla olana Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından aylık bağlanması halinde, aynı veya değişik kamu kuruluşlarında, Emekli Sandığına ve Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi gecen hizmet surelerinin toplamı uzerinden, son kamu kuruluşu işverenince ilgiliye kıdem tazminatı odendiği, keza son yedi yıllık hizmet suresi icinde fiili hizmet suresi fazla olana Emekli Sandığınca aylık bağlanması halinde, son defa Emekli Sandığına tabi bir gorevden ayrılan ilgiliye sadece Sandığa tabi olarak gecen hizmetleri uzerinden emekli ikramiyesi odendiği, ancak somut olayda olduğu gibi, son defa Sandığa tabi bir gorevden emekliye ayrılmayanlara ise ikramiye veya kıdem tazminatı odenmediği, farklı sosyal guvenlik kurumlarına tabi olarak gecen hizmet surelerinin birleştirilmesinin amacının ilgililerin sosyal guvenliklerinin sağlanması olduğu, ilgiliye Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından aylık bağlanması halinde kamu kuruluşlarında gecen butun hizmetleri icin son kamu işverenince kıdem tazminatı ve son defa Emekli Sandığına tabi bir gorevden emekliye ayrılana da Sandığa tabi hizmeti ne kadar olursa olsun ikramiye odendiği, orneğin 24 yıl Sandığa tabi hizmeti olan birisine son defa Sandığa tabi bir gorevden emekliye ayrılmamış olması nedeniyle ikramiye odenmediği, bunun kişinin sosyal guvenlik hakları kapsamında yer alan toplu odemeden (ikramiyeden) yararlanma hakkını ortadan kaldırdığı, boylece farklı sosyal guvenlik kurumlarına tabi hizmet sureleri birleştirilerek sosyal guvenliklerine kavuşturulması amaclanan ve bu haliyle aynı hukuksal konumda bulunan ilgililerden, son defa Emekli Sandığına tabi gorevlerden emekliye ayrılmayanlara ikramiye odenmesini engelleyen itiraz konusu ibarenin Anayasa'nın 2., 10. ve 60. maddelerine aykırı olduğu ileri surulmuştur.
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı
2829 sayılı Yasa'nın itiraz konusu ibareyi de iceren 12. maddesi şoyledir:

?Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi gorevlerden emekliye ayrılan ve kendilerine bu Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet sureleri uzerinden aylık bağlananlara, T.C. Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek odemek suretiyle gecen surelerinin toplamı uzerinden, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hukumlerine gore emekli ikramiyesi odenir.
Ancak, ilgililere, her ne suretle olursa olsun evvelce kıdem tazminatı veya emekli ikramiyesi odenmiş sureler, emekli ikramiyesinin hesabında dikkate alınmaz.
Ayrıca, 8 inci maddenin birinci fıkrası gereğince aylık bağlananlara, emekli oldukları son gorevlerinden dolayı ilgili bulundukları sosyal guvenlik kurumu kanununun emekli ikramiyesine veya iş kanununun kıdem tazminatına ilişkin hukumleri uygulanır.?
B- İlgili Yasa Kuralı
2829 sayılı Yasa'nın 8. maddesi şoyledir:
?Birleştirilmiş hizmet sureleri toplamı uzerinden, ilgililere; son yedi yıllık fiili hizmet suresi icinde fiili hizmet suresi fazla olan kurumca, hizmet surelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet surelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca, kendi mevzuatına gore aylık bağlanır ve odenir.
Ancak, malulluk, olum, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununa gore yaş haddinden re'sen emekli olma suresi kanunla belirlenen vazifelere atanma veya secilme ve bağlı oldukları kurumun kanunla değiştirilmesi hallerinde ilgililere hizmet surelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca, kendi mevzuatına gore aylık bağlanır.?
C- Dayanılan Anayasa Kuralları
Başvuru kararlarında, Anayasa'nın 2., 10. ve 60. maddelerine dayanılmıştır.
IV- İLK İNCELEME
A- 2002/33 esas sayılı davada, Anayasa Mahkemesi İctuzuğu'nun 8. maddesi uyarınca, Mustafa BUMİN, Haşim KILIC, Samia AKBULUT, Yalcın ACARGUN, Sacit ADALI, Fulya KANTARCIOĞLU, Ruştu SONMEZ, Ertuğrul ERSOY, Tulay TUĞCU, Ahmet AKYALCIN ve Enis TUNGA'nın katılımlarıyla 28.2.2002 gununde yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine, Fulya KANTARCIOĞLU, Ruştu SONMEZ ve Ertuğrul ERSOY'un karşıoyları ve oycokluğuyla,
B- 2005/40 esas sayılı davada, 12.5.2005 gununde yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine oybirliğiyle,
karar verilmiştir.
V- BİRLEŞTİRME KARARI
24.5.1983 gunlu, 2829 sayılı Sosyal Guvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Gecen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun'un 12. maddesinin birinci fıkrasındaki ?Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi gorevlerden emekliye ayrılan ?? bolumunun iptali istemiyle yapılan itiraz başvurusuna ilişkin 2002/33 esas sayılı davanın, aralarındaki hukuki irtibat nedeniyle 2005/40 esas sayılı dava ile birleştirilmesine, esasının kapatılmasına, esas incelemenin 2005/40 esas sayılı dosya uzerinden yurutulmesine, 12.5.2005 gununde oybirliğiyle karar verilmiştir.
VI- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararları ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu ve ilgili Yasa kuralları, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekceleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten ve 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 30. maddesinin birinci fıkrası gereğince Sosyal Guvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Fatih Acar, SGK Sosyal Sigortalar Genel Muduru İbrahim Ulaş, SGK Kamu Gorevlileri Emeklilik İşleri Dairesi Başkanı İsmail Ertuzun, Calışma ve Sosyal Guvenlik Bakanlığı İş Mufettişi Erol Guner ve SGK Kamu Gorevlileri Emeklilik İşleri Dairesi Başkanlığı Şube Muduru Necmettin Taşan'ın 4.2.2009 gunlu sozlu acıklamaları dinlendikten sonra gereği goruşulup duşunuldu:
Başvuru kararlarında, başka sosyal guvenlik kurumlarına bağlı olarak calıştıktan sonra, son bir yılda Emekli Sandığına tabi bir gorevde bulunanlara bu sure uzerinden emekli ikramiyesi odendiği halde uzun sure Emekli Sandığına tabi gorevlerde calışıp başka bir sosyal guvenlik kuruluşuna tabi olarak yaşlılık aylığına hak kazananlara Emekli Sandığınca emekli ikramiyesi odenmediği, bunun kişinin sosyal guvenlik hakları kapsamında yer alan toplu odemeden (ikramiyeden) yararlanma hakkını ortadan kaldırdığı, adalet ve hakkaniyet olculerine gore bu durumda olanlara, Emekli Sandığına tabi olarak calıştıkları surelerdeki prim veya keseneklere gore emekli ikramiyesi odenmesi gerektiği, bu nedenlerle itiraz konusu ibarenin Anayasa'nın 2., 10. ve 60. maddelerine aykırı olduğu ileri surulmuştur.2829 sayılı Yasa'nın 12. maddesinin birinci fıkrasına gore emekli ikramiyesi odenebilmesi icin, son defa T.C. Emekli Sandığına tabi gorevlerden emekliye ayrılma ve kendilerine 2829 sayılı Yasa'nın 8. maddesi uyarınca birleştirilen hizmet sureleri uzerinden aylık bağlanma koşullarını taşımak gerekmektedir. Bu koşulları taşıyanlara, T.C. Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek odemek suretiyle gecen surelerin toplamı uzerinden 5434 sayılı Yasa hukumlerine gore emekli ikramiyesi odenecektir. Bu koşullarla birlikte 5434 sayılı Yasa'nın 89. maddesinin birinci fıkrasındaki ??her tam fiili hizmet yılı icin, ? hesaplanacak tutarların bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir.? hukmu gereğince emekli ikramiyesi alabilmek icin, T.C. Emekli Sandığına tabi gorevlerde en az bir yıl calışmış olmak da gerekmektedir.
2829 sayılı Yasa'nın 8. maddesinin birinci fıkrasına gore, birleştirilmiş hizmet sureleri toplamı uzerinden ilgililere, son yedi yıllık fiili hizmet suresi icinde fiili hizmet suresi fazla olan kurumca, hizmet surelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet surelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca, kendi mevzuatına gore aylık bağlanacaktır.
1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesinin dorduncu fıkrasında ?T.C. Emekli Sandığı Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanununa veya yalnız Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olarak sadece aynı ya da değişik kamu kuruluşlarında gecen hizmet surelerinin birleştirilmesi suretiyle Sosyal Sigortalar Kanununa gore yaşlılık veya malulluk aylığına ya da toptan odemeye hak kazanan işciye, bu kamu kuruluşlarında gecirdiği hizmet surelerinin toplamı uzerinden son kamu kuruluşu işverenince kıdem tazminatı odenir.? hukmune yer verilmiştir. Yukarıdaki duzenlemelere gore, farklı sosyal guvenlik kurumlarındaki hizmet surelerinin birleştirilmesiyle 2829 sayılı Yasa'nın 8. maddesi gereğince son yedi yıllık hizmet suresi icinde fiili hizmet suresi fazla olması nedeniyle Sosyal Sigortalar Kurumunca aylık bağlanması halinde, aynı veya farklı kamu kuruluşlarında, gerek Emekli Sandığına, gerekse Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi olarak gecmiş olsun, anılan kamu kuruluşlarında gecen toplam hizmet sureleri uzerinden son kamu kuruluşu işveren tarafından ilgiliye kıdem tazminatı odendiği; son yedi yıllık hizmet suresi icinde fiili hizmet suresi fazla olan Emekli Sandığınca aylık bağlanması halinde ise son defa Emekli Sandığına tabi bir gorevden emekliye ayrılmayan ilgiliye, emekli ikramiyesi odenmediği, yalnızca kamuda işci olarak gecen sureye karşılık kıdem tazminatı odendiği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, bir yıldan fazla 5434 sayılı Yasa kapsamında gorev yaptıktan sonra kamu dışında bir sosyal guvenlik kuruluşuna bağlı olarak calışmalarını tamamlayıp 2829 sayılı Yasa'nın 8. maddesi uyarınca yaşlılık aylığı bağlananlara da, son defa Emekli Sandığına tabi bir gorevden emekliye ayrılma koşulunu taşımadıklarından Emekli Sandığına tabi olarak yaptıkları calışma sureleri icin emekli ikramiyesi odenmemektedir.
Anayasa'nın 2. maddesinde, Turkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğu belirtilmiştir. Hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, insan haklarına dayanan, bu hak ve ozgurlukleri koruyup guclendiren, her alanda adil bir hukuk duzeni kurup bunu geliştirerek surduren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kacınan, hukukun ustun kurallarıyla kendini bağlı sayan ve yargı denetimine acık olan devlettir.
Anayasa'nın 10. maddesindeki ?kanun onunde eşitlik ilkesi? hukuksal durumları aynı olanlar icin soz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil, hukuksal eşitlik ongorulmuştur. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin yasalar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayırım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını onlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak yasa karşısında eşitliğin ciğnenmesi yasaklanmıştır. 2829 sayılı Yasa'da benimsenen sistemle, farklı sosyal guvenlik kuruluşlarındaki hizmet sureleri birleştirilerek emekli olanlara yaşlılık aylığı bağlandığı halde, itiraz konusu ibareyle son defa bağlı olunan sosyal guvenlik kurumuna gore ayırım yapılarak Emekli Sandığına tabi gorevlerden emekliye ayrılmayanlara, 5434 sayılı Yasa'ya tabi calışma sureleri icin emekli ikramiyesi odenmemesi, Anayasa'nın 10. maddesindeki eşitlik ilkesine aykırı olduğu gibi, adil sonuclar doğurmadığından 2. maddesindeki hukuk devleti ilkesine de aykırıdır. Bu nedenle itiraz konusu ibare, Anayasa'nın 2. ve 10. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir.
İptal edilen ibarenin, ayrıca Anayasa'nın 60. maddesi yonunden incelenmesine gerek gorulmemiştir.
VII- İPTAL KARARININ YURURLUĞE GİRECEĞİ GUN SORUNU
Anayasa'nın 153. maddesinin ucuncu fıkrasında ?Kanun, kanun hukmunde kararname ve Turkiye Buyuk Millet Meclisi İctuzuğu ya da bunların hukumleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yururlukten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi İptal hukmunun yururluğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazetede yayımlandığı gunden başlayarak bir yılı gecemez? denilmekte, Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulu Hakkında Kanun'un 53. maddesinin dorduncu fıkrasında da bu kural tekrarlanmaktadır. Maddenin beşinci fıkrasında ise Anayasa Mahkemesi'nin, iptal halinde meydana gelecek hukuksal boşluğu kamu duzenini tehdit veya kamu yararını ihlÂl edici mahiyette gormesi halinde yukarıdaki fıkra hukmunu uygulayacağı belirtilmektedir. İtiraz konusu ibarenin iptal edilmesi nedeniyle doğacak hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edici nitelikte gorulduğunden, Anayasa'nın 153. maddesinin ucuncu fıkrasıyla 2949 sayılı Yasa'nın 53. maddesinin dorduncu ve beşinci fıkraları gereğince iptal hukmunun, kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yururluğe girmesi uygun gorulmuştur.
VIII- SONUC
A- 24.5.1983 gunlu, 2829 sayılı Sosyal Guvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Gecen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun'un 12. maddesinin birinci fıkrasında yer alan ?Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi gorevlerden emekliye ayrılan ve ...? ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE,
B- İptal edilen ibarenin doğuracağı hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edici nitelikte gorulduğunden, Anayasa'nın 153. maddesinin ucuncu fıkrasıyla 2949 sayılı Yasa'nın 53. maddesinin dorduncu ve beşinci fıkraları gereğince İPTAL HUKMUNUN, KARARIN RESMÎ GAZETE'DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK BİR YIL SONRA YURURLUĞE GİRMESİNE,
5.2.2009 gununde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Başkan
Haşim KILICBaşkanvekili
Osman Alifeyyaz PAKSUT Uye
Sacit ADALI

Uye
Fulya KANTARCIOĞLUUye
Ahmet AKYALCINUye
Mehmet ERTEN

Uye
Mustafa YILDIRIMUye
A. Necmi OZLERUye
Serdar OZGULDUR

Uye
Şevket APALAKUye
Zehra Ayla PERKTAŞ

KARŞIOY GEREKCESİ
1982 Anayasası'nın Gecici 15. maddesinin, 12 Eylul 1980 tarihinden, ilk genel secimler sonucu toplanacak Turkiye Buyuk Millet Meclisi'nin Başkanlık Divanı'nı oluşturuncaya (6.12.1983) kadar gececek sure icinde, cıkarılan kanunların, kanun hukmunde kararnameler ile 2324 sayılı Anayasa Duzeni Hakkında Kanun uyarınca alınan karar ve tasarrufların Anayasa'ya aykırılığının iddia edilemeyeceğine ilişkin son fıkrası 3.10.2001 gunlu, 4709 sayılı Yasa ile madde metninden cıkarılmış, ancak aynı kurala koşut duzenleme getiren 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Yasa'nın 25. maddesi değiştirilmemiştir. Bu durumda Anayasa değişikliğine karşın belirtilen donemde cıkan yasaların Anayasa'ya uygunluğunun denetlenmesini engelleyen 2949 sayılı Yasa'nın 25. maddesinin ihmalinin mi iptalinin mi gerektiğinin tartışılması gerekmiştir.
Anayasa'nın 152. maddesinde ?Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya kanun hukmunde kararnamenin hukumlerini Anayasaya aykırı gorurse veya taraflardan birinin ileri surduğu aykırılık iddiasının ciddî olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır? denilmektedir. Maddede ?davaya bakmakta olan mahkeme? yonunden bir sınırlandırma getirilmediğinden iptal ve itiraz başvuruları nedeniyle incelediği davalarda Anayasa Mahkemesi'nin davaya bakmakta olan Mahkeme olduğunda duraksanamaz.
2949 sayılı Yasa'nın 18. maddesinin 2. bendinde ?Mahkemelerce kendisine Anayasa'nın 152 nci maddesine gore intikal ettirilen işleri ve Yuce Divan sıfatıyla calışırken veya siyasî partilerin kapatılmasına ilişkin davalarda aynı madde gereğince on mesele olarak bakması gereken işleri karara bağlamak? Anayasa Mahkemesi'nin gorev ve yetkileri arasında sayılmıştır. Burada yalnız Yuce Divan sıfatıyla calışırken veya siyasî partilerin kapatılmasına ilişkin davalardan soz edilmesi ise on mesele olarak kabul edilen işlerin bunlarla sınırlı olduğu anlamına gelmemekte, Anayasa Mahkemesi'nin asıl işlevi olan Anayasa'ya uygunluk denetiminin yanı sıra gorevlendirildiği bu iki konuda doğabilecek duraksamaları onleme amacına yonelik bulunmaktadır.
Ote yandan, Anayasa'nın 152. maddesinin ?Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri surulmesi? bicimindeki başlığından yola cıkarak Anayasa Mahkemesi'nin ?diğer mahkemeler? kapsamına girmemesi nedeniyle iptal ve itiraz başvuruları nedeniyle baktığı davalarda uyguladığı bir kuralın Anayasa'ya aykırılığını incelemeyeceği sonucuna varılamaz. Gercekten boyle duşunulduğunde, Anayasa Mahkemesi'nin Yuce Divan ve siyasî parti kapatma davalarında da Anayasa'ya aykırılık sorununu on mesele olarak inceleyememesi gerekir. Cunku bu davaların diğer mahkemelerde gorulebilecek turden klÂsik davalar olması sonucta bu davalara bakan Mahkeme'nin Anayasa Mahkemesi olduğu gerceğini ortadan kaldırmaz. Ayrıca Anayasa maddelerinin başlıkları Anayasa'nın 176. maddesine gore Anayasa metninden sayılmaz.
Ote yandan, Anayasa yargısının kabul edildiği bir hukuk sisteminde, Anayasa'nın ustunluğunun ve bağlayıcılığının sağlanabilmesi icin bir zorunluluk olmadıkca ihmÂl yoluna gidilmesi olağan ve kabul goren bir yontem değildir. Bu bağlamda Anayasa'nın 138. maddesindeki hÂkimlerin Anayasa'ya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine gore hukum vereceklerine ilişkin kuralla hakimlerin doğrudan Anayasa'yı uygulayabilmeleri değil bakmakta oldukları bir davada uygulayacakları kuralları Anayasa'ya aykırı bulmaları halinde bunların iptalleri icin itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesi'ne başvurmaları sağlanarak aykırılığın giderilmesi amaclanmıştır. Mahkemelerin Anayasa'ya aykırı olduğu kanısına vardıkları kuralları ihmÂl ederek doğrudan Anayasa'yı uygulayabileceklerinin kabulu, Anayasa'ya uygunluk denetiminin Anayasa Mahkemesi'ne verildiği bir hukuk sistemine ve onu yansıtan Anayasa'ya aykırılık oluşturur.
Anayasa'nın Gecici 15. maddesinin son fıkrasının 4709 sayılı Yasa ile kaldırılmasından onceki donemde, bu fıkra kapsamına giren kimi yasalardaki kuralların Anayasa'da yapılan değişiklikler sonucu Anayasa'ya aykırı duruma gelmelerine karşın mahkemelerde gorulmekte olan davalarda bunların Anayasa'ya aykırılıklarının ileri surulememesi nedeniyle aradaki aykırılık iptalin imkÂnsızlığı karşısında zorunlu olarak ihmÂl yoluyla giderilmeye calışılmıştır. Bir hukuk karmaşasının yaşandığı tartışmasız olan bu donem, 4709 sayılı Yasa'nın getirdiği değişiklikle sona ermiştir. Artık Turk hukuk sisteminde ?ihmÂl? yonetimini haklı kılacak bir neden kalmamıştır. Ayrıca bu yontem, ihmÂl edilmekle dolaylı olarak Anayasa'ya aykırı oldukları saptanan kimi kuralların varlıklarını surdurmelerine neden olmaktadır.
Acıklanan nedenlerle, 2949 sayılı Yasa'nın 25. maddesi iptal edilmeden, bu maddenin ihmÂli yoluyla esasın incelenmesine gecilemeyeceği gerekcesiyle coğunluk goruşune katılmıyorum.
Uye
Fulya KANTARCIOĞLU