Danıştay 8. Dairesi, Universitesi Fen Edebiyat Fakultesi'nde profesor unvanıyla oğretim uyesi olarak gorev yapan davacı tarafından, 2547 sayılı Yuksekoğretim Kanunu'nun 53.maddesinin b bendinin (6-b) ve (6-c) alt bentleri uyarınca kamu gorevinden cıkarma cezasıyla cezalandırılmasına dair davada Cinsel saldırı ve cinsel taciz suclarında nasıl hareket edileceğine ilişkin yol gosterdi. Danıştay 8. Dairesi, Universitesi Fen Edebiyat Fakultesi'nde profesor unvanıyla oğretim uyesi olarak gorev yapan davacı tarafından, 2547 sayılı Yuksekoğretim Kanunu'nun 53.maddesinin b bendinin (6-b) ve (6-c) alt bentleri uyarınca kamu gorevinden cıkarma cezasıyla cezalandırılmasına dair davada Cinsel saldırı ve cinsel taciz suclarında nasıl hareket edileceğine ilişkin yol gosterdi.
Buna gore;
" Cinsel saldırı ve cinsel taciz suclarında suc kanıtı aramanın bir cok olayın karşılıksız ve cezasız kalması gibi istenmeyen bir sonuca yol acacağı ve şikayetcinin başkasına zarar vermek icin kendisine zarar vermesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı,
" Kadınların cinsel taciz veya cinsel saldırı suclarına uğradıklarını ifşa etmelerinin kendileri icin zorluk yaratacağı, boyle durumlarda kendi oz hayatlarına da zarar verdiğinden hayatın olağan akışına uygun olmayacağı,
" Cinsel suclarda bilhassa da cinsel taciz sucunda işlenen fiilin genellikle tanıksız, delilsiz, gizli ve sadece mağdur ve failin bulunduğu şekilde işlenmesi dolayısıyla bu tur fiillerin cezasız bırakılmasının onune gecilmesinin toplumun geleneksel yapısına uygun olduğunun kabulu ile mağdurun yaşı, kişiliği, ruh sağlığı, kendi icinde verdiği beyanlarla celişip celişmediği, fail ve mağdurun arasındaki ilişki, ahlaki durum ve cinsel filleri gercekleştirenlerin savunmalarıyla celişip celişmediğinin araştırılması,
" Sucun oluştuğu kanaatini uyandırdığında, bu sucun cezalandırılması ve eylem sahibinin masumiyet karinesinden yararlanması gerektiği kadar mağdurun da adil yargılanma hakkını kullanması gerekmektedir.

T.C.
DANIŞTAY
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2020/3281
Karar No: 2023/1086
İSTEMİN KONUSU:
... Bolge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin... gun ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SURECİ:
Dava konusu istem: ... Universitesi Fen Edebiyat Fakultesi'nde profesor unvanıyla oğretim uyesi olarak gorev yapan davacı tarafından, 2547 sayılı Yuksekoğretim Kanunu'nun 53.maddesinin b bendinin (6-b) ve (6-c) alt bentleri uyarınca kamu gorevinden cıkarma cezasıyla cezalandırılmasına dair ... tarih ve ... sayılı Yuksekoğretim Kurulu Başkanlığı Yuksek Disiplin Kurulu kararının iptali ile yoksun kalınan ozluk haklarının iadesi ile yoksun kalınan parasal haklarının yasal faiziyle odenmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının ozeti:
... İdare Mahkemesince verilen... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; davacıya isnat olunan cinsel taciz ve kamu hizmeti veya oğretim elemanı sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derece yuz kızartıcı ve utanc verici hareketlerde bulunmak fiil ve davranışlarının, dosya kapsamında toplanan delillerden ve aynı Universite'de bulunmak dışında herhangi bir bağlantısı olmayan tanıkların birbiriyle tutarlı ve aynı yonde beyanlarından subuta erdiği hususunda tereddut bulunmamakta olup, davacının kamu gorevinden cıkarma cezasıyla cezalandırılmasına yonelik olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılarak, davanın reddine karar verilmiştir.
Bolge İdare Mahkemesi kararının ozeti:

Uyuşmazlıkta, dava konusu işlemin fiili sebebinin, davacının hoca-oğrenci ilişkisi dışına cıkmak suretiyle bazı kız oğrencileri ile gayri meşru ilişki icine girmesi, kız oğrencileri taciz eğiliminde olması, fakultedeki odasına gelen kız oğrencileri taciz ederek opmeye calışması, kız oğrencileri elde etmek icin erkek oğrencilerle samimi olup onlardan bilgi toplaması; hukuki sebebinin ise 2547 sayılı Kanun'un 53. maddesinin (b) fıkrasının (6) numaralı bendinin (b) ve (c) alt bentleri olduğu, soruşturma dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, oğretim uyesi olan davacıya isnat edilen kız oğrencileri taciz eğiliminde olması, fakultedeki odasına gelen kız oğrencileri taciz ederek opmeye calışması, kız oğrencileri elde etmek icin erkek oğrencilerle samimi olup onlardan bilgi toplaması eylemleri ile ilgili olarak, adli yargıda acılmış bir soruşturma ya da kamu davasının bulunmaması, isnat edilen soz konusu eylemlerin somut delillerle ortaya konulabilecek mahiyette olmasına karşın dosyada boyle bir delilin bulunmaması, muşteki beyanlarında da bu yonde bir delilin varlığından bahsedilmemesi, dosyada yer alan tanık beyanlarının kişi, eylem, yer ve zaman unsurlarını icermeyen ve genellikle kanaat ve soyut acıklamalardan ibaret olması karşısında anılan eylemlerin her turlu şupheden uzak, kesin, somut delillerle ortaya konulamadığının kabulu gerektiği, bu nedenle de anılan eylemler yonunden "Amire, iş arkadaşlarına, personeline, hizmetten yararlananlara veya oğrencilerine fiili saldırıda veya cinsel tacizde bulunmak" fiilin olayda sabit olduğundan bahsedilemeyeceği, ote yandan davacının M.A isimli yuksek lisans oğrencisi ile uzun sureli bir birlikteliği bulunduğunun sabit olduğu, ancak bu birlikteliğin, davacının oğretim uyeliği mesleğine yakışmayacak tarzda veya mesleğini kullanarak zorlama veya baskı yoluyla, sadece cinsel amaclı olduğunun kesin olarak saptanamaması nedeniyle de Turk Medeni Kanunu hukumlerine gore reşit olduğu anlaşılan kişiler arasında karşılıklı rızaya dayalı olduğunun kabulu gerektiği, bu nedenle de soz konusu fiilin nitelik ve ağırlık itibarıyla "Kamu hizmeti veya oğretim elemanı sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yuz kızartıcı ve utanc verici hareketlerde bulunmak." fiili kapsamında olmadığı sonucuna varıldığı, ancak sabit olan bahse konu eylemin 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinin (ı) alt bendinde tanımlanan "Hizmet icinde Devlet memurunun itibar ve guven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak" fiilleri kapsamında değerlendirilmek suretiyle eyleme karşılık gelen disiplin cezasının uygulanabileceği, bu durumda, 2547 sayılı Kanunun 53. maddesinin (b) fıkrasının (6) numaralı bendinin (b) ve (c) alt bendinde belirtilen fiilleri işlemediği anlaşılan davacının, soz konusu hukumler uyarınca cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde ve davanın reddi yonundeki Mahkeme kararında hukuka uyarlık gorulmediği, ote yandan, Anayasanın 125. maddesi uyarınca, hukuka aykırılığı saptanan işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı ozluk ve parasal haklarının dava acma tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya odenmesi gerektiği sonucuna varılarak, istinaf başvurusunun kabulu ile istinafa konu mahkeme kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline, tazminat isteminin kabulune, işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı ozluk ve parasal haklarının dava acma tarihi olan 30/05/2018 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya odenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davalı idare tarafından, davacı hakkında yapılan soruşturmada bircok tanık ifadesine başvurulduğu, muşteki ifadelerinin alındığı, alınan ifadelere adı gecenin hocaoğrenci ilişkisi dışına cıkarak bazı kız oğrencileri ile gayri meşru ilişki icine girdiği, kız oğrencileri taciz eğiliminde olduğu, yonunde kanaat oluştuğu, Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı'na verilen dilekcede kayın validesinin ve baldızının ilgilinin tacizde bulunduğuna dair ifadelerinin bulunduğunun dile getirildiği, yine bircok kız oğrencinin ifadesinde, davacının kız oğrencileri odasına cağırdığı ve kız oğrencileri taciz ederek opmeye calıştığını ifade ettikleri, bazı erkek oğrencilerin adı gecenin kız oğrenciler hakkında konuşmalarına şahit olduklarını beyan ettikleri, ozellikle kız cocuklarının eğitimlerinin bu denli onemli olduğu toplumumuzda, konumunu kişisel istekleri icin arac olarak kullanılmaması gerektiği ileri surulerek olayların sabit olduğu ve istinaf mahkemesi kararının bozulması gerektiği istenilmiştir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, hakkındaki tum iddiaların soyut olduğu, bilgi ve belgeye dayanmadığı ileri surulerek, temyiz isteminin reddi istenilmiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'IN DUŞUNCESİ: Temyiz isteminin kabulu ile Bolge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği duşunulmektedir.

TURK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hakiminin acıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği goruşuldu:
İNCELEME VE GEREKCE:
MADDİ OLAY:
... Universitesi Fen Edebiyat Fakultesi'nde profesor unvanıyla oğretim uyesi olarak gorev yapmakta iken, aynı Universite'de farklı donemlerde oğrenim goren oğrencilerden... 'nın 09.06.2017 tarihli Bimer başvurusu, ...'nın 23.06.2017 tarihli şikayet dilekcesi ve ...'nin 23.06.2017 tarihli e-posta yoluyla gondermiş olduğu şikayet dilekcesinde yer alan sozlu ve yazılı(mobil telefon uzerinden mesajlaşma yoluyla) cinsel taciz iddialarında bulunulması uzerine, iddiaların gercekliği ve durumun tespiti amacıyla Rektorluk tarafından 2547 sayılı Yuksekoğretim Kanunu'nun 53/A maddesi uyarınca soruşturma başlatıldığı, bu kapsamda... tarih ve ... sayılı yazı ile 3 adet profesor unvanlı oğretim uyesinden teşekkul etmekte olan soruşturma komisyonunun gorevlendirildiği, komisyon tarafından şikayette bulunan 3 oğrencinin yanı sıra 55 oğrenci, 26 akademik personel ve 3 adet idari personel olmak uzere toplamda 87 kişinin ifadesinin alındığı, Rektorluğun... tarih ve ... sayılı yazısı ile davacıya zimmetlenen fakulte bilgisayarının 20.10.2017 tarihinde incelendiği, inceleme kapsamında bir kız oğrencisinin ozel fotoğrafları ile kendisine ait bazı pornografik fotoğraflarına ulaşıldığı, durumun 20.10.2017 tarihinde tutanak altına alındığı, diğer taraftan... tarihli ve ... sayılı yazı ile davacıdan savunma istenildiği, soz konusu yazı ekinde davacı hakkındaki taciz iddialarıyla ilgili 17 adet sorunun davacıya yoneltildiği, davacının savunmasının alındığı, soruşturma kapsamında toplanan delillerden 13.12.2017 tarihli soruşturma raporunun hazırlandığı, soruşturma raporunda, davacının fiillerinin 2547 sayılı Kanun'un 53.maddesinin 6-b bendinde belirtilen "Amire, iş arkadaşlarına, personeline, hizmetten yararlananlara veya oğrencilerine fiili saldırıda ya da cinsel tacizde bulunmak" ve 6-c bendinde belirtilen "Kamu hizmeti veya oğretim elemanı sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derece yuz kızartıcı ve utanc verici hareketlerde bulunmak" eylemine girdiğinden bahisle davacının 2547 sayılı Kanun uyarınca "Kamu gorevinden cıkarma" disiplin cezasıyla cezalandırılmasının teklif edildiği ve gereğinin yapılması amacıyla Rektorluk Makamına sunulduğu, Rektorluk makamınca disiplin amiri sıfatıyla, davacının "Kamu gorevinden cıkarma" disiplin cezasıyla cezalandırılmasına yonelik goruş ve istek bildirilerek dosyanın Yuksekoğretim Kurumu Başkanlığı'na gonderildiği, Yuksekoğretim Kurumu Yuksek Disiplin Kurulu'nca, davacının bazı kız oğrencileri ile hoca-oğrenci ilişkisi dışına cıkmak suretiyle gayri meşru ilişki icine girdiği, kız oğrencileri taciz eğiliminde olduğu, fakultesindeki odasına gelen bazı kız oğrencileri taciz ederek opmeye calıştığının ifade edildiği, bazı erkek oğrencilerin adı gecen kız oğrenciler hakkında konuşmalarına şahit olduklarını ve kız oğrencileri elde etmek icin kendilerinden bilgi topladığını ve kendileriyle bunun icin samimiyet kurduklarını ifade ettikleri, soz konusu fiillerin 2547 sayılı Kanun'un 53.maddesinin b bendinin 6-b bendinde belirtilen "Amire, iş arkadaşlarına, personeline, hizmetten yararlananlara veya oğrencilerine fiili saldırıda ya da cinsel tacizde bulunmak" ve 6-c bendinde belirtilen "Kamu hizmeti veya oğretim elemanı sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derece yuz kızartıcı ve utanc verici hareketlerde bulunmak" fiilleri kapsamında davacının "Kamu gorevinden cıkarma" ile cezalandırılması yonundeki Universite teklifinin kabulu gerektiği, ilgilinin daha once aldığı iki adet kınama cezaları ile, fiillerin niteliği de goz onune alınarak iyi halin kabul edilemeyeceği değerlendirmelerinde bulunularak... tarih ve ... sayılı kararı ile davacının "Kamu Gorevinden Cıkarma" cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Bunun uzerine bakılan dava acılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2547 sayılı Yuksekoğretim Kanunu'nun dava konusu işlemin tesisi tarihindeki hali ile "Genel esaslar" başlıklı 53/b fıkrası: "Devlet ve vakıf yuksekoğretim kurumlarının oğretim elemanları, memur ve diğer personeline uygulanabilecek disiplin cezaları uyarma, kınama, aylıktan veya ucretten kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ucretten kesme, universite oğretim mesleğinden cıkarma ve kamu gorevinden cıkarma cezalarıdır...''
Aynı Kanunu'un 53/b-6 bendi: ''Kamu gorevinden cıkarma: Kamu kurum ve kuruluşları ile vakıf yuksekoğretim kurumlarında oğretim elemanı ve memur olarak bir daha atanmamak uzere kamu gorevinden cıkarmadır. 657 sayılı Kanundaki fiillere ilave olarak bu Kanun kapsamındaki kamu gorevlileri icin kamu gorevinden cıkarma cezasını gerektiren fiiller şunlardır:''
53/b-6-b alt bendi ''Amire, iş arkadaşlarına, personeline, hizmetten yararlananlara veya oğrencilerine fiili saldırıda veya cinsel tacizde bulunmak.''
53/6b-6-c bendi: ''Kamu hizmeti veya oğretim elemanı sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yuz kızartıcı ve utanc verici hareketlerde bulunmak..." Hukmunu taşımaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden, ... Universitesi Fen Edebiyat Fakultesi'nde profesor unvanıyla oğretim uyesi olarak gorev yapmakta iken, aynı Universite'de farklı donemlerde oğrenim goren oğrencilerden ...'nın 09.06.2017 tarihli Bimer başvurusu, ...'nın 23.06.2017 tarihli şikayet dilekcesi ve ...'nin 23.06.2017 tarihli e-posta yoluyla gondermiş olduğu şikayet dilekcesinde yer alan sozlu ve yazılı(mobil telefon uzerinden mesajlaşma yoluyla) cinsel taciz iddialarında bulunulması uzerine, iddiaların gercekliği ve durumun tespiti amacıyla Rektorluk tarafından 2547 sayılı Yuksekoğretim Kanunu'nun 53/A maddesi uyarınca soruşturma başlatıldığı, bu kapsamda ... tarih ve ... sayılı yazı ile 3 adet profesor unvanlı oğretim uyesinden teşekkul etmekte olan soruşturma komisyonunun gorevlendirildiği, komisyon tarafından şikayette bulunan 3 oğrencinin yanı sıra 55 oğrenci, 26 akademik personel ve 3 adet idari personel olmak uzere toplamda 87 kişinin ifadesinin alındığı, Rektorluğun ... tarih ve ... sayılı yazısı ile davacıya zimmetlenen fakulte bilgisayarının 20.10.2017 tarihinde incelendiği, inceleme kapsamında bir kız oğrencisinin ozel fotoğrafları ile kendisine ait bazı pornografik fotoğraflarına ulaşıldığı, durumun 20.10.2017 tarihinde tutanak altına alındığı, davacının eski eşi ...'nın beyanında; davacı ile 2010 yılında ayrıldıkları, 06/09/2013 'te yeniden evlendikleri ceşitli uyumsuzluklar nedeniyle 2017'de yeniden boşandıkları, eski eşinin ozel durumundan kaynaklanan problemlerin yatak odalarını da etkilediği gibi evliliklerini derinden sarstığı, cinsel hayatlarının bulunmadığı, ancak kız oğrencileri taciz edecek bir mizacının da olmadığı, sert mizaclı notu kıt bir hoca olduğunu bildirdiği, soruşturma kapsamında kız oğrencilerden alınan ifadelerde davacının; '' 1. Sınıf 2. Oğretimde ... Adında bir kız var Allah icin guzel bir kız, odaya cağırdım, bizim cocuklara servis ettim kandıramadılar, gec saatlerde watsaptan mesaj attığı, cinsel icerikli konuşmalar yaptığı, odasına cağırdığı, opmeye calıştığı, 2010-2012 yılları arasında bir kız oğrenci ile ilişki yaşadığı, evlenme vaadinde bulunduğu, bu oğrenci ile beraber il dışı gezmelere gidildiği...'', erkek oğrencilerden alınan ifadelerde ise; davacının,'' evlerinin anahtarını istediği, evlerine gittiği, surekli kız oğrenciler hakkında cinsel icerikli konuşmalar yaptığı, ulan mevki bizde, makam bizde, para bizde oğrencilerde ne buluyorlar...'' gibi bircok oğretim uyesi- oğrenci ilişkisine yakışmayan soz ve eylemlerde bulunduğu, mesai arkadaşlarının verdikleri ifadelerde de benzer iddiaların tekrarlandığı gorulmektedir.
Cinsel saldırı ve cinsel taciz suclarında suc kanıtı aramanın bir cok olayın karşılıksız ve cezasız kalması gibi istenmeyen bir sonuca yol acacağı ve şikayetcinin başkasına zarar vermek icin kendisine zarar vermesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, kadınların cinsel taciz veya cinsel saldırı suclarına uğradıklarını ifşa etmelerinin kendileri icin zorluk yaratacağı, boyle durumlarda kendi oz hayatlarına da zarar verdiğinden hayatın olağan akışına uygun olmayacağı, cinsel suclarda bilhassa da cinsel taciz sucunda işlenen fiilin genellikle tanıksız, delilsiz, gizli ve sadece mağdur ve failin bulunduğu şekilde işlenmesi dolayısıyla bu tur fiillerin cezasız bırakılmasının onune gecilmesinin toplumun geleneksel yapısına uygun olduğunun kabulu ile mağdurun yaşı, kişiliği, ruh sağlığı, kendi icinde verdiği beyanlarla celişip celişmediği, fail ve mağdurun arasındaki ilişki, ahlaki durum ve cinsel filleri gercekleştirenlerin savunmalarıyla celişip celişmediğinin araştırılması, sucun oluştuğu kanaatini uyandırdığında, bu sucun cezalandırılması ve eylem sahibinin masumiyet karinesinden yararlanması gerektiği kadar mağdurun da adil yargılanma hakkını kullanması gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta; oğretim uyesi olan davacının kız oğrencilere yonelik cinsel icerikli soz ve davranışları hakkında kız ve erkek oğrenciler ile mesai arkadaşları tarafından verilen aleyhe ifadelerde ittifak halinde oldukları, davacı lehine olabilecek diğer beyanların ise soruşturma emrinin verildiği 29/06/2017, soruşturmanın tamamlandığı 12/12/2017 ve disiplin cezasının verildiği 22/02/2018 tarihlerinden sonra tamamının Mayıs 2018 de dosyaya girdiği, eylemlerin sabit olduğu ve disiplin cezasını gerektirdiği sonuc ve kanaatine varılmaktadır.
Bu durumda, davacının soz ve eylemlerinin, kamu hizmeti veya oğretim elemanı sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yuz kızartıcı ve utanc verici hareketler olduğu ve oğrencilerine cinsel tacizde bulunduğu gerekcesiyle kamu gorevinden cıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu itibarla, davanın reddi yonundeki karara yonelik yonelik istinaf isteminin kabulu, dava konusu işlemin iptali ve parasal hakların odenmesine ilişkin temyize konu Bolge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Acıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulune,
2. ... Bolge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... gun ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek uzere dosyanın yukarıda belirtilen Bolge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gonderilmesine,
4. Kesin olarak 09/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.