
19 Mart 2010 CUMAResmî GazeteSayı : 27526
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2006/166
Karar Sayısı : 2009/113
Karar Gunu : 23.7.2009
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Danıştay Onikinci Daire
İTİRAZIN KONUSU : 25.2.1954 gunlu, 6283 sayılı Hemşirelik Kanunu'nun 1. maddesinin birinci fıkrasında yer alan ??kadınlardan?? sozcuğu ile 3. maddesinin birinci fıkrasının, Anayasa'nın 2., 10., 13., 49. ve 70. maddelerine aykırılığı savıyla iptali ve yururluğunun durdurulması istemidir.
I- OLAY
Hemşirelik Yuksekokulu mezunu olan davacının, erkek olması nedeniyle hemşire olarak atamasının yapılmamasına ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağını oluşturan Kamu Personel Tercih Kılavuzunda hemşire olarak yapılacak atamalarda kadın olma şartını getiren hukmun iptali istemiyle acılan davada itiraz konusu kuralların Anayasa'ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptalleri icin başvurmuştur.
II- İTİRAZIN GEREKCESİ
Başvuru kararının gerekce bolumu şoyledir:
?6283 sayılı Hemşirelik Kanunu'nun gerekcesi ile ilgili meclis tutanaklarının incelenmesinden, hemşire olarak atanacaklarda kadın olma koşulunun gerekliliği konusunda inandırıcı ve kabul edilebilir bir gerekceye rastlanmamış olup, bazı işlerin yalnızca kadınlar tarafından yapılabileceği şeklindeki geleneksel bir anlayıştan kaynaklandığı kanaatine varılmıştır.
Hemşirelik mesleğinin tarihcesi incelendiğinde hemşireliğin bir erkek mesleği olarak doğduğu, bir başka deyişle ilk hemşirelerin (M.O.250) erkekler olduğu gorulecektir. Amerikan ic savaşında erkeklerin azalması, Kırım savaşında da İngiltere'den gonullu olarak bayanların hizmet sunmak istemeleri nedenlerine dayalı olarak bayanların bu meslekte rol almaya başladıkları gorulmuştur.
Şu anda, Dunyanın pek cok ulkesinde (ABD, Japonya, Avustralya, İngiltere, Kanada, Norvec, İsvicre, Tayland, Singapur, Almanya, İrlanda, Danimarka) erkek hemşireler sağlık alanında hizmet verdiği gibi ?hemşire kadındır? onyargısını yıkmak icin erkeklerin bu mesleği secmeleri yolunda bir teşvik de bulunmaktadır.
Anayasa'nın 2. maddesinde Turkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğu vurgulanmıştır. Hukuk devleti ilkesinin oğeleri arasında yasaların kamu yararına dayanması ilkesi vardır. Bu ilkenin anlamı, kamu yararı duşuncesi olmaksızın başka deyimle yalnızca ozel cıkarlar veya yalnızca belli kişilerin yararına olarak herhangi bir yasa kuralının konulamayacağıdır. Hemşirelik de diğer mesleklerde olduğu gibi toplumsal ihtiyaclardan doğan insan hayatıyla yakından ilgili bir meslektir. Profesyonel bir meslek olan hemşirelikte cinsiyet ayırımına gidilmesinde kamu yararı bulunduğu soylenemez. Zira hemşireliğin sosyal rolu hemşireliğin kadınsı fonksiyonlarla tanımlanmasından buyuk olcude etkilenmiş olup, hemşirelik eğitimi alan erkeklerin bu mesleği icra edememeleri icin hic bir neden bulunmamaktadır. 657 sayılı Yasa'nın 36. maddesinde belirtilen Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri sınıfında erkek-kadın ayırımı bulunmadığı halde bu sınıftan yalnızca hemşirelik mesleği icin cinsiyet ayırımına gidilmesi tam bir celişki oluşturmaktadır.
Anayasa'nın 10. maddesinin birinci fıkrasında; ?Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi duşunce, felsefi inanc, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gozetilmeksizin, Kanun onunde eşittir.? denilmiş, 3. fıkrasında, bu ilkenin doğal sonucu olarak ?Hicbir kişiye, aileye, zumreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz? kuralı ongorulmuştur.
Madde gerekcesine gore, ?... insanın insan olması dolayısıyla doğuştan bir değeri ve haysiyeti vardır. Bu onun tabii bir hakkıdır. Bu hak dolayısıyla herhangi bir niteliğe veya olcuye dayanılarak insanlar arasında ayrım yapılamaz, insanlar arasında kanunların uygulanması acısından da hicbir fark gozetilemez. İnsanlar arasındaki eşitliğin temellerinden birini de boylece kanunlar onunde eşitlik ilkesi sağlar?.
Anayasa Mahkemesi'nin 23.6.1998 gunlu, E:1998/3, K:1998/28 sayılı kararında; ?Eşitlik ilkesi, aynı konumda bulunan kadın ve erkeğin yasalar onunde eşit haklara sahip olmasını gerektirir. Kişinin cinsiyeti nedeniyle karşı cinse gore ayrıcalıklı duruma getirilmesi bu ilkeye aykırı duşer. Ayrıca eşitlik, bireyler arasındaki farklılıkların gozardı edilerek herkesin her bakımdan aynı kurallara bağlı tutulması anlamında da algılanamaz. Kimi kişilerin başka kurallara bağlı tutulmalarında haklı nedenler varsa, yasa onunde eşitlik ilkesine aykırılıktan soz edilemez. Bu nedenle, yaradılış ve işlevsel ozelliklerin zorunlu kıldığı kimi ayrımlar haklı bir nedene dayandığı olcude eşitliği bozmadığı halde, cinsiyetten başka bir nedene dayanmayan ayırımlar eşitlik ilkesine acık bir aykırılık oluştururlar? gerekcesine yer verilmiştir.
Cinsiyete dayanan ayırımlar, taraf olduğumuz insan haklarına ilişkin uluslar arası belgelerde de reddedilmektedir.
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin ?Başlangıc? kısmında, ?Birleşmiş Milletler Halklarının, Birleşmiş Milletler Antlaşmasında temel insan haklarına, insan kişiliğinin onur ve değerine, erkeklerle kadınların hak eşitliğine olan inancını yeniden belirttikleri? acıklanmakta;
2. maddesinde, ?Herkes; ırk, renk, cinsiyet gibi herhangi bir ayırım gozetilmeksizin bildirgede one surulen tum hak ve ozgurluklere sahiptir.? denilmekte; 7. maddesinde, ?Herkes yasa onunde eşittir ve ayırım gozetilmeksizin yasa tarafından eşit korunmaya hakkı vardır. Herkes, bu Bildirgeye aykırı her turlu ayırdedici işlem ve boyle bir işlem icin yapılacak her turlu kışkırtmaya karşı eşit korunma hakkı vardır.? kuralına yer verilmektedir.
?İnsan Hakları Avrupa Sozleşmesi'nin Başlangıc? kısmında İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ne gonderme yapılarak Bildirgedeki hakların evrensel ve etkin olarak tanınması ve gozetilmesinin guvence altına alınması amacından soz edilmekte; 14. maddesinde de, ?Bu sozleşmede one surulmuş olan hak ve ozgurluklerden yararlanma; cinsiyet, ırk, renk, dil, din... ayrımı gozetilmeksizin herkes icin sağlanır? denilmektedir. Uluslararası belgelerin cinsiyete dayalı ayırımı reddeden bu kuralları ile Anayasa'nın ?kanun onunde eşitlik? başlıklı 10. maddesi arasında temelde bir farklılık bulunmamaktadır.
Uluslararası metinlerde temel bir ilke olarak yerini koruyan, eşitliğin zaman icinde insana verilen değerin artmasına bağlı olarak hak ve ozgurlukler listesinin genişlemesiyle soyuttan somuta indirgenerek bircok alanda duzenlemelerin kaynağını oluşturduğu gorulmektedir. Cağdaş hukuk anlayışında gorulen gelişmeler ulusların, hukuk duzenlerinin yeniden gozden gecirilmesini, saptanan aykırılıkların giderilmesini gerektirmektedir. Bu bağlamda, hemşirelik mesleğini yurutmede bayanlara bir tur ustunluk tanımanın haklı ve gecerli bir nedeni bulunmadığı gibi cağdaş hukuk anlayışına ters duşen kanun maddesi, Anayasa'nın 10. maddesine de acık bir aykırılık oluşturmaktadır. Hatta son olarak 7.5.2004 gunlu ve 5170 sayılı Kanunla Anayasa'nın 10. maddesine getirilen ek hukumle devletin kadın erkek eşitliğinin yaşama gecmesini sağlamakla yukumlu kılındığı vurgulanmıştır.
Hizmete alınmada gorevin gerektirdiği niteliklerden başka hic bir ayrımın gozetilmeyeceğini kurala bağlayan Anayasa'nın 70. maddesi uyarınca Kamu gorevlileri hakkında yasalarda ongorulen kısıtlamaların hizmetin etkin ve verimli bir bicimde yurutulmesi amacına uygun olması gerekmektedir. Yani hizmete alınmada gorevin gerektirdiği nitelikler belirlenirken yurutulen hizmet arasında gunun koşullarına ve gerceklerine uyan ve zorunlu bir neden sonuc bağının kurulması gerekmektedir. Bu yaklaşımdan hareketle hemşirelik mesleğini cinsiyet odaklı belirlemenin yurutulen hizmeti ne şekilde etkileyebileceği konusunda gunun koşullarına uygun bir neden sonuc bağı kurulamayacağı gibi boyle bir ayırımcılık temel hakkın ozune dokunulamayacağını ongoren Anayasa'nın 13. maddesine de uygun duşmemektedir.
Ote yandan, temel hakların sınırlandırılmasındaki amac ile sınırlamanın sonucu arasında yapılacak duzenlemenin hukuka ve kamu gereklerine uygunluğunu belirleyecek en onemli unsur olcululuk ilkesi olup bu anlamda yasa maddesinde ongorulen sınırlamanın yani sadece bayanların hemşire olarak atanmasına olanak sağlayan kuralın bizzat kendisinde olcululuk ilkesinin esas alındığı Anayasa'nın 13. maddesine uyarlık bulunmamıştır.
Oyleyse, kadın erkek eşitliğine dayalı olarak siyasal, ekonomik, sosyal alandaki insan haklarının ve temel ozgurluklerin tanınmasını ve bunlardan yararlanılmasını engelleyen ve cinsiyete bağlı olarak yapılan bu sınırlama Anayasa'nın 13. maddesine aykırılık oluşturmaktadır.
Bir ulkede demokratikleşmenin yaşama gecirilmesi ile o ulkede kadın-erkek eşitliğinin sağlanması doğru orantılıdır. Calışmanın herkesin hakkı ve odevi olduğunu vurgulayan Anayasa'nın 49. maddesinin hareket noktası kadın ile erkek arasında yaşamın her alanında var olan ayrımcılığın ortadan kaldırılmasıdır. Bunun gercekleştirilmesi de eşitliğe aykırı tum yasaların ortadan kaldırılması ile mumkundur. Oyleyse, belirli sağlık eğitim ve oğrenimi gordukten sonra doktorlara yardımcı olmak uzere hizmet verecek sağlık personelini secmede cinsiyete dayalı ayrımcılık yapmanın, hemşirelik unvanının dolaylı olarak kişilerin elinden alınması suretiyle calışma hak kaybına yol acacağı, bu durumun da Anayasa'nın 49. maddesine aykırılık oluşturacağı acıktır.
Sonuc olarak; topluma ve insanlığa hizmet rolleri cağın ihtiyac ve gelişimi cercevesinde şekillenir. Bu rolleri cinsiyet odaklı belirlemek hem insanın yaradılışına hem de insan haklarına aykırıdır. Biyolojik cinsiyetin bakıma ihtiyacı olan kimseye ilgi ve ihtimam gostermekle herhangi bir ilişkisi yoktur. Nitekim hemşirelik tarihi incelendiğinde hemşireliğin ilk defa bir erkek mesleği olarak ortaya cıktığı gorulecektir. Sonradan değişen koşullarla kadınların bu meslekte yoğunluk kazandıkları ve mesleğin kadın mesleği olarak algılanması sonucunu doğurmuştur. Ancak burada onemli olan kişinin cinsiyeti değil, hemşirelik yapabilme konusunda aldığı eğitim ve yeterliliği ile bu mesleği icra etme arzusu ve başarısıdır. Tum bu nedenler karşısında itiraz edilen Kanun maddesi Anayasa'nın sozu edilen ilkelerine aykırı gorulmuştur.
Acıklanan nedenlerle, Hemşirelik Kanunu'nun 3.maddesinin birinci fıkrasının ve aynı Kanunun 1. maddesinde yer alan ?kadınlardan? sozcuğunun Anayasa'nın 2, 10, 13, 49 ve 70. maddelerine aykırı olduğu kanaatine varıldığından anılan yasa hukmunun ve belirtilen sozcuğun iptali ile bu hukmun uygulanmasından doğacak sonradan giderilmesi guc veya olanaksız durum ve zararların onlenmesi icin iptali istenilen maddenin ve sozcuğun yururluğunun durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmasına, 20.10.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.?
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralları
25.2.1954 gunlu, 6283 sayılı Hemşirelik Kanunu'nun başvuru tarihinde yururlukte olan ve itiraz konusu kuralları da iceren 1. ve 3. maddeleri şoyledir:
?Madde 1- Ortaokulu bitirmiş olup 25 yaşından yukarı bulunmıyan kadınlardan Hukumetce acılmış veya tanınmış bir (EbeLaborant Hemşire) okulunda uc sene tahsil gorup Sağlık ve Sosyal Yardım VekÂletince teşkil olunan juri huzurunda meslek imtihanı vererek aldığı diplomayı usulune gore Sağlık ve Sosyal Yardım VekÂletine tescil ettirenlerle 3 uncu maddenin 2 nci fıkrasında yazılı olanlara (Hemşire) unvanı verilir.
Bu kanunun yururluğe girmesinden evvel usulune gore hemşirelik sınıfına alınmış olanlar sanatlarını yapmaya ve hemşire unvanını kullanmaya devam ederler.?
?Madde 3- Turkiye'de hemşirelik sanatını bu kanun hukumleri dÂhilinde hemşire unvanını kazanmış Turk kadınlarından başka hicbir kimse yapamaz.
Ancak yabancı memleketlerde ve mahallî Hukumetlerce tanınmış hemşire okullarında tahsil gorerek diploma alan Turk hemşirelerinin alelusul huviyetleri tespit edilerek, tahsil ettiği memlekette tescil edilmiş olanların diplomaları, uygun gorulduğu takdirde, aynen Sağlık ve Sosyal Yardım VekÂletince onanıp tescil edildikten sonra sanatlarını yapmalarına musaade olunur.
Yabancı memleketlerin yukardaki şartları haiz okullarını bitirmekle beraber diplomaları oraca tescil edilmiyenler Turkiye'de meslek imtihanı vererek hemşire olabilirler.
Oğretim programları Turk hemşire okulları programından ve muddetinden az olan yabancı hemşire okullarından gelenler, noksan olan kısım ve muddetleri Turk hemşire okullarında tamamlamaya mecburdurlar.?
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
Başvuru kararında Anayasa'nın 2., 10., 13., 49. ve 70. maddelerine dayanılmıştır.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İctuzuğu'nun 8. maddesi gereğince, Tulay TUĞCU, Haşim KILIC, Sacit ADALI, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALCIN, Mehmet ERTEN, A.Necmi OZLER, Serdar OZGULDUR, Şevket APALAK, Serruh KALELİ ve Osman Alifeyyaz PAKSUT'un katılımlarıyla 16.1.2007 gununde yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine ve yururluğu durdurma isteminin bu konudaki raporun hazırlanmasından sonra karara bağlanmasına oybirliğiyle karar verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına ilişkin raporlar, itiraz konusu Yasa kuralları, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekceleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği goruşulup duşunuldu:
Başvuru kararında, profesyonel bir meslek olan hemşirelikte cinsiyet ayrımına gidilmesinde kamu yararı olmadığı, erkeklerin bu mesleği icra edememeleri icin hicbir neden bulunmadığı, Devlet Memurları Kanununda belirtilen Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfı icinde yalnızca hemşirelik mesleği yonunden cinsiyet ayrımı bulunduğu, cinsiyete dayalı ayrımların Anayasa'da, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde ve İnsan Hakları Avrupa Sozleşmesinde yer alan eşitlik ilkesine aykırı olduğu, kamu hizmetine alınmada gorevin gerektirdiği niteliklerden başka hicbir ayrımın gozetilemeyeceği, erkeklerin hemşire olabilmesine engel oluşturan kuralın temel hak ve hurriyetlerin sınırlandırılmasında esas alınması gereken olcululuk ilkesine ve calışma hurriyetine aykırı olduğu, hemşirelik mesleğinde kişinin cinsiyetinin değil, bu konuda aldığı eğitimin, yeterliliğinin, bu mesleği icra etme arzusu ve başarısının onemli olduğu, belirtilen nedenlerle itiraz konusu kuralların Anayasa'nın 2., 10., 13., 49. ve 70. maddelerine aykırı olduğu ileri surulmuştur.
6283 sayılı Hemşirelik Kanunu'nun 1. maddesinin iptali istenilen sozcuğun yer aldığı birinci fıkrasında belirli koşullara yer verilerek hemşire unvanının bu koşulları taşıyan kadınlara verileceği belirtilmiş, 3. maddesinin birinci fıkrasında da Turkiye'de hemşirelik sanatının bu kanun hukumleri dahilinde hemşire unvanını kazanmış Turk kadınlarından başka hic kimse tarafından yapılamayacağı hukme bağlanmıştır.
Anayasa'nın 10. maddesinde ongorulen ?yasa onunde eşitlik ilkesi? hukuksal durumları aynı olanlar icin soz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil, hukuksal eşitlik ongorulmuştur. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunanlar kişilerin yasalar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını onlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak yasa karşısında eşitliğin ciğnenmesi yasaklanmıştır. Yasa onunde eşitlik, herkesin her yonden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durumlarındaki ozellikler, kimi kişiler ya da topluluklar icin değişik kuralları ve uygulamaları gerektirebilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa'da ongorulen eşitlik ilkesi zedelenmez.
Cinsiyet ayrımcılığını reddeden Anayasal duzenleme, hemşirelik mesleğini yapacak kişilerin belirlenmesine yonelik itiraz konusu kurallar yonunden de gecerlidir. Hemşireler; tabip tarafından acil haller dışında yazılı olarak verilen tedavileri uygulamak, her ortamda bireyin, ailenin ve toplumun hemşirelik girişimleri ile karşılanabilecek sağlıkla ilgili ihtiyaclarını belirlemek ve hemşirelik tanılama sureci kapsamında belirlenen ihtiyaclar cercevesinde hemşirelik bakımını planlamak, uygulamak, denetlemek ve değerlendirmekle gorevli ve yetkili sağlık personelidir. Hemşirelik mesleğinin icrası bakımından kadınlar ve erkekler aynı hukuki konumda bulunduklarından, hemşire unvanının yalnızca kadınlara verilmesini ve hemşirelik sanatının yalnızca kadınlar tarafından yapılabilmesini ongoren itiraz konusu kurallar, cinsiyet ayrımcılığına yol acmakta ve eşitlik ilkesine aykırı bulunmaktadır.
Acıklanan nedenlerle itiraz konusu kurallar Anayasa'nın 10. maddesine aykırıdır. İptali gerekir.
Kurallar, Anayasa'nın 10. maddesine aykırı bulunarak iptal edildiğinden ayrıca Anayasa'nın 2., 13., 49. ve 70. maddeleri yonunden incelenmesine gerek gorulmemiştir.
VI- YURURLUĞUN DURDURULMASI İSTEMİ
25.2.1954 gunlu, 6283 sayılı Hemşirelik Kanunu'nun;
1- 1. maddesinin birinci fıkrasında yer alan ?? kadınlardan ?? sozcuğune,
2- 3. maddesinin birinci fıkrasına,
ilişkin yururluklerinin durdurulması isteminin, koşulları oluşmadığından REDDİNE, 23.7.2009 gununde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
VII- SONUC
25.2.1954 gunlu, 6283 sayılı Hemşirelik Kanunu'nun;
1- 1. maddesinin birinci fıkrasında yer alan ?? kadınlardan ?? sozcuğunun,
2- 3. maddesinin birinci fıkrasının,
Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, 23.7.2009 gununde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Haşim KILICBaşkanvekili
Osman Alifeyyaz PAKSUTUye
Sacit ADALI
Uye
Fulya KANTARCIOĞLUUye
Ahmet AKYALCINUye
Mehmet ERTEN
Uye
Mustafa YILDIRIMUye
Cafer ŞATUye
A. Necmi OZLER
Uye
Serdar OZGULDURUye
Zehra Ayla PERKTAŞ