
28 Nisan 2010 CARŞAMBAResmî GazeteSayı : 27565
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2007/44
Karar Sayısı : 2009/148
Karar Gunu : 15.10.2009
İPTAL DAVASINI ACAN : Turkiye Buyuk Millet Meclisi Uyeleri Ali TOPUZ ve M. Akif HAMZACEBİ ile birlikte 118 Milletvekili
İPTAL DAVASININ KONUSU : 28.3.2007 gunlu, 5615 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 32. maddesinin (a) bendinde yer alan ?ve 31? ibaresinin, Anayasa'nın 2. ve 11. maddelerine aykırılığı savıyla iptali ve yururluğunun durdurulması istemidir.
I- İPTAL VE YURURLUĞUN DURDURULMASI İSTEMİNİN GEREKCESİ
İptal ve yururluğun durdurulması istemini iceren dava dilekcesinin gerekce bolumu şoyledir:
?III. GEREKCE
28.03.2007 Tarihli ve 5615 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 32 nci maddesinin (a) fıkrasındaki ?ve 31? ibaresinin Anayasaya Aykırılığı
Uygulamada vergi iadesi olarak bilinen ?Ucretlilere vergi indirimi? ni duzenleyen 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mukerrer 121 inci maddesi, 28.03.2007 Tarihli ve 5615 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun iptali istenen ibareyi de iceren 31 inci maddesinin (a) fıkrası hukmuyle, geriye yurur şekilde 01/01/2007 ta­ri­hin­den ge­cer­li ol­mak uze­re ya­yı­mı ta­ri­hin­de yururlukten kaldırılmıştır.
Doktrinde ve Anayasa Mahkemesinin bircok kararında belirtildiği gibi;
?Hukuk devleti, butun işlem ve eylemlerinin hukuk kurallarına uygunluğunu başlıca gecerlik koşulu bilen, her alanda adaletli bir hukuk duzeni kurmayı amaclayan ve bunu geliştirerek surduren, hukuku tum devlet organlarına egemen kılan, Anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kacınan, insan haklarına saygı duyarak bu hak ve ozgurlukleri koruyup guclendiren, Anayasa ve hukuk kurallarına bağlılığa ozen gosteren, yargı denetimine acık olan, yasaların ustunde yasakoyucunun da uymak zorunda olduğu temel hukuk ilkeleri ile Anayasanın bulunduğu bilinci olan devlettir.?
Hukuk devletinin temel ozelliği, butun vatandaşlar, hatta -vatandaş olmasa bile- ulkesindeki tum insanlara hukuki guvence sağlamasıdır.
Hukuki guvencenin ilk ve en basit şartı ise aleyhteki kanunların geriye yurumemesidir.
Oysa vergi iadesi uygulaması, 5615 sayılı Kanun'un iptali istenen kuralı ile geriye donuk olarak 01.01.2007 tarihinden gecerli olmak uzere kaldırılmakta ve dolayısıyla ucretliler, 2007 yılı başından bu Yasanın yururluğe girdiği tarihe kadar hak etmiş bulundukları vergi iadesi gelirinden yoksun bırakılmaktadır.
Hukuk devletinin bir gereği olan aleyhteki kanunların geriye yurumezliği ilkesi, vergi hukukunda Turk doktrininin hic duraksamadan, ittifakla kabul ettiği bir ilkedir.
Nitekim Prof. Dr. Ozhan Uluatam'a gore; ?Hukukun temel ilkelerinden olan kanunların ancak yururluğe girdikten sonraki olaylara uygulanması, Anayasamızda yalnızca ceza hukukuna ilişkin olarak ifade edilmekle beraber, vergi hukukunda da esas olarak gecerliliğini korur.?
Prof. Dr. Mualla Oncel, Prof. Dr. Ahmet Kumrulu ve Prof. Dr. Nami Cağan ise Vergi Hukuku isimli ortak eserlerinde aynen şoyle demektedirler:
?Hukuki guvenlik ilkesi, vergi yasalarının gecmişte meydana gelen olaylara uygulanmamasını gerektirir. Kişiler gelecek donemlere ilişkin planlarını yururlukteki vergi yasalarına gore yaparlar. Sonradan cıkartılan yasalarla gecmiş donemler icin vergi yukunun artırılması, yukumlulerin devlete ve hukuk duzenine olan guvenlerini sarsar, ekonomik ve ticari hayatta bulunması gereken belirlilik ve istikrar bozulur.?
?Geriye yurumezlik? ilkesi, uygulamada Danıştay tarafından da hicbir duraksamaya meydan vermeyecek şekilde benimsenmiştir. Nitekim Danıştay, bir ictihadı birleştirme kararında geriye yurumeye musaade etmemiştir:
?Kanunların geriye yurumezliği ilkesi, bir hukuki eylem ya da davranışın, bir hukuki ilişkinin vuku bulduğu ya da meydana geldiği donemdeki kanun hukumlerine tabi kalmakta devam edeceğini ifade eder. Sonradan cıkan kanun, kural olarak yururluğunden onceki olaylara ve ilişkilere uygulanmaz. Vergi kanunları, kamu hukukuna ilişki yukumlulukler getirdiğinden, bu kanunların ozellikle mali yukumu artırıcı nitelikteki hukumlerinin, gecmişe yurutulmemesi hukuki guvenlik ilkesi yonunden onem taşır. Anayasanın 73 uncu maddesinin ucuncu fıkrasında ifadesini bulan vergilerin kanuniliği ilkesi de, hukuki guvenliği sağlama amacına matuftur ve vergiyi doğuran olayın vukuu doneminde yururlukte olmayan bir kanuna dayanılarak vergi yukunun artırılmasına imkan vermez.? (Danıştay İctihadı Birleştirme Kurulu kararı, E.1988/5, K.1989/3, T. 03.07.1989)
Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu'nun 09.04.1993 tarihli (E. 1992/299, K. 1993/63) kararı da aynı yondedir.
Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun soz konusu kararında da, acıkca ve haklı olarak belirtildiği gibi cari yılın ikinci yarısında yapılan bir duzenleme, mukellefin aleyhine olarak yılın ilk yarısını da etkiliyorsa artık hukuki guvenlikten bahsedilemez.
Anayasa Mahkemesinin de bu yonde verilmiş bircok kararı vardır. Nitekim Yuksek Mahkeme ?geriye yurumezlik? ilkesini incelerken bir kararında aynen şoyle demiştir:
?? yasallık ilkesi yanında verginin genel ve eşit olması, idare ve kişiler yonunden duraksamaya yol acmayacak belirlilik icermesi, gecmişe yurumemesi, ongorulebilir olması ve hukuk guvenliği ilkesine de uygunluğunun sağlanması gerekir.? denilmiştir (02.10.2003 tarihli ve E.2003/73, K.2003/86 sayılı kararı, R.G. 20.12.2005, Sa.26029).
Somut olayımızda ise 5615 sayılı Kanunun, cari yılın ilk yarısına giren bir sureyi, mukelleflerin aleyhine olarak etkilediği icin hukuki guvenliği zedelediği acıktır.
İptali istenen kural, vergilemede temel ilke olan geriye yurumezlik ilkesine aykırı duşerek hukuki guvenliği zedelediğinden Anayasanın 2 nci maddesine aykırıdır.
Ote yandan, hukuksal guvenliğin bir gereği de ?kazanılmış hak? lara saygı gosterilmesi ilkesidir. ?Kazanılmış hak?, kişinin bulunduğu statuden doğan ve kendisi yonunden kesinleşmiş ve kişisel alacak niteliğine donuşmuş haktır. Kişilerin hukuk duzenine guvenerek elde ettikleri hakların sonradan cıkarılacak yasal duzenlemelerle ihlal edilmesi hukuksal guvenliği zedeler.
2007 yılı başından 5615 sayılı Yasanın yururluğe girdiği sure icerisindeki vergi indirimi ucretliler bakımından, ?kazanılmış hak? tır.
Vergi indirimi yerine 01.01.2008 tarihinden itibaren uygulanacağı ifade edilen ?Asgari Gecim İndirimi?, 2008 yılında elde edilecek gelirle ilgilidir. Buna karşılık 2006 yılındaki harcamalarla ilgili olan vergi indirimi alacakları hak sahiplerine 2007 yılında odenmektedir.
Ucretlilerin 2007 yılı gelirlerinin hak edilmiş bir mali olanaktan yoksun bırakılmasını sağlayan duzenlemenin, onların kazanılmış haklarını ortadan kaldırdığı kuşkusuzdur.
Anayasanın 2 nci maddesinde, Turkiye Cumhuriyeti'nin hukuk devleti olduğu belirtilmiştir. Cumhuriyetin nitelikleri arasında sayılan hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve ozgurlukleri koruyup guclendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk duzeni kurup bunu geliştirerek surduren, Anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kacınan, hukuku tum devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve hukukun ustun kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine acık, yasaların ustunde yasa koyucunun da bozamayacağı temel hukuk ilkeleri ve Anayasanın bulunduğu bilincinde olan devlettir. Bir hukuk kuralının yururluğu sırasında bu kurala uygun bicimde tum sonucları ile edinilmiş (kazanılmış) hakların korunması da, temel hukuk ilkelerindendir.
Hukuk devleti, ?kazanılmış hak? ları korumakta duyarlı davranarak hukukun temel ilkelerine bağlılığını kanıtlar.
Hukuk devleti, aynı zamanda bireylerin haksızlıktan korunmasını ve mutluluğunu amac edinir. Hukuk devletinin temel oğelerinden biri de guvenilirliliktir. Hukuk devleti, tum eylem ve işlemlerinde yonetilenlere en guclu en kapsamlı şekilde hukuksal guvence sağlayan devlettir. Hukukun ustunluğunun egemen olduğu bir devlette hukuk guvenliğinin sağlanması, hukuk devleti ilkesinin olmazsa olmaz koşuludur.
?Kazanılmış hak? ları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuclara yol acan yorumlar Anayasanın 2 nci maddesinde acıklanan ?Turkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir? hukmune aykırılık oluşturacağı gibi, toplumsal kararlılığı ve hukuk guvenliğini ortadan kaldırır; belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.Yukarıda acıklanan nedenlerle, iptali istenen soz konusu ibarenin Anayasanın 2 nci maddesinde ifade edilmiş olan hukuk devleti ilkesine aykırı duştuğu acıktır.
Diğer taraftan, bir yasa kuralının Anayasanın herhangi bir kuralına aykırılığının tespiti onun kendiliğinden Anayasanın 11 inci maddesine de aykırılığı sonucunu doğuracaktır (Anayasa Mahkemesinin 03.06.1988 tarih ve E.1987/28, K.1988/16 sayılı kararı, AMKD., sa.24, shf. 225).
Acıklanan nedenlerle, 28.03.2007 Tarihli ve 5615 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 32 nci maddesinin (a) fıkrasındaki ?ve 31? ibaresi, Anayasanın 2 nci ve 11 inci maddelerine aykırı olup, iptali gerekir.
IV. YURURLUĞU DURDURMA İSTEMİNİN GEREKCESİ
Yukarıda Anayasa acıkca aykırı olduğu belirtilen kuralın uygulanması halinde ucretlilerin kazanılmış hakları ortadan kalkacağından sonradan giderilmesi guc veya olanaksız durum ve zararların ortaya cıkacağı kuşkusuzdur.
Diğer taraftan, Anayasal duzenin en kısa surede hukuka aykırı kurallardan arındırılması, hukuk devleti sayılmanın gereğidir. Anayasaya aykırılığın surdurulmesinin, bir hukuk devletinde subjektif yararların ustunde, ozenle korunması gereken hukukun ustunluğu ilkesini de zedeleyeceği kuşkusuzdur. Hukukun ustunluğu ve hukuk guvenliği ilkelerinin sağlanamadığı bir duzende, kişi hak ve ozgurlukleri guvence altında sayılamayacağından, soz konusu ilkelerin zedelenmesinin de hukuk devleti yonunden giderilmesi olanaksız durum ve zararlara yol acacağında duraksama bulunmamaktadır.
Bu zarar ve durumların doğmasını onlemek amacıyla, iptali istenen hukmun iptal davası sonuclanıncaya kadar yururluğunun de durdurulması istenerek Anayasa Mahkemesine dava acılmıştır.
V. SONUC VE İSTEM
Yukarıda acıklanan gerekcelerle;
28.03.2007 Tarihli ve 5615 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 32 nci maddesinin (a) fıkrasındaki ?ve 31? ibaresinin, Anayasanın 2 nci ve 11 inci maddelerine aykırı olduğundan,
iptaline ve iptal davası sonuclanıncaya kadar yururluğunun durdurulmasına karar verilmesine ilişkin istemimizi saygı ile arz ederiz.?
II- YASA METİNLERİ
A- İptali İstenilen Yasa Kuralı
28.03.2007 gunlu, 5615 sayılı ?Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun?un iptali istenilen ibareyi de iceren 32. maddesi şoyledir:
?MADDE 32 ? Bu Kanunun;
a) 3, 4, 5, 8 ve 9 uncu maddeleri; 10 uncu maddesinin, 193 sayılı Kanunun gecici 67 nci maddesinin (14) numaralı fıkrasına ilişkin değişiklik hukmu, 11, 25, 26, 28, 29, 30 ve 31 inci maddeleri ile gecici 2 nci ve gecici 3 uncu maddeleri 1/1/2007 tarihinden gecerli olmak uzere yayımı tarihinde,
b) 2 nci maddesi, 1/1/2008 tarihinden itibaren elde edilecek gelirlere uygulanmak uzere yayımı tarihinde,
c) 13 uncu maddesi ile 3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (b) bendinde yapılan değişiklik hukmu, 17 nci maddesinin 6802 sayılı Kanunun 31 inci maddesinde değişiklik yapılmasına ilişkin hukumleri ve 24 uncu maddesi yayımını izleyen aybaşında,
c) 16 ncı maddesi ile 492 sayılı Kanuna ekli (8) sayılı tarifenin ?XI-Finansal Faaliyet Harcları? başlıklı bolumunun (7) numaralı fıkrasına ilişkin hukumleri 1/1/2008 tarihinde,
d) Diğer maddeleri yayımı tarihinde,
yururluğe girer.?
B- İlgili Gorulen Yasa Kuralları
1- 5615 Sayılı Yasa'nın 31. Maddesi şoyledir:
?MADDE 31 ? 193 sayılı Kanunun mukerrer 121 inci maddesi yururlukten kaldırılmıştır.?
2- 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 5615 sayılı Yasa'nın 31. maddesi ile Yururlukten Kaldırılan Mukerrer 121. Maddesi Şoyledir:
?MUKERRER MADDE 121.- (Değişik madde ve başlığı: 48429.4.2003 / m.15Yururluk m.39 d) Gercek ucretlerin vergilendirilmesinde, mukellefin kendisi, eşi ve cocukları ile ilgili eğitim, sağlık, gıda, giyim ve ikamet edilen konuta ait kira harcamalarının yıllık toplam tutarının;
- 3 milyar liraya kadar %8'i,- 6 milyar liranın 3 milyar lirası icin %8'i, aşan kısmı icin %6'sı,
(Değişik: 2005/982619.12.2005 / m.8Yururluk m.9) 3.800 Yeni Turk Lirasına kadar %8'i
7.700 Yeni Turk Lirasının 3.800 Yeni Turk Lirası icin %8'i, aşan kısmı icin %6'sı
7.700 Yeni Turk Lirasından fazlasının, 7.700 Yeni Turk Lirası icin %7'si, aşan kısmı icin % 4'u.
Ucretlinin ertesi yılda odeyeceği gelir vergisinden mahsup edilir veya işverenler aracılığı ile kendisine nakden iade edilir.
Şu kadar ki; harcamaların Turkiye'de yapılması, gelir veya kurumlar vergisi mukellefiyeti bulunan gercek veya tuzel kişilerden alınan belgelerle tevsik edilmesi ve bu belgelerin işverene verilmesi şarttır. Mahsup hakkı kazanılan tutarın hesaplanmasında dikkate alınan harcama tutarı, vergi matrahının toplamını gecemez.
Ucretlilerin harcama belgelerinin işverene ibrazı, beyanı ve verginin mahsup veya iadesine ilişkin sureleri tespit etmeye, iadeyi nakden veya mahsuben yaptırmaya, (...) (*) ve uygulamanın usul ve esaslarını belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.?
C- Dayanılan Anayasa Kuralları
Dava dilekcesinde, iptali istenilen ibarenin, Anayasa'nın 2. ve 11. maddelerine aykırı olduğu savlarına dayanılmıştır.
III- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İctuzuğu'nun 8. Maddesi uyarınca, Tulay TUĞCU, Haşim KILIC, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALCIN, Mehmet ERTEN, Cafer ŞAT, A. Necmi OZLER, Serdar OZGULDUR, Şevket APALAK, Serruh KALELİ ve Osman Alifeyyaz PAKSUT'un katılmalarıyla 31.05.2007 gununde yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine oybirliğiyle karar verilmiştir.
IV- YURURLUĞUN DURDURULMASI İSTEMİNİN İNCELENMESİ
28.3.2007 gunlu, 5615 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 32. maddesinin (a) bendinde yer alan ?? ve 31 ?? ibaresinin yururluğunun durdurulması isteminin, koşulları oluşmadığından REDDİNE, 31.5.2007 gununde OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Dava dilekcesi ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, iptali istenilen ve ilgili gorulen Yasa kuralları, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekceleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği goruşulup duşunuldu:
Dava dilekcesinde, hukuk devletinin gereklerinden birisi olan aleyhteki kanunların geriye yurutulemeyeceğine ilişkin ilkenin vergi hukukunda da gecerli olduğu, bu durumun hem doktrinde hem de yargı kararlarında tartışmasız bir bicimde kabul edildiği, dolayısıyla ?ucretlilerde vergi indirimi? uygulamasını yururlukten kaldıran ve 4.4.2007 gunlu Resmi Gazete'de yayımlanan kuralın, iptali istenilen kuralla, geriye donuk olarak 1.1.2007 tarihinden itibaren gecerli olmak uzere yururluğe gireceğinin ongorulmesinin, 4.4.2007 tarihine kadar yapmış oldukları mal ve hizmet alımlarına ilişkin fatura v.b. belgeleri alıp biriktiren ucretliler bakımından, kazanılmış haklara ve hukuk guvenliği ilkesine, dolayısıyla Anayasa'nın 2. ve 11. maddelerine aykırı olduğu savlarına dayanılmıştır.
Kuralda, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun, ?ucretlilerde vergi indirimi? uygulamasını duzenleyen mukerrer 121. maddesini yururlukten kaldıran ve 4.4.2007 gunlu Resmi Gazete'de yayımlanan kuralın, 1.1.2007 tarihinden itibaren gecerli olmak uzere yayımı tarihinde yururluğe gireceği ongorulmuştur.5615 sayılı Kanun ile 1.1.2007 tarihinden itibaren gecerli olmak uzere 4.4.2007 tarihi itibarıyla yururlukten kaldırılan 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun mukerrer 121. maddesine gore, ?ucretlilerde vergi indirimi?, birincisi ucretliler tarafından vergi indirimine konu olan harcamalara ilişkin olarak alınan fatura, serbest meslek makbuzu, perakende satış fişi veya odeme kaydedici cihazlara ait satış fişlerinin (yazar kasa fişlerinin) ilgili yıl icinde biriktirilmesi, ikincisi biriktirilen bu belgelerin izleyen yılın ilk ayı icerisinde bir beyanname ile işverenlere teslim edilmesi ve ucuncusu de işverenlerin, kendilerine verilen harcama belgelerinin gecerli olup olmadığını, harcamaların vergi indirimi kapsamında bulunup bulunmadığını ve harcama toplamının doğru beyan edilip edilmediğini kontrol ettikten sonra, hak kazanılan vergi indirimi tutarını, ucretlilerin Şubat ayından itibaren odenen ucretleri uzerinden tevkif edecekleri vergiden mahsup veya kendilerine nakden iade etmeleri şeklinde işleyen uc aşamalı bir uygulamayı ifade etmektedir.
Anayasa'nın 2. maddesinde Turkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk Devleti olduğu belirtilmektedir. Hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına dayanan, bu hak ve ozgurlukleri koruyup guclendiren, her alanda adil bir hukuk duzeni kurup bunu geliştirerek surduren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kacınan, hukukun ustun kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine acık, yasaların ustunde yasa koyucunun da uyması gereken Anayasa ve temel hukuk ilkelerinin bulunduğu bilincinde olan devlettir.
Hukuk guvenliğinin sağlanması, hukuk devletinin on koşullarındandır. Anayasa'nın 2. maddesinde yer alan hukuk devletinin sağlamakla yukumlu olduğu hukuk guvenliği, kural olarak yasaların geriye yurutulmemesini gerekli kılar. Yasaların geriye yurumezliği ilkesi uyarınca, yasalar kamu yararı ve kamu duzeninin gerektirdiği, kazanılmış hakların korunması, mali haklarda iyileştirme gibi kimi ayrıksı durumlar dışında ilke olarak yururluk tarihinden sonraki olay, işlem ve eylemlere uygulanmak uzere cıkarılırlar. Bu nedenle, sonradan yururluğe giren yasaların gecmişe ve kesin nitelik kazanmış hukuksal durumlara etkili olmaması hukukun genel ilkelerindendir.
Ote yandan kazanılmış hak, ozel hukuk ve kamu hukuku alanlarında genel olarak, bir hak sağlamaya elverişli nesnel yasa kurallarının bireylere uygulanması ile onlar icin doğan oznel hakkın korunmasıdır. Kazanılmış bir haktan soz edilebilmesi icin bu hakkın, yeni yasadan once yururlukte olan kurallara gore butun sonuclarıyla fiilen elde edilmiş olması gerekir. Kazanılmış hak, kişinin bulunduğu statuden doğan, kendisi yonunden kesinleşmiş ve kişisel niteliğe donuşmuş haktır. Bir statuye bağlı olarak ileriye donuk, beklenen haklar, kazanılmış hak niteliği taşımaz.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun mukerrer 121. maddesinde duzenlenmiş olan ?ucretlilerde Vergi İndirimi? uygulamasında kazanılmış bir haktan soz edebilmek icin, ucretliler tarafından vergi indirimine konu olan harcamalara ilişkin olarak ilgili yıl icinde biriktirilen fatura, serbest meslek makbuzu, perakende satış fişi veya odeme kaydedici cihazlara ait satış fişlerinin izleyen yılın ilk ayı icerisinde bir beyanname ile işverenlerine teslim edilmiş ve teslim edilen belgelerin gecerli olduğunun, harcamaların vergi indirimi kapsamında bulunduğunun ve harcama toplamının doğru beyan edildiğinin belirlenmiş olması gerekmektedir.
Buna gore, 1.1.20074.4.2007 tarihleri arasında yapılan harcamalara ilişkin belgelerin biriktirilmiş olması, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun mukerrer 121. maddesinde yer alan kurallara gore butun sonuclarıyla elde edilmiş bir hak niteliğinde bulunmadığından, kazanılmış bir hakkın ihlali soz konusu değildir. Ayrıca, ortada kazanılmış bir hakkın bulunmaması nedeniyle, Yasa koyucunun, belge duzeninin yerleşmesine katkı sağlamak amacıyla genel duzenleme yetkisi kapsamında yururluğe koyduğu bir uygulamayı aynı yetki kapsamında geriye donuk olarak yururlukten kaldırması hukuki guvenlik ilkesini ihlal edecek bir geriye yurume olarak da nitelendirilemez.
Bu nedenle, dava konusu kural Anayasa'nın 2. maddesine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
Kuralın, Anayasa'nın 11. maddesi ile ilgisi gorulmemiştir.VI- SONUC
28.3.2007 gunlu, 5615 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 32. maddesinin (a) bendinde yer alan ?? ve 31 ?? ibaresinin Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDİNE, 15.10.2009 gununde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.