
28 Nisan 2010 CARŞAMBAResmî GazeteSayı : 27565
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2008/74
Karar Sayısı : 2010/15
Karar Gunu : 21.1.2010
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Ankara 2. İdare Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU : 4.2.1983 gunlu, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 17. maddesinin;
1- Birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (d) alt bendinde yer alan ??kesin olarak?? ibaresinin,
2- ?Başkanlar Kurullarının itiraz uzerine veya doğrudan doğruya verdikleri butun kararlar kesin olup, bu kararlar aleyhine başka bir yargı merciine başvurulamaz.? bicimindeki son fıkrasının,
Anayasa'nın 2., 36. ve 125. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir.
I- OLAY
Yargıtay'da şef olan davacının, Yargıtay Yonetim Kurulunca hazırlanan gorevde yukselme eğitimine katılacak adayların belirlendiği listeye dÂhil edilmemesi işlemine yonelik itirazının Yargıtay Başkanlar Kurulunca reddi kararının iptali istemiyle actığı davada, itiraz konusu kuralın Anayasa'ya aykırılığı savını ciddi bulan Mahkeme, iptali icin başvurmuştur.
II- İTİRAZIN GEREKCESİ
Başvuru kararının gerekce bolumu şoyledir:
?Davacı tarafından Yargıtay Başkanlığında acık bulunan Yazı İşleri Mudur Kadrosuna atama yapılabilmesi icin acılacak gorevde yukselme eğitimine katılacak personeli belirleyen aday listesi ile bu listenin belirlenmesine ilişkin değerlendirmeye yapılan itirazın reddine dair 01.04.2008 tarih ve 122 sayılı Yargıtay Yonetim Kurulu Kararı ile bu karara yapılan itirazın reddine ilişkin Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 21.05.2008 tarih ve 16 sayılı kararın ve Yargıtay Personeli Gorevde Yukselme ve Unvan Değişikliği Yonetmeliği'nin 12. maddesinin 2. fıkrası ile anılan Yonetmeliğin Ek-1 Değerlendirme Formu'nda yer alan takdirname sayısal puan kısmının iptali istemiyle acılan davada, gereği goruşuldu:
Davacı tarafından, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Başkanlar Kurulu'nun gorevlerini duzenleyen 17. maddesinin 1-d bendinin, aynı maddenin ikinci fıkrasındaki ?1-d bentlerinde? ibaresinin ve ile 17. maddesinin son fıkrasının Anayasaya aykırı olduğu ileri surulmuştur.
2797 sayılı Yargıtay Kanunun Yargıtay Başkanlar Kurulunun gorevlerini duzenleyen, 17. maddesinin 1-d bendinde, ?Birinci Başkanlık Kurulu, Yuksek Disiplin Kurulu ile Yonetim Kurulu kararlarına karşı yapılan itirazları kesin olarak karara bağlamak.? kuralı duzenlenmiş; aynı maddenin son fıkrasında ise ?Başkanlar kurullarının itiraz uzerine veya doğrudan doğruya verdikleri butun kararlar kesin olup, bu kararlar aleyhine başka bir yargı merciine başvurulamaz.? hukmune yer verilmiştir.
Anayasanın gecici 15. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ve Milli Guvenlik Konseyi doneminde yururluğe konulan kanunların, kanun hukmunde kararnamelerin Anayasaya aykırılığının iddia edilemeyeceğine ilişkin hukum 03.10.2001 tarih ve 4709 Sayılı Kanunun 34. maddesiyle yururlukten kaldırıldığından, Milli Guvenlik Konseyi doneminde yururluğe konulan 2797 sayılı Yargıtay Kanunu hakkında Anayasaya aykırılık iddiasında bulunulabilecektir.
Anayasanın 2. maddesinde yer alan ?Turkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı icinde, insan haklarına saygılı, Ataturk milliyetciliğine bağlı, başlangıcta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.? hukmune yer verilmiştir.
Hukuk devleti, insan haklarına saygılı, bu hakları koruyucu adaletli bir hukuk duzeni kuran ve bunu surdurmekle yukumlu kılan, butun işlem ve eylemleri yargı denetimine bağlı olan devlettir. Bu nedenle dava konusu işlemin yargı yolunun kapalı olması hukuk devletinin sağlayacağı guvenceye aykırı bir durum yaratmaktadır.
Anayasanın 125. maddesinin 1. fıkrasında ?idarenin her turlu eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu acıktır.? hukmu; Anayasanın 36. maddesinde ?Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri onunde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.? hukmu duzenlenmiştir.
2797 sayılı Yargıtay Kanunun Yargıtay Yonetim Kurulunun gorevlerini duzenleyen 20. maddesinde ?Hakimlik ve savcılık sınıfından olmayan Yargıtay personelinin atama ve nakil, yukselme, disiplin ve sair ozluk işlerini yurutmek ve bunlarla ilgili karar ve tedbirleri almak ve yonetmelikleri yapmak,? kuralı duzenlemiş, aynı Kanunun 17. maddesi 1-d bendinde de Yargıtay Başkanlar Kurulunun gorevlerinin arasında Yonetim Kurulu kararlarına karşı itirazları kesin olarak karara bağlamak olarak belirlenmiştir.
İdari işlem, idarî makamların kamu gucu ile hareket ederek, idare işlevine ilişkin olarak yaptıkları ve ceşitli hak ve/veya yukumlulukler doğuran tek yanlı irade acıklamalarıdır.
İdare işlevi kavramını duşunduğumuzde ise idarenin her turlu işleminin idare işlevine sahip olmayabileceği gibi idare dışında kalan yasama ve yargının da idare işlevine haiz işlemleri olabilecektir, idare işlevi kavramına bu şekilde bakıldığında, yargının, yargı fonksiyonu ile ilişkisi olmayan işlemlerini her ne kadar yargıclardan kurulu organlar ya da mahkemeler tarafından yapılsa dahi bunların idarî işlem niteliği taşımasını engellemez. İdari işlev niteliği taşıyan her turlu işleme karşı makamı ne olursa olsun, idarî işlem niteliği taşıdığından dolayı idarî yargı denetimine tabi olması gerekmektedir.
Bu acıklamalar sonucunda, dava konusu işlemler acısından Yargıtay Yonetim Kurulunun gorevleri incelendiğinde, kurul tarafından idarî işleve sahip işlemlerin karara bağlandığı, dava konusu işlemde de davacının memuriyet statusunun değerlendirildiği, bu nedenle idarî işlem olarak kabul edilmesi gerektiği, bu durumda Yargıtay Yonetim Kurulu kararlarına karşı yapılacak olan itirazların incelendiği Yargıtay Başkanlar Kurulunun aldığı kararlarının da idarî işlem niteliğinde oldukları icin idarî davaya konu olabilmesi gerekmektedir. Bu nedenle Anayasanın 125. maddesinde yer alan idarenin her turlu eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu acık olduğu hukmune acıkca aykırı olması nedeniyle davacının Anayasaya aykırılık iddiası ciddi bulunmuştur.
Acıklanan nedenlerle, Mahkememizce bakılmakta olan dava konusu işlemin dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Kanunun 17. maddesinin (1-d) bendinde yer alan ?kesin olarak? ifadesi ve aynı maddenin son fıkrasında yer alan ?Başkanlar kurullarının itiraz uzerine veya doğrudan doğruya verdikleri butun kararlar kesin olup, bu kararlar aleyhine başka bir yargı merciine başvurulamaz.? cumlesinin Anayasaya aykırı olduğu kanaatine ulaşıldığından, anılan hukumlerin iptali istemiyle itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulmasına, konu ile ilgili belgelerin onaylı orneklerinin karar ile birlikte Anayasa Mahkemesi Başkanlığına gonderilmesine ve Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davanın geri bırakılmasına,
17.6.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi.?
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı
4.2.1983 gunlu, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun iptali istenilen bolumleri de iceren 17. maddesi şoyledir:
?Başkanlar Kurullarının gorevleri:
Madde 17- Başkanlar kurullarının gorevleri şunlardır:
1. Başkanlar Kurulunun Gorevleri:
a) Hukuk ve ceza daireleri arasında meydana gelen gorev ve iş bolumu uyuşmazlıklarını kesin karara bağlamak, fiili veya hukuki imkÂnsızlık sebebiyle bir dairenin gorevine giren işe bakamaması halinde bir başka daireyi gorevlendirmek,
b) Dairelerden birinin yıl icinde gelen işleri normal calışma ile karşılanamayacak oranda artmış ve daireler arasında iş bakımından bir dengesizlik meydana gelmiş ise takvim yılı başında toplanıp bir kısım işleri başka daireye vermek,
c) İctihadı birleştirme goruşmelerine ve kararlarının alınmasına ilişkin olarak ilke kararları almak,
d) Birinci Başkanlık Kurulu, Yuksek Disiplin Kurulu ile Yonetim Kurulu kararlarına karşı yapılan itirazları kesin olarak karara bağlamak. Bu itirazların incelenmesinde karara katılan kurul uyesi daire başkanları Kurula katılamaz ve eksiklikler o dairenin kıdemli uyeleriyle tamamlanır.
e) Kanunlarla verilen diğer gorevleri yerine getirmek.
2. Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun gorevi:
Hukuk Daireleri arasında meydana gelen gorev ve işbolumu uyuşmazlıklarını karara bağlamaktır.
3. Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun Gorevi:
Ceza daireleri arasında meydana gelen gorev ve işbolumu uyuşmazlıklarını karara bağlamaktır.
Oylamanın şekli, ilgili kurullarca belirlenir. Ancak bu maddenin (1/b) ve (1/d) bentlerinde ongorulen hususlara ilişkin oylama gizli yapılır.
Başkanlar kurullarının itiraz uzerine veya doğrudan doğruya verdikleri butun kararlar kesin olup, bu kararlar aleyhine başka bir yargı merciine başvurulamaz.?
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
Başvuru kararında Anayasa'nın 2., 36. ve 125. maddelerine dayanılmıştır.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İctuzuğu'nun 8. maddesi gereğince Haşim KILIC, Osman Alifeyyaz PAKSUT, Sacit ADALI, Ahmet AKYALCIN, Mehmet ERTEN, Mustafa YILDIRIM, Cafer ŞAT, Ali GUZEL, Serdar OZGULDUR, Şevket APALAK ve Serruh KALELİ'nin katılımlarıyla yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine 5.8.2008 gununde OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
V- SINIRLAMA SORUNU
Anayasa'nın 152. ve 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 28. maddesine gore, Anayasa Mahkemesine itiraz yoluyla yapılacak başvurular itiraz yoluna başvuran mahkemenin bakmakta olduğu davada uygulayacağı yasa kuralı ile sınırlıdır.
İtiraz yoluna başvuran Mahkemece, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 17. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (d) alt bendinde yer alan ??kesin olarak?? ibaresi ile bu maddenin son fıkrasının Anayasa'ya aykırılığı ileri surulerek iptali istenilmiştir. Başvuru, Yonetim Kurulunca yapılan ve itiraz uzerine Başkanlar Kurulunca kesin karara bağlanan işlemler aleyhine başka bir yargı merciine başvurulamamasına ilişkindir.
Somut olayda davanın konusunu, Yonetim Kurulu işlemine karşı yapılan itirazın Başkanlar Kurulunca reddi kararının iptali talebi oluşturmaktadır. Yargıtay Kanunu'nun 17. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (d) alt bendinde Yonetim Kurulunun yanı sıra Birinci Başkanlık Kurulu ve Yuksek Disiplin Kurulu işlemlerine yonelik itirazların da Başkanlar Kurulunca kesin olarak karara bağlanacağı, aynı maddenin son fıkrasında ise başkanlar kurullarının itiraz uzerine veya doğrudan doğruya verdikleri kararların kesin olduğu ve bu kararların aleyhine başka bir yargı merciine başvurulamayacağı duzenlendiğinden, davanın konusu ve bu kurullarca yapılan işlemlerin nitelikleri dikkate alınarak esasa ilişkin incelemenin Yonetim Kurulu kararlarıyla sınırlı olarak yapılması gerekmektedir.
Bu nedenlerle;
4.2.1983 gunlu, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 17. maddesinin;
1- Birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (d) alt bendinde yer alan ??kesin olarak?? ibaresine ilişkin esas incelemenin, aynı alt bentte yer alan ?yonetim kurulu kararları? ile sınırlı olarak yapılmasına, Serruh KALELİ'nin karşı oyu ve OYCOKLUĞUYLA,
2- ?Başkanlar kurullarının itiraz uzerine veya doğrudan doğruya verdikleri butun kararlar kesin olup, bu kararlar aleyhine başka bir yargı merciine başvurulamaz.? bicimindeki son fıkrasına ilişkin esas incelemenin, birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (d) alt bendinde yer alan ?yonetim kurulu kararları? yonunden sınırlı olarak yapılmasına OYBİRLİĞİYLE,
21.1.2010 gununde karar verildi.
VI- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararları ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu kurallar, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekceleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği goruşulup duşunuldu:
A- 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 17. Maddesinin Birinci Fıkrasının (1) Numaralı Bendinin (d) Alt Bendinde Yer Alan ?? kesin olarak ?? İbaresinin İncelenmesi
Başvuru kararında, Yargıtay Yonetim Kurulunun hÂkimlik ve savcılık sınıfından olmayan Yargıtay personelinin atama, nakil, yukselme ve disiplin işlemlerine dair kararlarına karşı itirazları inceleyen Yargıtay Başkanlar Kurulunun bu kararlarının kesin olmasının Anayasa'nın 2., 36. ve 125. maddelerine aykırı olduğu ileri surulmuştur.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 17. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin itiraz konusu ibarenin de yer aldığı (d) alt bendinin birinci tumcesinde, Birinci Başkanlık Kurulu, Yuksek Disiplin Kurulu ve Yonetim Kurulunun kararlarına karşı yapılan itirazların Başkanlar Kurulunca kesin olarak karara bağlanacağı belirtilmiştir.
Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve ozgurlukleri koruyup guclendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk duzeni kurup bunu geliştirerek surduren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kacınan, hukuku tum devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine acık, Anayasa'nın ve yasaların ustunde yasakoyucunun da bozamayacağı temel hukuk ilkeleri bulunduğu bilincinde olan devlettir.
Anayasa'nın ?Hak arama hurriyeti? başlıklı 36. maddesinde herkesin meşru vasıta ve yollardan yararlanmak suretiyle yargı organları onunde davacı ya da davalı olarak sav ve savunma hakkına sahip olduğu belirtilmekte, 125. maddesinin birinci fıkrasında ise ?idarenin her turlu eylem ve işlemine karşı yargı yolu acıktır? kuralı yer almaktadır.
Yargıtay Kanunu'nun 17. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (d) alt bendinde gecen ?kesin olarak? ibaresi, Yonetim Kurulu kararlarına yonelik itirazların inceleme mercii olan Başkanlar Kurulunun bu konudaki kararlarının bicimsel yonden kesin, uygulanabilir ve bağlayıcı nitelikte olduğunu ifade etmektedir. Yargıtay Yonetim Kurulunun 2797 sayılı Yasa'nın 20. maddesinin birinci fıkrasındaki, hÂkimlik ve savcılık sınıfından olmayan Yargıtay personeline ilişkin atama ve nakil, yukselme, disiplin ve sair ozluk işlerini yurutme, bunlarla ilgili karar ve tedbirleri alma ve yonetmelikleri yapma gorevleri cercevesinde aldığı kararlar, ilgililerce itiraz edilmesi durumunda ancak Başkanlar Kurulunun kararının ardından kesin ve uygulanması gerekli işlem hÂlini almaktadırlar.
Bu nedenle Yonetim Kurulunun kararlarına karşı yapılan itiraz uzerine Yargıtay Başkanlar Kurulunca verilen kararların idarî bakımdan kesin olması, savunma ve hak arama ozgurluklerinin sınırlandırılamayacağı ve idarenin her turlu eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun acık olduğu yonundeki Anayasa kurallarına aykırı değildir.
Acıklanan nedenlerle dava konusu kural Anayasa'nın 2., 36. ve 125. maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
B- 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 17. Maddesinin Son Fıkrasının İncelenmesi
Başvuru kararında, yargı organlarının yargısal fonksiyon taşımayan idarî nitelikteki işlemlerinin, yargıclardan kurulu organlar ya da mahkemeler tarafından yapılmasının bunların yonetsel niteliğini değiştirmediği ve idarî işlemi tesis eden makama bakılmaksızın bu işlemlerin idarî yargı denetimine tÂbi tutulması gerektiği, Yargıtay Yonetim Kurulunun kamu gucunu kullanarak ve idarî işlevine dayanarak yaptığı hak ve yukumlulukler doğuran ceşitli işlemleri aleyhine yapılan itirazlar uzerine Yargıtay Başkanlar Kurulunca verilen kararlara karşı idarî yargı yoluna başvurulamamasının Anayasa'nın 2., 36., 125. maddelerine aykırı olduğu ileri surulmuştur.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 17. maddesinin son fıkrasında başkanlar kurullarının gerek doğrudan ve gerekse itiraz uzerine verdikleri tum kararların kesin olduğu ve bunların aleyhine başka bir yargı merciine başvurulamayacağı duzenlenmiştir. Bu kural ile Yargıtay Yonetim Kurulunca yapılan işlemlere yonelik itirazlar nedeniyle Yargıtay Başkanlar Kurulunun verdiği kararlara karşı başka yargı mercilerine muracaat edilebilmesinin ve iptal davası acılabilmesinin onu kapatılarak yargısal bağışıklık getirilmiştir.
Yargıtay, Anayasa'nın 154. maddesinde duzenlenen yuksek bir yargı organı olup, adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı karar ve hukumlerin son inceleme mercii ve kanunda gosterilen belli davaların da ilk ve son derece mahkemesidir. Yargıtay'ın kuruluşu ve işleyişi de mahkemelerin bağımsızlığı ve hÂkimlik teminatı esaslarına gore kanunla duzenlenecektir.
Anayasa Mahkemesinin 26.9.1968 gunlu, E. 1967/21, K. 1968/66 sayılı kararında da belirtildiği uzere, Anayasa'da işaret edilen ?dava? sozcuğunun, usul hukukundaki dar anlamıyla yorumlanmaması, hÂkimlerin karara bağlamakla odevli oldukları butun davaların yanı sıra, yonetim işlerinden sayılabilecek bir takım ihtilaf ve işlerin de bu kavram icinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Cunku Anayasa'nın 9. maddesi, ?yargı? bolumundeki hukumler ve temas edilen 154. madde hukmu, mahkemelere ve Yargıtay'a davaları cozumleme gorevinden başka bir gorev verilmesini yasaklar nitelikte değildir. Yasakoyucu, hÂkimlerin esas gorevlerine halel getirmemek kaydıyla, bir takım yonetim işlerinin hÂkimlerce veya somut davada olduğu gibi Yargıtay'ın ilgili organlarınca karara bağlanmalarını, o işlemin ozelliği bakımından kamu yararına daha uygun sayabilir. Nitekim bu duşunceden hareketle, yasakoyucu 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 9. maddesi ile teşkil edilen Başkanlar Kuruluna, aynı Kanun'un 17. maddesi ile bir takım yonetim işleri konusunda gorevler vermiştir.
Bir yuksek yargı organı olan Yargıtay'ın ic duzeni ve işleyişi bakımından, aslî gorevleri esasen adlî ihtilafları cozume kavuşturmak olan yuksek yargıcların oluşturduğu ve Yargıtay Birinci Başkanı, Birinci Başkan Vekilleri ile Yargıtay'daki tum Daire Başkanlarından meydana gelen Başkanlar Kurulu tarafından Yonetim Kurulu kararlarına karşı yapılan itirazların bir sonuca bağlanması işinin, yargısal ağırlıklı bir faaliyet olduğu ve Yargıtay'ın aslî temyiz gorevine ilaveten yasakoyucu tarafından anılan Kurula verilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Yasakoyucu Yargıtay Başkanlar Kurulunu işlevsel olarak ?idare? kabul etmemiş ve Kanun'la kendisine verilen gorevleri ifade ederken bu Kurulun verdiği kararları idarî tasarruf saymayarak, bunları yargı denetimi dışında tutmuştur. Bu nedenle, Yargıtay mensuplarının Yargıtay'ın ifa ettiği yuksek yargı hizmetinin işleyişi ile ilgili olarak doğabilecek kimi ihtilafların Yargıtay'ın icinde belirtilen cozum mekanizmaları yoluyla sonuclandırmasının ongorulmesinde Anayasa'nın yargı ve yuksek yargıyı duzenleyen hukumleri yonunden bir aykırılık soz konusu değildir.
İtiraz konusu kuralla Yargıtay Başkanlar Kurulunun ?Yonetim Kurulu? kararlarına itiraz uzerine verdiği kararların aleyhine başka yargı merciine başvuru olanağının ortadan kaldırılmasının, savunma ve hak arama ozgurluklerinin sınırlandırılamayacağı ve idarenin her turlu eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun acık olduğu yonundeki Anayasa kurallarına aykırı bir yonu gorulmemiştir
Acıklanan nedenlerle dava konusu kural Anayasa'nın 2., 36. ve 125. maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
Fulya KANTARCIOĞLU, Şevket APALAK ile Zehra Ayla PERKTAŞ bu goruşe katılmamıştır.
VII- SONUC4.2.1983 gunlu, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 17. maddesinin;1- Birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (d) alt bendinde yer alan ?? kesin olarak ?? ibaresinin Anayasa'ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, OYBİRLİĞİYLE,2- ?Başkanlar kurullarının itiraz uzerine veya doğrudan doğruya verdikleri butun kararlar kesin olup, bu kararlar aleyhine başka bir yargı merciine başvurulamaz.? bicimindeki son fıkrasının, birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (d) alt bendinde yer alan ?yonetim kurulu kararları? yonunden Anayasa'ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, Fulya KANTARCIOĞLU, Şevket APALAK ve Zehra Ayla PERKTAŞ'ın karşıoyları ve OYCOKLUĞUYLA,21.1.2010 gununde karar verildi.